Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Liman Kenti => Yolgeçen Hanı => Güncel => Konuyu başlatan: kusad - 18 Mart 2010, 12:55:55

Başlık: Çanakkale Yazı Yarışması
Gönderen: kusad - 18 Mart 2010, 12:55:55
Merhaba,
Biliyorsunuz ki bugün 18 Mart Çanakkale Zaferi.Bu geç kalınmış bir yarışma olmakla beraber bir Çanakkaleli olarak bu konuyu açmaktan gurur duyuyorum.Öncelikle yapmanız gereken sadece 23 Mart'a kadar Çanakkale Destanıyla ilgili bir yazı yazmak.Ve yazınızı mesaj yoluyla bana göndermek.Bu bir milli sorumluluk projesidir.

Kurallar:
1-İngilizce kelimeler oldukça az olmalı gerekirse hiç olmamalı.
2-Oy istemek bu forumdan kimsenin kendine yakıştıramayacağına zaten eminim.
3-En fazla 1 adet yazı ile katılabilirsiniz.

Gerekli görünürse kurallar çoğalır ve değişir.

Kimseyi kırmak istemem ama kimsenin ödül için yazacağını tahmin etmiyorum.Ödüle gelirsek;
Katılım 10 ve üzeri olursa
1.ye 3 adet rom.
2.ye 2 adet rom
3.ye 1 adet rom
Katılım 10'un altında olursa
1.ye 2 adet rom.
2.ye 1 adet rom

Hadi Kayıp Rıhtım olarak fantastikde olduğu kadar tarih bilincinde de başarılı olduğumuzu gösterelim.
Selamlar ve Başarılar.

Katılanlar;
1-black_helen:
Spoiler: Göster
BİR KAHRAMANLIK DESTANI;  ÇANAKKALE SAVAŞI


   Yaman eser rüzgâr Çanakkale’de. Taşır size bir kahramanlık türküsünün dizelerini ya da sevdiğini savaşa gönderen bir kadının hazin ağıtlarını. Kurşun yaralarıyla doludur bereketli toprakları Anadolu’mun. En ağır yaralar muhakkak ki Çanakkale’dedir. Ah Çanakkale. Tarihi en kanlı savaşlarından birine tanıklık etmiş Çanakkale. Yıkılan bir İmparatorluğun son direnişine analık etmiş Çanakkale.
   Tarif edilemeyecek, betimlemelere sığmayacak bir fedakarlık hikayesidir şanlı Çanakkale Savaşı.En büyük silahlara karşı en cesur yüreklerin savaşıdır Çanakkale Savaşı. Tarihin kan sıçramış sayfalarına, bir bakıma da haksızlığa, cehalete, antika görüşlere karşı açılmış bir savaş olarak yazılmıştır bu trajik savaş.
O ezeli harbin içinden tarihi değiştirmekle kalmayacak, adeta yeniden yazacak bir kahraman doğmuştur. Bu kahraman ki ne kahraman! Dökülen her damla kanın, her damla gözyaşının hakkını verecek bir kahraman. Adı Mustafa Kemal olan bir kahraman.
   Ey Gelibolu sırtlarında yan yana, vatan toprağının tertemiz bağrında, huzurla yatan isimsiz kahramanlar; Ne mutlu size. Ne mutlu vatanı uğruna canını feda edene. Öyle ki allı beyazlı  bayrağın altında, ulu bir amaç uğruna uyuyana, ipek döşeklerden, oymalı yataklardan, bir kadının sımsıcak kollarından bile daha rahattır yanık yüzlü toprağı Ege’nin. Adlar zamanla unutulur, toprakta tozlaşan kemikler gibi silinir sayfalardan. Önemli olan yarınını, onurunu, yurdunu kurtarabilmektir. Eğer verebilirsen hakkını seni kucaklayan bu engin toprağın, rahat uyursun sevdiğinden, özlediğinden uzakta bile olsan. Çünkü yine en vefalı sevgili seni koynuna almış toprağıdır vatanımın.
   Arılar gibi muhabbetle uçuşan mermilerin, yıldızlar gibi yağan şarapnel parçalarının arasında, zaman zaman ölüme atlayan, zaman zaman uğruna canını feda ettiği topraklarını kanıyla sulayan,  zaman zaman da düşman bildiği de olsa zor durumda olana el uzatan Mehmetçiklere borçluyuz bugün bağımsız, özgür, kendi ekonomisini, kendi malını kalkındıran bir ülke olabilmemizi. Yine şanlı bayrağımızı göklere çekip, düşmanı denize döken, ço- cukları olmaktan gurur duyduğumuz bu isimsiz kahramanları analım saygıyla. En nihayetinde dökmüşsek de düşmanı denize, denize döktüğümüz sadece düşman değil Türk milletinin kara bahtı da olmuştur.

                                                             black_helen (Beyza Taşdelen)

2-kusad:
Spoiler: Göster
Kana Bulanan Kahramanlık Destanı

“Allah Allah” nidalarıyla.
Yiğit naralarıyla.
15 yaşında,
Bir aslan namında.
Tutmayacak Haçlıyı,
Öz vatanında.
En büyük silahlara karşı,
En cesur yürekler,
Çarpıştı burada.
Nesli iyi yaşayacak,
Dün gibi,yarını da.

Mehmetçik kapadı gözünü.
Şehid olan iyi saydı gününü.
Gazi olan savaşacaktı elbet.
Durmak yok,olmazdı,
Biliyordu.
Peygamber isimli Mehmet.

Çakal sürüsü istiyordu,
Yaralı aslana vurmayı.
Ama aslan hala biliyordu,
Kendini savunmayı.

Namert eli değmesin vatanına.
Ölümüne savaştı bu amaçla.
Ama ölmedi.
Şehittir,ölmez.
Her an istediği gibi ulaştı Allah’a.


Adlar zamanla unutulur.
Ama sadece bir Fatiha.
Onurunu,yurdunu kurtarmak için.
Değer düşmeye toprağa.

İman dolu,kale gibi göğsü var her neferin.
Yutuyordu insanları gökten gülleler,ateş.
Yerden ise toprak.
Hafif hafif esen,
Anlamlı ezgilerle bezenen.
Her şeyin şahidi rüzgar,
Hala taşır kan ve barut kokusu.

(Bilmiyordu Anzaklar,
Ne işleri vardı burada?
Pekte ısınmışlardı bu insanlara.
Birbirlerine hep daha çok yaklaştılar,
Verilen her arada.
Her ateşkes
Bir dostluk daha orada.
Ölü ve yaralıları toplarken,
Tanıştılar iyice.

İki tarafta sevdi birbirini.
Ama ateşkes bittiğinde,
Kurşun sıkmayı bırakmadı hiç birisi.
Bir asker karşıya esir düştüğünde,
Ne ekmek ne su,
Diyor Anzak subay,
-Esirlerle paylaşılırdı erzak ve su.
Yüz yıllar sonra ilk kez centilmenlik savaşıydı bu. )*

Yay gibi gerilip,bırakıldı her çift göz,
El,ayak ve parmak.
Hepsi toprağa bırakıldı,
Ama giderken verildi söz.
-Kanınız yerde kalmayacak!
Aslanlar gibi fethedildi bizce,
Bizim olan toprak.
Zaten nasıl fethedilmesin.
Seyit gibi,
Mehmet Çavuş gibileri varken.
Ondan öncesi,
Mayınlarla,kanla,kurşunla,kemiklerle,acıyla,dualarla kuşanmış.
Kendinden,canından geçip de,
Düşman askerine merhametle.
Yardım eden,
Kendinde bulamadığını onlara veren aslan yürekliler savaşmış.
Bu savaş nasıl kaybedilirdi?

*=İstenirse eklenilebilir,istenilirse çıkartılabilir
Başlık: Ynt: Çanakkale Yazı Yarışması
Gönderen: Black Helen - 18 Mart 2010, 12:58:53
Bu çalışmadan dolayı seni tebrik ediyor ve bu güzel yarışmayı da açtığın için teşekkür ediyorum. En yakın zamanda katılacağım...
Başlık: Ynt: Çanakkale Yazı Yarışması
Gönderen: kusad - 18 Mart 2010, 17:26:28
Spoiler: Göster
BİR KAHRAMANLIK DESTANI;  ÇANAKKALE SAVAŞI


   Yaman eser rüzgâr Çanakkale’de. Taşır size bir kahramanlık türküsünün dizelerini ya da sevdiğini savaşa gönderen bir kadının hazin ağıtlarını. Kurşun yaralarıyla doludur bereketli toprakları Anadolu’mun. En ağır yaralar muhakkak ki Çanakkale’dedir. Ah Çanakkale. Tarihi en kanlı savaşlarından birine tanıklık etmiş Çanakkale. Yıkılan bir İmparatorluğun son direnişine analık etmiş Çanakkale.
   Tarif edilemeyecek, betimlemelere sığmayacak bir fedakarlık hikayesidir şanlı Çanakkale Savaşı.En büyük silahlara karşı en cesur yüreklerin savaşıdır Çanakkale Savaşı. Tarihin kan sıçramış sayfalarına, bir bakıma da haksızlığa, cehalete, antika görüşlere karşı açılmış bir savaş olarak yazılmıştır bu trajik savaş.
O ezeli harbin içinden tarihi değiştirmekle kalmayacak, adeta yeniden yazacak bir kahraman doğmuştur. Bu kahraman ki ne kahraman! Dökülen her damla kanın, her damla gözyaşının hakkını verecek bir kahraman. Adı Mustafa Kemal olan bir kahraman.
   Ey Gelibolu sırtlarında yan yana, vatan toprağının tertemiz bağrında, huzurla yatan isimsiz kahramanlar; Ne mutlu size. Ne mutlu vatanı uğruna canını feda edene. Öyle ki allı beyazlı  bayrağın altında, ulu bir amaç uğruna uyuyana, ipek döşeklerden, oymalı yataklardan, bir kadının sımsıcak kollarından bile daha rahattır yanık yüzlü toprağı Ege’nin. Adlar zamanla unutulur, toprakta tozlaşan kemikler gibi silinir sayfalardan. Önemli olan yarınını, onurunu, yurdunu kurtarabilmektir. Eğer verebilirsen hakkını seni kucaklayan bu engin toprağın, rahat uyursun sevdiğinden, özlediğinden uzakta bile olsan. Çünkü yine en vefalı sevgili seni koynuna almış toprağıdır vatanımın.
   Arılar gibi muhabbetle uçuşan mermilerin, yıldızlar gibi yağan şarapnel parçalarının arasında, zaman zaman ölüme atlayan, zaman zaman uğruna canını feda ettiği topraklarını kanıyla sulayan,  zaman zaman da düşman bildiği de olsa zor durumda olana el uzatan Mehmetçiklere borçluyuz bugün bağımsız, özgür, kendi ekonomisini, kendi malını kalkındıran bir ülke olabilmemizi. Yine şanlı bayrağımızı göklere çekip, düşmanı denize döken, ço- cukları olmaktan gurur duyduğumuz bu isimsiz kahramanları analım saygıyla. En nihayetinde dökmüşsek de düşmanı denize, denize döktüğümüz sadece düşman değil Türk milletinin kara bahtı da olmuştur.

                                                             black_helen (Beyza Taşdelen)

Güzel bir yazı olmuş.Şiirimsi hoş bir anlatım bazı cümleler devrik fakat bunun bilerek olduğunu biliyorum zaten Çanakkale'yi anlatmak isteyen birinin hududlara sığması zordur.
Başlık: Ynt: Çanakkale Yazı Yarışması
Gönderen: Black Helen - 20 Mart 2010, 15:44:11
Güzel bir yazı olmuş.Şiirimsi hoş bir anlatım bazı cümleler devrik fakat bunun bilerek olduğunu biliyorum zaten Çanakkale'yi anlatmak isteyen birinin hududlara sığması zordur.

Teşekkürler. Aslında biraz kısa olmasından dolayı dertlenmiştim fakat biraz daha kalem oynatsaydım saçmalayıp kalıplaşmış, bayağı cümleler sıralamaya başlayacaktım. Devrik cümle kullanmayı özellikle çok severim fakat bu denememde çok fazla kullandığımı şimdi fark ediyorum.
Beğenmene sevindim. Diğer arkadaşların yazılarını merakla bekliyorum...
Başlık: Ynt: Çanakkale Yazı Yarışması
Gönderen: kusad - 20 Mart 2010, 16:47:49
Çok bir katılım bekleme bence.Bir de ben katılacağım.2 kişi daha katılırsa kardır.
Başlık: Ynt: Çanakkale Yazı Yarışması
Gönderen: kusad - 23 Mart 2010, 16:59:31
Ve son gün kendi yarışmamdaki bir açığı fark ederek eski bir şiirimle katılıyorum.

Spoiler: Göster
Kana Bulanan Kahramanlık Destanı

“Allah Allah” nidalarıyla.
Yiğit naralarıyla.
15 yaşında,
Bir aslan namında.
Tutmayacak Haçlıyı,
Öz vatanında.
En büyük silahlara karşı,
En cesur yürekler,
Çarpıştı burada.
Nesli iyi yaşayacak,
Dün gibi,yarını da.

Mehmetçik kapadı gözünü.
Şehid olan iyi saydı gününü.
Gazi olan savaşacaktı elbet.
Durmak yok,olmazdı,
Biliyordu.
Peygamber isimli Mehmet.

Çakal sürüsü istiyordu,
Yaralı aslana vurmayı.
Ama aslan hala biliyordu,
Kendini savunmayı.

Namert eli değmesin vatanına.
Ölümüne savaştı bu amaçla.
Ama ölmedi.
Şehittir,ölmez.
Her an istediği gibi ulaştı Allah’a.


Adlar zamanla unutulur.
Ama sadece bir Fatiha.
Onurunu,yurdunu kurtarmak için.
Değer düşmeye toprağa.

İman dolu,kale gibi göğsü var her neferin.
Yutuyordu insanları gökten gülleler,ateş.
Yerden ise toprak.
Hafif hafif esen,
Anlamlı ezgilerle bezenen.
Her şeyin şahidi rüzgar,
Hala taşır kan ve barut kokusu.

(Bilmiyordu Anzaklar,
Ne işleri vardı burada?
Pekte ısınmışlardı bu insanlara.
Birbirlerine hep daha çok yaklaştılar,
Verilen her arada.
Her ateşkes
Bir dostluk daha orada.
Ölü ve yaralıları toplarken,
Tanıştılar iyice.

İki tarafta sevdi birbirini.
Ama ateşkes bittiğinde,
Kurşun sıkmayı bırakmadı hiç birisi.
Bir asker karşıya esir düştüğünde,
Ne ekmek ne su,
Diyor Anzak subay,
-Esirlerle paylaşılırdı erzak ve su.
Yüz yıllar sonra ilk kez centilmenlik savaşıydı bu. )*

Yay gibi gerilip,bırakıldı her çift göz,
El,ayak ve parmak.
Hepsi toprağa bırakıldı,
Ama giderken verildi söz.
-Kanınız yerde kalmayacak!
Aslanlar gibi fethedildi bizce,
Bizim olan toprak.
Zaten nasıl fethedilmesin.
Seyit gibi,
Mehmet Çavuş gibileri varken.
Ondan öncesi,
Mayınlarla,kanla,kurşunla,kemiklerle,acıyla,dualarla kuşanmış.
Kendinden,canından geçip de,
Düşman askerine merhametle.
Yardım eden,
Kendinde bulamadığını onlara veren aslan yürekliler savaşmış.
Bu savaş nasıl kaybedilirdi?

*=İstenirse eklenilebilir,istenilirse çıkartılabilir