Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Kurgu Güncesi => Kurgu İskelesi => Konuyu başlatan: Vega - 04 Mayıs 2010, 21:32:07

Başlık: Özel Ekip- Geçiş Bölümü
Gönderen: Vega - 04 Mayıs 2010, 21:32:07
Merhaba sevgili saygılı Rıhtım sakinler haşpetmaapları,
bu yayınlayacağım ve okuyacağınızı umduğum hikayeyi diana ile yazıyorum.hikaye tek bölümlük değil.bazen birinci tekil şahıs bazende 3. tekil şahısın ağzından okuyacaksınız.hikayenin konusu dünya barışının sağlanmasını hedef olan büyük gizli bir örgütün ÖÇYKÖ-Özel Çocukları Yetiştirme ve Koruma Örgütü-'nden Türkiye merkezindeki en iyi grup olan Özel Ekibin maceralarını anlatıyor.
Hikaye Başlıyor

Tuna
  Sıkılmış bir o kadar da yorulmuştum. Yaklaşık bir saattir ayaktaydım. Bu bünyenin oturmaya da biraz ihtiyacı var canım! Bir ara sokakta pusu kurmuş, hareket dahi etmiyorduk. Diğerlerinin kalp atışlarını duyduğum yemin edebilirim. Sözcükleri söyledim"Akhalimaiteus!". Gözlerimi kapattım. Açtığımda herşey daha yüksekti. Dört ayak üzerindeydim artık. Aslında şekil değiştirmek Şekil Değiştiricilerin işidir. Mesela Kaan gibi. Ama biz büyücüler de istediğimiz birkaç şekli alabiliriz. Yeşim -benim eğitim koçum- şekil değiştirmek yerine büyüye daha fazla çalışmam gerektiğini söylüyor.  O müthiş bir büyücüdür. O benim idolüm! Her neyse, kara kedi şeklimle sessizce yürüdüm, ki ben zaten sessiz yürürüm.Bunun ekipte Kaan ve Eylül ile casusluk görevlerini almam da yarar var elbette. Eylül de bir Görünmezdir. Biraz sıkıcı bir kızdır. Ama yardım severdir. Hatırlıyorum da bana sessiz yürümeyi o öğretmişti.  Benden iki yaş büyüktür. Neyse konuya dönelim. Sokağın başına geldim ve yaklaşan otobüsü gördüm bayağı uzaktaydı. Hemen koştum karargaha. Eski halimi alıp onlara haber verdim : "Hey! Bir otobüs geliyor."  Yeşim'in zehirleyici bakışları değişip, ilgiyle bakar oldu. Cenk başıyla bir işaret verdi. Sessizce sokağa geldik. Yeşim'in parlak zümrüt yeşili gözleri daha da parladı. Alaycı bir şekilde gülümsedi. "Kalkanları var." dedi bana sessizce. Başka bir şey demesine gerek yoktu. İyi bildiğim bir kalkan kırma büyüsü mırıldanmaya başladık. Ve şıngırtı gibi bir ses geldi belli belirsiz. Harika, kalkanlarını kırmış onları savunmasız bırakmıştık. Otobüs yaklaştı ve...yanımızdan geçti.
 
Yeşim
   Bir patlatma büyüsü gönderdim. Ön kaportaya isabet etti.Camlar kırıldı ve bir çocuk ani fren yüzünden ön camdan düştü. Kıkırdadım. Diğerleri de aceleyle çıktı dışarı. Bir ateş topu yolladım. Evet her elemente ayrı ayrı hükmedenler vardı ama bizde -yani büyücülerde- her yetenekten biraz kullanma becerisi vardı. Yoksa nasıl yeşil alevlerden bir küre nasıl yollayabilirdim ki? Artık saklanamazdık dışarı çıktık. Cenk bir kaç çocuğu bacaklarından sallanmış yukarı doğru çekiyordu. Öldürmekten çekiniyordu. Aslında ben olsam bırakırdım üç kat yükseklikten düşsünler de bir güzel kafaları yarılsın. Ama yok beyefendimiz onları bir evin terasına koymakla yetindi. Poyraz öyle bir rüzgar akımı yolladı ki önündeki çocuğa on metre uçtu. Ben de boş durmadan sürekli patlama büyüleri yolluyordum. Tuna da bir ateş topu yolladı. Güzel! Ona bu büyüyü daha yeni öğretmiştim ve hiç zorlanmadan yapıyordu. Bir gurur dalgasının içimi kapladığını hissettim. Ama artık bitirmem gerekiyordu. Bir çığlık attım "Sansaina!" Sonu tiz , insanı delirtecek bir sese dönüştü. Caddedeki herkes elleriyle kulaklarını kapattı.Çok şükür ki evlere ses zarları yerleştirmiştim. Yere çöktüler. Tuna bizim ekibimizin üzerine bir ses dalgası örttü. Ekibim rahatlamıştı ellerini kulaklarından çektiler ve otobüse girdiler. Beş dakika sonra  çıktılar. Bomba ve çeşitli şeyler taşıyorlardı. Bu arada karşı taraflardan kimi bayılmış kimi de Tuna'nın marifetiyle uyumuştu. Büyümü bitirdim. Tuna ses zarlarını yok etti. "Aferin,çok iyiydin asker!" dedim ona. Bana ışıl ışıl bir gülümseme sundu. Sonra Karagahı aradım bir araç göndermeleri için. "Geliyorlar" dedim. Bu arada Tuna çantasından bir çikolata çıkarıp yemeye başlamıştı.

                 Birinci Bölüm

 Yeşim
 PlayStation Cafe'nin önünde durduk.Burası Karargah'ın girişiydi.Eh insanlar sürekli çocukların girip çıkmasına şaşırmaz değil mi? "Sinsi," dedim. Bu, Tuna'nın lakabı ve kod adıydı. "Gel ses dalgalarına çalışmamız gerek." Tam da Laptop'unu çıkarıyordu. Büyük ihtimalle yine şu Online oyunlardan oynayacaktı. Hiç anlamıyordum onu. Zaten hayatımız o oyunlara benzemiyor muydu?  Yüzüne bir hayalkırıklığı ifadesi yerleşti. Ama bunun müthiş tiyatroculuğunun bir eseri olduğunu biliyordum.  Yüzüne dik dik baktım. Biraz da muzipçe. Hınzırca sırıttı. "Tamam , geliyorum." dedi. Laptop'unu tekrar çantasına koydu. Omzuna astı. Sonra da beni takip etti. Bir asansöre bindik. Ben aşağı tuşuna bastım. Hareket etmeye başladık.
  
    Volkan
  İnanamıyordum. Şu veletler beni ve ekibimi yeniden yenilgiye uğratmışlardı.Bir sigara yaktım. Dumanı dışarı verdim. İntikamımızı almalıydık ama nasıl? Belki de girişlerine bir bomba? Ya da birini mi kaçırsak aralarından? Teker teker avlarsak çocuk oyuncağı olurdu onları yakalamak. Belki şu Yeşim adındaki kızda zorlanırdık. Ama olsun onu da bir şekilde hallederdik. İşe şu mavi gözlü çocuktan başlamalıydım. Oldukça güçlü görünüyordu. Yeşim denen kızla neler yapacağını hayal edemiyordum.
 
Tuna
   Gözlerimi oyundan ayırmadan bir elimi cips almak için masaya uzattım. Off bitmişti. Etrafa bakındım. Markete gönderecek kimse yoktu. Oyundan çıktım. Kalktım ve kapıya yöneldim. Dükkan sahibi kılığındaki nöbetçimize Laptop'ıma dikkat etmesini söyledim. Cadde'ye çıktım. Karşıya geçtim. Markete doğru yürümeye başlamıştım ki ara sokaktan bir el kolumu kavrayıp çekti. Tam büyülü sözcükleri söyleyecekken bir el de ağzımı kapattı. Adamın karnına dirsek attım. Hafif bir inleme duydum. Sonra kasıklarına bir tekme geçirdim. Cipsi boş verip son hız merkeze koşmaya başladım. Önüme az önce bana saldıranın yaşlarında -17 falan- biri çıktı. Tırnakları hafiften pençeye dönüşmeye başladı. Bir Patlama yolladım. Çocuk geri yığıldı. Etrafıma bakındım.Şekil değiştirip kaçmak bu arada kendimi ele vermek mi? Yoksa gizliliği koruyup yakalanma riskini göze almak mı? Kararımı vermiştim. "Akhalimaiteus!" dedim. Dört ayak üzerine düştüm. Boyum kısaldı. Ellerimin yerini pençeler aldı. Artık siyah bir kediydim. Kasabın önünde yatan kedilerin yanına gittim. Kediler dik dik baktılar. Sanki "Sende kimsin ahbap?" diyorlardı. Bir çift el beni yakaladı. Bu o Yeşim'in ateştopu attığı çocuktu. Tısladım ve tükürdüm. Pençelerimi geçirip derisini yırttım. O an elimden başka bir şey gelmiyordu.
  
  Volkan
  Çocuğu hemen yakaladım ve sıkı sıkı tuttum. Pençeleri ne kadar canımı yaksada bırakmadım. "Hemen bunu kesmessen seni aleve veririm." diye tedit ettim.
  Tam o anda çocuğun telepatik mesaj gönderdiğini anladım. Elimde çocukla -ya da kediyle herneyse işte- koşmaya başladım. Biraz uzaklaşmıştım ki baldırımda dayanılmaz bir acı hissettim. Dönüp baktım. Simsiyah olmuştu. Koşacak gibi değildim. Oysa yeşil gözlü kız bana her an daha fazla yaklaşıyordu. Ağzı oynadı. Elini bana uzattı. Bir ışık elinden bana doğru uzandı. Sağ omzuma denk geldi. Yine o acıyı hissettim. Kediyi yere attım. Sol elimi kıza doğrulttum. Elimden alevler çıktı. Kıza yöneldi ama kız son anda kenara çekilip kurtuldu. Bu arada kedi biçim değiştirmiş yine çocuk olmuştu. "Tamam," dedim kendi kendime "buraya kadar.Şimdi öleceğim." Tam o sırada ekibimin geri kalanı geldi.
  Yeşim
 Beş ya da altı kişiydiler. Sayma zahmetine katlanamadım. İki tane patlayıcı gönderdim ama Bir tanesi kurtludu. Diğeri ise kömürleşmiş bir şekilde yerde yatıyordu. Tuna ellerini öne doğru çırptı. Bir gruplarındaki iki kızdan büyük olanı -biri 15 diğeri 13 yaşındadır herhalde- arkaya savruldu. Ama küçük olan kız Tuna'ya bir tekme geçirdi. Gerisini izleyemedim. Neden mi? Çünkü kocaman bir kaya parçası üzerime geliyordu! Gerekli sözcükleri mırıldadım ve kollarımı bir birine çapraz haldde göğsümde tuttum. Çevremde bir enerji kalkanı ışıldadı. Kaya kalkana çarpıp paramparça oldu. "Thaithasie!" diye bir çığlık attım. Bir enerji şimşeği kayayı fırlatana gitti. "Sabrolem!" diye bir ses duydum. Tuna bir ateştopu gönderip iki tanesini haklamıştı. Bütün grup yere yığılmıştı.

Bir Geçiş Bölümü
Yeşim
İkimiz de yorgunduk. Kolumu çömezimin boynuna doladım. “Bu kadar insan bize bakıyor!” Bir Unutturma Taşı lazım. Yanında yoktur değil mi?” dedim. Tuna rahatsız rahatsız kıpırdandı kolumun altında.
“Aslında; yanımda para yoktu ve ben de adam bir cipsi aldığımı unutursa batmaz diye düş…”
Sözünü yarıda kesip cebinden yeşil bir taş çıkarttı. “Bliyer totuhar bogay sayoohh riven!”  Unutturma Taşından gelen yeşil ışık deryası bizim dışımızda herkesi sardı. Bir an sonra dağıldı ve herkesin sersemlemiş bakışlarını gördüm.
 “Gel.” Dedim Karargaha doğru ilerlerken düşmanlarımızı bırakıp bırakmamak arasında kalmıştım. Sonra bıraktım belalarını bulsunlar. Bu başarısızlıkları yüzünden cezalandırılacaklarından neredeyse emindim.
Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: Berre - 05 Mayıs 2010, 18:29:27
Bir saniye saldırdıkları masum insanlar mı yoksa düşman mı?
Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: brisingr - 05 Mayıs 2010, 19:01:33
Bence masum insanlar değildir, ama en sevdiğim kısmı en baştan aksiyonla başlaması oldu ve büyü de girdi mi işe tamam. Devamını çabuk yazın :) tebrikler
Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: hanne - 05 Mayıs 2010, 19:44:06
Bence masum insanlar değildir, ama en sevdiğim kısmı en baştan aksiyonla başlaması oldu ve büyü de girdi mi işe tamam. Devamını çabuk yazın :) tebrikler
Katılıyorum büyü ve aksiyon bir arada harika olmuş tebrikler..
Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: Wanderer - 05 Mayıs 2010, 20:12:13
Kısa öz ve eğlendirici... =) Ellerinize sağlık...
Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: Vega - 05 Mayıs 2010, 23:08:05
Bir saniye saldırdıkları masum insanlar mı yoksa düşman mı?
onlar terörist grubuydu.ekipte otobüsteki cephaneyi ele geçirmeye çalışıyordu ;)
Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: mimoza - 05 Mayıs 2010, 23:11:06
Bir işte büyü oldumu acayip hoşuma gidiyor buda onlardan çok güzel olmuş :D
Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: Vega - 08 Mayıs 2010, 13:49:35
Teşekkür ederim.
Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: LegalMc - 08 Mayıs 2010, 17:32:01
Açıkçası kurguyu pek beğenmedim. Lord Vega ve diana sizden böyle bir performans hiç beklemiyordum :(
Spoiler: Göster
Şaka şaka! :D Gerçekten çok iyi kurgusu var. Ayrıca büyüleri çok iyi bulmuşsunuz. Bir tür Latince harmanı mı yoksa kendiniz mi uydurdunuz? Neyse devamını merakla bekliyor olacağım :) Bir takipçiniz daha var :)

Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: Vega - 08 Mayıs 2010, 19:05:00
bazıları başka dillerden değiştirme bazıları uydurma
Spoiler: Göster
oturup google'dan çeviriyorum.
Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: Berre - 09 Mayıs 2010, 09:59:17
bazıları başka dillerden değiştirme bazıları uydurma
Spoiler: Göster
oturup google'dan çeviriyorum.

Google sağolsun :)
Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: LegalMc - 09 Mayıs 2010, 12:59:16
Valla bende Nick Turedo'da Yunanca'ya çeviriyodum :D Google olmasa ne yapıcaz? :D
Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: Vega - 09 Mayıs 2010, 14:21:53
valla haklısın
Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: Vega - 16 Mayıs 2010, 16:40:54
Sınavlar yüzünden çok yazamıyorum yazdıklarımı da hemen yolluyorum. [*]Bölümler ilk mesaja editleniyor.[/*]
Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: diana - 16 Mayıs 2010, 18:49:22
Açıkçası kurguyu pek beğenmedim. Lord Vega ve diana sizden böyle bir performans hiç beklemiyordum :(
Spoiler: Göster
Şaka şaka! :D Gerçekten çok iyi kurgusu var. Ayrıca büyüleri çok iyi bulmuşsunuz. Bir tür Latince harmanı mı yoksa kendiniz mi uydurdunuz? Neyse devamını merakla bekliyor olacağım :) Bir takipçiniz daha var :)


Bir ana şok oldum.
Ama neyse sonra işi kurtardın. :D
Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: LegalMc - 16 Mayıs 2010, 19:40:31
Ben adamı şok ederim böyle ;) :D
Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: brisingr - 15 Haziran 2010, 15:21:34
Yazmayı mı bıraktınız?
Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: diana - 15 Haziran 2010, 15:23:43
Yo hayır bırakmadık.En kısa zamanda yeni bölümünü koyacağız.
E tabi ben yazarsam.:D
Başlık: Ynt: Özel Ekip
Gönderen: Vega - 15 Haziran 2010, 17:08:23
Yazmayı bırakmadık.Ben diana'yı yazmaya zorlamaya çalışıyorum.Ayrıca elimde bir kaç bölüm var.Onların üzerinden geçeyim hemen yayınlayacağım.
Başlık: Ynt: Özel Ekip-1. Bölümün Devamı
Gönderen: Vega - 17 Haziran 2010, 13:49:35
 Tuna
   Gözlerimi oyundan ayırmadan bir elimi cips almak için masaya uzattım. Off bitmişti. Etrafa bakındım. Markete gönderecek kimse yoktu. Oyundan çıktım. Kalktım ve kapıya yöneldim. Dükkan sahibi kılığındaki nöbetçimize Laptop'ıma dikkat etmesini söyledim. Cadde'ye çıktım. Karşıya geçtim. Markete doğru yürümeye başlamıştım ki ara sokaktan bir el kolumu kavrayıp çekti. Tam büyülü sözcükleri söyleyecekken bir el de ağzımı kapattı. Adamın karnına dirsek attım. Hafif bir inleme duydum. Sonra kasıklarına bir tekme geçirdim. Cipsi boş verip son hız merkeze koşmaya başladım. Önüme az önce bana saldıranın yaşlarında -17 falan- biri çıktı. Tırnakları hafiften pençeye dönüşmeye başladı. Bir Patlama yolladım. Çocuk geri yığıldı. Etrafıma bakındım.Şekil değiştirip kaçmak bu arada kendimi ele vermek mi? Yoksa gizliliği koruyup yakalanma riskini göze almak mı? Kararımı vermiştim. "Akhalimaiteus!" dedim. Dört ayak üzerine düştüm. Boyum kısaldı. Ellerimin yerini pençeler aldı. Artık siyah bir kediydim. Kasabın önünde yatan kedilerin yanına gittim. Kediler dik dik baktılar. Sanki "Sende kimsin ahbap?" diyorlardı. Bir çift el beni yakaladı. Bu o Yeşim'in ateştopu attığı çocuktu. Tısladım ve tükürdüm. Pençelerimi geçirip derisini yırttım. O an elimden başka bir şey gelmiyordu.
   Volkan
  Çocuğu hemen yakaladım ve sıkı sıkı tuttum. Pençeleri ne kadar canımı yaksada bırakmadım. "Hemen bunu kesmessen seni aleve veririm." diye tedit ettim.
  Tam o anda çocuğun telepatik mesaj gönderdiğini anladım. Elimde çocukla -ya da kediyle herneyse işte- koşmaya başladım. Biraz uzaklaşmıştım ki baldırımda dayanılmaz bir acı hissettim. Dönüp baktım. Simsiyah olmuştu. Koşacak gibi değildim. Oysa yeşil gözlü kız bana her an daha fazla yaklaşıyordu. Ağzı oynadı. Elini bana uzattı. Bir ışık elinden bana doğru uzandı. Sağ omzuma denk geldi. Yine o acıyı hissettim. Kediyi yere attım. Sol elimi kıza doğrulttum. Elimden alevler çıktı. Kıza yöneldi ama kız son anda kenara çekilip kurtuldu. Bu arada kedi biçim değiştirmiş yine çocuk olmuştu. "Tamam," dedim kendi kendime "buraya kadar.Şimdi öleceğim." Tam o sırada ekibimin geri kalanı geldi.
  Yeşim
 Beş ya da altı kişiydiler. Sayma zahmetine katlanamadım. İki tane patlayıcı gönderdim ama Bir tanesi kurtludu. Diğeri ise kömürleşmiş bir şekilde yerde yatıyordu. Tuna ellerini öne doğru çırptı. Bir gruplarındaki iki kızdan büyük olanı -biri 15 diğeri 13 yaşındadır herhalde- arkaya savruldu. Ama küçük olan kız Tuna'ya bir tekme geçirdi. Gerisini izleyemedim. Neden mi? Çünkü kocaman bir kaya parçası üzerime geliyordu! Gerekli sözcükleri mırıldadım ve kollarımı bir birine çapraz haldde göğsümde tuttum. Çevremde bir enerji kalkanı ışıldadı. Kaya kalkana çarpıp paramparça oldu. "Thaithasie!" diye bir çığlık attım. Bir enerji şimşeği kayayı fırlatana gitti. "Sabrolem!" diye bir ses duydum. Tuna bir ateştopu gönderip iki tanesini haklamıştı. Bütün grup yere yığılmıştı.
Başlık: Ynt: Özel Ekip-1. Bölümün Devamı
Gönderen: Berre - 17 Haziran 2010, 19:57:29
Vayyy. İki kişi koca grubun hepsini dağıtıyor :)

Özletmiştiniz kendinizi. Bu bölüm bu kadar zamanın üzerine iyi geldi. Diğer bölümleri en kısa zamanda bekliyorum.
Başlık: Ynt: Özel Ekip-1. Bölümün Devamı
Gönderen: Vega - 17 Haziran 2010, 22:14:43
ama bizim grubumuz müthiş bir grup zaten ilk kısımlarda Yeşim'in çok güçlü olduğunu ifade etmiştim sanırım.Özellikle Volkan bunu söylüyordu.İkisi birleşirse yapacaklarını aklım almıyordu tarzı bir şey.
Ayrıca lütfen şu arkadaşına bir şey söyler misin?İnatla yazmaya direniyor! >:(
Başlık: Ynt: Özel Ekip-1. Bölümün Devamı
Gönderen: Malkavian - 23 Haziran 2010, 10:59:31
Hızlı başlayıp, hızlı devam etti ve tempoyu hiç kaybetmedi. Ellerine sağlık. Şu Türkçe isimlere de bayılıyorum. Ama yeterince bayılamıyorum kendi hikayelerimde ne kadar uğraşırsam uğraşayım kullanamıyorum elim gitmiyor. Bu yüzden ayrıca tebrik ederim. İkinci bölüm de biraz kısa olmuş gibi geldi bana.
Başlık: Ynt: Özel Ekip-1. Bölümün Devamı
Gönderen: Berre - 23 Haziran 2010, 15:21:55
ama bizim grubumuz müthiş bir grup zaten ilk kısımlarda Yeşim'in çok güçlü olduğunu ifade etmiştim sanırım.Özellikle Volkan bunu söylüyordu.İkisi birleşirse yapacaklarını aklım almıyordu tarzı bir şey.
Ayrıca lütfen şu arkadaşına bir şey söyler misin?İnatla yazmaya direniyor! >:(

Diana yazacak yazacak ama şu sıralar bilgisayarı bozuk :)
Başlık: Ynt: Özel Ekip-1. Bölümün Devamı
Gönderen: diana - 24 Haziran 2010, 19:15:51
Bu bölümde çok güzeldi Vega.Aynı başı gibi.:)
Aslında bölümü ben yazacaktım gerçekten ama bilgisayarım kafayı yedi.Bu yüzden sana yollayamadım.Gerçekten üzgünüm.Ama diğer bölümü yazacağım inşallah.:)
Başlık: Ynt: Özel Ekip-1. Bölümün Devamı
Gönderen: Vega - 26 Haziran 2010, 16:44:13
Arkadaşlar.Şu an yazlık bir tatil beldesinde olduğum için bölümlerim çok uzun aralıklarla olabilir.lütfen mazur görün.Diana iki ve üçüncü bölümleri devam ettirir umarım.
Başlık: Ynt: Özel Ekip-1. Bölümün Devamı
Gönderen: diana - 27 Haziran 2010, 17:06:48
E bir düşünmem lazım. :P
Tamam tamam devam ettireceğim inşallah. :)
Başlık: Ynt: Özel Ekip-Geçiş Bölümü
Gönderen: Vega - 26 Şubat 2011, 15:22:29
Bir Geçiş Bölümü
Yeşim
İkimiz de yorgunduk. Kolumu çömezimin boynuna doladım. “Bu kadar insan bize bakıyor!” Bir Unutturma Taşı lazım. Yanında yoktur değil mi?” dedim. Tuna rahatsız rahatsız kıpırdandı kolumun altında.
“Aslında; yanımda para yoktu ve ben de adam bir cipsi aldığımı unutursa batmaz diye düş…”
Sözünü yarıda kesip cebinden yeşil bir taş çıkarttı. “Bliyer totuhar bogay sayoohh riven!”  Unutturma Taşından gelen yeşil ışık deryası bizim dışımızda herkesi sardı. Bir an sonra dağıldı ve herkesin sersemlemiş bakışlarını gördüm.
 “Gel.” Dedim Karargaha doğru ilerlerken düşmanlarımızı bırakıp bırakmamak arasında kalmıştım. Sonra bıraktım belalarını bulsunlar. Bu başarısızlıkları yüzünden cezalandırılacaklarından neredeyse emindim.


Çoook uzun bir ardan sonra yalnız başıma devam ediyorum.