Gönderen: Elendil - 16 Mayıs 2010, 22:45:41
Gönderen: cigarette smoking man - 16 Mayıs 2010, 22:51:24
bir kac astral sehayat deneyiminiden sonra diledigini zaman diledigin yerde bu deneyimi yasabiliyorsun. ben zamaninda cok takmistim bu konuya yaklasik bir ay boyunca denedim ve beceremedim ama sonunda bir gun bu deneyimi yasadim. artik diledigim zaman gerceklestirebiliyorum. ama sunu bilmen gerekir ki oyle astral seyahyete ciktiginda her seyi astral bedeninde gorebileceksin diye bir sey olmuyor. benim ilk aklima gelen hep komsunun kizini rontgenlemekti sonuc olarak ben melek gibi bir hatunu rontleyebildim ama bu bizim komsu kizi degildi.
benim ev arkadasima bunu anlttigimda kendiside denedi ve 2-3 gun gibi kisa surede astral bedenine hakim olabildi ama yaklasik 1 hafta boyunca korkudan uyuyamisti. oldukca tuhaf varliklar gordugunu soyleyip duruyordu.
bu konu hakkinda pek turkce kaynak yok astralseahayt.com sitesi vardi.
Gönderen: Baal Adramelech - 16 Mayıs 2010, 22:57:18
Ve her zaman istediğin şeyi göreceksin diye bir kural da yok. Doğru şeyi görmek, astral seyehate çıkmaktan daha zordur. =)
Gönderen: Elendil - 16 Mayıs 2010, 23:02:09
Gönderen: Baal Adramelech - 16 Mayıs 2010, 23:05:16
Sağolun, biraz araştırınca birşeyler gördüm hatta çok piskopat bir site buldum psişik diye adamlar istediği zaman çıkıyor yahu. Ben çıkayımda nereye çıkacağım mühim değil
Tek öneri, uzun süre çalıştıktan sonra bile vazgeçme. Bir ay, belki iki ay. Denemeye devam et ^^
Gönderen: Elendil - 16 Mayıs 2010, 23:12:07
Gönderen: Bonthey - 16 Mayıs 2010, 23:36:49
Astral girişimleri elbetteki sonuçsuz kalmaz... Birşeyler edinilebilir deneyim olarak ama ancak astrala giriş olur bu... AStral seyahat demek aynı zamanda gözümüzün perdesinin de açılması ve 3. boyutu da rahatlıkla görebilmemiz demektir. Bu nedenle astral seyahat girişimlerinde korkup bir daha denemeyen, yarıda bırakan bir çok insan tanıyorum ki bunlardan birisi benim.
Önemli olan yukarıda yazıldığı gibi zihni kandırabilmek. Bazı sabahlar odanızda değil de başka yerde yattığınız zamanlar yanılsama yaşayabilirsiniz. Her zaman alıştığınız şekilde, alıştığınız yataktan kalkacağınızı düşünürsünüz ama farklı bir konumda ve yerde uyanırsınız. Beyin 1 saniye tereddüt eder ve kordinatlarını tekrar kordine eder. İşte astralda da beyni bu şekilde kandırmak gerekiyor. Çok iyi ezbere bildiğiniz bir şeyi aklınızda hayal edip orada durduğunuzu düşüneceksiniz. Örneğin odanızda en sevdiğiniz poster. Postere bakarken hayal edeceksiniz kendinizi..
Yalnız şöyle bir durum da duydum ki pek zararlı...
Astraldan uyanamama durumu. Astral 3. boyuttur. Bu uykudan uyanamama durumu da aradaki boşluk yani bitkisel hayat sendromudur. Beyin tabi ki bitkisel hayattaki gibi ölmez ya da fonksiyonlarını yitirmez fakat bunu matrix gibi düşünmek lazım. Beyin bazen kişiyi oldukça ikna edici olabiliyor gerçekliğe hangisi yatkınsa ona ayak uyduruyor..
Bunlar benim duyduklarım tabi..
Paylaşayım dedim. ;D
Gönderen: Baal Adramelech - 16 Mayıs 2010, 23:38:27
Siz yaptıysanız nasıl birşey anlatır mısınız? Ne olur yani yaparken?
Ben yapmadım, ancak okuduğum kitaplardan ve yapan arkadaşların deneyimlerinden bunu biliyorum.
Astrol Seyehati aslında dikkat dağınıklığı olan bireyler hariç çoğu kişi yapabilir =)
Gönderen: Elendil - 17 Mayıs 2010, 00:17:08
Astral seyahati yapabilmek her yiğidin harcı değildir. Tabi ki benzer girişimler yapılabilir.. Bire bir astral olmasa dahi yanından yöresinden geçer. Bizim mevkiden astral yapabilen tek kişi Mevlana olarak duymuştum.
Astral girişimleri elbetteki sonuçsuz kalmaz... Birşeyler edinilebilir deneyim olarak ama ancak astrala giriş olur bu... AStral seyahat demek aynı zamanda gözümüzün perdesinin de açılması ve 3. boyutu da rahatlıkla görebilmemiz demektir. Bu nedenle astral seyahat girişimlerinde korkup bir daha denemeyen, yarıda bırakan bir çok insan tanıyorum ki bunlardan birisi benim.
Önemli olan yukarıda yazıldığı gibi zihni kandırabilmek. Bazı sabahlar odanızda değil de başka yerde yattığınız zamanlar yanılsama yaşayabilirsiniz. Her zaman alıştığınız şekilde, alıştığınız yataktan kalkacağınızı düşünürsünüz ama farklı bir konumda ve yerde uyanırsınız. Beyin 1 saniye tereddüt eder ve kordinatlarını tekrar kordine eder. İşte astralda da beyni bu şekilde kandırmak gerekiyor. Çok iyi ezbere bildiğiniz bir şeyi aklınızda hayal edip orada durduğunuzu düşüneceksiniz. Örneğin odanızda en sevdiğiniz poster. Postere bakarken hayal edeceksiniz kendinizi..
Yalnız şöyle bir durum da duydum ki pek zararlı...
Astraldan uyanamama durumu. Astral 3. boyuttur. Bu uykudan uyanamama durumu da aradaki boşluk yani bitkisel hayat sendromudur. Beyin tabi ki bitkisel hayattaki gibi ölmez ya da fonksiyonlarını yitirmez fakat bunu matrix gibi düşünmek lazım. Beyin bazen kişiyi oldukça ikna edici olabiliyor gerçekliğe hangisi yatkınsa ona ayak uyduruyor..
Bunlar benim duyduklarım tabi..
Paylaşayım dedim. ;D
Duydum ki hiç bir zararı yokmuş bu şeyin o türden uykudan uyanamama riski ne kadarsa bu da onun gibi bir şeymiş.Rüyalarda bunu bilinçsiz olarak yapıyormuşuz galiba ama hatırlamıyormuşuz.
Gönderen: Bonthey - 17 Mayıs 2010, 00:23:11
Benim bu konularla çok ilgilenen bir arkadaşım vardı, bana da kendisi anlatmıştı ve onun talimatları ile uygulamıştım. Ucundan kıyısında azıcık başarabilmeye başlamıştım ama ben ürktüm ve bıraktım.
Kendisi bana sürekli bu açıklamayı yapardı.. Ben de onun talimatları ile yola çıkıp becerebildiysem demek ki cidden bu alanda bilgili, diğer dedikleri de doğrudur o zaman mantığı ile inanmıştım.
Ama hurafe de olabilir tabi ki.
Gönderen: Amras Ringeril - 17 Mayıs 2010, 00:36:49
Gönderen: cigarette smoking man - 17 Mayıs 2010, 03:47:37
isin gercegi benim deneyimlerim tuhafti zaten tek yaptigim ogrencievindeki odamdan kalkip yan komsuya kizin yattigi odaya gitmekti duvarin icinden gecebildigimi dosnuyorum. astral seyahat deneyimilerim alayi komsu kizinin odasi ile kendi odam arasinda gidip gelmekti. belki benim yasadiklarim astral seyahat bile degildir ben beynimi kandirdim diye dusnurken beynim beni kandirip bilinc altima yerlesmis olan komsu kizini bana ruya olarak gostermis bile olabilir. ama her o hatunun odasidan ayrildigimda iceriden gelen gurultuler sonucunda uyaniyordum.
ama ev arkadasimin sanlattiklarini sana anlatabilirim.
kendisi oldukca farkli bir ortamda ama kendi odasinin tasariminda bir odadaymis. nasil anlatsam silent hill oynadiniz mi bilmiyorum ama silent hill deki alternatif dunya gibi bir seydeymis. onun gibi telli kanli pasli bir mekan mi dedigimde hayir satece renk tonlarinin oyle oldugunu ama dubarlarin tuhaf bir dalgalanma biciminde oldugunu soylemisti. ilk baska yonelerini kaybettigini anlatti ama sonra kisa surede odanin icinde gezebildiginden bahsetti. kendini bu olaya alistirdigina inandiginda direkt olarak odasinin duvarindan disariya cikmis (ki bahsettigim sey 5. kattan ana caddeye bakan duvardan gecmek) ve ciktigi gibi o karanlik goruntu dahada koyulasmis ve tuhaf sesler duymaya balamis anlam veremedigi ama adama uc bucuk attiran cinstenmis. sesden kacmaya calismis ama ne kadar cabalarsa cabalasin kacamadigindan bahsetti. sanki orada kaldigim zaman olecekmisim gibiydi diyor. ve bu adam bundan dolayi 1 haftaya yakin hic uyumadi.
zararli olup olmamasi konusuna gelince, zarari olmadigini okumustum. uyananamama (daha dogrusu bedenen donememe) gibi bir durum yokmus.
hatta yamulmuyorsam astralseyahat.com sitesinde okumustum sanirsam osmanli padisahlarinin surekli olarak astral seyahate ciktigiyla ilgili bir yazi vardi ama o sitenin yalancisiyim.
sonuc olarak kiyisindan kosesinden bir seilde denenmesi gerektigine inaiyorum. benim ki gibi sapikca bir amaciniz olsa bile kendinizi bu konuda kasmak kadar tuhaf bir sey yok.
yok yatakta dumduz duracaksin vs vs vs....
sana onerim, yattigin yerden kipirdamdan dururken sanki birilerinin ayak parmak uclarindan baslayipta yavas yavas oksadigini dusun, ama bunu yaparken ayak parmak ucumu ovaliyor sonra bileklerim diyerek hizli bir sekilde bedenin ust bolgelerine dogru dusunmede bu kucuk ovalamalar sanki vucudunda milim milim ilerliyormus gibi olsun.
bir zaman sonra ayaklarini ve bacaklarini hissetmemeye baslayacaksin, o zaman ilk mesajda dedigim sekilde tepende asili hayali bir ipe asilip kendini ayaktaymis gibi dusunmelisin.
belki o vucudu hissetmemenini sebebi uzun sure kipirdamdan durdugum icin olabilri ama o sekilde kendi deneyimlere yada deneyim sandigim ruyalara giris yapabildim.
Gönderen: Ropinie Hystria - 17 Mayıs 2010, 08:16:14
Nedir bu astral boyut?
Şu anda yaşadığımız dünyanın, bir üst katı gibi düşünün. Nasıl Cennet'in katları var, aynen öyle. Elbette orada da farklı bir hayat vardır. Görmek istemediğiniz şeyler görebilirsiniz, cinler gibi.
Astrale çıkarsanız, vücudunuz bir elemente bürünmek zorundadır. Ateş, su, çamur ve hepsini içinde barındıran denge* elementi. Kişilik yapınıza göre değişkenlik sağlar.
Efsane gibi gelir, ama şu söylenir. Astral alemde, şu an bizlerin mit olarak aktardığı eski dünya Tanrıları, sümer tanrıları gibi bir çok varlıkla karşılaşmak mümkündür.
Belki deli saçması, belki de gözümüzün önünde apayrı bir dünya.
Bu arada, astral seyahatte uyanamama gibi bir durum söz konusu değildir.
Gönderen: Baal Adramelech - 17 Mayıs 2010, 09:49:26
He tabi, eğer iyi şeyler görüseniz geçerli.
Gönderen: Elendil - 17 Mayıs 2010, 10:40:28
Astralde dikizlemekte ayrı birşey gibi geldi. ;D Deneyeceğim sizinkini de, bir sürü yöntemini okudum artık ne olur bilemiyorum. Sağolun.
Ropinie Hystria ,
Eski Sümer Tanrıları'nı anlayamadım yalnız.
Baal Adramelech,
Gölgeler falan o tür şeyler olduğunu duydum.
Gönderen: Ropinie Hystria - 17 Mayıs 2010, 10:47:29
Astral seyahate inananların çoğu, onları hala astralde barındığını söyler. Hatta biraz uçuk versiyonları, insanları ''uyandırmak'' adına insan bedende diğer alemden şu anki dünyamıza gönderildiği söylenir.
Gönderen: Baal Adramelech - 17 Mayıs 2010, 10:49:05
Ropinie Hystria ,
Eski Sümer Tanrıları'nı anlayamadım yalnız.
Astral Alemde ne göreceğin kesin değildir, çoğu zaman. :) Okült bilgilerini kurcalarsan, tanrılarla görüşme işinin aslında eski krallıklarda (Sümer gibi) 'yapılabilir' bir şey olduğunu görürsün.
Bunun bir kolu, Mısırdaki Tanrıların Kraliyet zamanıdır. Bir koluda ölümlülerin bazılarının tanrılarla konuşmak üzere Olimpus dağına tırmanmasıdır :)
Gönderen: johnconstantine - 17 Mayıs 2010, 10:54:21
Normal astral deneyimlerime gelelim. Bahsettiğim gibi yani yanlış hatırlamıyorsam üç kez oldu. İlk olduğunda Astral Seyahat nedir, ne değildir bilmiyordum. Gece bir an da uyandım ve sırtımı yataktan kaldırdım. Ellerime falan baktım, zaten bir terslik olduğunu anlıyorsunuz, bu sefer arkama döndüm yatağa baktım aslında ben yatıyordum. Tabii onun şoku ile geri dönmem aynı saniye içerisinde oldu. Bu olaydan sonra araştırdım, denemelerde bulundum, iki kez başarabildim. Ve sonuncusu en kısa hatta tam olarak çıkamadığım lâkin diğer ikisine nazaran en güzeliydi. O hafiflik ve dinginlik duygusu yıllardır aradığım şeylerden birisiydi ve onu buldum. Her neyse, bu kadar işte. A şunu da unutmadan söyleyeyim, Pirî Reis'in haritasını bu yolla çizdiği söylenir. Bir de Kâbe'ye girmenin mümkün olmadığı, Pentagon'un ise etrafının bol ışık ile ışıklandırıldığını, çünkü Astral Seyahat yoluyla herhangi bir bilginin çalınabilme oranının olduğunu okumuştum. Rusya ve diğer güçlü devletlere karşı önlemler gibi bir şey.
-Bu güzeldi yahu, tekrar başlasam hiç fena olmaz.
Gönderen: Elendil - 17 Mayıs 2010, 11:03:06
Gönderen: Bonthey - 17 Mayıs 2010, 12:20:06
Ha ayrıca bir de eklemeyi unutmuşum, bu seyahati uyku ile uyanıklık arasında yapıyorsunuz. Yani ne tam bilinçsizken ne de uyanıkken... Zaten o ara ayarı rahatça hissedebiliyorsunuz...
Ayrıca bir de astral seyahat modunda rüyalara girme olayı vardı. Onu da denemiştim vakti zamanında ve başarılı olduğumun sağlamasını da yapmıştım. O daha zararsız ve basit gelmişti mesela bana.
Gönderen: johnconstantine - 17 Mayıs 2010, 12:49:34
Gönderen: Elendil - 17 Mayıs 2010, 12:58:35
Gönderen: Amras Ringeril - 17 Mayıs 2010, 13:07:43
Gönderen: Bonthey - 17 Mayıs 2010, 13:19:16
Bir süre sonra gördüğüm rüyanın da bunun devam olduğunu farketmişimdir. Bu da insanın rüyasını kontrol etmek gibi bir şey...
Arada insan rüyada olduğunu anlıyor ve onu algıladıktan sonra rüyayı kendi istediği şekilde yönlendirmek tamamiyle kendi elinde olan bir güç haline geliyor... Fakat kendi rüyanızı kendiniz kontrol ettikten sonra "gördüğüm rüyanın bir anlamı var mıydı acaba*" düşüncesi de ortadan tamamiyle kalkıyor çünkü biliyorsunuz ki o gördüğünüz rüya da sizin ürününüz. ;D
Bu da kontrollü rüya görmek oluyor.
Ben astral yapmaya korktuğum zamanlarda o kişinin rüyasına girme fikrini önemişlerdi bana.
Bunun için de aynı astraldaki uyku ile uyanıklık arası moda girmek gerekiyordu. Bir de ekstra olarak rüyasını görmek istediğiniz kişinin odasını iyi bilmeniz gerekiyor ki kendinizi orada şartlayabilesiniz. Sonra suyun berraklaşması gibi o kişinin rüyasında bulabiliyorsunuz kendinizi... Vermek istediğiniz mesajı da verebiliyorsunuz rüyasında. :D
Eğlenceli bir olay aslında.
Gönderen: Canina - 17 Mayıs 2010, 20:25:54
Gönderen: Wanderer - 17 Mayıs 2010, 20:50:54
Ben genelde uykuya dalmak için düzemce bir senaryo düşünür ve bunu görselleştiririm.
Bir süre sonra gördüğüm rüyanın da bunun devam olduğunu farketmişimdir. Bu da insanın rüyasını kontrol etmek gibi bir şey...
Arada insan rüyada olduğunu anlıyor ve onu algıladıktan sonra rüyayı kendi istediği şekilde yönlendirmek tamamiyle kendi elinde olan bir güç haline geliyor... Fakat kendi rüyanızı kendiniz kontrol ettikten sonra "gördüğüm rüyanın bir anlamı var mıydı acaba*" düşüncesi de ortadan tamamiyle kalkıyor çünkü biliyorsunuz ki o gördüğünüz rüya da sizin ürününüz. ;D
Bu da kontrollü rüya görmek oluyor.
Ben astral yapmaya korktuğum zamanlarda o kişinin rüyasına girme fikrini önemişlerdi bana.
Bunun için de aynı astraldaki uyku ile uyanıklık arası moda girmek gerekiyordu. Bir de ekstra olarak rüyasını görmek istediğiniz kişinin odasını iyi bilmeniz gerekiyor ki kendinizi orada şartlayabilesiniz. Sonra suyun berraklaşması gibi o kişinin rüyasında bulabiliyorsunuz kendinizi... Vermek istediğiniz mesajı da verebiliyorsunuz rüyasında. :D
Eğlenceli bir olay aslında.
Kontrollü rüya = Lucid Rüya... Yalnız bi süre sonra zarar vermeye başladığını duymuştum...
Astral ise, bir çoklarının sandığının aksine, gerçekten yapılan astral seyahat beyni kandırmak değildir... Boyut değiştirmek gibi bir şey. Bedeninizden ayrılıyorsunuz ve beden ile aranızdaki tek bağlantı gümüş kordon oluyor. O boyutta amacınız olmadan gezmemeniz daha iyidir... Amaç ne olabilir ki filan gibi sorular sormayın lütfen =)
Cinler periler vardır, çarpabilirler... Uğraşmamak daha iyidir derim. Bir kaç kez çıkmışlığım var astrale fakat çok nasıl deseem... Korkutucu oluyor =)
Gönderen: Bonthey - 17 Mayıs 2010, 21:39:25
Rüyada genelde bilinçaltımızdaki düşünce ve duygularımızı yaşar bu şekilde zihnimizi boşaltırız, dinlendiririz.. Ama kendimiz kontrol ettiğimizde bu boşalma işlemi gerçekleşmediği için bilinçaltı bu sefer boşaltma işlemini başka yollarla gerçekleştirebilir..
Herhalde olsa olsa zararu buradan olur.
Gönderen: Wanderer - 05 Haziran 2010, 09:43:50
Lucid rüyanın zararı olsa olsa beynin sürekli uyanık olmasıdır.
Rüyada genelde bilinçaltımızdaki düşünce ve duygularımızı yaşar bu şekilde zihnimizi boşaltırız, dinlendiririz.. Ama kendimiz kontrol ettiğimizde bu boşalma işlemi gerçekleşmediği için bilinçaltı bu sefer boşaltma işlemini başka yollarla gerçekleştirebilir..
Herhalde olsa olsa zararu buradan olur.
Bir süre sonra gerçek rüya görmemeye başlıyormuşsun...
Gönderen: Arlinon - 19 Haziran 2010, 13:20:36
Gönderen: Baal Adramelech - 19 Haziran 2010, 15:06:10
Bu bir çeşit rüyadır, ters bir uykuya dalarak bilincinizi kandırırsınız, bilinçaltınızda gezersiniz. Ruh falan çıktığını pek düşünmeyin hani...
Bilimsel açıdan böyle açıklanır evet.
Gönderen: cankutpotter - 02 Temmuz 2010, 00:47:39
Bilimsel açıdan böyle açıklanır evet.Şöyle ki, "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir."(Mustafa Kemal Atatürk) Yok cind, periydi, falan filan deli saçması. Tama fantastik alemin hastasıyız falan ama bu kadar abartmayın...
Gönderen: Baal Adramelech - 02 Temmuz 2010, 00:50:43
Yok cind, periydi, falan filan deli saçması. Tama fantastik alemin hastasıyız falan ama bu kadar abartmayın...
Bilimsellik reddetmek değildir.
Gönderen: Wanderer - 02 Temmuz 2010, 01:11:02
Şöyle ki, "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir."(Mustafa Kemal Atatürk) Yok cind, periydi, falan filan deli saçması. Tama fantastik alemin hastasıyız falan ama bu kadar abartmayın...
Cinleri inkar etmek, hem bir çok dini inkar etmektir, hem bilimi inkar etmektir ;)
Gönderen: Baal Adramelech - 02 Temmuz 2010, 01:21:57
Cinleri inkar etmek, hem bir çok dini inkar etmektir, hem bilimi inkar etmektir ;)
Cinleri inkar etmek ne zamandan beri bilimi inkar etmek?
Gönderen: Wanderer - 02 Temmuz 2010, 01:23:44
Cinleri inkar etmek ne zamandan beri bilimi inkar etmek?
Cin görülen yerlerde manyetik alan ölçüm cart curtu yapıldığından beri. . .
Gönderen: Canina - 02 Temmuz 2010, 01:25:32
Cinleri inkar etmek, hem bir çok dini inkar etmektir, hem bilimi inkar etmektir ;)
Olmayan bir şey inkar edilemez.
Gönderen: Wanderer - 02 Temmuz 2010, 01:26:32
Olmayan bir şey inkar edilemez.
Bu da bir çeşit inkar ediş :D Tabi, insan karşılaşmadan bilemez...
Gönderen: Baal Adramelech - 02 Temmuz 2010, 01:27:37
Cin görülen yerlerde manyetik alan ölçüm cart curtu yapıldığından beri. . .
Demonolojiyle üç sene, Büyücülük alanlarıyla beş sene boyunca kitaplar okudum, araştırmalar yaptım. Lütfen kulaktan dolma bilgilerle bana gelme.
Gönderen: Wanderer - 02 Temmuz 2010, 01:28:47
Demonolojiyle üç sene, Büücülük alanlarıyla beş sene boyunca kitaplar okudum, araştırmalar yaptım. Lütfen kulaktan dolma bilgilerle bana gelme.Demek yılların boşa gitmiş =) Sadece Kuran okudum... Gerçekliği tartışılır, görüş ayrılığına düştüğümüz yerler olur... En iyisi kapatalım bu konuyu... ;)
Gönderen: Canina - 02 Temmuz 2010, 01:51:36
Demek yılların boşa gitmiş =) Sadece Kuran okudum... Gerçekliği tartışılır, görüş ayrılığına düştüğümüz yerler olur... En iyisi kapatalım bu konuyu... ;)
Başka açılardan bakmak gereklidir her zaman ^^
Gönderen: HighLord - 02 Temmuz 2010, 09:35:12
Elendil, bir de böyle bir yazı buldum nasıl yapıldığıyla ilgili :
Astral seyahat için birinci şart cesaret ve sıhhattir astral seyahat sırasında korkuya kapılanlar astral seyahatı tamamlayamaz hayal kırıklığına uğrarlar.Astral seyahata başlayacakların kalp hastalıkları ile ilgili bir sorunları olmamalıdır.Astral seyahat sırasında özellikle ilk tecrübe esnasında doğal olarak insanda aşırı bir heyecan olacağından bu tür bir çalışma kalp hastalarının kalp krizi geçirmelerine sebep olabilir. Aslında korkulacak hiç bir yönü olmayan bu deneyim yine de kalp sorunu olanlara tafsiye edilmez.
Astral seyahate acele ile başlamaya çalışmak başarısızlık ve yılgınlık verir,ilk yapılacak iş astral seyahate başlamadan beyni şartlandırmaktır.Mesela astral seyahate çıkmak isteyen kişi ayın birinde astral seyahat kararı verdiyse kendi kendine şöyle bir telkinde bulunmalıdır bu gün ayın biri ayın dördünde yani dört gün sonra astral seyahat yapacağım bu seyahatimde korkmayacak ve deneyimi başarıyla tamamlayacağım diye kendine telkinde bulunmalıdır.
Her gün kişi bu telkini kendine yapar yine telkin yaparken bir saat seçilmelidir örneğin gece saat 03'de astral seyahata başlayacağım diye kişi kendini şartlandırmalıdır.
Beklenen gün ve saat geldiğinde kişi çıplak vaziyette yatağına yatar.Yatak kişiyi rahatsız etmemeli çok sert veya çok yumuşak olmamalıdır. Oda sıcaklığı normal olmalı kişi çıplak olacağından üşümemelidir.Oda iyi havalandırılmış olmalı aşırı rahatsız edici parfüm sigara dumanı gibi etkilerden ve gürültüden uzak olmalıdır gecenin sessiz saatlerini tercih etmek bu açıdan da kişinin işini kolaylaştırır.Astral seyahata çıkacak kişi rahatsız edilmemelidir rahat etmek için oda kapısı kilitlenmelidir.Astral seyahat transına girmiş olan bir kişiyi aniden uyandırmak son derece sağlıksız ve zararlı neticeler doğurur.
Astral seyahate başlamak için kişi transa başlar ilk iş hiç bir şey düşünmemeye çalışarak zihni dinlendirmektir.Daha sonra hafif bir vınlama sesi duyulacağı düşünülür uzaktan duyulan bir hızar sesi veya bir vantilatör sesi gibi.Astral seyahata başlayacak kişi vücudunda ufak ufak karıncalanmalar hissetmeye başlar.Bunlar işlerin yolunda olduğunun astral seyahate başlanacağının ilk sinyalleridir.Kişi sanki üzerinde ince bir örtü varmış da o örtü yavaş yavaş yükselmeye başlıyor gibi hisseder bu örtünün ruhunuz olduğunu kendinize telkin etmek faydalı olacaktır.Gerçekten de bir vınlama sesi duyulmaya ve vücut karıncalanmaya başlar.Kişi ne oluyor bana diye heyecanlanmamalıdır.Bilakis işte başarıyorum astral seyahate başlıyorum diye düşünüp kendi kendine telkin de bulunmalıdır.Genellikle bu ses ve karıncalanmadan sonra gözlerin önüne hafif yeşile kaçar küçük ışık kümeleri gelmeye ve vücut kıpırdayamaz şekilde katalepsiye girmeye başlar bunlarda korkmadan atlatılırsa astral seyyah yavaş yavaş bedeninin yattığı yerden tavana doğru yükselmeye başladığını hisseder.Odanın içinde fosforlu bir renk çümbüşü vardır adeta ,sonra astral seyyahımız gayri ihtiyari yatağa bakar burası astral seyahatin en önemli kısmıdır.Yatakta biri yatmaktadır biraz dikkatli bakan seyyah yatakta yatanın kendisi olduğunu görür şaşkın ve korkmuştur bir an için eyvah ben öldüm ruhum yatakta yatan ölü bedenimi görüyor diye bir korkuya kapılırsa ani bir sarsıntıyla bedenine geri döner ,artık o gün için astral seyahat imkanı kalmamış sayılır.Burada daha önce de belirttiğimiz gibi korkmamalıdır ortada ne ölen biri ne de bedenden irtibatını koparan bir ruh vardır.Yatakta yatan sadece seyyahın bedenidir seyyahın kendisi ruhun içini ve özünü oluşturmaktadır.Ruh bedene astral bir kordonla bağlıdır bir tür bebeğin annesine göbek bağıyla bağlı olduğu gibi bu bağ kopmadan bedenden geri dönüşsüz bir ayrılık olmaz bu açıdan korkmamalıdır.Bu bağ inanın ki bebeği anneye bağlayan göbek kordonundan binlerce kat daha sağlamdır.Kopacak diye korkuya kapılıp seyahatinizi ertelemeye değmez.Bu seyahat size çok şeyler kazandıracak ruhunuzu olgunlaştıracak karşılaştığınız günlük hayata dair sorunların ve de şu dünyanın ne kadar küçük olduğunu göreceksiniz.
Şayet kendi bedeninizi görüpte korkuya kapılmaz yolculuğunuza devam ederseniz artık önünüzde bir engel kalmayacaktır,önce evinizin içinde uçarcasına dolaşır sonra sokağa çıkar isterseniz kilometrelerce uzağa gider isterseniz ay yüzeyindeki kraterleri çok yakından seyredebilirsiniz.Bu arada sizi kimse görmeyecek ve farkında olmayacaktır.ilk astral seyahate çıkan acemi seyyahlar sokakta insanların kendisini çıplak vaziyette göreceklerini zannederek çekinir utanırlar,sokak da dolaşan ruhunuzdur çıplak bedeniniz halen odanızda yatakta yatmaktadır bunu unutmayın.Alıntı..
Peki ben bir kaç soru sormak istiyorum sizlere:
1.) Bunu yapmak için illa çıplak mı olmak lazım?
2.) İstediğimiz kadar çıkabiliyor muyuz bu seyahate?
3.) Ben sadece Lucid dream'de kalmak istiyorum çünkü astralde acayip korkarım. Burada kalmak benim elimde mi?
4.) Çoklu kişilerle bunu yapmak mümkün mü?
5.) Bu seyahatle geçmişe ve ya geleceğe gitmek mümkün mü?
6.) Ruhun çıkıp bir daha geri dönememe gibi bir sorun oluşur mu?
Şimdiden teşekkürler..
Gönderen: Amras Ringeril - 02 Temmuz 2010, 11:07:03
Cinler mevzusu ya da Astral seyahat gibi. Cin kavramı doğu mitolojisinde İslam'dan önce bile varlığını gösteren bir konuydu. "Ben sadece Kuran okudum vardır, yanlış biliyorsunuz" dersen, bilimdışı bir bakış açısıyla yaklaşmış olursun. "O kadar kitap okudum görmedim öyle bi şey" bu da bilimdışıdır. Kaynaklarla ve bilgilerle gelmek gerekiyor.
Ancak dediğim gibi, bir kutsal kitabın içerdiği metinler gerçeklik üzerine somut deliller içermez, kaynak olamaz.
Unutmadan; şizofreni halk arasında bir çok normal görünen insanda da görünen bir hastalıktır. Ve oldukça yaygındır.
Gönderen: Wanderer - 02 Temmuz 2010, 11:11:03
İnanışlarınızın bilime ve diğer inanışlara karşı olmaması gerekir. Gerçekliği her zaman sorgulanabilecek yüksek düzey dini ilimler ile, varlığı diğer şeylerden bağımsız olarak sorgulanabilecek nispeten daha düşük ilimleri zıtlaştırmayın. İnançlarınıza ters geliyor olabilir, ancak bu onun varolmadığını göstermez.
Cinler mevzusu ya da Astral seyahat gibi. Cin kavramı doğu mitolojisinde İslam'dan önce bile varlığını gösteren bir konuydu. "Ben sadece Kuran okudum vardır, yanlış biliyorsunuz" dersen, bilimdışı bir bakış açısıyla yaklaşmış olursun. "O kadar kitap okudum görmedim öyle bi şey" bu da bilimdışıdır. Kaynaklarla ve bilgilerle gelmek gerekiyor.
Ancak dediğim gibi, bir kutsal kitabın içerdiği metinler gerçeklik üzerine somut deliller içermez, kaynak olamaz.
Unutmadan; şizofreni halk arasında bir çok normal görünen insanda da görünen bir hastalıktır. Ve oldukça yaygındır.
Şimdi ben gördüm desem kimse inanmayacak, biliyorum. Somut bir kaynağım da yok itiraf ediyorum... Sadece Kuran okudum... Hmm İncil de okudum Tevrat da okudum fakat üstünkörü bir baktım sadece. Cinler... Ne bileyim, kapalı bir kutudur bu cinlere inanma mevzusu. İnanırsın veya inanmazsın, kutunun içinde ne olduğunu bilmek zordur...
Gönderen: Canina - 02 Temmuz 2010, 13:11:13
Şimdi ben gördüm desem kimse inanmayacak, biliyorum. Somut bir kaynağım da yok itiraf ediyorum... Sadece Kuran okudum... Hmm İncil de okudum Tevrat da okudum fakat üstünkörü bir baktım sadece. Cinler... Ne bileyim, kapalı bir kutudur bu cinlere inanma mevzusu. İnanırsın veya inanmazsın, kutunun içinde ne olduğunu bilmek zordur...
Snııf, snıff sülfür kokusu alıyorum odam da cin mi var acaba?
Gönderen: HighLord - 03 Temmuz 2010, 16:07:07
Gönderen: johnconstantine - 03 Temmuz 2010, 16:13:46
Ne zamandır deniyorsunuz ? Çalışmalarınız ne sıklıkla ? Uyku durumunuz nedir ? Hızlı konsantrasyon yapabiliyor musunuz ? Çünkü bu iş de sabır işidir. İlk başlarda olmaması çok normal. Bende halâ her deneme de yapamıyorum. Çoğu zaman kendiliğinden oluyor. İnternette bayağı teknik var. İp tekniği en çok tavsiye edilen ve rağbet gören tekniktir. Araştırıp bulabilirsiniz. :)
Gönderen: Berker - 04 Temmuz 2010, 21:10:13
Yani uçarsanız çok uzaklara gitmeyin :D:D
Gönderen: Elendil - 04 Temmuz 2010, 22:15:53
Gönderen: Canina - 04 Temmuz 2010, 23:08:08
Ruh Bedeni bulamazsa diye birşey yok benim bildiğim.
Kısmet bu işler belli olmaz.
Gönderen: Elendil - 04 Temmuz 2010, 23:19:57
Kısmet bu işler belli olmaz.
Katılıyorum. :P
Gönderen: Wanderer - 05 Temmuz 2010, 01:08:12
Kısmet bu işler belli olmaz.
:P Uyuduktan sonra geri uyanmama ihtimalin ne kadarsa bedeni bulamama ihtimalin de o kadar...
Gönderen: Hurin - 05 Temmuz 2010, 01:47:14
Gönderen: Alorka Greenleaf - 05 Temmuz 2010, 01:48:42
Eğer öyleyse bir arkadaş bulup yapılmak,gidilmek istenen şey,yer hakkında saatlerce konuş.Akşam rüyada görürsün büyük ihtimal.Tabi erken uyursan. :D
Gönderen: Canina - 05 Temmuz 2010, 03:23:38
Bırak kalsın ruh yerinde!Ne işe uçuyor göçüyor. :D Olayı tama olarak anlamadım galiba.Olay şu mu;Konsantre oluyosun ve istediğin yere gidi istediğini yapıyosun?
Eğer öyleyse bir arkadaş bulup yapılmak,gidilmek istenen şey,yer hakkında saatlerce konuş.Akşam rüyada görürsün büyük ihtimal.Tabi erken uyursan. :D
Adam işi çözmüş beyler siz boşuna uğraşıyorsunuz.
Gönderen: Alorka Greenleaf - 05 Temmuz 2010, 08:54:34
Gönderen: Josephine - 09 Ağustos 2010, 00:17:55
astral'da belli bir zaman, sınır ne bilim ip falan yok mudur ?
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ağustos 2010, 00:22:12
Ups, karıştıdım yine. Astral Düzlem bu dünyanın yansıması olarak mevcut olan, ancak aynı zamanda farklı düzlemlere çıkan bir mekandır. Yani Okült araştırmalarında Astrale çıkıp Demonlarla veya diğer yüksek varlıklarla konuşma gibi durumlar oluyor. Konsere gitmek mümkün olabilir ancak o mekana gidildiğinde ne ile karşılaşılır emin değilim. Astral düzlemin tam anlamıyla bu dünyanın yansıması mı olduğu yoksa çarpıtılmış/değiştirilmiş mi olduğu kaynaktan kaynağa değişen bir bilgidir.
Gönderen: Josephine - 09 Ağustos 2010, 00:25:42
metresi santimi falan ?
Gönderen: Baal Adramelech - 09 Ağustos 2010, 00:27:28
hayır yani belirli bi yere kadar gidilmiyor mu ?
metresi santimi falan ?
Neden sınır olsun ki? Ruhunu bedeninden çıkarmaktan bahsediyorsun. Her şey yapılabilir o noktadan sonra.
Gönderen: Josephine - 09 Ağustos 2010, 12:59:56
Gönderen: Larien - 03 Ocak 2011, 17:13:00
Gönderen: Madam Vio - 03 Ocak 2011, 19:05:45
Sonuç olarak astral seyahatın mümkün olduğunu düşünüyorum; ancak öyle "Herkes denesin! Çok basit başarılıyor!" tarzı birşey olduğuna da inanmıyorum. En azından telepati, telekinezi, beyin gücüyle hayatın akışına yön verme ve benzeri gibi kişisel gelişim/gizli ilimler dosyasına ait her türlü olayın kişinin çok büyük çabalar sonucu elde edebileceği görüşündeyim. Inception'a da bağlamayalım şimdi.
Spoiler: Göster
Gönderen: Baal Adramelech - 25 Mayıs 2011, 23:58:19
Aslına bakarsanız bu i-doser'lar için de "Aman abi! Deneyin görün! Beş dakika dinliyosun, sonra resmen sarhoşsun..." dediklerinde gidip denemiştim. Değil 5-10 dakika, 20 dakika dinledim. Sonunda hiçbir sarhoşluk etkisi yaratmamıştı ama öyle bir baş ağrısı yaratmıştı ki...
Ses yoluyla beyni kıvama getirmek tamam da, ikinci dünya savaşındaki kahverengi nota mevzusuna benziyor i-doser. Kasmamak lazım bence bu kadar.
Sonuç olarak astral seyahatın mümkün olduğunu düşünüyorum; ancak öyle "Herkes denesin! Çok basit başarılıyor!" tarzı birşey olduğuna da inanmıyorum. En azından telepati, telekinezi, beyin gücüyle hayatın akışına yön verme ve benzeri gibi kişisel gelişim/gizli ilimler dosyasına ait her türlü olayın kişinin çok büyük çabalar sonucu elde edebileceği görüşündeyim. Inception'a da bağlamayalım şimdi.
Çok çaba değil, çok fedakarlık olacak aslında tam gereksinim.
Spoiler: Göster
Bu geyiklere de bayılıyorum.
Gönderen: BerkeB - 20 Ekim 2012, 15:45:08
Tekrar varsayalım ki ruh bedenden ayrılmıyor. Hepsi bilinçaltında. O zaman kendimizi şekerlerden pamuklardan falan oluşma bir diyarın içine koyar gezinir dururuz. Her iki türlüde harika bu astral seyahat :D
Gönderen: ülfet - 20 Ekim 2012, 15:52:19
Uyanamamak gibi bir durum yok ama, kendinizi bu dünyaya bağlayan hiçbir şey kalmadıysa denemeyin derim.
Spoiler: Göster
Gönderen: zekican5 - 29 Ekim 2012, 14:41:52
Bu arada ülfet'in annesinin konuşması da çok hoşuma gitti :D
Gönderen: Memory - 09 Ocak 2013, 16:52:18
Spoiler: Göster
Hiç gülesim yoktu. :) Son yüz yılda ortaya çıkmış bir faaliyeti yüzlerce yıl önceki bir insana da ithaf etmek, herhalde kendilerinin doğru olduğunu ispat etme çabasıdır.
Gönderen: Rhonin - 09 Ocak 2013, 17:57:02
Ben aynı bu olaya benzetiyorum bu yok efendim 'astral seyehat' yok efendim 'lusid hali'
bende çakralarımı açtırdım böyle gözümü iki kere kapatıp üç kere açınca duvarın falan içini görebiliyorum
http://www.taraf.com.tr/haber/turkiye-nin-en-vatansever-elementi-contorium.htm