Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Liman Kenti => Düşler Limanı => Şişedeki Mısralar => Konuyu başlatan: KoyuBeyaz - 20 Haziran 2010, 21:28:54

Başlık: Dizeli Yazılar
Gönderen: KoyuBeyaz - 20 Haziran 2010, 21:28:54
                       Anlayacaksın

Bir gün anlayacaksın,
Vaktin yaktığı ateşi su dökmeden söndürdüğünü,
Aklın harcadığı ömrü göz kırpmadan öldürdüğünü.
Gönlün söylediği sözü dinlemeden reddettiğini,
Anlayacaksın bir gün, seni neden sevdiğimi.

Uykusuz akşamın çalar saatli düşüncelerini öğreneceksin,
Bulunduğun hali bırakmamaya çabalayacaksın.
Tutunduğun son parçanın koptuğuna inanmayacaksın,
Kendini asılı tutacaksın var gücünle, hayallerinde.

Bir gün anlayacaksın,
Gündüzü neden geceden çok sevdiğimi,
Aklımı neden kalbime tercih ettiğimi,
Kendi kendime seninle konuştuğumu.
Anlayacaksın bir gün, sevdiğim olduğunu.

Görmeyeceksin yaptığın katli,
Bilmeyeceksin bulunduğum hali.
Diyeceksin ki bir küçük fani,
Ne istedi benden bu kadar?

Sonunda anlayacaksın,
Aslında hiçbir şey istemediği,
Seni sensizken daha çok sevdiğimi.
Sevmek nedir onu bile bilmediğimi,
Anlayacaksın, bağımlılığının son halini...


 ---------------


                 Güz

Temizlesin ılık yağmurlar gönlümü,
Boşlasın bulutlar ile gözyaşlarım.
Çamur sıçrattığın kirli hayatımda,
Şimşekler çaksın sessiz gürültüsüyle.

Ayrılık en sevdiğim mevsimin adı,
Sarı ve hüzün aylarının teması.
Gündüzü daha karanlık gecesinden,
Sonbahardır bu! Son sevgiler molası.

Yağmur kadar payı var gözyaşlarının,
Bu mevsimin kuru ıslaklığında.
Uyuya kalmış akreple yelkovan,
Onlar bile öyle, koyun koyuna...
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: Angels.Of.Darkness - 20 Haziran 2010, 21:51:58
Sonunda anlayacaksın,
Aslında hiçbir şey istemediği,
Seni sensizken daha çok sevdiğimi.
Sevmek nedir onu bile bilmediğimi,
Anlayacaksın, bağımlılığının son halini..


Bu son kıtayı çok beğendim.
Kelimeleri bir arada kullanışın, yazım tarzın olağanüstü doğrusu.
Ellerine sağlık, oldukça başarılı olmuş her iki şiirde. :)
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: Wanderer - 23 Haziran 2010, 20:40:54
Görmeyeceksin yaptığın katli,
  Bilmeyeceksin bulunduğum hali.
  Diyeceksin ki bir küçük fani,
  Ne istedi benden bu kadar?


Ciddi benim eski duygularıma çok benziyor... Eline, kalemine, yüreğine sağlık...
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: hanne - 23 Haziran 2010, 23:22:21
Görmeyeceksin yaptığın katli,
  Bilmeyeceksin bulunduğum hali.
  Diyeceksin ki bir küçük fani,
  Ne istedi benden bu kadar?


Ciddi benim eski duygularıma çok benziyor... Eline, kalemine, yüreğine sağlık...
duygu ve düşüncelerime ışık tutuğunuz için teşekürler ikinize de
aynen diyorum başka da bir şey demiyorum :)
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: KoyuBeyaz - 23 Haziran 2010, 23:55:40
Beğenmenize sevindim, teşekkür ederim yorumlarınız için.  :)
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: KoyuBeyaz - 20 Ağustos 2011, 09:33:41
Gereğinden fazla şunu (http://www.youtube.com/watch?v=pxM4EbN9lMY) dinlemenin yaptığı psikolojik etkiyle yazılmış gereksiz bir yazı. Göndermemin tek sebebi başka bir yere aktarıp kaydedemeyecek kadar üşenmem sanırım. Pek alakalı da olmadı gerçi, neyse.

Dünyanın yanışını izleyebiliriz uzaktan,
Düşünürsen yalnızca uçabildiğini.
Sorun olmayacak ne fizik ne kimya,
Ruhunla salınırken o parlayan kürenin altında.

En küçük ayrıntıyı yakalamak zamanı geldiğinde,
En büyük korkun yüzüne yerleştiğinde,
Yükün nehir olup yatağını deldiğinde,
Gücün doruğunu göreceksin; kendi özgürlüğünde.

İnsanlar değişmez önemsizliği fark etse de,
Ardındaki sebepte ara düşüncenin sonunu.
Ne demokrasi kurtaracak seni ne de özgürlük,
Kendi isyanınla yüzleştiğinde.

Gerçekten beyaz mı gördün bu denli dünyayı?
Gerçekten tek renk mi sandın daldığın hülyayı?
İdraktan mahrum, karmaşadan yorulmuş,
Kıyıya vurmak gerçekten bu kadar kolay mı sandın?

Aç görmeyen gözünü, kabart insanlara kulağını,
Dinle son sözünü dünyanın; nefes kadar yakın, mantık kadar uzak;
Tüm bunlardan tek yolu kurtulmanın:
Her şeyin içinde kendini de yakmak.
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: Fırtınakıran - 27 Kasım 2011, 00:38:23
Alıntı
Seni sensizken daha çok sevdiğimi.

Yokluğunda buldum seni
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar?


Diyesim geldi o dizeyi okuyunca.

"Anlayacaksın..." adlı şiirde son kıtada bir takılma var gibi geldi bana. Son kıtaya gelene kadar dizeler bir uyum, ahenk içinde akıp gidiyor. Okuyucuda hem hüzün hem de burukluk hissini gayet başarılı bir biçimde uyandırıyor. O şiir bana sadece hikaye değil, şiir de yazabildiğini çok güzel kanıtladı. Şaşırmadım desem yalan olur, ellerine sağlık. Her dizesinde okuru kendini bağlayan, basit cümlelerle geçmek yerine sanatsallığı olabildiğine yedirmiş bir yazı olmuş.

Çok başarılı bulup, kıskandım da azıcık. Azıcık ama :P.


"Güz" için;

Alıntı
Sonbahardır bu! Son sevgiler molası.
O son cümle nasıl bir şeydir öyle? Çok hoşuma gitti. Bir kitapta yer alsa, altı çizilesi cümleler arasına alırdım. Dahası, şu an fena halde dilime dolanmış durumda. Zihnimde dönüp duruyor. Ah, ben böyle şeyler okumak istiyorum işte!

Şiirin tamamı dopdolu. Anlattıklarındaki duygu yoğunluğu ve dahası, cümlelerdeki sanatsallık, bir öncekindeki gibi, takdire değer. Ancak ilk kıta bende bir takılmaya yol açtı. Oysa diğer iki kıta akıp gidiyor. İlk kıtada, bana göre, bir uyumsuzluk söz konusu. Nasıl başlayacağını bilememişsin de sonradan açılmışsın gibi geldi.

Son şiire özellikle yorum yazmıyorum. "Göndermemin tek sebebi başka bir yere aktarıp kaydedemeyecek kadar üşenmem sanırım", demişsin ben de o yüzden yorum yapmıyorum.


Bitirirken,

Bence daha çok şiir yazmalısın. Pek şiir seven biri değilim aslında ama yazdıklarını okumak gerçekten güzeldi.
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: Kanashii Uchiha - 11 Aralık 2011, 01:59:11

Dünyanın yanışını izleyebiliriz uzaktan,
Düşünürsen yalnızca uçabildiğini.
Sorun olmayacak ne fizik ne kimya,
Ruhunla salınırken o parlayan kürenin altında.

En küçük ayrıntıyı yakalamak zamanı geldiğinde,
En büyük korkun yüzüne yerleştiğinde,
Yükün nehir olup yatağını deldiğinde,
Gücün doruğunu göreceksin; kendi özgürlüğünde.

İnsanlar değişmez önemsizliği fark etse de,
Ardındaki sebepte ara düşüncenin sonunu.
Ne demokrasi kurtaracak seni ne de özgürlük,
Kendi isyanınla yüzleştiğinde.

Gerçekten beyaz mı gördün bu denli dünyayı?
Gerçekten tek renk mi sandın daldığın hülyayı?
İdraktan mahrum, karmaşadan yorulmuş,
Kıyıya vurmak gerçekten bu kadar kolay mı sandın?

Aç görmeyen gözünü, kabart insanlara kulağını,
Dinle son sözünü dünyanın; nefes kadar yakın, mantık kadar uzak;
Tüm bunlardan tek yolu kurtulmanın:
Her şeyin içinde kendini de yakmak.

O kadar değerli dizeler ki....
Sadece iltifat etmek yeterli gelmez sanırım.
İyi kullandığıma inandığım  pek çok büyülü kelime dahi, bu satırların bana hissettirdiklerini anlatmaya yeterli olmayacaktır...Ne demem gerekli bilemiyorum.Kıskanılası bir serzeniş,
Hayat dolu bir dışa vurum, aynı zamanda iç içe sıkıştırılmış döngü ve ironi ..Dümdüz; - siyah ve beyaz -  kadar. Ellerine ve ruhuna sağlık. 
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: DarLy OpuS - 11 Aralık 2011, 02:09:24
Alıntı
Ne demokrasi kurtaracak seni ne de özgürlük,
Kendi isyanınla yüzleştiğinde.

Demir Yumruk! Heyt be, çok hoşuma gitti komşu. Bu ve son iki dizeye ayrı olarak bayıldım. Hazal'a katılıyorum şiiri daha fazla denemelisin. Can yakan bir samimiyet var, vurucu.
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: KoyuBeyaz - 11 Aralık 2011, 02:22:56
Beğenileriniz ve değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Şiir konusunda kendimi pek kabiliyetli gördüğüm söylenemez aslında, belki de bu yüzden beğenileriniz benim için daha bir değerli şu an. Düz yazıların, hikayelerin arasında bazen farklılığa gitmek iyi oluyor diye yazdığım şeylerdi bunlar, ama öyle heves ettiriyorsunuz ki insanın daha sık yazası geliyor. :)

Tekrar tekrar teşekkürler.
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: KoyuBeyaz - 25 Ocak 2012, 20:12:52
Bulduk ruhu yok yerden,
Bağlandık sade sözden.
Dönmedik öbür yana,
Tek, eşini beklerken.

Serdik dünyayı öne,
Tek bir öpücük ile.
Yenilmezdik kuşkusuz,
Bir düşman yokken bize.

Baş çevirdik her şeye,
Hiç kopmayalım diye.
Küçük dünyaydı bizim,
Ahsız, taçsız, tekdüze...

Mutlu, cesur, gönlünce,
Yaşadık hep günlerce.
Bir el izi basılmış,
Tek dönüm gönlümüzde.

Biz döndük hep ölümden,
Ve sevdik beklemeden.
Bitmez sandık hiç ömür,
Yıllar öyle geçerken.

Döndük ve yoktuk sonra,
Bilmedik neden burda,
Öyle bitti tüm masal,
Sebep yokken ortada.

Anladık ki dönmedik,
Biz hiçbir sözümüzden.
Dünya bizi sevmezmiş,
Samimiysek gönülden.
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: Fırtınakıran - 25 Ocak 2012, 20:41:09
Öncelikle yazının konumuna dair ufak ve şekilci bir eleştirim/önerim var:
 
Spoiler: Göster
Şiiri ortalayarak yayınlaman nedense bende okurken zorlanmaya neden oldu. Garip, değil mi? Eğer böyle kalsın diyorsan ilk mısraya başlamadan bir satır boşluk bırakırsan daha hoş duracağına inanıyorum.


Gelelim şiirin özüne dair yorumlarıma.

İlk başta bir aşk şiiri gibi duruyor olsa da, daha çok ilahi aşk teması varmış gibi geldi bana. Şiiri 2 kez okudum, pek çok anlama gelebilir gibi duruyor. Hangi amaçla yazdığını bilmiyorum; fakat yazının bana aktardıkları bir ilahi aşk, yaşam döngüsü ve sonundaysa adaletsizliğe dair sembollerdi. Yaşam döngüsünün yerinin daha belirgin olduğunu da belirtmem gerekir.

Sembolizm yanı güçlü, okurken üzerinde kafa yormayı sağlayan ve çok anlamlılığıyla yazımı kolay olmayan bir şiirdi benim için. Dediğim gibi, yazarken ki düşüncelerini bilmiyorum, ancak okurken benim hissettiklerim ve gördüklerim bu yönde oldu.

Ellerine sağlık. Şiirlerinde ayrı bir tat, bir düşünseli var gerçekten.

Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: Berre - 25 Ocak 2012, 21:18:19
Alıntı
Yenilmezdik kuşkusuz,
Bir düşman yokken bize

Hepsinden öte yukarıdaki iki satırı okuduğumda bağladım şiire. Doğal ve bir o kadar da tanıdık geldiler bana; sanki her daim etrafımızda gördüğümüz, buna rağmen bahsetmeyi hiç düşünmediğimiz şeyler gibi. Ki şiirin bütününde de bu havanın hakim olduğunu düşünüyorum. Okuyucuya yabancı gelmeyen ama tam da bu yabancı olmayışlıkla şaşırtan mısraladı.

Ancak yapı itibariyle iki noktada tabiri caizse uyuzluk yapmak istiyorum. :) İlki "Kralsız, taçsız, tekdüze..." mısrasıyla ilgili olacak. Yanlış saymadıysam şiiri yedili hece ölçüsüyle yazmışsınız, gayet de güzel bir ahenk katmış bu. Ama "Kralsız, taçsız, tekdüze..." mısrası özellikle de şiiri sesli okurken bir aksaklığa neden oluyor gibi. Zannedersem 'Kralsız' kelimesinden kaynaklanıyor bahsettiğim aksaklık. Okurken 'kıralsız' diye telaffuz ettiğimiz için o satır sanki sekiz heceden oluşuyormuş gibi hissettirdi bana.

İkinci uyuzluk noktam ise son kıta. Son kıta biraz emanet durur gibi olmuş. Bunun nedeni ondan bir önceki kıtada masalın bittiğini okumuş olmamız. O sondaki kıta başka bir yerde olsaydı da, masalla beraber bitseydi şiir daha vurgulu olurdu kanımca.

Bütün uyuzluğuma rağmen kaleminize sağlık demek istiyorum. Güzel ve düşündüren başka bir, 'bir başka' şiir sunmuşsunuz bizlere.
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: estarriol - 03 Mayıs 2012, 22:42:14
Şu şiirleri okudum, önce şiirleri yazana imrendim, sonra yorumları yazanı kıskandım ne yalan söyleyeyim. Şiirlerin sahibine niye imrendiğimi söylememe gerek yok.

Yorumların sahiplerini de kıskandım; çünkü ben sonuna kadar okumaya zor dayandım, samimi söylüyorum bünyem dayanmıyor böyle şeylere. Bu kadar içli yazdığını bilseydim vallahi okumazdım. Ben zor okuyorum, millet yorum yazmış. Helal olsun. Neyse bir gün geçti aradan da çok şükür ben de bunları yazabildim.

Sevmek nedir onu bile bilmediğimi

bir kez daha anladım, ellerine sağlık hakikaten.
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: Galaxie - 03 Mayıs 2012, 23:02:03
Alıntı yapılan: KoyuBeyaz
Gerçekten beyaz mı gördün bu denli dünyayı?
Gerçekten tek renk mi sandın daldığın hülyayı?
İdraktan mahrum, karmaşadan yorulmuş,
Kıyıya vurmak gerçekten bu kadar kolay mı sandın?

Bu kıtaya bayıldım.

Böyle şiirleri sevmeyen bile okur. Her birinden benden bir şeyler var. Her birinde olası tüm hayatlardan bir şeyler var belki de. O kadar samimi ve o kadar doğal ki. Üstelik kelimeler, onları dizişin... Şiir değil, yapboz gibi. Bir çok küçük küçük güzel şeyden çok büyük muhteşem bir şey çıkmış.

Biri için de değil üstelik, hepsi için geçerli. Şiir düzyazıdan hem yazarken hem okurken daha zor. Yazabilmek, üstüne bir de bu denli kolay okutabilmek ve bu derece beğendirebilmek... Bir yerde kendimi kabiliyetli görmüyorum demişsin. Mütevazilik? Okuduğum bir çok şairin şiirlerinden iyi ve kabiliyetin lafı bile edilmez bence.

Umarım sık sık okuyabilirim. Şiir o kadar ince bir şey ki... Böyle şiirler bulmak çok zor.
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: KoyuBeyaz - 03 Mayıs 2012, 23:21:58
Fırtınakıran ve berre'ye daha önce özel olarak teşekkür etmiştim ama buradan bir kez daha teşekkür edeyim. Eleştirdiğiniz yerlere de baktım, ikisine de hak verdim ama bu dakikadan sonra değiştirmenin hoş kaçmayacağını düşündüğümden böyle kalmasına karar verdim. Çok teşekkürler tekrar eleştiriniz ve beğenileriniz için.

estarriol: Gerçekten mahcup ettin. Çok teşekkürler, etkileyebilmesine sevindim gerçekten. İçten gelerek yazılmadığında şiirin pek anlamı kalmıyor zaten ama bunu yansıtmayı bir nebze de olsa başarmışsam gerçekten mutlu eder bu beni. :)

galaxie: Çok teşekkürler size de. İyi yazmadığımı düşünmek mütevazilikten ziyade biraz doyumsuzluk sanırım, gene de çok daha iyi olması gerektiğine inanıyorum. Ama bu haliyle dahi beğeninize layıksa bu çok değerli benim için. Çok teşekkürler, bundan sonra da yazabilirsem keyif alırsınız umarım. :)

Ayrıca önceden bir şey dememişim, ayıp etmişim. DarLy OpuS ve Kanashii Uchiha, sizlerin de beğeniniz için çok teşekkürler. :)
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: KoyuBeyaz - 20 Ağustos 2012, 21:06:33
Aşağıdaki şiir Fırtınakıran'ın Ve Tanrı Kadını Yarattı (http://www.kayiprihtim.org/forum/ve-tanry-kadyny-yaratty-t13212.0.html) isimli yazısından ilham alınarak yazılmıştır. Fikir anası bu hikaye olmakla birlikte şekil ve içerik açısından da orayı örnek almıştır. Yazısı, izni ve hatta üstüne bir de şiire isim bulduğu için kendisine çok teşekkür ediyorum.

Kıyametine Kadar

Gelecekse kıyamet, sonsuzluğunda aşkın
Kaynağı ol zifirin, yansın sefil varlığım
Ölümün ışığıyla kör et mekruh gözleri
Öyle parlat dünyayı, parlat dünyayı aşkım.

Kan susamış ellerim, varsın zevk-i sefana
Gerçekliğinden pay ver aciz hizmetkârına
İlki gibi ölmekten hoşnut kalsın varlığım
Başlangıcımı sen yaz, hayat denen oyunda.

Yürümekse kaderim bu hiçliğin yolunda
Varsın görsün bedenim sefaletin hakkını
Eğer ki döneceksem her şeyden sonra sana
Kıyametine kadar yanayım bu dünyada.

Ölümün bileğini, senin adınla büksem
Sersem bütün ruhları ayakların dibine
İstesen bu dünyayı, kâinatı istesen
İstesen tüm bunları, bir tek benim elimden.

Ve dursun artık dünya, dönmesin hiddetinden
Ve bir sabah sen parla, şafağın gölgesinden
Ve aksın gözyaşlarım sırf mutluluk uğruna
Ve dursun sonsuza dek zaman sen benimleyken.
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: magicalbronze - 20 Ağustos 2012, 22:31:19
Düz adam yorumu yapacağım, sıkı dur:

Aşık mı oldun?! Zira aşık olanlar ya da aşık olmaya ramak kalmış olanların böyle güzel yazacağını söylerler. Hadi açıkla da Rıhtım olarak bir kutlama daha yapalım. (Çaktırma da reytinglerin de bayağı artacağını söylüyorlar böyle durumlarda kıhkıhkıh - müteahhit gülüşü)
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: KoyuBeyaz - 20 Ağustos 2012, 23:21:45
Yok be abi, sembolizm o hep. İçimdeki Rıhtım aşkı bambaşka. Bu arada zam oluyormuş falan diye bir şeyler duydum... >.>
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: Fırtınakıran - 14 Ekim 2014, 17:20:48
Alıntı
Seni sensizken daha çok sevdiğimi.

Yokluğunda buldum seni
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar?


Diyesim geldi o dizeyi okuyunca.

Kasım 2011'de dediğimi bugün yorumlara bakmadan, şiirleri tekrar okurken aynen yaşadım. Tam aynı mısrada, aynı erkek sesi, "Gelme artık neye yarar" deyiverdi.

Öte yandan şiirleri okurken hiçbirini unutmadığımı fark ettim. Böyle de akılda kalıcı hepsi. En sonundaysa Kıyametine Kadar adlı şiiri yazış maceranı hatırladım. Eh, o andan itibaren denecek şey "Neden hala şu şiirlere devam etmiyorsun?" oldu :).

Sonbahar geldi diye sevgiler son molasını veredursun, sen şiirlerine ara verme. Sonbaharlar aldatıcıdır.
Başlık: Ynt: Dizeli Yazılar
Gönderen: KoyuBeyaz - 31 Mart 2015, 19:35:39
Dokunulmaz

Temizdir karası göğün, gece çöktüğünde;
Kirletir gözlerini bakmayı bilmeyenin.
Yayılır günahları safran rengi evrene;
Titretir tüm kalbini, var olmayan binlerin.

Dibine yükselir yerin, o satılık ruhları;
Egemenliği başlar sinsice tek bir rengin.
Sıyrılarak siyahtan titretir saf beyazı;
Örter üzerlerini, mantıkla bilinmezin.

Diz çöker kızıl şeytan, verir doğal hakkını;
Hiçliğin ve yokluğun içinde var olana.
Donar kor rengi alev, teslim eder tahtını;
Tüm renklerden bağımsız, yokluk veliahtına.

Sızdırır ışığını son cennetin ilk katı;
Melekler düşer gökten, cehennem savaşına.
Çeker kılıçlarını mahşerin dört atlısı;
Nafile bir direniş sürer isimsiz çağda.