Türkleri dünyaya tanıtabileceğimiz bir tarihimiz var ki konu yok gibi Recep İvedik vs. Seviyesi düşük komedinin nerdeyse küfürden ve belden aşağı esprilerden ibaret olduğu filmler çekerek mantıklı bir iş yaptığımızı söyleyemeyeceğim. Filmin en beğendiğim yönü de bu. Konusu.
Türkleri dünyaya tanıtabileceğimiz bir tarihimiz var ki konu yok gibi Recep İvedik vs. Seviyesi düşük komedinin nerdeyse küfürden ve belden aşağı esprilerden ibaret olduğu filmler çekerek mantıklı bir iş yaptığımızı söyleyemeyeceğim. Filmin en beğendiğim yönü de bu. Konusu.
Tabi filmin yönetmeninin Recep İvedik serisi, Ayakta Kal, Avanak Kuzenler gibi filmlerin yapımcısı; Çılgın Dershane serisinin de yönetmeni Faruk Aksoy şahsı olduğu gerçeğini gözardında bulundurursak.
Ama bu "fetih" filmi de çok kötü olmuş sanki be :) Fatih'i kim canlandırdıysa bir imparatordan çok "kavgada tüm okulu döverim" mottosuyla yaşayan bir liseliyi anrıdıyor.
http://www.dailymotion.com/video/xehjuh_yavuz-sultan-selim-2010-film-fragma_shortfilms Şuna bir bakın bunlarla aynı havayı soluyoruz aklım uçtuBunu izleyince şok geçirdim kendime gelmem birkaç saati buldu. :)
...Başlangıcı yaptığı için arkadaşımıza gümüş terlik ödülünü veriyoruz. :) Yapma, etme. Gözünün çapaanı yiyem. :D
Ayrıca şunu belirteyim hiçbir Osmanlı padişahı bir şehirde üç aydan fazla durmazdı. Bu yüzden harem olayları falan boş. Ha haremde olanları biri kaleme alıyorsa bilemem. Adam İslamiyet'in öncüsü, tüm dünya adamı izliyor. O da gidip müslüman olmayan veya eşi olmayan biriyle aşk yaşıyor. :) bkz: 'Klavyeci Tarihçi'
Arkadaşlar bizim sorunumuz ne biliyor musunuz? Hayır yani çünkü ben bilmiyorum. Bildiğimi zannediyorum fakat sonra yanılıyorum.
Sanıyorum bizim sorunumuz Türk olmamız.
Bazı şeyleri bünyemizde öyle bir tabu haline getirmişiz ki karşı taraf isterse Allah tarafından gönderilmiş bir meleği tanık olarak sunsun, isterse şeytan tarafından görevlendirilmiş bir iblisi yanına çağırsın yine de bu iki varlığın olmadığına dair açıklama yapmaya devam edebiliriz. Çünkü bünyemizde bulunan önyargı ve bazı durumları kesinkes konuşmamamız gerektiği güdüsü içimize virüs gibi yayılmış.
Tartışmaları aşırıya kaçırmak da üstümüze yok cidden. Bu konuda elimizden geldiğince ılıman yaklaşmaya, sadece uyarılarla yetinmeye çalıştık. Fakat belli ki etki etmiyor. O zaman kalıcı bir etki bırakma vaktidir.
Muhteşem Yüzyıl adlı dizi, saray haremini gösterdi ve gerçekleri çarpıttı diye çıkan tartışma alevlenmiş ve bazı üyeler artık gerekli seviyeyi büyük bir şekilde aşmışladır. Bu üyeler süreli olarak banlanmıştır.
Bahsi geçen üyeler:
Vega: 4 günlük süreli uzaklaştırma
kusad: 7 günlük süreli uzaklaştırma
aNTiSePTiK: 7 günlük süreli uzaklaştırma
wale: 7 günlük süreli uzaklaştırma
Baal Adramelech: 15 günlük süreli uzaklaştırma. Ayrıca FRP bölüm modluğu elinden alınmıştır.
Umuyorum bu karar ile herkes kendine gerekli dersi çıkarır. Forumun hangi amaca hizmet ettiğini bir kez daha hatırlayalım ve derin bir nefes alarak kendimizi Lothlórien ormanında hayal edelim.
Son olarak Muhteşem Yüzyıl dizisi için açılan konudaki kilit kaldırılmıştır. Sevenlerine haksızlık olmasın.
biz hep doveriz felsefesini gotumuzden uydurmuyoruz.
rahat ol onlara haksizlik etmis olmuyorum. o donemde sadece savasmak yetiyormus. benim bu sekilde soylemem onlarin kemiklerini sizlatmaz, onlarin yaptiklarini filmlerde dizilerde abartildigini dusunenler kemiklerini sizlatir.
Fragman "En iyi duygu sömüren fragman (milliyetçilik)" dalında aday olabilir bence.Katıldığım ve katılmadığım yönler var. Bunlardan kısa kısa bahsetmek istiyorum.
"Bizanslılar çok pis adamlar, biz masumuz esasında" kafasında olmuş çok. Çok eğlendim. Bizanslılar kana susamış ve kötü bir yunan şivesiyle türkçe konuşan iğrenç dinci adamlarken bizim padişahlar inanılmaz düzgün bir türkçe ile konuşan ve her sözlerinden bilgelik akan über duygusal adamlar. Ne desem bilemedim ya ahahaha.
Belgesel gözüyle bakmak zaten çok anlamsız da... Neyse.
@ryuk: Eğer ata gözüyle bakarsan İbn-i Sina'dan ve Hazarfen Çelebi'den bahsetmen biraz tartışmalı olur. Birisi arap, diğerinin gerçekliği ise oldukça tartışmalıdır çünkü. İnsanların gelip İbn-i Sina'yı gelip "atamız" diye sunmaları her zaman çok acayibime gitmiştir yahu, bütün hristiyan dünyası birbirinin bilimadamlarını böyle savunacak olsa Galileo İspanyol, Newton İskandinav olurdu herhalde.
Diğerlerini kabul ederim ama onlar da daha çok dini alimdir ve din üzerine kafa yormuşlardır. Ağır bir bilim adamı Osmanlı'da hiç çıkmamıştır; tam tersine "meleklerin eteklerinin altına bakılıyor" diye o zamanların en modern gözlem evini kapatmakta sorun görmemişlerdir.
Türk dediğin savaşçıdır. Göçebedir. Hala "gelişmekte olan" bir ülke olmamıza rağmen, dünyanın en yüksek askeri bütçesine sahip ülkelerden birisiyiz mesela, en basit kanıtı. Osmanlı'da yapılan en büyük gelişmeler ve en büyük başarılar askeridir. Osmanlı'nın ne kadar Türk olduğu tartışılır tabi.
Türk devleti olup da 17-18. yüzyıla kadar savaşçı topluluk olmamış çok az ülke vardır ayrıca.
Ciddi felsefi hiç yazar çıkmadı mesela Türklerden. Gelip de bana İslam bilginlerini saymayın, Mevlana, Yunus Emre iyidir ama onlar İslam düşünürüdür, filozof değil.
Osmanlı'dan, Türkiye'den ortaya çıkan ünlü bilimadamlarının sayısı (İbn-i amcayı saymıyorum, kendisi ve bir takım sürekli atalarımız diye bahsedilen adamlar Arap hep) iki elin parmaklarını geçmez. Ama komutanlar, savaş kahramanları mı? Kimse liste çıkarmaya uğraşmaz bile, çok fazlalar.
Ayrıca "kim daha çok hatırlanmıştır" çok kötü bir karşılaştırma olmuş, beğenmedim. Elinde kimin daha çok bilindiğine dair ciddi bir çalışma olmadan kendi çevrende gördüklerini söyleyerek yorumda bulunman oldukça tartışmalı sonuçlar verir, doğru olmaz.
Saldırgan ve küçümser bir üslup :)
Tarih Tekerrürden İbarettir...
Ayrıca "kim daha çok hatırlanmıştır" çok kötü bir karşılaştırma olmuş, beğenmedim. Elinde kimin daha çok bilindiğine dair ciddi bir çalışma olmadan kendi çevrende gördüklerini söyleyerek yorumda bulunman oldukça tartışmalı sonuçlar verir, doğru olmaz.
Şimdi bakın dünyaya ve tarihe. İnsanlığın gelişimini hangisi daha çok etkilemiştir? Atinalı Filozoflar mı? Yoksa kendileriyle ilgili çekilen filmler dışında pek de hatırlanmayan Spartalılar mı?
2- İbn-i Sina, Ömer Hayyam, Mevlana, Yunus Emre gibi zatlara atamız olarak bakılmasının sebebi Türk olmaları değil, bizim yaşadığımız coğrafyada ya da Osmanlı topraklarında yaşamış olmalarıdır. Kaldı ki milliyetçilik akımları da o tarihlerde yoktu. Adı üstünde Osmanlı da bir imparatorluktu.Tamamına hak veriyorum.
3-Dünyanın en büyük askeri bütçelerinden birisine sahip olmamız savaşçılığımızdan değil bence jeopolitik konumumuzdandır. Bu coğrafya ülkelerine bakınız. Hepsi benzer özelliklere sahiptir. (Rusya da dahil)
4-Filmin fragmanından yola çıkarak sadece umutlanabilir ya da umudumuzu kaybedebiliriz. İyi ya da kötü demek için bence çok erken. Bekleyip göreceğiz.
Fragman "En iyi duygu sömüren fragman (milliyetçilik)" dalında aday olabilir bence.
"Bizanslılar çok pis adamlar, biz masumuz esasında" kafasında olmuş çok. Çok eğlendim. Bizanslılar kana susamış ve kötü bir yunan şivesiyle türkçe konuşan iğrenç dinci adamlarken bizim padişahlar inanılmaz düzgün bir türkçe ile konuşan ve her sözlerinden bilgelik akan über duygusal adamlar. Ne desem bilemedim ya ahahaha.
O dönemlerde millet bilinci yoktu fakat söylediklerin doğru."Millet" bilinciyle bakılınca bu konuda haklısın.
@ryuk: Eğer ata gözüyle bakarsan İbn-i Sina'dan ve Hazarfen Çelebi'den bahsetmen biraz tartışmalı olur. Birisi arap, diğerinin gerçekliği ise oldukça tartışmalıdır çünkü. İnsanların gelip İbn-i Sina'yı gelip "atamız" diye sunmaları her zaman çok acayibime gitmiştir yahu, bütün hristiyan dünyası birbirinin bilimadamlarını böyle savunacak olsa Galileo İspanyol, Newton İskandinav olurdu herhalde.
Diğerlerini kabul ederim ama onlar da daha çok dini alimdir ve din üzerine kafa yormuşlardır. Ağır bir bilim adamı Osmanlı'da hiç çıkmamıştır; tam tersine "meleklerin eteklerinin altına bakılıyor" diye o zamanların en modern gözlem evini kapatmakta sorun görmemişlerdir.Tarihte belli bir süre bilim zaten çoğunlukla "din" adı altında yapılmaktaydı. Örneğin genetik biliminin temellerini atan Mendel de aynı zamanda bir din adamıdır.
Ciddi felsefi hiç yazar çıkmadı mesela Türklerden. Gelip de bana İslam bilginlerini saymayın, Mevlana, Yunus Emre iyidir ama onlar İslam düşünürüdür, filozof değil.
Türk devleti olup da 17-18. yüzyıla kadar savaşçı topluluk olmamış çok az ülke vardır ayrıca.Birkaçı hariç tarihteki her devlet savaşmıştır. Germenler(latince manowar demek zaten :) ) , Kartacalılar, Persler hep savaşçı topluluklardır.
Osmanlı'dan, Türkiye'den ortaya çıkan ünlü bilimadamlarının sayısı (İbn-i amcayı saymıyorum, kendisi ve bir takım sürekli atalarımız diye bahsedilen adamlar Arap hep) iki elin parmaklarını geçmez. Ama komutanlar, savaş kahramanları mı? Kimse liste çıkarmaya uğraşmaz bile, çok fazlalar.Bu konuda Barış Manço bir fransız spikere çok güzel bir cevap vermişti zamanında :) metnini bulabilirsem ekleyeceğim :)
Ayrıca "kim daha çok hatırlanmıştır" çok kötü bir karşılaştırma olmuş, beğenmedim. Elinde kimin daha çok bilindiğine dair ciddi bir çalışma olmadan kendi çevrende gördüklerini söyleyerek yorumda bulunman oldukça tartışmalı sonuçlar verir, doğru olmaz.Kastettiğim kimin hatırlandığı değildi. Hangisinin uzun vadede insanlığın ilerlemesine daha çok katkısının olduğuydu. Karşılaştırmayı beğenmediysen senin fikrindir tabi saygı duyarım :)
300 spartalı sizin kafanızı bulandırmış anlaşılan. Peki bilimsel olarak pek bir varlık gösteremesede tarihe damgasını vurmuştur Sparta.
Salamis Deniz Savaşıyla,koca pers donanmasını yakmıştır.Yunan Devletler Topluluğu dense de Perslerin durdurulmasında asıl zafer Sparta'nındır.
İskender'in savaşıpta alamadığı yegane şehirdir Sparta aynı zamanda.Bir şehir devleti olarak iki büyük imp.geçit vermemiş ve birini büyük bir hezimete uğratmıştır.Ve Atina bir perslerin,bir iskenderin eline geçerken sparta o dönem tarihine damgasını vurmuştur.
Aslında beni temelde rahatsız eden şey Türklerin diğer uluslar tarafından hep "barbar", "tek vasfı savaşçılık olan, elinden başka bir şey gelmeyen", "vurup kırmaktan başka bir şey bilmeyen" bir millet olarak bilinmesi. Bizim de kendimizi böyle tanımlamamız beni üzüyor.
Örneğin öldükten sonra insanların benimle ilgili "ryuk dövüş sanatlarını çok iyi bilirdi. Herkesi döverdi. Hepimiz ondan çok korkardık ve kimsenin gücü ona yetmezdi" diye düşünmesini istemem. Yaptığım iyi ve üretken davranışlarla hatırlanmak isterim. Tarihimizin ve atalarımızın da böyle hatırlanmasını istiyorum.
Önceden söylemiş olduğum gibi. Tarihte savaşmamış millet yoktur. Ama biz sadece savaşmaktan daha fazlasını yapmıştık.
Kısa bir mesaj olacak fakat yazının bir bölümünü hatalı görüyorum.Sanat anlayışı sadece dinle ilgiliydi dediğin bölümde hatalısın.Ayrıca avrupalılar reform ve rönesans a kadar osmanlıdan daha bağnazdılar bunuda açıkca söyleyebiliriz.Başından beri sanki din dışı sanatla ilgililermiş gibi bir anlam çıkıyor mesajından bunuda hatalı görüyorum.Yalnızca düzeltmek istedim.Ayrıca ben belki ilerdeki yapımlara katkı sağlar diye sinemada gidilmesini öneriyorum bu filme.Tabiki yapımcıya sağlayacak asıl katkıyı fakat en azından bunu gören diğer yapımcılar senaristler yönetmenler bu işe girip daha objektif ve sağlam eserler çıkarırlar ortaya.