Fiziksel Görünüş: Güzel yeşil gözlü, kassız, orta boylu, siyah saçlı top sakal ve bıyıklı, yakışıklı ve çevik.
Zihinsel Kimlik: Soğukkanlı ve ne durumda olursa olsun doğaçlama hareket edebilen.
Meslek: Değişken. Paraya göre suikast düzenleyebilir, mal satımı gerçekleştirebilir. Korumalık yapabilir.
Durum Göstergesi
Açlık: Susuzluk: Yorgunluk: Hastalık: Özel Durum I: Özel Durum II: Moral: Kötü Yoldaş:
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 18 Mart 2011, 15:04:11
Giriş - Yeni Bir Başlangıç
19 Aralık 2049 - 11:59 Abramovo - Arzamas'ın 14km batısı
Diego mafyadan kaçışını daha dün gibi hatırlıyordu. Çatışmalar, ihanetler, ölümler ve entrikalar. Hepsi birbirini yemişti. Kimse kazanamamış ve en sonunda büyük patronları dahi bu yeni dünya düzeninde silinip gitmişti. Artık herkes kendi yoluna bakmalıydı, herkes kendi başına ayakta duracaktı.
Eski model Mercedes'in arkasında otururken bunları düşünüyordu Diego. Elini refleks olarak yanındaki çantanın üzerine koydu, içinde kendisine yetecek kadar para bulunuyordu. Kendisine rahat bir yer bulabilir, her şeye yeniden başlayabilirdi belki de. Hele bir gideceği yere varsın...
Şoför'ün aniden frene basmasıyla bir an araç sarsıldı. Görebildiği kadarıyla arabanın önü kesilmişti. Aracın camından 3 kişi görebiliyordu ve hepsinin elinde silah olduğundan da emindi.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: Legend - 18 Mart 2011, 16:57:23
''Aman tanrım,kaçmış ve kurtulmuştum oysa diye" düşünüyordum.Ama hayır.Olmamıştı işte.Sakin...Sakin...Kalburüstü ne yapacağımı tasarladım ve işe koyuldum.Silahlarımı elime aldım ve kırık camdan hedef alarak iki el ateş ettim.İsabete bakamadan indim ve arabanın arkasına siper aldım.Öbür tarafa dönerek bir el daha ateş ettim ve şu an ne yapacağımı düşünerek karşı ateşe karşı eğildim.Bu adamları halledebilirdim fakat izimi bulmuşlardı.Ama belki,belki Arzamas'da izimi kaybettirebilirim umuduyla yeniden döndüm ve karşı ateşe başladım.(Umarım doyurucu olmuştur.)
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 18 Mart 2011, 17:19:42
Arabanın önünü kesen adamlar böyle bir şeyi kesinlikle beklemiyorlardı ki bir anda açılan ateş karşısında savunmasız yakalandılar. Arabanın ön camından çıkan iki kurşun adamlardan birinin göğsüne ve omzuna isabet etti, adam acıyla haykırarak yere yığıldı. Ne var ki diğer ikisi bunun üzerine hemen silahlarını kaldırarak arabayı yaylım ateşne tutmaya başladılar.Diego arabanın arkasına geçtiği için kendisine herhangi bir mermi isabet etmedi ve mermileri biter bitmez tekrar silahlarını doğrultarak adamlardan birini daha vurmayı başardı. Sonuncu adam ise arkadaşının da yere yığılmasıyla ateş etmeyi bıraktı ve arkasına bakmadan kaçmaya başladı.
Arabanın arkasından kalktığın zaman gördüğün manzara şu; Şoför bir kaç yerinden vurulmuş ve cesedi sürücü koltuğunda kaymış duruyor. Aracın ön kaputu delik deşik, aynı şekilde camları da öyle, ayrıca ön lastik inmiş durumda. Bir adam arabanın önünde yerde yatıyor, iki yerinden vurulmuş. Bir diğeri de onun yakınında göğsünden vurulmuş bir şekilde zar zor nefes almaya çalışıyor. Adamların silahları yerde, üzerlerinde kahverengi üniformalar var.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: Legend - 18 Mart 2011, 17:26:51
Arabadan çantamı alıyorum.Silahları(Kalitelerini belirtirsen sevinirim) ve n'olur n'olmaz diye üniformalardan birini çantama katıyorum.Sigara,su,şarjör vs.bişeyler bulmak amacıyla üstlerini arıyorum.(Varsa alıyorum.)Onların arabaya binip,yolculuğumu şimdilik nihayete erdirmek ve bir yudum da olsa içiki içmek için Arzamas'a doğru yola koyuluyorum.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 18 Mart 2011, 18:17:03
Adamların üzerini aradığında pek bir şey bulamıyorsun. Yalnızca birkaç ruble para, yarım paket sigara, içinde birkaç tane kibrit çöpü kalmış bir kibrit kutusu. Üniformalarının üzerinde bir arma olduğunu fark ediyorsun bu arada. Yuvarlak bir arma ve üzerinde M harfi bulunuyor. Bunun ne olduğuyla ilgili hiç bir fikrin yok, ama aldığın üniforma kaliteli görünüyor. Yalnız bir sorun var ki, uçsuz bucaksız bozkırın ortasındasın ve adamların arabası görünürde yok. Hatta ayaklarındaki çamura bakılırsa bayağı yürüdüklerini de tahmin ediyorsun. Kendi geldiğin araç hala olduğu yerde üzerinden dumanlar tüterek duruyor.
Kazanılan objeler; 2 adet AK47 otomatik tüfek [42 mermi] 1 adet kibrit kutusu [8 kibrit çöpü] 800 ruble para Krachen Sigara [7 dal] Yeşil Üniforma
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: Legend - 19 Mart 2011, 09:55:21
"Bunlar bir asker olamaz.O zaman bunlar...Terör Örgütü...Olabilir mi?Herhangi bir mafya böyle bir amblem taşımaz.Burada da asker olmaz.Olabilir mi?Yok canım.Ya birlik,izimi bulmuşta beni yakalatmak için çevre devletlerden birinin askerlerini takmışsa..."(Adamların ayak izi var mı,varsa nereye gidiyor?Eğer varsa ve Arzamas'a doğruysa veya hiç iz yoksa Arzamas'a,Başka bir yere doğruysa araba her zaman işime yarayacaktır düşüncesiyle o yöne hareket ediyorum)
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 19 Mart 2011, 13:37:38
Toprak sert ve soğuk olduğundan dolayı ayak izleri belirgin değil. Şöyle bir çevreye baktığında da hangi taraftan geldiklerini anlayabilecek bir ipucu göremiyorsun, her yer aynı şekilde kurak zira. Cesetlerin botlarına baktığında oldukça kirli olduğunu görüyorsun fakat bu bir çok şeyi işaret ediyor olabilir. Ayrıca kaçan adam görüş alanından çıkmış durumda, yolun aksi istikamette oldukça hızlı koştu.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: Legend - 19 Mart 2011, 14:44:52
O zaman dediğim gibi Longlife'm dan bir tane tüttürerek Arzamas'a doğru ilerliyorum...
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 19 Mart 2011, 16:58:59
Gökyüzü bulutlar ile kaplanıyor yavaş yavaş ve havanın soğumaya başladığını hissedebiliyorsun. Önünde uzun bir yol var, dümdüz ilerliyor ve arada yolun yükselip alçalmasından başka bir aksiyona rastlamıyorsun uzunca bir süre. Ne kadar olduğunu kestiremediğin bir süre yürüdükten sonra (tahminlerine göre 3-4 saat civarı) ileride küçük, yıkık bir ev görüyorsun ve onu görmenle birlikte kulağına bir motor sesi gelmesi de bir oluyor. Arkanı dönüp baktığında senin geldiğin yoldan eski model bir cipin yaklaşmakta olduğunu görüyorsun.
İleride küçük, yıkık bir ev var, geldiğin yoldan sana doğru ilerleyen ve şu an yaklaşık yarım kilometre uzağında olan bir araç var. Bunun dışında yolun ileride sola saptığını da görebiliyorsun, görünüşe göre bir tepeye doğru ilerliyor.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: Legend - 19 Mart 2011, 17:15:00
Arzamas'a yaklaşmış olmalıyım diye düşünerek ve kesinlikle arabaya ihtiyacım olduğunu varsayarak arabayı almayı düşünüyorum.Derken arabanın yaklaştığını fark ediyorum.Üşümenin de etkisiyle titrek bir sesle,"Durun",sonra silahlarımı kontrol ediyorum."İnin aşağı"...
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 19 Mart 2011, 21:42:01
Aracın sürücüsü seni gördüğünde yavaşlıyor ve kenara çekiyor. Cam aşağıya iniyor ve sarı saçlı zayıfça bir adam gayet sakin bir biçimde ''Yardım edebilir miyim bayım?'' diyor. Kimse aşağıya inmiyor, aracın arka koltuğunda oturan bir adam daha olduğunu görüyorsun ve sürücü koltuğunun yanındaki yolcu kahverengi uzun saçlara sahip, deri ceket giyen sert bakışlı bir kadın oturuyor. Kadın seni görmezden geliyor ve araçta kimse kıpırdamıyor. Aracın önündesin şu an.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: Legend - 19 Mart 2011, 22:24:54
Arkadaki adamı görüyorum ve belaya bulaşacak halim olmadığından"Ben bir gezginim bayım,Rica etsem beni Arzamas'a kadar götürebilirmisiniz diyerek bir krachen uzatıyorum.'Krachen deyince aklıma bir soru takılıveriyor,bu sigara bana nasıl geldi;Krachen ASKER sigarası...Asker...M...Moskova!..Öldürdüğüm adamlar,Moskova'dan gelmişler.Ama orada hala yaşam var mı?Yoksa bile bir koruma düzeneği mi var acaba..."
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 20 Mart 2011, 00:34:38
''Bir gezginden çok eşkiyaya benzediğinizi söylemeliyim.'' diyor arkadaki adam. Ona dikkatlice baktığında oldukça şık giyimli olduğunu görebiliyorsun. ''O sigara içmez.'' diyor şöföre uzattığın sigarayı gördüğünde. Aracın arka kapısı açılıyor ve adam aşağıya iniyor, o sırada şöför de ön camı geri kapatıyor ve kadının tiksinmiş bir şekilde sana baktığını fark ediyorsun. Araçtan inip önüne gelen adamın üzerinde kalın ve kürklü bir palto var, ellerinde deri elidevleri ve botları dahi göz kamaştırıyor. Oldukça zengin olduğu belli, 40-45 yaşlarında bir adam. Siyah kısa saçları geriye doğru taranmış. Cebinden gümüş kaplı bir tabaka çıkarıyor ve içinden bir puro alıp yakıyor. Derin bir nefes verdikten sonra seni baştan aşağı süzüyor;
''Adım Lorenzo Angler yabancı. Beni arabamdan indirmek isteyen kişinin adını da öğrenmek isterim.'' diyor. İlginç bir aksanı var. Bu sırada şöförün de arabadan indiğini görüyorsun. Anlaşılan bu adamın korumlığını da yapıyor.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: Legend - 20 Mart 2011, 10:40:17
"Bende Diego Rodrigez.Şimdi beni arabanıza alacak mısınız?"[1.Yol:Alırlarsa biniyorum.Yolda, M işareti taşıyan adamlarla ilgili ne biliyorsunuz diye soruyorum.Arzamas'a yaklaşıyorken tenha bir yerde arabayı durduruyorum.] {2.Yol:Almazlarsa hazır tuttuğum tabancalarımı kafalarına dayıyor ve ateşliyorum."İyi uykular Lorenzo Angler" diyorum.Kaçmaya çalışan kadınınsa topuğundan vuruyorum sonra yanına gidip öldürüyorum.Üçünde de işe yarar ne varsa alıyorum.(Kadının mücevher olsun,para olsun...Özellikle eldivenleri ve sigarayı alıyorum :)
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 20 Mart 2011, 14:09:19
Adam purosundan bir nefes daha çekiyor ve rahatça üzerine üflüyor. ''İşime yarayabilecek birine benziyorsun Diego. Sırtındaki silahlardan anladığım kadarıyla sana bulaşan koruyucular bunu görememiş. Ama ben iyi bir fırsatı asla tepmem.'' Arabasının arka kapısını açıyor ve eliyle seni buyur ediyor. ''Seni Arzamas'ın yakınında bırakabilirim, tabi bana bir iyilik yapmayı kabul edersen.'' Adam kendine aşırı derecede güveniyor ve ister istemez onun bu güveni karşısında kendini küçük hissediyorsun. ''Ya da Arzamas'a kadar yürüyebilirsin tabi, eğer istersen.''
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: Legend - 20 Mart 2011, 18:00:33
Ne tarz bir işten bahsediyoruz,ve karşılığı sadece Arzamas'ın yakınına kadar yürümek mi olacak?Ben para istemiyorum bilgi istiyorum." deyip koltuğa oturuyorum.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 20 Mart 2011, 18:06:05
''Sana bedava yolculuk teklif ettiğim düşünülürse başka bir şey istemeye hakkın olduğunu sanmıyorum Diego.'' diyor ve senin ardından arabaya binip kapıyı kapatıyor. Şöför de sürücü koltuğuna geri binerek motoru çalıştırıyor, hareket etmeye başlıyorsunuz.
Arabanın arka koltuğunda sağ tarafta oturuyorsun ve sırt çantan elinde. Lorenzo hemen yanında oturuyor ve oturduğunda belinde gayet şaşalı bir silah taşıdığını görebiliyorsun. Kadın hala sizi görmezden geliyor, şöför de hiç konuşmuyor.
''Şimdi, Abramovo'da küçük bir eve uğrayıp birşeyler alacağız ve ardından küçük bir gezintiye çıkacağız. Senden istediğim şeyi doğru bir şekilde yaparsan dönüşte seni Arzamas'a bırakacağıma söz veriyorum. Karşılığında ne istediğini de dönüş yolunda konuşuruz, ne dersin?'' Cevap beklemeden geriye yaslanıyor ve purosundan derin bir nefes daha çekiyor.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: Legend - 20 Mart 2011, 18:45:11
Bu artisliklerinden sinirimin bozulduğunu belirtecek şekilde oflayarak;"Öyle olsun,-içimden-zorunluluktan güvendiğim adam-Beyfendi.Sahi sana nasıl hitap etmeleyim acaba?Bu adama güvenmiyordum fakat,bu adamda istediğim şeyleri bulabilirdim...
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 21 Mart 2011, 00:49:36
Bir süre herhangi bir aksiyon olmadan ilerliyorsunuz araba ile. Bindikten beş dakika sonra sarı saçlı şöförün açtığı cd çalardan gelen jazz müziğin dışında da herhangi bir konuşma olmuyor. Yalnızca Lorenzo Angler'in şöşfre müziği açmasını isterken 'James' diye hitab ettiğini duyuyorsun. Araç bindikten bir süre sonra küçük bir yerleşim biriminin içinden geçiyor ve yoluna devam ediyor. Sonrasında ana yoldan saparak toprak bir yola giriyor ve bir yarım saat de burada yolculuk ediyorsunuz. Sonunda araç yavaşlıyor ve duruyor. Dışarıya baktığında tel örgüler ile çevrilmiş bir arazinin ortasında üç katlı oldukça geniş bir beyaz bina görüyorsun. Lorenzo ve James arabadan iniyorlar, sana da inmeni işaret ediyor ayrıca. Tellerin önünde Lorenzo sana dönüyor.
''Şimdi senden isteyeceğim iyiliğe geldi sıra; James ile birlikte içeri gireceksiniz, ona yardım edeceksin. İçerde almanızı istediğim bir şey var. Ne olduğunu James biliyor, onu bulun ve bana getirin. Sonra ne istediğinizi konuşuruz.''
Lorenzo hemen önünde, James aracın bagajını açmış bir şeyler alıyor. Hemen arkanda tel örgülerle kapatılmış bir arazi var, tel örgülerden sonra yaklaşık 150 metre ilerleyince beyaz bir bina görünüyor. James elinde oldukça büyük bir otomatik tüfek ile yanından geçiyor ve kafasıyla 'gidelim' işareti yapıyor sana. Lorenzo ''İyi şanslar beyler.'' diyor.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: Legend - 21 Mart 2011, 16:30:59
"Sonu nereye varacak acaba?" diye düşünerek James'i takip ediyorum,telleri geçiyoruz ve çorak arazide 100 m gittikten sonra binaya iyice yaklaşıyoruz"Evet sırada ne var James?Bide o silahla ne yapmayı düşünüyorsun ki alıp gitmeyecek miyiz?"diyerek kendimi güvende hissetmek için AK47'lerden birini sırtımdan elime alıyorum.
*Çevreyi ve Binayı tara*
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 21 Mart 2011, 22:13:23
Adam gayet rahat bir şekilde yürümeye devam ediyor soruna aldırmadan. Binanın önüne kadar geliyorsunuz.
Bina gayet sağlam görünüyor. Bembeyeaz duvarlara sahip, üç katlı, geniş camları olan fakat camlarıın hepsi içeriden siyah bir tente ile kapatılmış, çatısı düz bir bina. Büyükçe çelik bir kapı var önünüzde, sonradan eklenmiş gibi görünüyor yanındaki metal plakalarla birlikte. öyle ki giriş normalde cam ve James bir tekme sallayarak çelik kapıyı içeriye göçerttiğinde arkadaki döner kapıyı görüyorsunuz. Aynı zamanda tabela da ortaya çıkıyor metal plakaların arkasına geçtiğinizde; 'Arzamas-16 Nükleer Araştırma Laboratuvarı'
Kapının önündesiniz.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: Legend - 22 Mart 2011, 17:02:34
"Nükleer araştırma ha!Bu Lorenzo sandığım kadar sıradan zengin değil heralde."diyorum ve James konuş artık kafamı bozmaya başladın dercesine ofluyorum.Pistollerimi kontrol ediyor ve AK47'mi sıkı sıkı sarılırcasına tutuyorum.Binadan içeri adımımı atıyorum."Eee,Şimdi ne var"diye James'in duymayacağı şekilde kendime fısıldıyorum ve *Etrafı tara* Herhangi bir terslikte nereleri çıkış noktası yapabilirim diye bakınıyorum.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 22 Mart 2011, 18:18:46
James gene hiç bir şey söylemiyor fakat silahını ileriye doğru tutuyor ve adımlarını yavaşlatıyor.
Binanın içinde bulunduğunuz yer geniş bir lobiye benziyor. Yer yer örümcek ağları var ve fare pislikleri dahil hoş olmayan ayrıntılar ile dolu etraf. Bunu dışında eskiden parlak olduğunu tahmin ettiğin mermer bir zemin, tozlu bir danışma masası, sol tarafınızda kapısı bantlarla kapatılmış asansörler ve önünüzde bir koridor var. James temkinli bir şekilde koridora doğru yürüyor ve eliyle gel işareti yapıyor. Dışarı çıkmak için ise pencereleri kullanabilirsin, koridor boyunca sağ tarafta onlarcası var.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: Legend - 22 Mart 2011, 18:29:06
Etrafa son bir daha bakınarak "Burası garip bir yer."diyorum.Eee.Nükleer merkez şeysi sonuçta.Ama uzun zamandır kullanılmadığı da ortada.Buradan nasıl şeyler alacağız diye düşünmeden edemiyorum. Ama şu 'M' hakkında bilgi alabilirim bu adamdan.Ayrıca Arzamas'a kadar beleş yolculuk var.Böyle düşününce iyi,güzel,hoş ama başımıza bir iş geldi gelecek diye bağırıyor sanki ortam.Bunları düşüne düşüne James'i takibe koyuluyorum.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 23 Mart 2011, 16:22:25
Koridorda bir müddet temkinli bir şekilde yürüdükten sonra James kapılardan bir tanesini açmaya çalışıyor, fakat kapı kilitli. Bir adım geri çekiliyor ve sert bir tekme darbesi ile kapıyı kırarak açıyor. İçeriye girdiğinide buranın bir çeşit ofis olduğunu görüyorsunuz. James şöyle bir etrafa bakıyor ve silahını omzuna asılı askısında serbest bırakıp odanın köşesindeki büyük çalışma masasının yanına gidiyor. ''Yardım et bana.'' diyor ve masayı tutup çekmeye çalışıyor. Masayı çektiğinizde altındaki küçük halıyı da kaldırıyor ve yerde metal bir kapak görüyorsunuz. James sana dönüyor.
''Aşağıda ne olursa olsun ses çıkarmamaya dikkat et. Gireceğiz, almamız gereken şeyi alacağız ve çıkacağız. Senden tek istediğim arkamı kollaman, ve bir an olsun dikkatini kaybedersen ikimizin de sonu iyi olmaz. Anladın mı?''
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: Legend - 23 Mart 2011, 19:25:44
"Evet,Arkanı kollayabilirim."diyorum.AK47'yi daha sıkı tutarak."Madem arkanı kollatıyorsun,şu büyük otomatik tüfeği versene be adam!"siye içimden geçirmiyor da değilim.Klasik bir şekilde pistollerimi kontol ediyorum.Ve kapağı açıp en gürültüsüz şekilde merdivenlerden aşağı iniyorum.Sonra James nerde diye bakıyorum. *Etrafı Tara*
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 23 Mart 2011, 22:21:34
Kapağı açtığında James senden önce iniyor aşağıya. Paslı bir merdivenden iniyorsunuz, merdiven bayağı uzun gibi. İndiğiniz yer oldukça karanlık olduğundan başta bir şey göremiyorsun, James tüfeğine bağlı olan feneri açtığında etraf bir nebze aydınlanıyor. Feneri tuttuğu yerlerde tamamen metal kaplı duvarlar görüyorsun, bazı yerler yosun tutmuş, bazı yerler paslanmış, bazı yerler ilginç bir şekilde içeriye göçmüş gibi görünüyor. Ortamda ağır bir koku var, mide bulandırıcı ve genzine yapışıyor sanki. Oldukça rahatsız bir yer. Ayrıca ritmik olarak damlayan şıp şıp şıp sesleri duyuyorsun. James çevreye şöyle bir bakıyor fenerini de çevirerek, üç farklı yol seçebiliyorsun. Arkasını dönüp sana ''Peşimden ayrılma.'' diyerek sağ taraftaki tünelvari yola giriyor.
Dar ve küçük bir tünele benzeyen yolda sağında ilerleyen kablolar görebiliyorsun. Yerler ıslak, çevre zifiri karanlık ve sadece James'in fenerini tuttuğu yer görünüyor.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: Legend - 23 Mart 2011, 23:23:10
Yapabileceğim pek bir şey yok."Bu işin sonu nereye varacak acaba?" diye düşünürken bu garip yerde peşinden ilerlemeye devam ediyorum ama işler iyice karmaşıklaşacak gibi duruyor."Ne planlıyorsun?" diye soruyorum.Fener el verdikçe etrafı inceleyerek yoluma devam ediyorum.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 24 Mart 2011, 15:50:46
Bir eliyle duvarları yoklayarak ilerliyor ve kafasını çevirip ''Sessiz ol.'' diyor fısıltıyla. Kısa bir müddet yürüdükten sonra olduğu yerde duruyor ve soluna dönüyor. Fenerin ışığıyla göründüğü kadarıyla bir çeşit kapı var metal duvarın ortasında. Eliyle yokluyor önce James, sonra tam ortasındaki yuvarlak vanayı sertçe çevirerek açıyor kapıyı. İçeriye daldığınızda kendizi geniş bir odada buluyorsunuz. Öyle ki James'in feneri karşı taraftaki duvarları görmeniz için yeterli ışığı saplamıyor. James etrafa bakıyor ve sana yaklaşarak fısıltı ile ''Şalterleri bul ve ışıkları aç. Aradığımız şey burada olmalı diyor.''
Ortam zifiri karanlık, ancak el yordamı ile ilerleyebilirsin çünkü hiç bir şey görünmüyor. Düzenli olarak su damlaların yere düşme sesi gelmeye devam ediyor ve ortamda koridorda olduğundan daha ağır bir koku var.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: Legend - 24 Mart 2011, 16:52:49
"Al işte."diyorum kendi kendime.Şartel i bulmak için duvarı karışlaya karışlaya inceliyorum.Ve ışığı açıyorum.Açarken "James ne yapıyor acaba?" diye düşünüyorum.Açtıktan sonra iki elle duvarı aramak için sırıtma astığım AK47'mi tekrar elime alıyor ve sımsıkı tutuyorum.Bu arada ağır kokudan bunalır hale geliyorum ve "Şuradan çıksakta bir sigara içsem"diye hayıflanıyorum. *Çevreyi Tara*
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 24 Mart 2011, 18:39:18
El yordamıyla şalteri bulmayı başarıyorsun fakat yukarı kaldırdığın kol hiç bir şeye etki etmiyor. Tabi elektrik olmadığı için bu normal, fakat aklına James'in bunu neden düşünemediği geliyor. Çevrede hala bir şey göremiyorsun zifiri karanlık olduğu için fakat odanın öbür ucunda, yaklaşık 30 metre ötede James'in fenerinin ışığını görebiliyorsun.
Aksilik şu ki, fener birden sönüyor. James bir küfür savuruyor ortaya ve aniden bir hırıltı yankılanıyor odanın içinde. Köpek hırlaması gibi ama sanki genizden geliyor gibi de aynı zamanda. Karanlıkta bir silüet James'e doğru zıplıyor, James birden dönerek ateş açmaya başlıyor. Ateşlenen silahın kesik kesik çıkardığı ışıkta köpeğimsi dev bir yaratık görür gibi oluyorsun. James ''KAÇ!'' diye bağırıyor.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: Legend - 24 Mart 2011, 19:07:47
O şeye 10-15 mermi boşaltıp arkama bakmadan topuklamaya başlıyorum.Yaklaşık 15 saniye sonra-ben koridoru daha yeni görüşüme almışken-James'in ve mermilerin kısık sesi kesiliyor.Korkunç bir şekilde James'in öldüğünü anlıyorum.İçimden"
(Hafifletilmiş bir kullanımdır.Çok daha ağır bir hali var aslında:D)
"Nalet köpek!" diyerek koridora doğru son hız koşuyorum.Koridardaki ilk camın önüne gelip koşmayı kestiğimde bende başka sesler duyuyorum.Eee.O zaman köpek geliyor demek oluyor diye düşünüp,paniğe kapılır gibi oluyorum ama soğukkanlılığımı koruyup yerimi belli etmemek için camı tek mermiyle indirip 100 m.kadar koşunca arkamı dönüyorum ve köpeğin gittiğini görüyorum."Anlaşılan beni kovalamaktansa James'i yemeyi tercih etmiş."diye düşünüp üzülsem mi,sevinsem mi bilemez halde bir longlife yakıp Lorenzo'nun yanına kadar ağır bir şekilde yürüyorum.James'i göremeyen Lorenzo,dikkatimi çekecek kadar şaşkın bir ifadeyle"James nerede?"diye sorunca,hazırlandığım bu soruya cevap olarak soğukkanlı bir şekilde "O,öldü."diyorum.
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 24 Mart 2011, 19:20:47
Lorenzo elindeki telsizi kaldırıp tuşuna basıyor; ''James?'' Kısa bir süre sessizlik içinde geçerken adamın bakışları sertleşiyor fakat tam telsizi indireceği anda bir cızırtı geliyor ve ''Burdayım. Ufak bir sorun çıktı ama hallettim. Yalnız adam kaçtı.'' diyor. Lorenzo sana sert bir biçimde bakıyor.
''Adam yanımda. Alman gereken şeyi buldun mu?''
''Evet efendim, getiriyorum.''
''Güzel.''
Şaşkın bir biçimde konuşmayı dinlerken adam telsizi sakin bir şekilde beline geri takıyor. Arkasını dönyor, arabaya doğru bir adım atıyor ve birden sana geri dönerek ne ara çıkardığını fark etmediğin bir tabanca ile bir el ateş ediyor. Ne olduğunu anlayıp da tepki veremeden göğsüne isabet eden kurşun ile yere yığılıyorsun. Lorenzo sakince geliyor ve yere düşen çantan ile silahını yerden alıp aracın bagajına atıyor. Kısa bir süre yerde kalıyorsun, kan kaybından bayılmadan hemen önce James'in önünden geçtiğini ve elinde büyükçe bir parça taşıdığını görüyorsun. Ardından gözlerin kapanıyor, duyduğun son sesler uzaklaşan cipe ait oluyor.
Giriş Bölümü Sonu.[*]Birinci bölüm başlangıcına kadar yazmamanız rica edilir.[/*]
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: KoyuBeyaz - 12 Nisan 2011, 14:50:51
Bölüm 1 - Eski Dostlar
Tarih: Bilinmiyor Yer: Bilinmiyor
''Sen nereden buldun bu herifi? Hem ne diye orada ölüme terk etmedin ki? Bir kişi için daha yemeğimiz yok!''
''Öyle ise kendi yemeğimi onunla paylaşırım. Kes sesini ve kendi işine bak.''
''Hata ediyorsun Manuel.''
Yarı baygın bir halde duyduğun bu konuşmalar sana hiç bir şey ifade etmiyor. Gözlerini bir kaç kez kırpıştırıp doğrulmaya çalıştığında inanılmaz bir ağrı vücudunu sarıyor ve kalkmayı başaramıyorsun. Etrafına şöyle bir baktığında hafif sarı bir ışığın aydınlatmaya çalıştığı metal duvarları olan bir odada olduğunu görüyorsun. Saçları geriye doğru yatırılmış yapılı bir adam senin uyandığını fark edip yanına geliyor.
''Diego? Diego Rodrigez?''
Adam bir yerlerden tanıdık geliyor sana fakat nereden olduğunu anlayamıyorsun ilk başta.
''Yaşıyorsun! Seni burada bulmam ne büyük bir şans! Ben Manuel. Hatırladın mı? Manuel Kreva. Eskiden birlikte çalışmıştık.''
Hatıralar aklına doluyor. Yıllar önce henüz bir çaylak olan Manuel yanına verilmiş ve ilşk işlerini seninle birlikte yapmıştı. Sana her zaman büyük saygı göstermişti ve sayısız işe birlikte gitmiştiniz. Senin yanında olgunlaştığını söylerdi. Ardından bir gün farklı bir işe verilerek yanında ayrıldı ve o günden sonra hiç görmedin. Bir iş sırasında onun hayatını kurtardığını da hatırlıyorsun.
''İyi misin? Neden buradasın? Seni kim vurdu?''
Başlık: Ynt: Diego Rodrigez
Gönderen: Legend - 12 Nisan 2011, 18:41:34
Işığa gözlerimi yavaş yavaş alıştırmak için gözlerimi aralarken bu soruları duyuyorum ve gücüm yettiğince cevap veriyorum;"Arzamas,köpek,James,LORENZO!"Benden beklenmeyecek bir hışımla hayatıma yaşamaktan daha önmeli hale gelen şeyi farkediyorum.İNTİKAM.Bu duygu göğsümdeki acıyla birleşince beni ayıltıyor ve karşımdaki adamı seçiyorum."Manuel?Ah şükürler olsun.Beni nasıl buldun.Manuel sorusunu tekrarlayınca doğrulup usul bir şekilde en baştan anlatmaya başlıyorum.
"Babaların olduğu büyük bir takas yapıyorduk.Ypamayalım dedim ama patron büyük diye adamı tanımadan ticaret yapmaya kalkıştı.Sonuç ne oldu?Herifler polis çıktı.Kurtulamadık.Tam altı ay hapis yattım.Bana bu kararı vermem için ışık tuttu bu süre.Kaçtıktan sonra birlik sınırlarında kalamazdım.Hatta bir devletin sınırlarında kalamazdım bende elimdeki parayla düştüm yola derken.Varacağım noktaya Arzamas'a kalmadan Moskova bişeysi olarak düşünmdüğüm bir örgütten 3 tane adam silahlarıyla yola çıktı.-Gerisi oyun olayı zaten orayıda anlatıyorum- "Peki biz neredeyiz.Beni nasıl buldun?"diyerek bir ofluyorum. . *Manuel ve diğer NPC'yi tara* *Yarayı tara*