2
« : 22 Ekim 2015, 22:17:29 »
ARAMIZDAKİLER
Yıllardır üzerlerin de çalıştıkları makine sonunda bitmişti. Makine herhangi bir şeye, insan görünümü kazandıran bir özelliğe sahipti. Başında toplanmış binlerce iğrenç görünümlü yaratık, sevinç çığlıkları atıyordu hırıltılı bir şekilde. Sayıları çok fazlaydı ve amaçları, bu makine ile kendilerine insan görünümü kazandırıp, dünya da yaşamaktı. Çünkü, koskoca evrende yaşam koşulları en üst seviye de olan gezegen, dünyaydı.
Uzun boylu, kahverengi renkli, ağızlarından salyalar akan ve böceğe benzeyen bu yaratıklar, sırayla dönüştürücüye girdiler ve insan görünümü kazanıp çıktılar. Gemideki bütün uzaylıların hepsi birer insan görünümüne sahip olunca, geriye dünya'ya inmek kaldı.
Amaçları, dünyaya saldırmak veya dünyayı yok etmek değildi. İnsanların arasına karışmak ve insanlar gibi normal bir hayat sürmekti.
Uzay gemisi, bir gece yarısı ücra bir dağ yamacına iniş yaptı ve insan görünümü kazanan bütün yaratıKlar, insanların arasına karıştılar. Ve dünya da yaşayan gerçek insanlar, aradaki farkı hiç anlamadılar.
Aradan yıllar geçti ve hala daha anlamadılar. İnsan görünümüne sahip olan uzaylı yaratıklar zekiydi. Kısa bir süre de, insan gibi konuşmayı, davranmayı, yemeyi ve içmeyi öğrendi. Kimisi okula gitti, kimisi hiç tanımadığı gerçek bir insanla evlendi, kimisi bir eyalete başkan oldu, kimisi bir işe girip hayatını kazanmaya başladı. Her şey normaldi ve planladıkları gibi gidiyordu.
İnsan görünümüne sahip bu uzaylı yaratıklar, kendilerin den olanları tanıyabiliyordu. Çok açık bir şekilde olmasa da, biraz dikkat edildiğinde, toplum içindeki davranışlarından, hal ve hareketlerinden anlaşılıyordu insan olmadıkları. Uzaylı yaratıkların bu hiç hoşuna gitmiyordu ve fark edilmekten çok korkuyorlardı. Artık bir kurulu düzenleri vardı ve bunun bozulmasını hiç istemiyorlardı. Hem dünyayı da çok sevmişlerdi. Uzun zamandan beri insanoğlu ile yaşadıkları için, alışmışlardı da insanlara.
Vücut insan gibi görünse de, içi pis bir yaratıktı hepsinin neticede. Buz dağının, görünmeyen bir kısmı vardı.Her ne kadar insan gibi davransalar da, bazen gerçek öz ortaya çıkıyordu ve canavarlaşıyorlardı birden. Ama uzaylı yaratıklar birbirini çok kollardı. Kendi ırklarından, kontrolden çıkmış birisini gördüklerinde hemen müdahale ederlerdi.
Bir gün, yine bir uzaylı yaratık, kontrolden çıktı. Evin kapısı aniden açıldı ve kapıdan dışarıya ağzından kan gelen bir kadın fırladı. Ağlıyordu kadın hıçkıra hıçkıra. Kadın kendisini yere attı ve ağlamaya başladı. Sonra evin kapısında kocası çıktı ve iğrenç bir canavar gibi gürledi, sokağa karşı. Karısının yanına doğru küfürler savurarak koştu. Elini kaldırdı ve tam karısına vuracakken, arkadan bir adam eli tuttu, insan görünümlü uzaylı yaratığın elini. Öfkeli yaratık, sert bir bakış ile elini tutan uzaylı arkadaşına baktı. Elini tutan arkadaşı, ona yaklaştı ve kulağına fısıldadı ;
"İnsan taklidi yap ! Herkes senin insan olmadığını fark edecek" dedi ve oradan uzaklaştı.
Her gün buna benzer olaylar yaşanıyordu ve uzaylı yaratıklar, birbirlerini uyarmak için sürekli hazır geziyordu. Bu yazıyı okuduktan sonra çevrenizdeki insanların hareketlerine daha dikkatli bakın. Bazılarının, insan taklidi yaptığı çok belli oluyor ...
YAZAR : emreli