Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar -

Sayfa: [1]
1
@Herr Mannelig

Valla ben Moradin'e tapıyorum, ayin yaparken de amon amarth dinliyorum motive edici oluyor :P İslam konusundaki yorumuna gelince de (yorum değilde alakasız çıkış diyelim:)) görünen o ki bünyende olumsuz etkiler yaratan bir takım sıradışı atraksiyonlara (!) girmişsin müslümanlarla :P İçinde biriken düşmanca eğilimleri de bu tarz ortamlarda, klavye delikanlılığı tadında, mesnetsizce önüne gelene boşaltarak bilinçaltını ferahlatıyorsun. Konuyu din boyutuna taşımayı başardığın için sana yılın "kuntastik konu taşıyıcısı" ödülünü vermek istiyorum.

Bu arada 18 yaşından küçüksen (zira heyecanından (halk arasında gaz da deniyor) yaşının küçük olabileceği izlenimine kapıldım) lütfen bu söylediklerimi dikakte alma. Takıl sen. Kib optum byee ;)

2
Tartışma Platformu / Ynt: Bıktım artık orklardan!!
« : 06 Temmuz 2009, 00:34:31 »
Ben de hep orc görmek istiyorum yav :hönk Çok dar kafalıyım bu konuda. Mesela Star Wars'taki karakter çeşitliliğinden resmen tiksinirim. Alt yapısını iyi oluşturamadıktan ve bu ırkları sağlam bir zemine oturtamadıktan sonra çok ırk sadece hikayenin inandırıcılığını zedeliyor. Fantastik olması demek tutarsız da olabileceği anlamına gelmiyor ki  :shrlock Ama nihayetinde bir zevk ve renk meselesi bu.

3
Sinema / Ynt: Watchmen
« : 06 Temmuz 2009, 00:25:50 »
İzlediğim en güzel çizgi roman uyarlaması! Hele bir soundrack albümü var ki filmi 3 saatlik muhteşem bir klibe dönüştürmüş. Kendisi ayrı soundtrack albümü ayrı güzel. Ama her bünyeye hitap etmediği de bir gerçek. Özellikle klasik beklentileri olanları hayal kırıklığına uğratacaktır. Gerçi çizgi romanını okumamış biri olarka ben de klasik beklentiler içerisindeydim ama hayal kırıklığına uğramadım :hönk

4
Alıntı
cüce madencilerin yaşadığı dağlar (Alman geleneklerini ve mitolojisini yansıtıyor), ortalarda bir yerde yarı Saksonların ülkesi yani Rohan

İrlandalıyız biz alman değiliz:P (cüceler için irlandalı deseydi daha mantıklı olurdu) Almanların ne zaman başlı başına kendilerine ait bir mitolojisi olmuş da cüceler oraya ait oluyor!? Orta dünyadaki cücelerin isimlerinin çoğu iskandinav kökenli. Tamam Alman hikayelerinde de zaman zaman cücelere rastlanmış sanıyorum ama adam güpegündüz kuzey mitolojisinden almış cüceleri.

Bu şekilde düşünecek olursak Gandalf da türk hikayelerindeki ak sakallı dedeyi andırıyor. E şimdi böyle diye Tolkien Gandalfı yaratırken türk mitolojisinden esinlenmiş mi diyelim?:) Bu adama bir ara "Age of Mythology" oynatmak lazım. Alsın kuzeyli ırkını bakalım cüceler hangi kültüre aitmiş:)

İkincisi saksonlarla rohan arasında nasıl bir bağlantı kurmuş anlayamadım. Adamların at sevdası "biz hunuuuuz" diye haykırırken giyim kuşamları (miğferleri mesela) "hağyıııır vikingiz biiiz" diye bağırıyor:) Daha birçok farklı ırksal çıkarım da yapılabilir

So? Dis iz bulşit. Eminim binlerce yıllık insanlık tarihi boyunca yüzüklerin efendisiyle bu anlatılanlardan çok daha iyi örtüşecek olaylar bulunur dikkatli bakılırsa. Adam da o kadar söylemiş "ulan alegori yapmadık işte ne laf anlamaz adamlarsınız" diye. Hala bik bik. Teomandan bile daha arakçı yaptılar adamı:P

5
Tartışma Platformu / Ynt: Fantastik Edebiyatta Alegori
« : 15 Haziran 2009, 14:59:27 »
Elric'in sadece ilk kitabını okuduğumdan olacak farkedemedim bu durumu. Ama Elenium ve Tamuli için "reel dünyamızın fantastik dünyaya bir yansıması" diyecek olursam emin ol abartmış olmam :hihi

6
Tartışma Platformu / Ynt: Neden bilgeler?
« : 15 Haziran 2009, 14:55:10 »
Esasında psikolog gibi hissetmesine de gerek yok. Buradaki kilit sözcük "hükmetmek"... Kendi dünyasının yaratıcısı (bir başka deyişle tanrısı) olan yazarın, o dünyayı şekillendirirken kendi içsel gerçeklerinden bağımsız hareket edebilmesi imkansız zaten. Ve elinde hazır hükmetme gücü de varken ister istemez kendinde olan birşeyleri yarattklarına bulaştıracaktır. Kendi dünyası yarattığı dünyayı şekillendirmede birincil derecede rol oynayacaktır.

Ben konuyu bu bağlamda değerlendirdiğim için arkadaşın sormuş olduğu soruya bu şekilde yanıt verdim. Verdiğim örnekler de birer numune olmaktan öte birşey değil aslında. Senin de belirtmiş olduğun gibi bunun farklı yolları da vardır. Ama sonuç ne olursa olsun olan bilgeye oluyor :fringa

7
Sinema / Ynt: Vampirle Görüşme (1994)
« : 15 Haziran 2009, 01:35:22 »
Beni sarımsak ve kazıktan nefret ettiren, Dracula karakterinden tiksindiren filmdir. Defalarca izlenmeli, izletilmeli! Ayrıca kitabı da nefis

8
Tartışma Platformu / Ynt: Fantastik Edebiyatta Alegori
« : 15 Haziran 2009, 00:11:21 »
Eddingsin Elenium ve Tamuli serileri hayatımda okuduğum en alegorik kitaplardır. Karakterlerden coğrafi yapıya, tarihi olaylardan yaşayan canlı türlerine kadar kitaplar bu dünyaya yapılmış göndermelerle dolu... Alegorinin hayal evrenini sağlam bir zemine oturttuğunu ve gerçekleşmekte olan olaylar arasında tutarlılık sağladığını düşünüyorum. Bu nedenle alegori rulles\m/

9
Tartışma Platformu / Ynt: Neden bilgeler?
« : 14 Haziran 2009, 23:39:50 »
1. Mazoşist bakış açısı: Yazar kendisini, yazdığı kitabın baş karakteriyle özdeşleştirir (bilinçdışı bir durum söz konusu burada). Mazoşist eğilimlerinden dolayı ona yardımcı olan bilgeyi öldürerek ana karakteri "öksüz" bırakır ve bir anlamda kendine acıyarak varolan mazoşist eğilimlerine doyum sağlar

2.Sadist bakış açısı: Yazar ana karakteri, kendi sadist eğilimlerini doyurabilmeye yönelik bir obje olarak tanımlar (bilinçaltında elbette). Dolayısıyla ona mümkün mertebe acı çektirmeye çalışır ve bunun en kolay yolu da ana karakteri yalnız bırakmaktır.

Görüldüğü gibi her iki durumda da kabak bilgenin başına patlıyor. Ulan ne zor işmiş bilge olmak. Sen o kadar çalış çabala antik kütüphanelerde dirsek çürüt, ömrünü taşların üstünde yatarak geçir, ten rengin portakal yemekten portakal rengine dönüşsün sonra birileri kendine doyum sağlasın diye öl. Bilgeyi öldüren birkaç yazar söyleyin baltamla bacaklarından kırpayım hemen :rr

10
Ejderha mızrağının ülkemizde ilk basılan bölümleri (1500 tane kitap çıkardılar karıştırıyorum hep :üü) Dayanamayıp okuduğum bölümden 20-30 sayfa sonrasını okuyordum neler oldu acaba diye. Tabi sonra daha fazla gaza geliyordum o ayrı :huha

11
Cüce oldum dermişim :huha Şaka bir yana, fantastik edebiyat bana yaşama gücü, huzur ve mutluluk verdi dersem sanırım bu yalan olmazdı. Bana kendimi evimde hisettirdi çoğu zaman. Güzel bir duygudur bu. İnsanın kendini bir yere ait hissetmesi...

O an geldiğinde zaman durur. Yarın kaçta kalkacağınızın, haftalık programlarınızın, sınavlarınızın, sıkıntılarınızın bir önemi kalmaz. Oradasınızdır ve siz sanki zaman hiç geçmeyecekmiş gibi hissedersiniz. Bir yere gitmenize gerek yoktur. Tam olmanız gereken yerdesinizdir zaten. Evinizdesinizdir.

Bazen ömürlerini bir mağarada portakal yiyerek geçiren yogilerin tüm amaçlarının böyle hissedebilmek olduğunu düşünürüm. Kendimi şanslı hissederim. Varım, hissediyorum. Başka hiçbir şeye ihtiyacım yok. Sanırım evrenle bir olmak böyle birşey.

Fantastik edebiyat bana yaşamak için bir neden verdi.

12
Tartışma Platformu / Ynt: Çevreniz ve Fantastik Edebiyat
« : 14 Haziran 2009, 22:25:09 »
Fantastik edebiyat okuyanların birçoğu çevresinden "Aaa sen hala o çocuk kitaplarını mı okuyorsun," yada "Ne anlıyorsun şunlardan" yada "Boş iş bunlar aga, gel karı kız yapalım," şeklinde tepkiler almıştır muhakkak. Bu konu altında o 'boş' tepkileri tartışalım. Çevrenizin fantastik edebiyata bakış açısı nedir, ne değildir? Aileniz bu duruma ne diyor, vesaire vesaire. :D

İşin en ironik yanı da frp yazınına "çocuklar için" etiketi yapıştıran yetişkinlerin bir çoğunun duygusal anlamda birer çocuktan başka birşey olmaması:) Yarattıkları sahte kimliklerin doğaları gereği k.çlarından kurallar uyduran ve tanrıdan inmişçesine bu kurallara bağlı kalan, uymayanları aşağılayan (ancak bu şekilde kendi doğruluklarına inanabiliyorlar çünkü), bedenleri büyümüş ama akılları hala çocukluk yıllarından kendisini kurtaramamış çocuklar onlar.

Yalnız kalma korkusuyla sürüye karışıp, ağız birliği etmişçesine aynı şeyleri geveleyip duruyorlar. Ne yazık ki tüm bu seçimleri sonucu hayatlarının sonuna kadar ruhsal anlamda birer cücük (o ne be) olarak kalacaklar (bkz moradin sizi affetmeyecek).

Sayfa: [1]