Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Okeanos

Sayfa: [1]
1
Kurgu İskelesi / Hades'in Oğlu
« : 14 Ekim 2012, 18:41:15 »
Romanımın baş kahramanı Rixon'ın nasıl dünyaya geldiğini anlatan kısa bir hikaye yazdım ve sizlerle paylaşmak istedim umarım beğenirsiniz. :P

Yorumlarınız ve eleştirileriniz için şimdiden teşekkür ederim..

                                                         HADES'İN OĞLU

Karanlık olan gönlünü kaptırmıştı bir kere.Aşık oldu bir ölümlüye ve aşkı karşılıksız değildi.Ilık bir yaz akşamı tanışmışlardı.Karanlık sokakların birinde yürürken rastlamıştı ona.Kız gölgelerin içinden paldır küldür çıkmış gibi görünen  korkunç derecede yakışıklı bu gence aşık olmuştu ta ilk bakışta.Karanlık olan, tanışmalarının bir tesadüften ibaret olmadığını  çaktırmadan konuşmuştu onunla.Bütün gece sohbet ettiler tüm ihtişamıyla parlayan dolunayı izlerken.

Karanlık lord ve kız onun evine kadar el ele yürüdüler.O gece kızı evine bırakırken ölümün tesellisi kızın dudağına küçük ve soğuk bir öpücük kondurdu.Henüz on sekiz yaşında olan genç kızın kalbi göğüs kafesinden fırlayacakmışçasına çarpıyordu.Onun kıvırcık saçlarını okşadı buz gibi elleriyle ve kudretli bulutların ona hediyesi olan gölgeler  içindeki evine geri döndü.

O gece gözüne bir damla dahi uyku girmedi genç kızın.Ertesi akşamüstü yarı zamanlı çalıştığı pizzacıdan çıkıp,evvelsi geceki sokaklarda ağır adımlarla yürümeye başladı.Tekrar onunla karşılaşma umudu içerisinde aradan geçen saatlerin yarattığı hayal kırıklığı akşam yelinin eşliğinde göz yaşlarına dönüştü.

Hiç var olmamış olamazdı.O simsiyah takım elbisesi ve çılgınlar gibi dağınık dalgalı saçlarıyla,yüzündeki korkunç gülümseme ve ona doğru koşarken hayal etti onu.Yalnızdı!!Hıçkırıklar içinde ağlayarak hiç durmadan evine doğru koştu.Artık ayaklarının tabanları şişmiş ve karnına ağrılar girmiş bir biçimde attı kendini sıcak yatağına.Ağlamaktan gözleri şişmişti ve acımasız hayata ,düzene lanetler yağdırdı.

Kara saçlıdan haber almayalı bir hafta olmuştu ve kız geçen tüm günler her gece dolaşmıştı o sokaklarda.Bir hiç uğruna değil,o günün gerçek olduğunu kendine hatırlatmak için.Ayakları beyninden bağımsız hareket ediyordu.Kendi akılları varmış gibi ilerliyorlardı dar ve karanlık sokaklarda.Hem üniversite okumak hem de çalışmak zaten çok yorucu ve ağırdı.Bu kadar!!Dedi kendi kendine ve ayakları ona itaat etti.Belli belirsiz yanan sokak lambası da ne hacetse sönmüştü o sırada.

Karanlıkta tek başınaydı.İçini tatlı bir sıcaklık kapladı ve gölgelerin arasında onu düşünceli gözleriyle kendine bakarken gördü.Unutmaya çalışmıştı bizim tüyleri diken diken eden surat ifadesine sahip adam.Fakat yapamamıştı...Birbirlerine doğru koştular.Kız gözünden istemsizce akan yaşlara hakim olamıyordu.Uzun uzun sarıldılar birbirlerine sanki yılların hasretini gideriyor gibi.Ve başka bir şey düşünmediler.Tamamen simsiyah dumanlardan oluşmuş gibi görünen bir yatağın içinde o gece sahip oldular birbirlerine.Ve kızın karnına bir tohum atıldı.Belki de geleceği değiştirebilecek bir tohum..

2
Tartışma Platformu / Mitolojik Roman
« : 11 Ekim 2012, 20:40:18 »
Arkadaşlar ben antik yunan mitolojisini konu alan bir roman yazıyorum.Kitabımda yarı tanrı melezleri(ki ben onlara enhpad diyorum) işleyeceğim.Yazdığım olay örgüsündeki bir boşluğu doldurmak adına sizlere fikir danışmak istedim.Hiç farketmez ilginç fikirleriniz varsa ve paylaşırsanız belki bana yardımcı olabilirsiniz.

Sanırım böyle kendimi daha iyi ifade ettim.Yorumlarınız için şimdiden teşekkürler...

Sayfa: [1]