1
Kurgu İskelesi / Kutsal Çehre Fyodor'u Seçti
« : 06 Şubat 2013, 19:47:40 »
Etrafın sessizliğiyle bütünlenmiş olan sis, ürkütücü bir ilk izlenim bırakıyordu. Öyle ki buraya ilk kez gelen birisi, bir daha buranın yanından bile geçmezdi. Oysa kimsenin bilmediği güzel yanları da vardı burasının. Ama bunu ilk öğrenen kişi, öğrendiği anda ölmüştü. O yüzden bundan kimse haberdar olamamıştı. Buraya yolu düşen tüccarlar ve yolcular ürke ürke, hemen buradan uzaklaşıyorlardı. Onlara hak vermemek elde değildi. O kadar ürkütücü ve o kadar ıssızdı ki, burada yalnız başına kalan bir insan geceyi zor ederdi.
Ay gökyüzünde belirdiği gibi bu yolda bir tüccar belirdi. En başta ne için geldiği anlaşılıyordu fakat daha sonra esrarengiz bir şey oldu. Tüccar göz kapakları kapalı bir şekilde buradaki mistik otlardan birini kopardı ve burnuna götürdü. Kokusu onu cezbetmiş olacak ki, bir süre boyunca öylece donakaldı. Ardından yanlış bir şey yapmış gibi hemen doğruldu. Yüzündeki çizgiler onun ne hissettiğini ele veriyordu. Her ne kadar tüccar çok büyük bir hataya düştüğünü belli etmemeye çalışsa da bu o kadar belliydi ki...
Tüccar bir yerden çıkacak bir gulyabani arar gibi bakındı. Ardından hızlıca otu arkasındaki çantasına yerleştirdi. O sırada çantasından bir şişe aldığını şişeye yerdeki garip bir asidi doldurmaya çalışınca anlaşıldı. Yoksa tüccar bu asit yüzünden mi irkilmişti ?
Sisli ağaçların arkasına saklanmış Fyodor tüccarın ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu. Fyodor çok zeki birisi olduğu için durumu hemen kavradı. Telaşlanacak bir şey yoktu tüccar sadece mistik bir tılsım üzerinde araştırma yapan bir biyolog olmalıydı. Hatta adını anımsar gibi oldu. Kutsal Çehre'nin 218. sayfasında mistik bir tılsımla ilgilenen bir biyologdan bahsediliyordu. Biyolog için, çok sessiz ve sakin, esrarengiz büyülerle ilgilenen bir araştırmacı deniliyordu. Ayrıca kimliğini gizlemek için bir tüccar gibi davrandığı da bu kitapta yer alıyordu.
Fyodor düşüncelere dalmışken, biyoloğun hareketiyle kendine geldi. Hemen etrafına baktı. Sadece geçip giden bir akbabaydı. Ama bu akbaba ikisininde daha dikkatli olmasını sağlamıştı. Fyodor biyoloğun gözlerinin mavi bir ışıkla parladığını gördü. Bir çeşit büyüler yaptığını sanıyordu. Ancak çok yanıldığını korkunç gerçeğin farkına varınca anlayabilecekti.
Ay gökyüzünde belirdiği gibi bu yolda bir tüccar belirdi. En başta ne için geldiği anlaşılıyordu fakat daha sonra esrarengiz bir şey oldu. Tüccar göz kapakları kapalı bir şekilde buradaki mistik otlardan birini kopardı ve burnuna götürdü. Kokusu onu cezbetmiş olacak ki, bir süre boyunca öylece donakaldı. Ardından yanlış bir şey yapmış gibi hemen doğruldu. Yüzündeki çizgiler onun ne hissettiğini ele veriyordu. Her ne kadar tüccar çok büyük bir hataya düştüğünü belli etmemeye çalışsa da bu o kadar belliydi ki...
Tüccar bir yerden çıkacak bir gulyabani arar gibi bakındı. Ardından hızlıca otu arkasındaki çantasına yerleştirdi. O sırada çantasından bir şişe aldığını şişeye yerdeki garip bir asidi doldurmaya çalışınca anlaşıldı. Yoksa tüccar bu asit yüzünden mi irkilmişti ?
Sisli ağaçların arkasına saklanmış Fyodor tüccarın ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu. Fyodor çok zeki birisi olduğu için durumu hemen kavradı. Telaşlanacak bir şey yoktu tüccar sadece mistik bir tılsım üzerinde araştırma yapan bir biyolog olmalıydı. Hatta adını anımsar gibi oldu. Kutsal Çehre'nin 218. sayfasında mistik bir tılsımla ilgilenen bir biyologdan bahsediliyordu. Biyolog için, çok sessiz ve sakin, esrarengiz büyülerle ilgilenen bir araştırmacı deniliyordu. Ayrıca kimliğini gizlemek için bir tüccar gibi davrandığı da bu kitapta yer alıyordu.
Fyodor düşüncelere dalmışken, biyoloğun hareketiyle kendine geldi. Hemen etrafına baktı. Sadece geçip giden bir akbabaydı. Ama bu akbaba ikisininde daha dikkatli olmasını sağlamıştı. Fyodor biyoloğun gözlerinin mavi bir ışıkla parladığını gördü. Bir çeşit büyüler yaptığını sanıyordu. Ancak çok yanıldığını korkunç gerçeğin farkına varınca anlayabilecekti.