Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Laki Mannelig

Sayfa: [1]
1
Dipsiz Konak / Robert'ın İsyanı Forum Frp
« : 04 Temmuz 2015, 02:16:26 »
 Merhaba arkadaşlar, ben Laki. Bir buçuk ay gibi bir süre sınavlarımdan ötürü yoktum ve dönüşümün şerefine size bir hediye getirdim. Donanımlı ve deneyimli bir kadronun önderliğinde bir araya gelmiş ve kurulmuş bir Taht Oyunları-Robert'ın İsyanı forum frpsi. Buyurun, kendiniz bakın inceleyin. Soru ve önerilerinizi bekliyorum.

http:/thenorthremembers.web44.net/robertsrebellion/index.php

2
Kurgu İskelesi / Faldekarth'ın Hikâyesi
« : 12 Mayıs 2015, 00:36:10 »
    Zamanında, kurgusal dünyamız olan Rinnundo için yazdığım Şer Süvarileri Birliği'nin kuzey topraklarındaki kolunun başı olan ve önceleri sakin ve unutulmuş bir köydeki küçük kütüphanenin sorumluluğunu üstlenmiş bir gençken deliren ve kara büyüye başvurarak ruhunu bir orkun bedenine hapseden Faldekarth'ın hikâyesini yazmaya karar verdim. Uzun zamandır kurguluyordum ve artık yazdıkça, bölüm bölüm burada yayınlamaya karar verdim.

(Önsöz - Başlangıç Mahiyetinde)


 Faldekarth gibi hissettiğim zamanlar... Onun kadar hevesle çıkmıştım yola ama onun gibi sapıttım. Onun kadar istekli atılmıştım hayata ama başlangıcım hatalarla doluydu. Ne yaptıysam bir ömür telafi edemedim. Ne olduysam hep düzeltmeye çalışırken daha da çarpıttığım için oldum. Nihâyetinde daha ''Günlerin Sonu'' gelmeden, ben, bu hâle geldim.
 
  Hakikâti buldum sanmıştım bir kütüphane köşesinde sayfaları bakir ve zamanı geçip solmuş kitaplarının içinde. Oysa bulduğum şeytandı. Bulduğum bir tanrıydı. Unutulmuş ve artık iman edilmeyen bir tanrı. Kendini yok etmek isteyen bir tanrı -oysa bilirsiniz ki tanrılar ölmezler, ölmedikleri gibi yok olup gitmezler. En azından kurgulananlar böyledirler. Lâkin o ölmek istiyordu, bilincini sonsuza kadar kaybetmenin ölmekle eş değer olduğunu öğrenmişti okuduğu bir kitapta. O da bir insana musallat olacak ve rızası olup olmamasına aldırmayarak ruhuna karışacaktı. Bir müddet sonra kudretini salacak ve kontrolü ona bağışlayacaktı. Haset ve kin doluydu içi. Kıskançlığından alev rengine bürümüştü çehresi. Unutulmayı kaldıramıyordu artık yüreği. Tanrılığından sıyrılmıştı, kutsallığından soyunmuştu. Ne şanslı, ne mutlu ona ki Faldekarth uğramıştı o gün kütüphaneye. Ve Faldekarth'ın ince, uzun parmakları büyük bir şehvetle bakir sayfalarının üzerinde gezinirken intikamcı tanrı elini uzatmış ve bir parmağını kavramıştı. Faldekarth'ın nutku tutulmuştu ama göz açıp kapayıncaya kadar ilahî bir sırra vakıf olduğunu hissetmişti.

  Faldekarth diyorum size dostlarım, içinde kindâr bir tanrı taşıyan Faldekarth... Bunun cerenemesini çeken, sorumluluğunu omuzlarına yükleyen bedbâht bir adam. Hayatım boyunca hikâyesini anlatmak istediğim, kim olduğunu bilmeden, daha tanımadan kendimi 'ona' benzettiğim bir kahraman. İçimde yaşayan türlü karakterden en ağır basanı Faldekarth. Sadece Rinnundo için var olmuştu, bu amaçla 'düş çocuğu' olarak doğmuştu dimağımda -hiç de sancısını çekmemiştim oysa-. Demek değilmiş. Beynimin kıvrımlarına serpilen bir tutam rahmet yahut akıtılan bir damla zehir. Yüksek sesle okunmuş, iyi niyetli efsun; ya da mırıldanılmış bir lanet. Zamanı geldiğinde belli olacak.

 
''For too many years
I've been lost.
I'm so lonely, dead lonely...
Please show me the way home''
*



___________________________________________
* (Germ- So Lonely, Dead Lonely)
Resim: Knight by İlker Serdar Yıldız

3
Kurgu İskelesi / Valonlahde'nin Kolcuları
« : 09 Mayıs 2015, 22:12:52 »
Merhaba arkadaşlar, ben Laki Mannelig. :) Kardeşim Esvollar'la -ki kendisi de Kayıp Rıhtım'a üyedir- birlikte Rinnundo adlı kurgusal dünyamızın kuzeyinde yer alan buz elflerinin krallığı Er-Sgotoh'tan geliyoruz. Ve orada en değer verilen tanrıça olan Işığın Ecesi'ne, Valonlahde'ye ithâf edilmiş bir şiiri sunuyorum siz Kayıp Rıhtım'ın saygıdeğer ahalisine.


Dostum,
Geçmiş çağların sesini taşıyorsun,
elindeki arp sana yabancı,
ve ruhunda hissettiğin sancı:
Çökmüş krallığın son umudu,
Vahim bir kralın kuruntusu...


Valonlahde\'nin bahçesinde gezinmektesin
Saçları yıldız tozu kaplı naif ecenin.
Buzdan bıçaklarla deşerken ciğerini, kuzey yelleri;
Bedenin sarp yolları aşıp da ruhun bekler hep eşini.
Sert rüzgar götürürken bir okşayışın izini yanağından
Karanlığı seçersin nerede olursan ol, gün doğumundan.
Mest etmektedir cesur destanın, şanı yücelmiş ozanları
Gün olur başlar senin de hikayen, dillenirken şarkıları.

Gecenin zifri, zehir gibi sürülürken ayın bıçağına
Nihayetsiz bir dostluğun temennisi yansır her şavkında.
Göz yaşına bulanmış ellerim itse de krallığın namını,
Çekmek için hazırdır dostlarım benim yerime gâmını
Mahzun ve kederli - bitâp kaldık mukaddes topraklarda
Döneceğiz krallığımız için elbet aydınlık şafaklarda
Yatağanlar en tiz ıslığıyla yırtarken derin sessizliği
Cesaret alacak o en müphem korkuların yerini
İnancın saf tözüyle; buz, metal ve kanla yoğrulan biz
Evvelden gökte yüzen sancaklarımızla geleceğiz.



Semper fidelis - Semper fidelis - Semper fidelis
Karışırken birbirine kanımız ve nefesimiz
Aidenn yahut Valhalla\'yı görmeden hiçbirimiz
Kutlu yolumuzdan sapmayacağız - dönmeyeceğiz!


Yakılmış tahtları altında ezilmedik yenik tiranların.
Dehşeti diyarlara asırlarca nam salmış gaddarların-
Korkusu sinmedi en parlak metalden zırhlarımıza
Kof tehditleri yetmedi dimağımızı bulandımaya.
Dillendirirlerken kaba bir üslupla ince alaylarını
Unutulmasın: Bozuk akortlar lekelemez hoş sedaları.
Gafil olan kimseler anlayamaz hayallerin değerini
Zafer arzu ederlerken tadacaklardır hep yenilgiyi
Uzun bir müddet yer altında yaşasak da bir hâlde - hissiz
Kanlı bir şafak ufukta sökerken, gün doğumuna yetişeceğiz.



Semper fidelis - Semper fidelis - Semper fidelis
Karışırken birbirine kanımız ve nefesimiz
Aidenn yahut Valhalla\'yı görmeden hiçbirimiz
Kutlu yolumuzdan sapmayacağız - dönmeyeceğiz!

Sayfa: [1]