Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Mr.Sakal

Sayfa: [1]
1
Çizgi Roman & Manga / Girls' Last Tour
« : 23 Eylül 2017, 18:24:10 »


Kimi çizgiromanlar bir olay örgüsünü anlatır, kimisi ise bir karakterin iç dünyasını, kimisi ise başka dünyaları. Öte yandan tüm bunları yapmayıp sadece yolculukları anlatanlardan da vardır. Bu çizgiromanda onlardan biri. Tsukumizu'nun ilk işi olarak bakabileceğim bu eser iki tane küçük kızın neredeyse insanların yok denebilecek kadar az kaldığı kıyamet sonrası bir dünyada olan amaçsızca yolculuklarını ve gördükleri üzerine ettikleri sohbetleri konu alıyor. Öncesinde ne olduğunu bilmedikleri Dünya hakkında gördükleri harabeler üzerinden bir sonuca varmak için girdikleri basit tartışmalarda yer yer ilginç ve komik tespitler, yer yer basit felsefi tartışmalar ve yer yer ise sadece o an üzerine basit bir yorum diyebileceğimiz içerikler barınıyor.

Bunun da ötesinde hafif melankolik atmosferi, minimalist yapısı, mekanların devasalığını ve bizim de küçüklüğümüzü hissetiren çizimleri ile yarattığı yalnızlık hissiyatı ile oldukça hoş, basit ve eşsiz bir manga. Okunmasını tavsiye ederim fakat maalesef ki sadece 25.bölüme kadar İngilizce çevirisi bulunmakta. Öte yandan yakın zamanda bir TV serisi çıkacak. O zaman devam edilir belki çeviriye.

2
Mehraba, yakın zamanda Lovecraft'a başlamayı planlıyorum ve merak ettiğim bir nokta var. Sürekli olarak duyduğum bu Ctulhu Mitosu sanırsam Lovecraft'ın aynı evrende geçen öykülerini tanımlamak için koyulan bir ad. Peki öyleyse hangi öyküleri aynı evrende geçmekte. Hangileri geçiyorsa o öyküleri kronlojik bir sırada okuyup, o evreni hatmettikten sonra diğer öykülerini okumayı planlıyorum. Fakat internette bununla ilgili düzgün bir liste bulamadım. Siz bu konuda yardımcı olursanız sevinirim.

3
Tanıtım
Yıl 1982. Orgeon'da elektronik org üreten başarısız firmanın iki ortağı Louis Rosen ve Maury Rock, bir gün İç Savaş döneminde yaşamış gerçek kişilerin simulakrasını yapmaya karar verirler. İlk prototipleri Edwin Stanton olur, ardından Abraham Lincoln gelir. Karanlık amaçları olan bir işadamı Lincoln'u kendi amaçlarına alet etmek isterken; Rosen, ortağının on sekiz yaşındaki kızı Pris'e âşık olur. Ne var ki Pris geçmişte şizofreni tedavisi görmüştür ve çok geçmeden Rosen'i de kendi karanlık dünyasına çeker. Rosen'in Pris'e olan saplantısı büyüdükçe akıl sağlığıyla ilgili sorunları da artar. Prozac'tan ve antidepresanlardan önce, karanlık ve psikolojik bir aşk hikâyesi, insandan daha insan simulakra, akıl hastalıklarıyla boğuşan bir ülke, android ve insan, gerçeklik ve delilik. PKD'nin zihnine eşsiz bir bakış.

Yorum
Philip K. Dick'in okuduğum kitaplarında kendisinin külliyatının özünün sanat değil hakikat olduğunu ve yarattığı kurgularındaki amacın fikirlerini yansıtma amacıyla yazdığını söyler. Tabi burada Heinlein gibi direkt öğretme amacıyla yazdığını söyleyemeyiz ama bugün kendisini diğer filozoflardan ayıran tek farkın fikirlerini yansıtma biçimi olduğunu söyleyebiliriz. Eric Carl Link ise PKD'nin eserlerinde genellikle şu 8 temayla karşılaştığımızı söyler: Epistemoloji ve Gerçekliğin Doğası, Kendini Bilmek, Android ve İnsan, Entropi, Kötülük Problemi, Evrimleşmiş İnsan ve Teknoloji, Medya, Uyuşturucular, Delilik.

Bu kitabın ise Android(Kitapta Simulakra) ve İnsan ile Delilik üzerine temellendirildiğini söyleyebiliriz. Ana karakter, aşık olduğu kızın delilikle olan ilginç ilişkisi ve aralarındaki hastalıklı ilişkinin yanında toplumun ciddi bir kısmının yaşadığı delilik de buna dahil edilince ortaya şizofreniye kayan ve gerçekliğin bu derece farklılaşmalara maruz kaldığımız bir dünyada bu dünyaya delilikle tepki veren farklı bir toplumu görüyoruz. Her geçen gün daha fazla insan şizofreniye kapılmakta ya da nevrotik davranışlar sergilemektedir.

Zaten böyle bir dünyada yeterince sınırları zorlanan ana karakterimizin başına Simulakra denilen geçmişteki insanların balmumu heykeli yapılırcasına robotlarının yapılıp ardından tarih kitapları ve benzeri yerlerden kendisine anıları yüklenince bir nevi yeniden diriltilmeye uğrayan insanlar icat edilince de tamamiyle bir kafa karışıklığı yaşar. Çünkü bu Simulakrumlar aslında kopyası oldukları kişiler midirler? O kişileri tekrardan diriltilmiş olarak kabul edebilir miyiz? Edebiliyorsak o mezarda yatan kişiye ne oldu gibi çeşitli sorulara cevap arar.

Tüm bunların birbirine bağlanması ile ana karakterimiz bir arayışa girer ve bu onu kendisiyle psikolojik bir maceraya götürür. Ve bu arayışta PKD'nin zihninden çıkan etkileyici fikirler de eşlik eder.

4
Yazarlar / En Sevdiğiniz Yazar Kim?
« : 21 Mart 2017, 14:16:10 »
Forumda öylesine dolanırken aklıma aklıma böyle bir soru gelince bende forumda böyle bir konu var mı diye araştırmaya girdim fakat hem böyle bir konu bulamayınca hem de forum kurallarına herhangi bir karşıtlığı olmadığını görünce böyle bir konu açmaya karar verdim.

Kısacası en sevdiğiniz yazar kimdir,  neden en sevdiğiniz yazar ve yazarın yazdığı kitaplardan favoriniz hangisi? Tabi benim gibi nasıl başladığınızı anlatmanız da hoş olur.

Philip K. Dick- Androidler Elektrikli Koyun Düşler Mi?

Kitap okumayı bırakalı iki yıldan fazla olduğu bir dönemdeydim ve ilgimi daha çok sinema gibi alanlarda tutuyordum. O sıralarda Psycho-Pass adında bir TV dizisini izlemiştim ve dizide PKD hakkında birkaç cümle geçiimişti. Ardından birçok yerde bu dizinin PKD'nin romanlarından nasıl esinlendiğine ve PKD denilen adamın ne kadar ilginç ve uçuk bir adam olduğuna dair birçok yorum görmüştüm.

 O sıralar kafamda türler ve anlatım teknikleri hakkında ciddi bir ayrım yoktu ve bilimkurgu edebiyatı tür olarak da benim için önemli birşey ifade etmiyordu. Yani ilk defa edebiyatın böyle bir yönüyle karşılaşmıştım ve PKD sayesinde duyduğum farklılıklar oldukça ilgimi çekmişti. Tabi bu farklılıkların sadece PKD'ye ait olduğunu başka bilimkurgu romanları okuyunca anlamıştım fakat bu farklı bir konu.

Ben de PKD hayranı birisinden aldığım tavsiyeyle Yüksek Şatodaki Adam'ı okumaya başladım ve hayran kalmıştım. Ardından Vulcan'ın Çekici hemen ardından Karanlığı Taramak, Yaratılan Dünya'yı okudum ve yavaş yavaş PKD'nin bu soruyu nasıl birçok bakış açısından baktığını ve nasıl gördüğünü kavradıkça aslında bu sorunun PKD'nin romanlarındaki konularından sadece biri olduğunu görmüştüm. Paranoyadan yönetime, kaderden sosyolojiye birçok farklı temayı orijinal bir şekilde işlemişti ve yeri geldiğinden olay odaklı yeri geldiğinde tasvir, yani durum odaklı hikayeleri kendine bağlayıcı bir şekilde anlatabiliyordu. Özellikle durum odaklı hikayelerindeki karakterlerin ve dilin donuk ve anormal tavırları ile kafamda ilginç bir yazar olarak yer edinmişti.
Başka bir yönüyle de yer etti tabi ama bunu okurken sizin görmenizi isterim

Bende bunun üzerine Androidler Elektrikli Koyun Düşler Mi?  adlı kitabı okumaya karar verdim. Ve bu kitap hem en sevdiğim yazara hem de en sevdiğim kitaba kavuşmuş oldum. Kitap benim için her yönüyle vurucu olmasının yanında finaliylemde beni şoke etmişti(Plot twist yoktu ve ondan bahsetmiyorum). Kitapta insan nedir sorusuna ve kitabın adına cevap aranıyordu ve tüm olaylar ve kurgu bu soruya farklı bakış açılarından bakmaya zorluyordu bizi. İçgüdüsel yönlerimizden tutun da hafızamızın işleyişinin güvenilirliğine ve aslında insan olduğumuz gerçeğine hangi aracılarla ulaştığımız soruları kitabın arkaplanının sadece bir kısmı. Üzerine sayfalarca yazılabilecek bir roman fakat böyle bir başlıkta bunu uzatmak manasız olur.

Sonuç olarak PKD karanlığı anlatarak toplumumuzu ve insanı anlatan usta br yazar ve ben onu bu yüzden seviyorum.

5
Kaç zamandır Kara Kule'ye ve King külliyatına başlamak istiyordum bu yüzden yakın zamanda okumaya başlamak Kara Kule serisi ile bağlantılı eserleri araştırdım ve ona göre bir basılma sırasına sadık bir biçimde Kara Kule okuma sırası yaptım kendime ve sonuç olarak böyle garip bir liste çıktı. Sorum şu. Bu listeye eklediğim halde Kara Kule ile hiçbir bağlantısı olmayan ya da bağlantısı olduğu halde benim eklemediğim kitaplar, öyküler ya da King'in yazdığı filmler ve diziler var mıdır?

Not= Kitabın yanına İngilizcr ad yazdıklarım tüm kitabı değil de sadece o adı taşıyan öyküyü okuyacağım anlamına geliyor. Ve King'e bu liste ile başlamayacağım. Önce Shinning,  Yeşil Yol ve Esaretin Bedeli'ni okuyup bu listeye geçeceğim.

Listem şöyle:
- Korku Ağı
- Mahşer
- Azrail Koşuyor - Long Walk
- Çağrı
- Tepki
- Sis - The Mist
- Kujo
- Kara Kule: Silahşör
- Tılsım
- O
- Ejderhanın Gözleri
- Kara Kule II: Üç’ün Çekilişi
- Sadist
- Kara Kule III: Çorak Topraklar
- Uykusuzluk
- Çılgınlığın Ötesi
- Yaratık
- Düzenleyiciler
- Karanlık Öyküler- Everything's Eventual
- Kara Kule IV: Büyücü ve Cam Küre - Kemik Torbası
- Karanlık Öyküler- The Little Sisters of Eluri
- Maça Kızı
- Rüya Avcısı
- Kara Ev
- Buick 8
- Kara Kule V: Calla’nın Kurtları
- Kara Kule VI: Susannah’nın Şarkısı
- Kara Kule VII: Kule
- Colorado Kid
- Cep
- Just After Sunset- N
- Kubbenin Altında
- Kabuslar Pazarı - Ur- Blockade Billy
- Zifiri Karanlık Yıldızsız Gece- Fair Extension
- 11/22/63
- Kara Kule: Anahtar Deliğinden Esen Rüzgâr
- ŞE7T4N
- Doktor Uyku
- Diriliş

6
Diğer Bilimkurgu Eserleri / 6;45'in Spawrl Çevirisi
« : 19 Ekim 2016, 16:39:24 »
6;45'in Neuromancer çevirisinin rezalet olduğunu hepimiz biliyoruz.  Peki Kont Sıfır ve Mona Lisa Aşırı Yükleme kitaplarındaki çevirileri nasıl? Açıklarsanız sevinirim.  Ona göre alacağım.

Sayfa: [1]