|
Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz
Konular - Mls hp
1
« : 24 Ocak 2009, 12:46:45 »
Güz Sancısı Gösterim tarihi: 23.Ocak.2009 Yönetmen: Tomris Giritlioğlu Oyuncular: Murat Yıldırım, Beren Saat, Okan Yalabık, Belçim Bilgin Erdoğan Dil: Türkçe Tür: Drama
Tomris Giritlioğlu'ndan Suyun Öte Yanı ile başlayıp Salkım Hanım'ın Taneleri ile süren tematik üçlemenin son filmi Güz Sancısı. Yılmaz Karakoyunlu'nun aynı adlı romanından uyarlanan film, tartışmalı bir dönemi beyazperdeye taşıyor.
Konusu 1955 senesinde geçen öyküde, zengin ve milliyetçi bir toprak ağasının oğlu olan Behçet, karşı komşusu Rum Elena’ya aşık olmuştur. Behçet, 6-7 Eylül olaylarının gölgesinde; duyguları, siyasi görüşleri, ailesinin tavrı ve kendi vicdanı arasında sıkışıp kalacak, kendi iç hesaplaşmasının esir olacaktır…
Behçet’in babası Kamil Efendi, Antakya’da güçlü bir nüfuza sahiptir. Hükümet de bu nüfuzu için Kamil Efendi’den ilgisini eksik etmemektedir. Babasının etkili siyasi kimliğinin fazlasıyla gölgesinde kalmış olan Behçet’in en büyük amacı, babasının telkinlerine uyarak siyaset dünyasına girip yükselmektir. Bu konudaki en büyük destekçisi ise babasının yakın dostu ve nişanlısı Nemika’nın babası olan Kenan Bey’dir. Aynı zamanda eski bir bürokrat olan Kenan Bey, “Kıbrıs Türktür” adlı bir cemiyetin üst kademelerinde yer almakta, derin devlet operasyonlarına destek vermektedir.
Son derece muhafazakar, sakin ve içine kapalı bir genç olan Behçet, adalete ve ahlaka çok önem verir. Ama bu yapısı, siyaset dünyasının doğal dinamikleriyle örtüşmemektedir. Yine de kendi milliyetçi bakışını doğru, adil ve etik bulur. Ona göre Türk milleti batılılar tarafından abluka altına alınmıştır ve Kıbrıs’ta yaşananlar da bunun en açık kanıtıdır.
İç dünyasında tüm bu duyguların çatışması etkisi altındayken, bir yandan da komşu kızı Rum Elena’ya aşık olur. Elena da Behçet’e karşı ilgisiz değilir. Siyasi atmosfer giderek ağırlaşmaya başlarken, iki genç arasındaki aşk giderek daha karşı konulmaz bir hal alır. Ama Behçet’in yolu, Elena’ya kavuşmasını giderek zorlaştırmaktadır. Türk siyasi hayatının ağır yükünü taşımak zorunda kalan Behçet ve Elena, aynı toprakların farklı tarafları olarak birbirlerine kavuşabilecekler midir?
2
« : 19 Aralık 2008, 22:52:39 »
Eminem Çok Kızgın!
Ünlü rap yıldızı Eminem, son albümünde yer alan bir şarkının internete sızmasına çok sinirlendi. Sanatçı, geçtiğimiz hafta yaptığı bir açıklamada bu olayla ilgili düşüncelerini dile getirdi.
İsmi başlarda "Number One" olan ve daha sonra "Crack a Bottle" olarak değiştirilen şarkı, 7 Aralık'ta internete sızarak binlerce bilgisayara indirildi. Eminem, bu durumla ilgili "Şarkı daha tamamlanmamıştı, hatta normalde Dre'nin söyleyeceği vokal bölümlerini de o kayıtta ben söyledim. Bu, Spider Man kostümünü giyerken pencereden birinin seni gözetlemesi gibi bir şey. Kimsenin bunu görmemesi gerekiyor!"
Eminem'in "Relapse" isimli yeni albümü 2009'da piyasaya sürülecek
3
« : 19 Aralık 2008, 22:49:10 »
4
« : 07 Aralık 2008, 16:53:03 »
Show Tv’de yepyeni bir yarışma başlıyor. Daha önce Amerika, Fransa, Almanya, İngiltere, Macaristan, Danimarka ve Hırvatistan’da yayınlanan, rating rekortmeni, 4 ayrı ödülün sahibi “Yemekteyiz” başlıyor.
Daha önce yolları hiç kesişmemiş 5 yabancı mutfaktaki maharetleriyle birbirini etkilemeye çalışacak.
Değişik yaş gruplarından,farklı mesleklerden,farklı kültürlerden oluşan yarışmacıların en büyük iddaası güzel yemek pişirmek ve misafir ağırlamak...
Her akşam bir yarışmacının diğer 4 yarışmayı ağırlayacağı,müzikle,sohbetle renklenecek gecenin sonunda ise puanlamayı konuklar yapacak.
6
« : 02 Aralık 2008, 20:02:12 »
İşte tarih boyunca meydana gelen dünyanın en pahalı kazaları... 10. Titanik / 150 milyon dolar Titanik kazası muhtemelen yeryüzünde meydana gelmiş en popüler ve ünlü kazadır. Fakat en pahalı kazalar listesinde sadece onuncu sırada yer bulabildi. 15 Nisan 1912'de meydana gelen kazada 1500 kişi hayatını kaybetti. Dev yolcu gemisinin okyanusun derin sularına gömülmesiyle 150 milyon dolarlık bir servet de suya gömüldü. 9. Almanya'da tanker-köprü kazası / 358 milyon dolar 26 Ağustos 2004'te Almanya'da gerçekleşen kazanın başrol oyuncusu olan tanker tam 32 bin litre petrol taşıyordu. Almanya'nın Wiehltal köprüsüne çarpan dev tankerin köprüdeki hasarla birlikte ortaya çıkardığı zarar 358 milyon dolar. 8. Metro hattı kazası / 500 milyon dolar 12 Eylül 2008'de Kaliforniya'da meydana gelen kaza belki de Kaliforniya tarihinin en büyük kazası. 25 kişinin öldüğü kazada 500 milyon dolar da çöpe gitti. 7. B-2 Bomba Aracı kazası / 1.4 milyar dolar Milyar dolarlık zarar yaratan bu kaza ancak yedinci sırada yer buldu. 23 Şubat 2008'de ABD'de Pasifik'in ortasındaki Guam adasında meydana gelen bomba uçağının havalandıktan hemen sonra düşmesi büyük facia yarattı. Hatanın, aracın bilgisayar sisteminden kaynaklandığı düşünülüyor. Bomba uçağı da bugüne kadar üretilmiş 21 araçtan sadece biriydi. Kazanın maliyeti 1.4 milyar dolar. 6. Exxon Valdez / 2.5 milyar dolar Exxon Valdez petrol sızıntısı dünyanın en büyük kazalarından bir tanesi. 10 milyon galonluk bu sızıntı çok büyük bir felaket yaratabilirdi. Petrol taşıyan geminin kayalara çarpması sonucu ortaya çıkan sızıntı okyanusu adeta petrol denizine çevirdi. Zarar 2.5 milyar dolar. 5. Alfa Petrol sondaj kuyusu / 3.4 milyar dolar Dünyanın deniz üzerindeki en büyük petrol kazası. 6 Haziran 1988'de meydana gelen olay teknik bir sorundan dolayı meydana geldi. Teknisyenin pompa düğmesine basmasıyla denizin ortasındaki petrol kulesi havaya uçtu. 4. Challenger Patlaması / 5.5 milyar dolar 28 Ocak 1986'da bir uzay mekiği havalandıktan 73 saniye sonra havada parçalandı. Araçta bulunan sıvı haldeki hidrojen oldukça büyük bir patlama meydana getirdi. Uzay mekiğinin bu sonucu 5.5 milyar dolara mal oldu. 3. Prestij petrol gemisi kazası / 12 milyar dolar 13 Kasım 2002'de Prestij isimli petrol taşıyan yük gemisi 77 bin ton fuel-oil'i taşırken Avrupa açıklarında teknik bir arıza yaşadı. Büyük bir fırtınada çaresiz kalan geminin kaptanı İspanya'dan yardım istedi. İspanya hükümeti geminin kendi kıyılarından uzak tutulmasını isteyince Fransa ve Portekiz'den de yardım istendi. Fakat bu iki ülke de yardım çağrısını reddedince yaklaşık 20 milyon galon akaryakıt denize kurban gitti. 2. Kolombiya Uzay mekiği / 13 milyar dolar Kolombiya isimli uzay mekiği uzaya inmeden 16 gün önce havada infilak etti. Zarar ortalama 13 milyar dolar. 1. Çernobil faciası / 200 milyar dolar 26 Nisan 1986'da dünya, tarihinde ilk kez bu kadar ağır bütçeli bir kazayla karşı karşıya geldi. Tarihin en büyük sosyo-ekonomik felaketi olarak da tanımlanan bu olayda 200 bin kişi yaşadığı yeri boşaltmak zorunda kaldı. 1.7 milyon kişi de direk olarak faciadan etkilendi. Çernobil faciasından dolayı ölenlerin sayısı 125 bini bulurken facianın toplam maliyeti 200 milyar dolar civarındaydı.
7
« : 10 Kasım 2008, 17:44:34 »
1."ATA" LAFINI SEVMEZDİ "Atatürk" hitabını ilk kez donemin Türk Dil Kurumu Başkanı bir konuşmasında kullanmış, Mustafa Kemal de çok beğenerek soyadı olarak almıştı.Kendisine "Ata" diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmazdı.
2.EN SEVDİĞİ YEMEK Manastır Askeri Lisesi yıllarından kalan bir alışkanlıkla hayatı boyunca en sevdiği yemek kuru fasulye ve pilav olarak kaldı. Tatlıya düşkün değildi ama cani istediğinde çok sevdiği gül reçelini tercih ederdi.
3.EN BÜYÜK HAYALİ DÜNYA TURUNA ÇIKMAKTI Ömrü yetseydi bir dünya turuna çıkıp Türk dili ve tarihi üzerindeki çalışmalarını genişletmek en büyük hayaliydi.
4.BAŞUCU KİTABI "ÇALIKUŞU"YDU Binlerce kitabi vardı. Ama bunların arasında bir tanesini hayatı boyunca hatta cephede bile başucundan ayırmadı. Reşat Nuri Güntekin'in ünlü "Çalıkuşu" romanını hep yanında taşır, her gün rast gele bir yerinden acar, birkaç sayfa okurdu.
5.KABUL SALONUNDAKI AT YAVRUSU Atlardan sonra en sevdiği hayvan köpekti. "Fox" adını verdiği köpeği, Gazi`nin yatağının ayak ucunda uyurdu. Hayvanlara düşkünlüğü o dereceydi ki bir gün misafirlerinin de görebilmesi için yeni doğmuş bir tayla annesinin Cankaya Kosku kabul salonuna getirilmesini bile emretmişti.
6.TAM BİR SALON ADAMI En sevdiği dans valsti. Müzik zevki çeşitlilik gösteriyordu.Klasik Bati müziği dışında Anadolu ezgilerini de severek dinlerdi.
7.GÖMLEKLERİNİN TÜMÜ BEYAZDI Gömleklerinin hepsi beyazdı. Bu gömlekler ilk yıllarda İsviçre`de özel olarak dikilirken sonra yerli mali kullanma kampanyasına öncülük edebilmek için Beyoğlu`nda bir terziye diktirilmeye başlanmıştı.
8.DOLABINDA LACİIVERTE YER YOKTU Takım elbiselerinin tasarımlarını hep kendisi çizerdi. Lacivert takım giymeyi sevmezdi.
9.ÖLÇÜLERİ Boyu 1.74 idi. Hayatinin son dönemlerine kadar 76 olan kilosu hastalığının ilerlemeye başlamasıyla 46'ya kadar düşmüştü. 43 numara siyah rugan ayakkabı giyerdi.
10.RUMELİ ŞİVESİ Özenli ve temiz bir Türkçe konuşurdu. Ancak bazı kelimeleri Rumeli şivesiyle telaffuz ederdi.
11.HAZİN BİR HİKAYE Hayatında bir donem çok önemli yer tutan Mustafa Kemal`in evlenmesinden sonra hayatına trajik bir şekilde son veren Fikriye Hanim`in mezarının nerede olduğu bilinmiyor.
12.CUMHURBAŞKANLIĞINDAN SIKILIYORDU Hayatinin çoğunu geçirdiği savaş cephelerinden sonra Cumhurbaşkanı olarak geçirdiği yıllar ona bir tecrit yaşantısı gibi geliyor, çok sevdiği halkından ve sade bir vatandaş yaşamından uzaklaştığını düşünüyordu.
13.PAPA`NIN TEMSİLCİSİNE ELBİSE Kıyafet Kanunu çerçevesinde tüm din adamlarının dini kıyafetleriyle sokağa çıkmaları yasaklanınca, Monsenyör Roncalli`ye kendi terzisi Kemal Milaslı eliyle bir koleksiyon hazırlattı.
14.KENDİSİ TIRAŞ OLMAZDI Sabah kahvaltılarıyla arası hiç hoş değildi.Yataktan kalkar kalkmaz odasındaki divanin üzerine bağdaş kurarak oturur, günün ilk kahvesini sigarasını içerdi. Bir özelliği de kendi kendine tıraş olmamasıydı.
15.DÜZEN TAKINTISI VARDI Evinde, çevresinde hatta konuk olduğu evlerde bile eğri duran eşyaları düzeltmeden rahat edemezdi.
16.HOŞGÖRÜLÜ LİDER Köylünün birinin gazete kağıdına sardığı tutunu içmeye çalışırken eli yanmış, "Alin bunu kendi içsin" diyerek Atatürk`e küfretmişti. Mahkemeye çıkarılacaktı. Atatürk olayı dinledikten sonra "Onu mahkemeye vereceğinize doğru dürüst sigara içmesini temin edin" dedi.
17.SİGARA PAZARLIĞI Hastalığının başlangıcında kendisini muayene eden Dr.Fissinger günde kaç paket sigara içtiğini sormuş, Atatürk "sekiz" demişti. Doktor bunu günde bir pakete indirmesi gerektiğini söyleyince gülümseyerek cevap vermişti: "Ben zaten bir paket içiyorum. Bundan sonra bunu sizin izninizle yapacağım".
18."BU NASIL HALKÇILIK?" Bir sabah milletvekilleri ile trene binmişti. Kondüktörün milletvekillerinden bilet parası almamasına sasırmış nedenini sormuştu.Trenin milletvekillerine bedava olduğunu öğrenince epey sinirlenmiş, "Ne de güzel halkçılık ama" demişti.
19."LAİKLİK ADAM OLMAKTIR!" İlk mecliste bir oturum sırasında üyelerden biri laikliğin ne manaya geldiğini anlamadığını söyleyince Gazi çok sinirlenmiş ve elini kürsüye vurarak bir din bilgini olan üyeye cevap vermişti: "Adam olmak demektir hocam, adam olmak!"
20.KURBANLARI BAĞIŞLARDI Gittiği yurt gezilerinde kendisi için kurban edilen hayvanlara bakamaz böyle durumlarda sırtını döner yada kesilmelerini engellerdi.
21.YABANCI DİLE MERAKI Askeri lisede öğrenmeye başladığı Fransızca'yı sonraki yıllarda geliştirdi. Zengin bir kelime bilgisi vardı. Konuşurken araya Fransızca sözcükler de eklerdi.
22.FASULYESİNE POKER Kumardan hoşlanmaz ama arkadaşlarıyla fasulyesine poker oynardı. Oyun sonunda kazandıklarını iade ederdi.
23.KAN GÖRMEYE DAYANAMAZDI Cephelerde düşmanla göğüs göğüse savaşmış biri olarak en ilginç özelliği savaş meydanları dışında kan görünce fenalaşmasıydı.
24.KULAKLARI DUYAN TEK KİŞİ Fransız tarihçisi Herriot Ankara`ya geldiğinde Gazi`nin kulaklarının duyuyor olmasına sasırmış anılarında bunu esprili bir dille anlatmıştı: "T.C`de bir tane kulakları duyan kişi var onu da Cumhurbaşkanı yapmışlar".
25.BİR RİCASI BAŞ TACIDIR Bir gün halk arasında dolaşırken çarşaflı bir kadına rastlamış, "Hafız Hanim benim hatırım için başındaki örtüyü acar mısın?" diye sormuştu. Kadın bas örtüsünü açarak, Atatürk`ün önünde eğildi ve ellerini öptü.
26.BİLARDO VE YÜZME Sportmen kişiliği vardı. Her gün at biner, yüzmeye gider ve bilardo oynardı.
27.EN BAŞARILI DERS Eğitim hayatı boyunca en başarılı dersi matematikti. Pozitif bilimlere ilgisi hayatı boyunca sürdü.
28.YAGCILARA GECIT YOK Yağcılara çok kızardı Bir aksam sofrasında kendisine gereksiz şekilde iltifat eden Abdülhak Hamit`e müdahale etti.
29.SON YILBASI GECESI 1937`yi 1938`e bağlayan son yılbaşı gecesini Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras ile bas basa geçirmişti. O gece dolabındaki bazı elbiseleri bakana hediye etmişti.
30.KÖŞKTEKİ GÜVERCİNLİK Kuşları çok severdi. Çankaya Köşkü`nde özel bir bakıcının ilgilendiği güvercinliği vardı.
8
« : 02 Kasım 2008, 22:39:50 »
Ebru Gündeş'in yeni albümü 'Evet' in albüm kapağıyla Jennifer Lopez'in 2004'te çıkarmış olduğu albüm kapağı arasında büyük benzerlik dikkat çekiyor.Ebru Gündeş bu benzerlik durumu konusunda kesin bi açıklamaya yapmayıp sadece 'evet biraz benziyor ama aynı değil' demiş..
9
« : 02 Kasım 2008, 18:01:38 »
"Da Vinci Şifresi"ne her şekilde meydan okuyabilecek bir gerilim. Güzel ve yetenekli bir kadın kahraman, arkasında korkunç ve sadistçe öldürülmüş cesetler bırakan katiller…
Yer Oxford, yıl 2006… Vahşice, boğazı kesilerek öldürülmüş bir kadın bulunur. Kalbi alınmış ve yerine tarihi bir para bırakılmıştır. 24 saat sonra başka bir kadın daha bulunur. Birbirine fazlasıyla benzeyen bu iki olayın tek farkı, bulunan ikinci kadının kalbinin yerine beyninin alınıp, kafatasının içine parlayan bir para yerleştirilmiş olmasıdır.
Polis fotoğrafçısı Philip Bainbridge ve ayrıldığı sevgilisi Laura Niven olaya karışırlar ve bu ayine benzer korkunç cinayetlerin ardı arkasının kesilmeyeceğini fark ederler.
White, uzun yıllar öncesinden günümüze kadar gelen korkunç ve şoke edici bu hikâyenin içine ustaca XVII. yüzyıl İngilteresi’nin en önemli figürlerinden Isaac Newton’ı ve onun Felsefe Taşı’nı arayışını yerleştirmiş. Michael White deneyimli olduğu bilim editörlüğü geçmişinden de alabildiğine faydalanarak tutarlılığını da yitirmeden gerilim temposu hiç düşmeyen harika bir öykü kurgulamış.
"Ekinoks", Michael White’ın ilk romanı. 2005 Frankfurt Kitap Fuarı’nda çok ses getirdi ve Michael’ın Londra’daki ajansı Carole Blake tarafından bir kısmı el yazısı olarak hazırlanmış şekilde satıldı *Kesinlikle herkese öneririm harika bi kitap.
10
« : 02 Kasım 2008, 14:46:46 »
Belçika’nın “Eurovision’da bizim için yarış” teklifini reddeden Hadise, Türkiye’yi temsil edecek. Kararı AKŞAM’a açıklayan TRT Genel Müdürü ‘Sponsorları iyi. Bu yüzden tanıtımı ucuza gelir’ dedi
TRT Eurovision için son kararını verdi ve Belçika’da yaşayan şarkıcı Hadise’nin Türkiye adına yarışacağını ilan etti. Kurumun belirlediği ismi ilk kez açıklayan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, “Düzenlediğimiz anketin sonucunu dikkate alarak bizi Hadise’nin temsil etmesine karar verdik” diye konuştu. TRT, Mayıs 2009’da Moskova’da yapılacak yarışma için aday sayısını ikiye indirmiş, Şebnem Ferah ile Hadise finale kalmıştı.
“Ben henüz Hadise’yle tanışmadım, görüşmedim” diyen TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, neden Hadise’de karar kılındığını ise şu sözlerle anlattı: Kliplerini izledim. Çok iyi şov yapıyor. Güzel bir hanımefendi. Yurtdışında yaşadığı için yabancı dili de çok iyi. Bir de çok iyi sponsorları var. EMI, önemli bir marka ve Hadise’nin sponsorluğunu yapıyor. EMI’ın bu konumu nedeniyle, TRT’nin tanıtım konusundaki eksikliklerinin de giderileceğini düşünüyorum. Birçok şey, bu sponsorluk sayesinde TRT’ye maliyeti daha az olacaktır.
11
« : 04 Ekim 2008, 19:54:26 »
Tür : Komedi / Tarihi Gösterim Tarihi : 21 Kasım 2008 Yapım : 2008, Türkiye
Filmde Atatürk’ün hiç lider olmaması, Kurtuluş Savaşı’nın yapılmamasıyla Osmanlı Cumhuriyeti’nin günümüze uyarlanmış devamı anlatılıyor.
Türkiye Cumhuriyeti yerine Osmanlı Cumhuriyeti’nin devam etmesi, Ankara’nın başkent olmaması, tabelaların, plâkaların hem Türkçe, hem Arapça olması, padişahın kaftanının altında takım elbise olması gibi trajikomik hikayeler ve ayrıntılar yer alıyor.
12
« : 04 Şubat 2008, 17:08:52 »
~Rupert Grint Fan Klubü~ Kurallarimiz:1-Üye olmayanlar mesaj atmazsa sevinirim =) 2-Üye olmak için bana öm lütfen Klubümüzün Amaci: Harry Potter'in Ronald Weasley'i hakkinda her türlü paylasim yapmak Rupert ve Rupert ile ilgili her konuyu konusmak Rupert Grint Kimdir? 24 Agustos 1988 Ingiltere Dogumlu H.P. de Ron Weasleey rolüyle tanindi. 2007 yilinda H.P. disinda Driving Lessons ile karsimiza cikti
Üye Listesi: Kurucu:Mls hp SeD Isilwen whisper pleasant^^
13
« : 15 Ocak 2008, 21:47:22 »
14
« : 14 Ocak 2008, 14:53:52 »
Justin TimberlakeJustin Randall Timberlake, (d. 31 Ocak 1981, Memphis-Tennessee) dört Grammy Ödülü kazanmış, Amerikalı ünlü pop şarkıcısı ve aktör. JT olarak da bilinir. Justin Timberlake ilk önce ünlü pop grubu 'N Sync ile meşhur oldu. 2002 yılında ise Justified albümü ile solo kariyerine başladı. Timberlake'in ikinci albümü FutureSex/LoveSounds ise 12 Eylül 2006'da piyasaya çıktı. Justin, 1990'ların popüler "boyband" grubu 'N Sync'in bir üyesiydi. Grup, 1995'te kuruldu ve 1998'de ABD'de tanınır hale geldi. 2000 yılında çıkardıkları No Strings Attached albümü tüm zamanların en hızlı satılan albümü oldu. 2002 yılında grup Celebrity albümünü yayınladıktan sonra, grup üyeleri müziğe ara vermeye karar verdi ve bu noktada Justin, kendi solo albümünün hazırlıklarına başladı. Justin, bu albüm ile boyband üyesi, teenage grubuna hitap eden, gençkızların sevgilisi imajını yıkıp, hem müzikal hem de görüntü anlamında daha olgun ve daha seksi bir imaj kurmayı hedefledi. 2002 yılı Mart ayında da uzun süreli kız arkadaşı Britney Spears'dan ayrıldı. Bu ayrılık Justin'i derinden etkiledi ve bu olay albüme de yansıdı. Justin, Cry Me a River adlı şarkıyı Britney için yazdı. 2004 yılında iki Grammy Ödülü alan şarkıcı, müzik kariyerine kısa bir ara verip sinema kariyerine ağırlık verdi. Bu dönemde çektiği filmlerden en önemli rolünü Edison filminde bir gazeteciyi canlandırarak oynadı. Rol aldığı ancak henüz gösterime girmeyen filmleri şunlardır:Alpha Dog, Black Snake Moan, Richard Kelly'nin Southland Hikayeleri. Timberlake, Shrek 3'te ise sesiyle yer aldı. Bu dönemde, başka şarkıcıların albümlerinde onlara eşlik etti.Bunlardan birkaçı:Black Eyed Peas,Nelly ve Snoop Dogg'dur. 2005 yılında ses tellerinden ameliyat olan Justin,JayTee Records adını verdiği kendi plak şirketini kurdu.
15
« : 13 Ocak 2008, 20:28:54 »

Nelly Furtado
Nelly Kim Furtado (2 Aralık 1978; Victoria, B.C. doğumlu), Portekiz asıllı Kanadalı şarkıcı ve söz yazarı.
Portekiz asıllı Nelly Kim Furtado, küçük yaşta Portekiz’den Kanada’ya göç etti. İngilizce, Portekizce, İspanyolca ve az çok Hintçe bilen Furtado, ilk müzik deneyimini annesiyle birlikte bir kilisede düet yaparak yaşadı. 9 yaşında trompet, gitar ve klavye çalmaya başlayan sanatçı, 12 yaşında ilk bestelerini üretmeye başladı.
1996 yılında “Plains Of Fascination” adlı hip hop grubunun “Join the Ranks” albümünde “Waitin’ For The Streets” şarkısına vokal yapan Nelly Furtado, 1997 yılında trip hop grubu “Nelstar”ı kurdu. Grubun çalışmaları sırasında ritim ve melodi tekniklerini geliştiren Furtado, trip hop müziğinin kendisini yansıtmadığını düşünerek gruptan ayrıldı. Aynı sene Toronto’daki bir gece kulübünde sahne alan sanatçı, The Philosopher Kings grubunun vokalisti Gerald Eaton’ın dikkatini çekmeyi başardı. Bu gruptan Gerald Eaton ve Brian West’in yardımıyla ilk demosunu çıkartan Nelly Furtado, DreamWorks Records ile anlaşarak ilk albümünün hazırlıklarına başladı.
2000 senesinde çıkarttığı ilk albüm Whoa, Nelly! ile tüm müzik dünyasının dikkatini çeken Nelly Furtado, özellikle albümden çıkan single’lar “I’m Like A Bird”, “Turn Off The Light” ve “...On The Radio (Remember The Days)” ile tüm dünyada 5.500.000 sattı. 2002 Grammy’lerine dört dalda aday gösterilen sanatçı, bu ödüllerden “I’m Like A Bird” single’ı ile “En iyi Bayan Pop Vokal Performansı” ödülünü almayı başardı.
2003 senesinde 2. albümü Folklore ile sevenleriyle buluşan Nelly Furtado, bu albümle İngiltere ve Amerika’da altın plak alırken, özellikle Almanya’da da büyük bir başarı elde etti. Almanya’da iki kez platin plak kazanan albümden çıkan single’lar “Powerless (Say What You Want)”, “Try” ve “Força” oldu. 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın resmi şarkısı olan “Força” ile Lisbon’daki final maçı öncesi sahne alan Furtado, 2005 yılında şirketi DreamWorks Records’un kapanmasından sonra Geffen Records’a geçti.
2006 yılında 3. albümü Loose'ı çıkartan Nelly Furtado, bu albümde Timbaland ile beraber çalıştı. R&B ve 80’ler sounduna yakın duran albüm öncesinde Nelly Furtado, System Of A Down ve Death From Above 1979 gruplarının albümlerini dinlemiş. Distorte bas melodilerinin yer aldığı “Loose” ile, çıkarttığı albümler arasında en büyük başarıyı elde eden sanatçı, bu albümle birçok ülkede 1 numara oldu.Albüm şu ana kadar 7.472.000 sattı ve Brit, Billboard, Juno ödülleri gibi önemli ödüller alarak en başarılı şarkılardan biri olduğunu kanıtladı.
|
|
|