Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - vital

Sayfa: [1] 2
1
Ünlülerin çıplak resimleri ve çabuk zengin olmanın yolları gibi yemlerle dolu mailler gelen kutularımızı dolduruyor. İçten içe gerçek olmadıklarını bidiğimiz halde, neden 'Belki?' diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz?

Tebrikler, adını bile telaffuz edemeyeceğiniz bir ülkeden lotoyu tutturdunuz! Uzak uzak bir ülkeden varlıklı bir petrol işletmecisi size milyon dolarlar vermek istiyor! Şekşi kızlar sizinle tanışmak istiyor!

Hadi dürüst olalım. Biri kalkıp da kapınıza gelip bunları söyleseydi, ona hemen toz olmasını söylerdiniz. Peki neden insanlar bunlar maildeyken, sanki yazılı br mesaj olarak gelince daha bir meşrulaşıyormuş gibi bu yemleri yutuyor?

En üzücü yanı, bu tür maillerin gelen kutunuzu doldurmaya devam etmesinin sebebi, işe yarıyor olmaları. Her ne kadar raporlar bu kandırmacaların gittikçe saçmalaştığını belirtse de, insanlar sürekli tıklamaya devam ediyor.

Neden? Kârlı çünkü. Bir snail-spam (yayılan istenmeyen posta) değeri 0.5-1 cent arasında. Kulağa çok büyük bir miktarmış gibi gelmiyor, fakat onu iletmeyi kabul ederseniz, bir spammer'ı 1.000.000 mesaj gönderebilme başarısına ulaştırırsınız. Bu ay yapılan bir araştırmaya göre internet kullanıcılarının %30 u spam mailden alışveriş yaptığını itiraf etti.

İşte, PC World'den milyonların yuttuğu mail kandırmacaları:



1. Şişede Bonsai kedi yavrusu yetiştirin

Newyork'ta kedi yavrularını şişede büyüten bir yetiştirici ile ilgili bu maile kaç kişi inandı bilseniz aklınız durur. Belki de sebebi mail alıcılarını fena halde kazıklayan o korkunç ayrıntıdır. Küçük hayvanlara yatışmalarını sağlayan kas gevşetici verildikten sonra yetiştirici tarafından şişelere konmaları mümkün oluyormuş. Hayvanlar çubuklar yardımıyla besleniyor ve iskeletleri şişenin şeklini alıyormuş. "New York, Çin, Endonezya ve Yeni Zelanda'da son trend" Hayvan işkencesine yeni bir soluk? Hasta bir şaka?

Aslında bu 'MIT öğrencilerinin mahsülü, Bonsai kedi yavruları' adıyla sahte bir site olarak başladı. Fikir o kadar acımasızdıki, yangın hızıyla yayıldı. İnanılmaz sayıda insan buna inandı, çok sayıda küçük kürklü hayvanları koruma derneği bu yavrulara yardım için yalvardı. Hatta FBI soruşturma açtı. Belki; bir ağacı budayıp şekillendirip minyatüre etmek ve sığrdırmak mümkündü. Ama kediler? En son kontrol ettiğimizde, bir hayvanın büyümesini durdurup sabit bir kapta tutabilmek imkansızın da ötesindeydi (illegal olduğundan bahsetmiyoruz bile).



2. Dihidrojen Monoksidin engellenmesi için imza verin

Dihidrojen monoksidin verdiği zararların tablosunu çizen e-mailler 1990ların sonlarından günümüze kadar internet yoluyla yayılıyor. Sizden; küresel ısınmaya sebep veren, asit yağmurlarının içeriğindeki temel yapıtaşlarından biri olan, metallerin çabucak paslanmasına sebep veren, hatta tümörlerde rastlanan bu kimyasalın engellenmesi için imzanızla destek vermenizi isteyebilirler. Ayrıca bu kimyasal erozyonla yeşil örtümüzün kaybında da rol oynuyor. Yiyeceklerde bile bulunuyor. Korkunç tehlikeli gözüküyor. Hemen imza vermeye hazırsınız değil mi?

Tamam, lütfen size dihidrojen monoksit hakkında son bir bilgi vermemize izin verin. BU kimyasal aynı zamanda SU olarak da bilinir. Bilirsiniz, yaşayan her canlının vücudunda bulunan bileşik. 1997'de bir lise öğrencisi 50 sınıf arkadaşına deneme amaçlı bu maili yollamış ve 43'ü bu kimyasalı engelletmek için imza vermeye kalkmış. Daha sonra bu hınzır daha da ileri giderek 'Ne kadarından haberdarız?' başlıklı projesiyle bilim ödülü almış ve web sayfası yoluyla hiç farkında olmadığımız kimyasallara karşı uyarılar yapmış. Kendinizi kötü hissetmeyin, geçen yıl Yeni Zelanda'dan bir hükümet görevlisi memur da oltaya takıldı.



3. Cep telefonunuzla mısır patlatın

Cep telefonunun zararlarıyla ilgili tüm o bilgilerle birlikte, yaydığı radyasyonun mısır patlatmaya yetecek kadar güçlü olduğu çok da zorlama gözükmüyor, en azından bu bağlamda. Bu yaz Pittsburgh Kanser Araştırma Enstitüsünde çalışanlara cep telefonlarından yayılan elektromagnetik radyasyona maruz kalmamaları tavsiye edilmişken, cep telefonlarıyla mısır patlatanların çılgın videosunu izlemenizi şiddetle salık veren maile neden inanmayasınız?

İddaya göre bir grup mısır tanelerini cep telefonlarından yaptıkları bir halkanın içine koyup telefonları aynı anda çaldırarak bunu başardılar. Sonuç: Cep teleonları zevkle titreşirken mısırlar çılgın gibi patlıyordu. Doğru olmalı -- internette videosu varmış ve izlemesi çok keyifliymiş. Olay taklitçilerin doğru olmadığını kanıtlamaya çalışmaları veya kendi videolarında olayı tekrar canlandırmaya çalışmalarıyla yayıldı. En hoşu, videodakilerin telefon yerine Barack Obama oyuncak bebekleri koyduğunda nasılsa mısırın yine patladığı anlardı. Rakipleri dikkat etsinler! :D

Ne yazıkki, tahmin edebileceğiniz gibi, hepsi neyk? Feyk, tamamen sahte. Herşey Cardo Systems isimli bir şirketin cep telefonu kulaklıklarını tanıtmak için hazırlattığı video ile başladı. Şirket CEO'su telefonun ve mısırın gerçek, ama videonun birleştirilmiş olduğunu açıkladı. Dang. Böylece yumurta pişirebilen cep telefonlarıyla ilgili e-maillerin de sahteliği gün yüzüne kavuştu.

Kendi çevirimdir! Orjinali için tıklayınız

2
Sinema / Ynt: 21.
« : 25 Ağustos 2008, 18:32:19 »
Bir başka "one shot" yapım daha. Son sahnelerine kadar sırf zaman öldürmek için izlenecek bir film tadında ilerliyor çünkü neler olacağını zaten biliyoruz. Genç adam zehir zıkkım zekasını kumar masalarında sanki hep bu devran öyle sürecekmiş gibi harcıyor ta kii... Son 10 dakikasında silkinip oturdum ve heyecanla izlemeye başladım. Bir daha izlemem ama Kevin Spacey fanlarına tavsiye ederim. Hmm ayrıca imdb notu hakettiğinin üzerinde.  6/10

3
Televizyon / Ynt: TV'de Bugün?
« : 19 Ağustos 2008, 20:39:35 »
Cnbc-e de ise 22:00'da Romantik Salı Kuşağı'nda Picture Bride (Resim Gelin) var. IMDB'si için tıklayın.

4
İlk filmin sonunda yakalandığında damardan yediği o mavi madde sayesinde süper atiklik kazanan kızımız Apocalypse'de cesaretini pekiştirmişti. Bu 3. filmde ise iyice gözü pekleşmiş ve biraz gönül işlerine bulaşıyor :) Zırhlı araçlarla seyahat eden bir grupla karşılaşıyor, içlerinde Heroes dizisindeki Niki Sanders'ı oynayan kadın da var.
Bu arada filmin başında öyle bir şey varki "Yuh artıkkk!" diyorsunuz, süprizi bozmayalım. Aynı olayla ilgili bir de en son sahnede birşeyler görüyorsunuz hatta kızımız o sayede kurtuluyor ve filmin süreceğini düşündürüyor. Oyunda 4 falan diye gidiyordu ama film öyle olmaz herhalde trilogy olarak bırakırlar sanırsam.
Eline sağlık BaRTy  ;)

5
Sinema / Ynt: Titanic 2 - Jack's Back
« : 08 Mart 2008, 07:34:03 »
Sence ciddiler ha  :zuha Bu bir Mash-up arkadaşlar. Birkaç sitede de araştırarak teyit ettim, şimdiye kadar beğenilmiş filmlere yapılan sahte bir fragmandan başka birşey değil. "Titanic" ve "Sıkıysa Yakala" filmlerini izlemiş olanlar zaten hemen fake (feyk)  :P olduğunu anlayacaktır.
Konusu da şöyle; Titanic battısını (aslında Rose'un boynundaki büyük elması) araştırma ekibi Jack'i bir buz kütlesi içinde donmuş olarak bulur ve bilim adamları onu canlandırmayı başarır. Jack uyanır ama yaşaması gerekenden yıllarca sonra yabancı çevrede uyanmıştır ve her aksiyon filminde olduğu gibi kaçar.

Bu ilk değil tabii, Yüzüklerin Efendisi, Star Wars ve Brokeback Mountain gibi filmler de gittikçe yaygınlaşan internet fanlığının getirilerinden biri olan bu mash-up teknolojisinden kendilerine düşen payı aldılar. :D

6
Sinema / Ynt: Recep İvedik
« : 05 Mart 2008, 22:04:07 »
hayır + 13 olacak.  ayrıca filmi beğenmeyipte  şahanı basit bulanlara da gülüyorum. eh diceksiniz ki bu iş zevk işi.

allah için söylesenize  bi tane korku filmimiz aksiyon yada macera filmimiz mi var. yapabildiğimiz tek şey komedi filmi ve bu da gora ve vizontele ile beraber en komik film. basit günlük espriler olabilir ama bunlar bile sinemayı kırıp geçiriyorsa, film rekorlar kırıyorsa  diyecek söz kalmamıştır

sana yürekten katılıyorum. ayrıca filmin sadece belden aşağı espirilerle komiklik kazandığını söyleyen FİLMİ İZLEMEMİŞ duyduklarına göre yorum yapan arkadaşlara da sözüm, recep ivedik; türkiye'de şimdiye kadarki ilk üç günlük gişe rekorunda gorayı geçmiş bir filmdir. daha ne diyeyim... ağzını aça aça cem yılmaz'a gülenler şahan söz konusu olunca neden garipleşiyorlar çok şaşırıyorum.

7
Diğer Fantastik Eserler / Ynt: Belgariad Serisi
« : 05 Mart 2008, 21:42:47 »
seriyi okumadım ama kapakları anita blake serisininkiler gibi berbat  :P bir forumda, anita blake serisinin yayınevi (artemis) simgesindeki o ok atan malum kişiye attığı okun saplanması temennileri vardı, metis yayınları simgesindeki karganın da tüylerinin tamamen yolunması temennisini attıracak kadar kötü kapaklar. üçüncü sınıf çizgi film karakterleri gibi  ::) adminlerimizden biri çok iyi bir seri diyordu, hatta aldı eline kaldığı bölümü ayaküstü okumaya başladı :D bana e-book yollayacaktı sözde  :hemk neyse, ellerine sağlık papatya

8
Diğer Fantastik Eserler / Ynt: ÖLüm Kapısı Serisi
« : 05 Mart 2008, 21:31:51 »
öss ye hazırlanırken son mayıs ayı içinde ilk 4 kitabını birden okumuştum, millet harıl harıl son hazırlıklarını yaparken ben kitap başında alfred'in sakarlığından saçımı başımı yoluyodum :) o derece kaptırıcı bir seridir, tavsiye edilir. ellerine sağlık papatya  ;)

9
Müzik / Ynt: Linkin Park
« : 27 Şubat 2008, 17:26:43 »
Mike hayran sorularını yanıtlıyordu bir videoda, tabii kaçınılmaz soru geldi. Kızın biri sormuş "Neden soundunuz yeni albümünüzde daha yumuşak? Artık bağıramıyor musunuz yoksa tarzınız mı değişiyor?" gibi bir soruydu. Mike sıkıldım bu sorudan tarzında hatta biraz agresif cevap veriyor :D "Yaşlanıyoruz, zevk anlayışımız da değişiyor. Acaba (soruyu soran kızın adını söyledi) geçen sene dinlediğini bu sene aynı şevkle dinliyor mu? Şimdi dinlediğini 5 sene sonra dinleyecek mi?" Çok kısa ve kapak niteliğinde bir cevaptı. :) Fakat bir sonraki albüme ilişkin beklentilerim şahsen söndü. Belki Minutes To Midnight'ı beğenmeyen fanları yatıştırmak için meteora tarzı bir iki şarkı koyarlar, gerisi yine soft olacak gibi...

10
Sinema / Ynt: Recep İvedik
« : 25 Şubat 2008, 21:57:03 »
orda b*k sıçramış mı diyo b*k sıçığıymış mı diyo :D

11
Sinema / Ynt: Recep İvedik
« : 25 Şubat 2008, 21:50:54 »
gidenler eşeklik mi yapmış oluyor? eleştirinin dozunu kaçırıyorsun sanki...

12
Sinema / Ynt: Night Watch / Gece Nöbeti / Nochnoy Dozor(2004)
« : 25 Şubat 2008, 21:45:27 »
ayıp ettin papatya :) sen izlemek istersin de ben durur muyum. çekerim sana. bu arada filmi izlemek isteyenler bana PM atsın, DVDrip vs.  :hmm anlayan anladı. tabii burda paylaşmak yassak! ciddiyim.  8)    not: resimleri izlerken print screen yapmıştım. warezce ve ingilizce= caps are belonged to me :P

13
Sinema / Ynt: Eternal Sunshine of the Spotless Mind *
« : 25 Şubat 2008, 20:18:51 »
Sadece soundtrackini takdir ettiğim filmlerden biri daha... Bazı sahnelerin üstünde gereksiz yere çok durulmuş, sıkılmaktan insan kendini alamıyor. Fakat filmi ilerleten güzel süprizler de vardı, yeterli değildi. Jim Carrey fanı bir arkadaşım gereksiz demişti, haklıydı sanırsam.

14
Sinema / Ynt: Pianist
« : 25 Şubat 2008, 20:09:20 »
Adrian Brody'nin en sevdiğim iki filminden biri bu, diğeri The Jacket. İkisinde de konuşturuyor. Aslında oyunculuğu olmasa sadece dümdüz baksa  bile işi götürür bu adam, tipi çok müsait bir kere :)

15
Diğer Fantastik Eserler / Ynt: Anita Blake
« : 25 Şubat 2008, 19:44:16 »
Buffy de vampir sayılır :S Burada birinin avatarı altında yazıyodu :) Ama anita'nın sayılırlarla olabilirmilerle tereddütlerle işi olmaz! Nekromansır mı? En iyisi! Tehdit mi yedi? Çeker tetiği! Hey yavrum bee :D Ben de daha çok Underworld filminde Kate Beckinsale'in oynadığı Celine karakterine benzetiyorum. Bilmiyorum, Buffy bana çok cıvık çok bilmiş geliyor :) Konuşma len!

Sayfa: [1] 2