Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Ejderfelaketi

Sayfa: [1] 2 3 ... 24
1
Kitap satış, takas yeri burası değil. Şuraya (Liman Kenti > Yolgeçen Hanı > Kraliyet Meydanı) yaz ve adminlerden bu gönderinin silinmesini talep edersin.

2
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Unutulmuş Diyarlar Okuma Rehberi
« : 16 Nisan 2016, 00:45:59 »
Sanki demekte haklısın İki Kılıç 1372 DR'de geçerken Değişimler Serisi ilk kitabı Ork Kral'ın ilk ve son bölümleri 1479 DR'de geçiyor. Bunun sebebi Değişimler Serisi 4. nesilde yazılan bir kitap olduğu halde 3. nesil oyun yılının geçtiği zamanları anlatıyor. Bunu yapabilmek için RA Salvatore zamanı ileri sarıyor ve aslında anlatmak istediği olayları Drizzt'in elf dostu Hralien'le olan muhabbetiymiş gibi anlatıyor. İlk bölümü bitirdikten sonra aynı hikaye devam ediyor.

 Hatta bu Ork Kral'ın giriş ve son bölümlerinin geçtiği yılda, yani 1479'da, Drizzt'in Hralien'le karşılaşıp ona geçmişi anlatamayacak bir olay örgüsüne girdiği için wizard of the cost ilerleyen basımlarda bu bölümleri kaldırdı. Fakat Türkçe basımlara bu yansımadı. Okuduğun o ilk bölüm Değişimler Serisi ve Büyüvebası'nın Faerun'a yaptıklarından bahsediyor yani gayet önemli bir bölüm. Şuan okurken pek takılma oraya ancak tavsiyem Hayalet Kral'ı bitirdikten sonra Ork Kral'ın ilk bölümüne geri dön ve orayı tekrar oku, nelerden bahsettiğini o zaman çok daha iyi anlamış olacaksın.

3
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Unutulmuş Diyarlar Okuma Rehberi
« : 01 Nisan 2016, 21:56:58 »
Sadece Drizzt ve hikayesi olarak da yaklaşma değişimler serisine, 1372-74 Ork-Cüce savaşlarının sonu ve  yeni kurulan Bol Ok Krallığı ile değişimlerin temeli atılcak Ork Kral'da. Korsan Kral'da Luskan'ın başından geçen zor günleri ve Luskan Devrimini anlatılıyor. Hayalet Kral ise 3. Nesilnden 4. Nesile geçiş yılı olan 1385'te geçiyor Toril'e ve Tanrılara neler oludğunu anlamanı sağlar. Değişimler Serisi benim favori serimdir, okumanı kesinlikle tavsiye ederim, Kışgörmez'den daha değerli bulurum Değişimler Serisini.

4
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Unutulmuş Diyarlar
« : 23 Şubat 2016, 22:27:07 »
FRPNET müjdeli haberi verdi: WoTC Türkiye yayın haklarını İthaki Yayınları devraldı. Unutulmuş Diyarlar ve Ejderha Mızrağı yayın sorumlusu da FRPNET genel yönetmeni Kayra Keri Küpçü geldi. Kayra abi ve dolaylı olarak FRPNET ekibinin Unutulmuş Diyarlar kitaplarının basımında görev alacak olmaları işi daha da güzelleştiriyor. Bir de yayın evinin İthaki olması beni rahatsız etti. Sayfalarda büyük boşluklarla büüyk puntoyla kalın kalın kitap basmaları ve Laika'dan alıştığımız yüzde 55'e varan indirimlerin olmayacağı bir gerçek olsa da WoTC lanetini İthaki'nin kıracağını ümit eder ve yıllardır gelmeyen kitapların Türkçe'ye kazandırılmasını dört gözle bekliyoruz.

5
Dnd 4'ün geç döneminde Unutulmuş Diyarları'n daha önce de kullandıkları meşhur şehri Neverwinter'ı tekrar gündeme aldılar. RA Salvatore'un 4. nesile Neverwinter serisiyle başlamasının sebeplerinden biri de bu. Wizards of the Cost MMORPG oynu olarak Neverwinter online'nı çıkarması (ki DnD online 3. nesilde kalmıştı) da bu projenin ürünüdür. 4. Neslin oyun yılı olan 1479 DR'de Neverwinter bölünmüş parçalanmış çok farklı kişiler ve grupların çatışmasına sahne oluyor bunun için Neverwinter Campaing Setting hazırlandı o sourcebook'a bir göz atabilirsiniz.

 Neverwinter beni benden alan bir çok oynumda mekan olarak kullandığım, hayallerimle defalarca içinde dolaştığım bir şehir. Hatta Kurgu İskelesinde bir hikaye yazmak için beni hareketlendirmişti sonra kendi üşengeçliğim bile devamı gelmese de bakabilirsin dilersen: http://www.kayiprihtim.org/forum/karanlyk-sokaklarda-t14466.0.html;msg137264#msg137264

6
Türkçe'ye çevrilen bir kitap yok. RA Salvatore Drizzt Efsanesinde Charon'un Pençesi'nin üstüne, Neverwinter Serisi 4. kitap "The Last Threshold", Sundering serisi 1. kitap "The Companions", Companions Codex Serisi 1,2 ve 3. kitaplar "Night of Hunter" "Rise of The Kings" "Vengeance of the Iron Dwarf" ve bu ayında birinde çkan Homecoming Serisi 1. kitap "Archmage"i yazdı.

7
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Unutulmuş Diyarlar Okuma Rehberi
« : 08 Mayıs 2015, 18:29:01 »
 2008 DnD'nin 4. nesile geçiş senesi olup, frp oyunlarının ve Unuutlmuş Diyarların bu yeni nesile uyabilmesi için oyun tarihi 3. nesilde 1372 DR'yken 1479 DR'ye geçiliyor. Ork Kral'da 2007'inin sonunda yazılıyor ve yurtdışında-maalesef yurt içinde değil- ilgi gören bu yeni nesil ve yeni yıl geçişi yapılırken RA Salvatore kendi hikayesine kaldığı yıldan devam etmek istiyor. Bunu da; 'Drizzt 1472 DR'de Hralien adlı elf arkadaşına o yeni çağa [Era of Upheaval (Büyük karışıklık çağı)] [aynı zamanda 4. nesil(edition)] nasıl geçtiklerini ve yaşanan "Değişimler"i, tarihi yad eder bir şekilde anlatıyor' şeklinde yapıyor.

 Fakat aradan 7 sene geçip, Sundering Serisi 1. kitap olan " The Companions" yazılıp(2014), Drizzt yaşaya yaşaya (ve bazen de başka şekilde) 1472 yılına geldiğinde, ne elf dostu Hralien ile "Ork Kral"ın başındaki olayları yaşıyor(Hralien'den haber yok) ne de ona "Değişimler"i anlatıyor, Hralien'le Glimmerwood'da (Eski Moonwood) karşılaşamıyor. Burayı bağlayamamaları, RA Salvatore'un gelecek ve geçmiş kurgu parçacıklarını bağlama kabiliyetinden yoksunluğunu; ve piyasa için kitap yazmanın zararlarını bize göstermiş oldu.


Buradan sonrası Ork Kral için spoiler içermekte:
Spoiler: Göster
Halbuki ben iyi orkları avlayan kötü elf cüce ve insanların kurduğu, Amerika'daki zencileri avlayan Ku Klux Klan'a ismen ve icraat bakımından benzeyen Casin Cu Calas (Gece Süvarisi) terör örgütü fikrini beğenmiştim.


8
Uzun zamandır Unutulmuş Diyarlar kitabı okumuyorum ki ryuk, senin bu yazdıklarına bile muhtaç hale geldim elim ayağım titredi. Avcının Kılıçları serisine özellikle Yalnız Drow'a gönderme yapmışsın anladığım kadarıyla evet serinin en kötü kitabın seçmen biraz hoş olmamış. Ama dediğim gibi açız UD istiyoruz. Baldurs Gate Enhanced Edition'ı Türkçeye çevirmişler,sağolsunlar, onu oynuyorum da kendimi tatmin ediyorum

9
Hiç Türkçeye çevrilir veya yeni kitap çıkmaz olur mu? Elbette ki çevrilmedi ve elbette ki yeni kitap çıktı. Bu ayın üçünde, 3 Mart 2015 yani, RA Salvatore Companions Codex serisinin üçüncü ve son kitabı olan "Vengeance of the Iron Dwarf" çıktı. Bu kitapla beraber RA Salvatore'un Drizzt Efsanesindeki Türkçeye çevrilmeyen kitap sayısı beşe yükseldi



Kitap için bakınız:
 http://dnd.wizards.com/articles/news/vengeance-iron-dwarf

Bu da amazon linki, belki bir baba yiğit çıkıp okur da bize anlatır:
 http://www.amazon.com/Vengeance-Iron-Dwarf-R-Salvatore/dp/078696572X

10
Oyunlar / Ynt: Sword Coast Legends
« : 26 Şubat 2015, 16:47:44 »
Dediğinde sonuna kadar haklısın fakat bu Türkiye'nin ekonomik sorunu, yabancı şirketlerin sorunu değil. 2000 dolar maaş alan insanlar 40 doları bir bilgisayar oynuna verebilirler. Uçurtma Avcısı romanında 1970lerin sonlarında yalnızca zengin Afganların kot pantolon giyebildiklerinden bahsediyordu. Bu da bir nevi ona benzer, 3. Dünya ülkesiysen sonuçlarına katlanırsın kapital sistemde.

11
Oyunlar / Sword Coast Legends
« : 26 Şubat 2015, 14:55:51 »


Wizard of the  Coast şirketi  2015'te yeni bir bilgisayar oyunu çıkarıyor: Sword Coast Legends. Unutulmuş Diyarların Kılıç Sahili'ni keşfedip koruyacağımız, maceralara atılacağımız 1-4 kişilik rpg oyunu. 5 ırk ve 6 sınıf seçeneği ile, klasik DnD kurallarıyla, kendi karakterimizi yaratıp serüvenlere atılıp kendi destanımızı yazacağımız bir oyun olacağa benziyor.

Oyun henüz ön-siparişte. Steamden de satılacakmış, ABD fiyatı 40 USD, Türkiye'de ne kadarla piyasaya girer bilmiyorum.

 Oyunun belki de en önemli kısmı, oyun öncüllerine göre ayrı bir yenilik getiriyor. Dungeon Master olmamıza olanak sağlayacak harikulade bir özellik. Kendi haritamızı tasarlayıp arkadaşlarımız oynarken onlara çeşitli fenalıklar yapabileceğimiz zindan efendisi olabileceğiz. Bir nevi kendi 'board game'mimizi yaratabileceğiz.


Tanıtım Videosu:
https://www.youtube.com/watch?v=jZmyUfDP1no

Resmi sitesi:
https://swordcoast.com/

Screenshotlar. (Resimler çok büyük)
Spoiler: Göster


12
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Tos'un Armgo
« : 19 Şubat 2015, 14:05:55 »
FRPnet'ten Sencer Çoşkun abimiz vardı, İngilizceye hakimdi ve yabancı Unutulmuş Diyarlar kitaplarını okuyarak bana anlatıyordu. Böyle kendimi tatmin etmeye çalışıyordum. Sonra kendisine daha fazla kişi gelmiş olacak ki özellikle Drizzt devam kitaplarını özetleyerek kendi yorumları ile sitesinde paylaşmaya başladı. Şimdi askere gitti Manisa'da vatan müdafasında. Dedim bir okuyan daha çıktı paylaşabilir ama yanlış habermiş :) Sencer Abi sağ salim dönüp başlattığı işe ne zaman devam edene kadar dediğin gibi kendi çevirilerimizle 2. el kaynaklarla idare edeceğiz.

Kışgörmez Serisi 4. kitap Last Threshold:
http://frpnet.net/incelemeler/drizzt-efsanesi-ve-last-threshold-incelemesi

Sundering serisinin RA Salvatore'un yazdığı tek kitap: Companions için(1-2-3 bölüm yayınlandı):
http://frpnet.net/incelemeler/companions-incelemesi-bolum-1

13
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Tos'un Armgo
« : 18 Şubat 2015, 18:36:21 »
Türkçe'ye çevrilmeyen Companions Codex serisini mi okudun, yoksa internetten mi araştırıp öğrendin? Eğer kitapları okuduysan daha bir çok paylaşım bekliyorum senden, Laika göçtüğünden beri biz devre dışı kaldık.

14
Kurgu İskelesi / Arşimet'in Anısına
« : 18 Şubat 2015, 02:17:18 »
Yıl; MÖ120, Yer; Roma.

“ Cossenzalı bir hoplitin hikayesidir bu çocuklar.

Siraküza krallığı yüz yıldır parlak bir dönem yaşıyordu, Latin kralları ona biat etmişti. Roma, Valentia, Arminuum tek tek düşmüş, ve hepsi Siraküza'ya bağlamıştı. Alalia'da Etrüskler'in Roma'dan kurtulan kolu yaşıyor ve Siraküza tahtına dosttu. Galya'nın güneydin Masalya'da bir Yunan kolonisi de vardı o da kralın dostuydu tıpkı doğudaki Knossos gibi. Böylece Siraküza'dan esen bir yel Galya'daki Masalya'ya ve Ege'deki zeytin adalarına kadar ulaşıyordu. Elbette bu Büyük Grekya'da kurulan güçten rahatsız olanlar da vardı. Hayır hayır, kahrolası bar-bar keltler değil Onlar zaten hep Galya'dan İtalya'ya ve Masalya'ya seferlere çıkıyorlardı. Padova'daki Venetiler kralımız tarafından yenilmişti ve Siraküza tahtına bağlanmaya mecbur bırakıldı.Keltler değildi. En kötüsü Hellas'ta Sparta ve Atina ve Pella, Makedonya. O zamanlar bu üç krallık Makedonya çatısı altında İlirya'dan Trakya'ya hükmediyordu. Belki Büyük Grekya ile Trakya Makedonya birlik olsa dünyada konuşmayı bilen kalmazdı. Ama zaman böyle akmadı. Atina denizcileri Spartalı yükleriyle Knossos'a saldırdı. Knossos'daki Minotor düşmanları Siraküza'dan destek bekledi ve destek gecikmedi. İskender'in terkinin 157. yılında'da Sparta'ya takip senesinde ise Atina ve Makedonya'ya savaş açtı Siraküza kralı Alfeos oğlu Antikles.

 Bir hoplit dedim ve size tarih anlattım. Neden bilinmeden yorum yapmayınız.

 İskender'in Babil'de ölümünden sonra 146 sene sonra Cossenza'da doğdu anasının koyduğu adı değişmeden önce Euisteus'tu. Olimpos'ta pir olsun, hükümdarımızın isteği ile Arşimet adı verildi tıpkı diğer birçok Yunan'a olduğu gibi. Birindisi'de doğuya yönelmek için kurulan alaylara alındı ve orada eğitildi. 16 yaşında bir hoplitti. Tıpkı diğer binlerce Yunan silah arkadaşı gibi.  İskender'den sonraki 162.  yılda Makedonya-Atina donanması Birindisi önlerinde battı, bunun üzerine Büyük Grekya'dan İlirya sahillerine akınlar başladı. Padova'daki kuvvet İader'e giderken, Brindisi'de kurulan Medusa'nın Başı İyeleri Epidamnos'a akın edecekti. Ve böylece Arşimet de bir daha evine dönüp dönemeyeceğini bilmeden yelken açtı Büyük Grekya'dan.

 Seferin yönü değişti Apollonia'ya çevrildi dümenler, Atinalılar Epirlerden alıp sömürdüğü, Güneş ve Işığın yayıyla duran Tanrısı Apollo'un adı verilmiş şehre doğru. Halbuki Panteon'da Apollo Atena'nın üstünde kabul görüyordu Siraküza Kutsal Zeus Tapınağı'nda. O sene, İlirya sahilleri yakılıp yıkıldı, ordu büyük bir altın ganimetiyle ve arkasında yıkık bir eyalet bırakarak Brindisi'ye geri döndü. Ciddi bir savaş yaşanmamıştı bile, Atina ne denizde ne de karada güçlüydü. Sparta sahilleri ise Knossoslu dostlar tarafından tutulmuştu. Brindisi'ye dönüp dağıtılan ganimetle güle geze oynayamadan Arşimet tekrar sefere çıktı. Knossoslu dostlar bir türlü Sparta'yı dize getirememiş. Yüremesin Zeus, orada olduğundan Yunanlar ona sırtlarını dönmek istemiyordu ve tek taraftan da Sparta düşmezdi. Fakat Knonsoslu yoldaşların unuttuğu Zeus ne Corinth'teydi ne de Olimpos. Siraküza'da kralımızlaydı. Medusa'nın Başı İyeleri Knossoslu Cyclops Avcıları ile beraber Sparta'ya girdi. Ve Yüce Zeus bizim yanımızda olduğunu ayağa kalkmadan gösterdi. Ordu Sparta'da da kalmadı, Sparta mülkiyeti Giritten gelme dostlara bırakıp geri döndüler. Fakat Brindisi'ye varmadan rotaları değişti İlirya'da büyük bir makedon ordusu toplanmıştı, yönlerini değiştirdiler bu gençler savaşmadan ganimet ve zafer görmüşlerdi. Ne Sparta ne de Apollonia'ya savaş denebilirdi bu gireceklerinin yanında. 10.000ler savaşı derler, Epidamnos ile Apollonia arasındaki çukurda, 4000lik Büyük Grekya ordusu'na karşı 4000'i Pella'dan batıya ilk defa geçmiş sözde İskender'in oğulları ve 2000 ise Atina altınları ile İyonya ve Hellas'ta toplama paralı yunanlardı. Aralarında eski Epir askerleri ve hatta Ardiyav balkan barbarları bile vardı. Onlardan her şey olurdu belki bir ordu dışında.

 Savaş üç çatışmada oldu, üçünde de üstün geldi Arşimet ve arkadaşları. Atinalı ordu, beklenildiği gibi, ilk dağılanlardı. Pellalılar ise sahile sıkıştı ve öldüler. İskender görmesin onun çocuklarını, savaşın sonunda 7000'den fazla ölü vardı.


  Arşimet yurda dönmeyi artık çok istiyordu. Favori kerhanesinde şarap içip sevişmeyeli üç yılı aşmıştı. Zırhlar içinde elde mızrakla üç yıl. Kendi birliği olmasa da dağılan birlikler vardı, parasını harcayamadan ölmek, vah mağluba. Para için savaşmıyordu, parası zaten çoktu. O bir hoplitti ve Poseydon'un kutsadığı kral adına savaşıyor ve Ares için öldürüyordu. Yani yaşamak için savaşıyordu.  Ancak yeni bir emir uçtu güvercin ayaklarında. Pella-Atina birleşik ordusu yenildikten sonra Batı'da düşman garnizonu kalmamış. Apollonia'nın fethinden bahsediliyordu kamplarda. Bu ne demek  Neopoli'den gelme zeytinle Cossenza yulafını dişleyen herkes anlardı. Apollonia fethedildiğinde kendileri orada kalacaktı. Makedonya'da. Büyük Grekya'daki evlerine değil burada yağmaladıkları bir şehire yerleşecekler ve belkide burada ölecekler. Arşimet'in de diğer bin asker yunanın da yapacağı bir şey yoktu. Elvede İtalya.

 Yıl kaç oldu çocuklar, 168 mi? Evet o sıralar. Apollonia, ve Epidamnos kentleri artık Siraküza bayraklarıyla dalgılanıyordu. Oraya göçler oldu, yerel yunanlar Poseydon'a biat ettirildi. Atina Atena'sı ve Pella Zeus'undan ya da Epir Dionysos'undan daha kabul edilir bir tanrıydı. İlirya'daki İader ise Padovalı Venetiler tarafından işgal edilmişti. Orası Pella'ya bağlıyken bile yerel halk yunanca bilmezdi. Keltlerle de anlaşamıyorlar. Barbarlar o kadar saçma sesler çıkarıyorlarki öbürleriyle bile anlaşamazlar. Fakat İlirya'da Delminium'da hala Makedon sancağı vardı. Fakat Makedonlar için işler gayet de kötüydü. Tuna'yı Getler aşmıştı Odesos'tan Navisos'a tüm Trakya ateş hattındaydı. Scordisler ise Makedonlara ayrı belaydı. Bizim Venetiler'in 4 yıl süren Delminium kuşatmasını da sayabiliriz. Makedonya kaybetmişti. Yüce İskender'in çocukları bunlar değildi. Oradan millerce uzakta da olsa Kralımız Antikles İskender'in ve Poseydon'un soyundandı. Bu hikaye ayrı bir konu olsa da Herkül'ün Dionysos Amca ile Hindistan seyehatine çıkarken Poseydon'un kızını görürler Kilikya'da. O kızın yolculuğu Kıbrıs'tan Siraküza'ya uzanır ve bu yolculukta ona eşlik eden denizci antik kralımız Erastheosteres ile evlenir ve Eursyteus adıyla anılan gemide doğma kralımız gelir. Poseydon'a yalvaran torun-kral dedemizin yüreğinin kapısını açar ve bize güzel yeller bahşeder. Siraküza'da bize hayat bahşeder. 

 Evet, doğru hatırlattın, bu Tanrılarımızın değil Arşimet'in hikayesi. Atina kuvvetleri ile bir dizi muharebeden sonra Atinalılar geriler ve Larissa düşer. Knososlu Spartalı güçler Atina'yı Mora'dan atıp Atina'yı kuşatır ve ele geçirir. Yılların hür cumhuriyetine bakın hele, zenginleri egedeki zeytin adalarına göçmüş ve geriye Asur'dan İyonya'dan ve Hellas'tan gelme vatandaş olamamışlar şehri olmuş. Knosos kralına Atina'da kalın burayı başkent yapın deseler de, o Atina'nın yozlaşmalar şehri olduğunu ve burada duran her krallığın kasasının rüşvetçi memurlar ile eşleri tarafından parçalanacağı kehanetinde bulunur.

 Atina Krallığna bağlı paralı asker ise keklik avlanır gibi avlanır. Bu sırada Phillipepolis'te Getler Makedonya'nın büyük ordularını yok etmiş ve Trakya'nın kalbini elegeçirmişti. Pella savunmasızdı. Arşimet'in de içinde bulunduğu güçler Pella girdi. Makedon İmparatoru adamları tarafından çoktan öldürülmüş ve kapıya atılmıştı. Arşimet ve diğer binlerce Siraküza hopliti eski imparator'un cesedine basarak teslim olmuş şehre girdiler. İskender'in gelişi diye Pella'da yaptıkları karşılama Arşimet'in bu hayatta en sevdiği olaydı herhalde. Pella bu sayede yağmalanmaktan ve aşağılanmaktan kurtuldu ve kendi isteği ile Siraküza'nın en doğu şehri oldu. Kızları ve oğlanlarını Arşimetlere hediye eden, kırılmamış şarap küpü bırakmayan ve her türlü balığın kızartılıp yendiği Pella günleri. Ah o sahili. Arşimet için en körfeze bakan sahilde, akşamları kızıla çalan saatlerini sever. Arşimetin cebi doludur fakat tüm Pella ya da Thesselonika anlaşmış gibi hoplitlerimize para harcatmaz. Arşimet orada bir kızla tanışır, tamam çok fazla kızla ve oğlanla tanışır ama bir tanesi Laeriyas...  Apollonia'li bir şarapçının kızıymış, Atina orduları tarafından çok ufak yaşta köle edilip Pella'da bir malikhaneye satılmış. Yunanlar ne zamandır köle oluyor, Poseydon bizi sakın, Pella'nın düşüşünde Trakyanın kaybedilmesiyle zenginliğini yitiren malik, her şeyini bırakıp Tasos'a kaçmış. İstila ordusu sayesinde özgür kalan yunan kızı Laeriyas ise kendini Arşimet'e hediye etmiş biricik kurtarıcısına. Arşimet'in eğlendiği oğlanlar ve kızlar gibi olmayan Laeriyas Arşimet'in kendisini yanına almasını sağlatmış. Bir hoplitin karısı olmak bir köle daha da yükselemezdi herhalde. 4 yıl sınırda Getler'in hızını alamama ihtimaline karşı bekledi Arşimet ve alayı. Laeriyas bu sırada bir oğlan ve bir ölü kız doğurdu. Oğlanın adı Alertimes'ti. Hayır hayır, benim ismim bu kişiden gelmiyor çocuklar.


 Knosos'un Mısırlı sözde İskender çocuklarıyla başı dertteydi. Güneyli düşmanlara karşı Pella'daki orduyu Atina'ya kaydırıldı. Ve böylece Arşimet Laeriyas'ı ile beraber Atina'ya göç ettiler. Arşimet'in Girit'e gitmeden önce Laeriyas'a ve doğacak oğluna bir hizmetçi ve parasını bırakıp Girit'ten firavunistleri atmaya koyuldu. Atina'da kalan Laeriyas ile Alertimet değişik bir yaşama başlamışlardı. Alertimes'i okula yazdıran Laeriyas yazmayı ve okumayı sağladı. Arşimet'ten uzun bir süre haber gelmedi. Alertimes ise Sokrat'ın düşüncelerini öğrenmiş ve yazıcılıkta ilerlemişti. Yıllar sonra, sanırım 183. yılda İskender'in ardından, Alertimes'in 15. yaşında Brindisi'den gelen bir ticaret gemisi Alertimes'e de bir haber getirmişti. Terhis bir hoplit'in yazıcı Alertimes'e anlattıkları Alertimes'in seyahatine başlatacaktı. Babasıyla beraber bu hopli önce Giritte Mısır'a karşı mücadele etmiş, sonra Kirene'ye uzak güneydeki eski bir Yunan şehrine sefere çıkmışlara amaçlarına ulaşamadan Ege'ye dönüp Rodos'taki Mısır egemenliğini yıkmışlar ve Efes'i Knosos'la beraber almışlar. Ordu kuzeyde keltlerin Cenova'ya girmesi üzerine Büyük Grekya ve adıyla kralına bağlı olan tüm askerler Neopoli ve Arminium'a çağrılmıştı. “Babanız size haber dahi veremeden Roma'ya gitti. En son Roma'yı yağmalayan Averni keltlerinden kurtardık ve ben malulen terhis oldum.” Bu sözler üzerine Atina kurdukları yaşamı bırakan Alertimes yazıcılıktan ayrıldı ve Siraküza'ya giden bir gemide annesiyle beraber yola çıktı. Yolculuk çok uzun ve zorlu sürdü. Siraküza'dan Neopoli ve oradan da Roma'ya. Laeriyas kocasına hasretlikten ve uzun deniz yolculuğundan bitap düşüp hastalanmıştı Roma'dayken. Arşimet'ten haber alan Alertimes kuzeyde Padova'da olduklarını öğrenir. Fakat oraya gidemez. Roma'daki latin kral Roma'yı savunamamış ve Avernilerden kurtaran Siraküza burayı kendine bağlı bir şehir yapmıştı. Kalabalık ve Latincenin çok konuşulduğu bu yerde Yunan katip ihtiyacı vardı, Atina'da Sokratın felsefesini görmüş bir katip kaçırılmazdı. Hemen valilikte yazıcılık görevine alındı Alertimes. Padova'ya mektup yazar, babası okuma yazma bilmese de biri ona okur herhalde, ordu generaline makamını da kullanarak Roma Vilayetinden, diyerek başlayan bir mektup gönderir. Ve cevabı ise ancak 185. yılda alabilecektir.

 Padova'daki ordu Alplerden gelme Raet ordusunu savaşıp yenmiş ve onların vatanına doğru kovalamaya başlamış. Arşimet de ordudaydı. Galyaın kuzeyinden gelme Nervilerin istila ettiği şehir Medhlan'ı almadan Alplere tırmanır Siraküza orudusu. Dönüşte Nervilerle hesaplaşacak herhalde, Raet kabilesini güçlenemeden Koria'yı başlarına yıkmak için.   Fakat alplere tırmanan hoplitlerin işleri diledikleri gibi gitmez. Raetlere yetişemezler ama yine de Koria'yı istila ederler. Fakat Nerviler'in bir pusuna yakalanır ve tüm ordu Koria demir cevheri ganimetiyle yok olur.  Arşimet ise Cossenza'da başlayıp Pella'da taçlanan yaşamı Koria-Medhlan Dönüşü konuşmayı bilmeyen keltler tarafından biter. Söylenene göre pusudan sağ kurtulanlar alplerin kuzeyinden dolanıp yurda dönmek ister fakat Raetlere yakalanırlar, başlarında Arşimet adlı bir hoplitin son çığrışı bir kelt deyimi olur.

“Burada ölemem!!!”

Arşimet'in Anısına.”



                  Atinalı Öğretmen Roma Katibi Alertimes

15
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Unutulmuş Diyarlar Okuma Rehberi
« : 15 Şubat 2015, 17:17:14 »
Burayı bir karıştırmanı öneririm.
Yayımlanma yılına göre: http://forgottenrealms.wikia.com/wiki/List_of_novels_in_order_of_publication

Serilerine göre(Alfbetik) http://forgottenrealms.wikia.com/wiki/List_of_novel_series

Sayfa: [1] 2 3 ... 24