Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - milenya

Sayfa: [1] 2 3 ... 17
1
Kendi adıma videolu bir şeyler var aklımda. Bir şeyler ayarlamaya çalışıyorum, şşşt
Radyo ile ilgili de güzel şeyler geliyor, bekleyin!  :hiha:
Pusudayım ben o halde :hmm

2
Öncelikle hayırlı olsun, benim gibi multiplayer oynayanlar epey aşinadır discorda, sizin gelmeni çok güzel oldu.

@Bay_Karamsar eğer arkadaş olarak eklerseniz skype gibi görüntülü de 1'e 1 konuşmalar yapabiliyorsunuz.

Acaba discord üzerinden bir radyo yayını yapılır mı yoksa bu konuda mixlr'a devam mı edilir?

3
Tartışma Platformu / Ynt: Wattpad
« : 05 Ocak 2018, 17:09:16 »
 Beklemiyordum bu kadarını güzel oldu, isim geldikçe mutlu oluyorum hatta ilk önerilen bir kaç isme baktım, bakmaya ara ara devam edeceğim benim de hoşuma gidenler olursa hem güzel güzel okur, yazarına yorumumu yazar, buradan da öneririm.

  @Bay_Karamsar, @ceyhunozcelik, siz popülerlik deyince aklıma bu seneki kitap fuarında "BÖŞRAĞĞĞ!" diye bağıran kızlarla yapılan bir televizyon haberi geldi. Küçük bir kıza "Sen Büşra'yı çok mu seviyorsun?" diye soruyor spiker. Kız kafasını sallıyor ve müteakiben "En çok hangi kitabını seviyorsun?"gibi bir soru daha yöneltiyor küçük kıza ama cevap efsane: "Ben okumayı bilmiyorum," gibi bir yanıt veriyor küçük kız. Şimdi bu kız o sırada yazarın ismini bağırıyor falan oradaki kalabalığın bir parçası ama olay okur-yazar ilişkisinden uzak. Kitap okumayanlar kitap basıyor, okuyamayanlar da onlara destek oluyor gibi bir durum var.

4
Tartışma Platformu / Ynt: Kapaklar sizi ne kadar etkiler?
« : 04 Ocak 2018, 19:11:00 »
Geçenlerde bir arkadaşım kitapların çoğunu kapaklarına göre seçtiğini söyledi. Adına aşina olup üzerine de kapağını beğendi mi alıyor. İlginç! Keşke hiç bilmeseydim derken bir başka arkadaşımın da aynı şeyi yaptığını o an itirafıyla öğrenmiş oldum. İçeriği önemli değil mi diyorum, ya size hitap etmiyorsa diye sorunca daha ilginç bir cevapla karşılaştım. Her türlü kitabı okuyorlar, evet her türlüsünü. Seçici geçirgen hücre zarlarıyla kaplıyken nasıl bu kadar umarsız oluyoruz anlamıyorum. Bakınız kastettiğim kategori değil, kitabın içeriği. Her tür ve kategoriden ben de okuyorum ama ne okuduğumu bilerek yapıyorum buna rağmen hoşlanmadığım çok oluyor. Damak tadının geniş olması farklı olmaması farklı bence.

Demem o ki gözlemlediğim kadarıyla insanların çoğu kapaklardan etkileniyor. Ayrıca geçen twitter'da Kafka istemediği halde kapaklarına böcek basan yayınevlerine sitem eden bir entry gördüm. Kafka istemiyormuş çünkü içeriğin sadece bir böcekten ibaret olmadığını ve böceğe indirgenmesinin yanlış olduğunu düşünüyormuş.  O bile kapağın önemli olduğunu düşünmüş. (Can Öz'ün bu konu hakkında youtube'da bir açıklaması var, hoşuma da gitmedi değil.)

Dış görünüş gibi aslında, kendi kitabım olsa kapağına çok önem verirdim fakat kitap alırken kapağına en son bakıyorum. Baksam da alacaksam fikrim değişmiyor. Örneğin Kurma Kız, o rezil kapağa rağmen aldım. Kapağın benim için bir değişiklik yarattığı tek durum iki büyük yayınevi, aynı kitap ve iyi çeviri varsa bunun kapağı daha iyiymiş diyerek tercihimi o yönde yapmam. Bunun yaşadığım tek örneği de Stefan Zweig kitaplarını İş Bankası Yayınları'ndan almış olmam. Şimdi başka yayınevi almadığım bir kitabını daha güzel kapakla yayınlasa -artık- almam, bu sefer de kitaplığımdaki görsel nizam bozulur. Daha iyi çeviriyle basılsa misal yine o nizamın bir önemi kalmaz.  :D

5
Tartışma Platformu / Ynt: Wattpad
« : 03 Ocak 2018, 01:55:49 »
Açıkçası o kadar çok hikaye var ki nadide parçalar varsa da kaybolup gidiyor. Eğer sizin takip ettiğiniz, beğendiğiniz varsa buralara link bırakın, bizde görüp yorumlayalım.

Oraya yazdığınız işleri koymayı alçaltmak olarak görmüyorum. Sonuçta okunsun diye yazarsın, buraya koy, wattpade koy, blog aç orada yayınla, facebook sayfası aç hiç fark etmez. İnsanlara ulaşabilme potansiyeliyle alakalı. Burada güzel kalemi olan arkadaşların bazıları wattpade de koyuyorlar yazdıklarını, bunu sırf insanlara ulaşma amaçlı yaptıklarını düşünüyorum.

Wattpad'i açıkçası ben de beğenmedim, biraz derinlere ineyim dedim, keşfedilmemişler yerine daha da kötüleriyle karşılaştım. Yine de halka açık ve böylesi popüler bir mecrada güzel yazıp şansını denemek isteyen amatör yazarlar düşüncesini silmedim kafamdan. Wattpadde keşfettiğiniz kişileri, öyküleri bu başlık altında paylaşırsanız hem ben hem benim gibi düşünenler yalancı çıkacaktır. Bu açıkçası beni mutlu eder.

6
Güncel / Ynt: Mutlu Yıllar
« : 31 Aralık 2017, 23:11:37 »
Umarım yapmak istediklerimizi bir an önce yapacağımız bir yıl olur. Mutlu Yıllar!   :yeho

7
Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu - Haruki Murakami‎

Finaller dolayısıyla inanılmaz yavaş okuyorum ama normalde başka bir kitap olsa ara verirdim. Kitabın yer yer masalsı anlatımı, gerçekleşen gariplikler ve birbiri etrafında ilerleyen -henüz temasta bulunmamış- iki hikayenin arasında savrulmak çok keyif verici. Daha çok başlarındayım lakin yeni yıla bu kitapla girmek güzel oldu, bitince de aynı şeyi söylemek dileğiyle.

8
Sonunda beşinci kitabı bitirdim açıkçası inanılmaz yarım hissettirdi belki yaptığı sonla alakalı ama bir burukluk kaldı bu yüzden içimde. Yarım hissettirmesi de normal üzerine kaç tane kitap gelmiş seride yine de diğerlerinde sanki düğümler çözülüp bitiyordu da bu sefer bildiğin ucu açık bırakılmıştı.

Spoiler: Göster
Kötü adam Nicodemus kaçtı zaten ölmüyormuş bir tür güçsüzleştirme ya da mühürleme ile sonunun gelmesini bekliyordum kaçması güzel oldu en azından aklımda yoktu.

Susan bir iki kitaptır ucu açık bırakılan yegane karakterdi biraz cevaba kavuştu nihayet fakat yine kendisinin geleceği belirsiz.

Shiro Daredevil'daki Stick oldu adeta benim için. Okurken komple onu düşündüm tabii gözleri az çekik halini. Sonra onun bastonu yani kılıcı kaldı elinde Harry'nin bu da merak edilen soru işaretlerine sebep oldu. Kime verecek diye meraktan çatlıyorum açıkçası. (Bu arada Marcone'u da Wilson Fisk gibi hayal ederim nedense :) )

Susan'ın kana susamışlığının bastırdığı sırada hafif BDSM içeren o ilişki kısmı biraz abes durmuştu bence, sanki yazarın canı birden üç dört sayfa seks yazmak istemişti. Olsun olmasın değil de eğreti durmasın.

Düelloya girilen vampir de kaçtı, onun da ucu açık kaldı.

Neredeyse figüran değerindeki Martin'i çok sevdim hatta Sanya'dan daha çok sevdim aslında şövalye hayranlığım da vardır ama Micheal varken zor tabii diğerlerinin işi.

 
Sonuçta klasik bir Dresden kitabıydı. Hiç bundan daha kötü bir duruma düşmemişti muhabbeti bu kitapta da vardı. Öncekiler tamam ama bunda pek yemedim bu lafı. Bence dördüncü kitapta daha vahim durumlara düşmüştü.

9
Tartışma Platformu / Ynt: Ödünç Kitap Verme Sorunsalı
« : 25 Aralık 2017, 17:27:11 »
Ödünç vermekten vazgeçtiğim, pes dedirten hikayemi anlatayım ben de. Kitabı jilet gibi verdim, bana dönüşünde kitap artık olması gereken dikdörtgen prizma değildi. Silindirik bir haldeydi. Üstene su dökülmüş, kaloriferde kurutulmuş, kurutulurken petek ile duvar arasında biraz yuvarlanmış. O kitabı hala sever saklarım, arkadaşım için aynı şeyi söyleyemem.  :aww


Çözümüm, ya kitabı doğrudan kendisine hediye etmek etmek ya da ona aynı kitabın yenisini alıp vermek.


Benim de net çözümüm bu ama benim etrafımda anlayışla karşılanıyor. Kitaplığımı gören ya da bilen biri bazen istiyor gibi oluyor ben ödünç vermediğimi söyleyince bana hak veriyorlar. Ben aynı şekilde ödünç kitap da almıyorum. Kitap ödünç vermek biraz garip kaçmaya başladı uzun zaman sakınınca. Geçmişte yaşadığım ödünç verme travmalarından ziyade bir de kitabı ihtiyaç olarak görmekten dolayı özelleştirdim sanırım. Üç beş numara miyop birinden gözlüğünü istemek nasıl tuhafsa kitap istemek de öyleymiş gibi. Yahu arkadaşım senin de bu gözlüğe ihtiyacın varsa neden ödünç istiyorsun, git al yahu  :inca

10
Yayınevleri Soru Hattı / Ynt: Pegasus Yayınları Soru Hattı
« : 23 Aralık 2017, 01:36:52 »
Temeraire serisi bir sürpriz olmazsa önümüzdeki yıla kaldı.

Az kaldı hesapta ama netice nedir tam olarak?

11
  Edebiyat
Yılın En İyi Yabancı Bilimkurgusu: Kaplan Kaplan-Alfred Bester
   Ekran ve Beyaz Perde
Yılın En İyi Dizisi: Punisher (Legion ve Amerikan Tanrıları da iyiydi)
Yılın En İyi Filmi: Logan
   Yayınevleri ve İşleri
Yılın En İyi Kapak Tasarımı: Otostopçunun Galaksi Rehberi 1-Douglas Adams (Alfa Yayıncılık, şu kepçeli olan :))
Yılın Yayınevi (Edebiyat): Pegasus Yayınları
   Kayıp Rıhtım
Yılın En Güzel İncelemesi: Stranger Things 2: Uzun Süren Bir Bekleyişin Ardından
Yılın En Güzel Haberi: Asimov’un Vakıf Serisi Nihayet Yeniden Bizlerle!
Yılın En Güzel Köşe Yazısı: Yazar Adaylarına, Nice Canlar Yakmış Bir Editörden Tavsiyeler


Bu yıl elime geçen ne varsa yılın en kötüsüne aday olabilirdi o yüzden en güzeller konusunda zorlandım ama yılın en güzel olayı bitiyor oluşu sanırım :P

12
Tartışma Platformu / Ynt: Wattpad
« : 05 Aralık 2017, 19:32:37 »
https://www.youtube.com/watch?v=j3UPuvoNwPc  Wattpad ve Ergenlerin Seks Dünyası, videonun başlığı bence yeterli olmuş :)

13
Kurgu İskelesi / Ynt: Gölgesiz
« : 28 Kasım 2017, 22:20:53 »
Şiire de baktım esinlenmek bir yana uyarlanmış gibiydi. Şiiri sonra okumam iyi oldu, aksi halde hikayeden kopabilirdim. İmla ve yazımda büyük kusur göremedim.

Sonunu beğendim, gölgenin kanaması da hoştu. Adam gölgesiyle yatan karısının onu aldattığını düşünürken kadın gölgesini öldüren kocasını katil olarak değerlendirmedi. Favorim Eylem oldu anlatmak istediğim, gölgeyle yatıyor, ölmesine verdiği tepki bir yandan, gerçekten hoş karakter.

Çok fazla ‘daire’ geçiyordu. Baş Büyük ve çocukların oluşturduğu daire, adamın işi daire… Birbirleri arasında gönderme ya da satır arası bir bağlam varsa göremedim ki bu da bir noktada ufak bir daire sorunsalı yaşamama sebep oldu:

“Adam, ayakkabılarını giymeyi bitirdikten sonra doğrularak karısına gülümsedi. Uzanıp dudaklarına kısa ve ufacık bir öpücük kondurdu. Burada dairedeki çocuklar arasında yüksek sesli kıkırdamalar duyulunca Baş Büyük işaret parmağını dudaklarına götürüp susmalarını belirtti.”

Kalemine sağlık, güzel bir öyküydü.

14
Hayatın dönüm noktası sınav değil, ben orta doğu ve balkanların en mutsuz üniversite zamanlarını yaşamış olduğumu düşünerek söylüyorum: Dönüm noktası sınavdan sonra yaptığın tercih.

Şu vaktin olmaması falan da hikaye, haftada 13 derse giriyorum, 6 proje var nereden baksan elimde,  12 saate yakın okuldayım ona rağmen başka işlerle ilgilenebiliyorum. Zaman kırıntılarını ziyan etmemek de önemli. (bkz. http://www.kayiprihtim.org/forum/tartisma-platformu/zaman-fakirligi-t17227.0.html;msg165801#msg165801)

Sınava çalışmakla ilgili tabii ki eski temponuzda düşünsel işler yapamazsınız ama ertelemek yanlış.

15
Liman Kütüphanesi / Ynt: Eleştiri ve Kritik
« : 30 Eylül 2017, 13:45:53 »
Alıntı
-İncelediğim içeriği güncel tüketmiş olmam ne derece önemli?
Bence bloglar tarihin tozlu sayfalarında kendi takipçileriyle devinip git gide kaybolacak gibi duran bir ortam çünkü insanlar artık oturup bloglarda uzun uzun yazılar okumak yerine Twitter'da 140 karakteri okuyup geçmek istiyor. Blog açtınız, sevildiniz, bir şekilde takipçi elde ettiniz bu takipçi sayısının elliyi aşmayacağını düşünüyorum. Önerim blog yerine twitter, Instagram, youtube gibi hele ki ürün eleştirileri ise konu youtube'u denemenizi öneririm. Gazeteler, dergiler kanamaya başladı, gelecekte blogların yeri olmayacak bana göre. Bunu yapacak olursanız kendiniz için yapmayı göze alın.

Ama ürün eleştirisinde, eleştirilen şeyin o kişi tarafından kullanıldığını bilmek oldukça değerli. Kitabı okumadan nasıl eleştireceksiniz ya da tadını almadan bir gıdayı. Teknolojide bile mühendislik bilen insanlar tarafından bilgece yapılmış eleştirilerden sonra takipçisi bunun denendiğini görmek istiyor. Örneğin bir ekran kartı eleştiriyorsunuz, her şeyini tek bakışta çıkarabilirsiniz bundan önce onlarca ekran kartı incelediniz ama takipçi o koskoca bilgi yığınından sonra tek şey istiyor, "bilgisayara tak da performansını görelim," diyorlar.

Sayfa: [1] 2 3 ... 17