Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - jivoda

Sayfa: [1]
1
Yayınevleri Soru Hattı / Ynt: İthaki Yayınları Soru Hattı
« : 15 Ağustos 2017, 13:55:11 »
Merhabalar, Zaman Çarkı'ndan Büyük Av'ın tekrar basımı yapılacak mı? Şu an alışık olduğum hiçbir sitede satışta bulamıyorum :( Bu soruyu sormadan başlıkta biraz aradım da geçtiğimiz nisanda tekrar basılacağını belirtmişsiniz. Acaba basıldı da tekrar mı tükendi, yoksa henüz tekrar dağıtılmadı mı?

2
Genelde serileri art arda değil de araya bir iki kitap sokarak okumaya çalışıyorum çünkü öbür türlü aşırı hızlı okuyup yeterli keyfi alamamaktan çekiniyorum. Ara kısa olunca çok fazla şeyi unutmuyorum. Ancak, bunun dışında zorunlu olarak devamını getiremediğim seriler var henüz yazılmadıkları için. Araya yıllar girebiliyor ve ben balık hafızamla bir sürü şeyi unutmuş oluyorum :/ En son Parlayan Sözler'e başlamadan önce başıma geldi bu. Ama neyse ki yabancı bir Wiki sayfasından Kralların Yolu'nun çok güzel ve uzun bir özetini bulup okudum. Mükemmel bir hatırlatma oldu.

3
Ben de okudum. Kitaptaki asıl maceraların yanı sıra özellikle Radch kültürünün tamamen farklı gelenekleri, davranışları, tepkileri falan kitabı benim için daha da eğlenceli hale getirdi. Kim ne zaman ne yapacak kestirmek imkansız. Zaten çok uzun bir kitap da değil, çabucak bitti. Serinin sonunda tüm bu olaylar nereye bağlanacak merakla bekliyorum :)

Bir de, arada sırada göze takılan küçük detaylar dışında rahatsız edici düzeyde yazım hatasına rastlamadım ben :) 

4
O zaman ben de Ankara'dan talip olabilir miyim :)

5
Bir Ankaralı olarak uzaktan acı acı bakıyorum hep bu fuara  :blink
Ama umut kesilmez, bir gün şans bize de güler elbet, biz de geliriz, gidenlere de keyifli fuarlar :)

6
Oyunlar / Ynt: En sevdiğiniz Flash Oyunlar
« : 31 Ekim 2016, 15:08:37 »
Çok eğlenceliymiş bu doodle  :D Zamanında Pottermore'da mıydı tam hatırlamıyorum ama Harry Potter'la ilgili bir oyun vardı böyle yine tarayıcı üzerinden büyüleri çizerek başkalarıyla savaşıyorduk sanırım, bilmem hatırlayan var mı ama bana onu anımsattı :)

Spoiler: Göster


Bu başlığa zaman sıkıntısı yokken tekrar bakmalı, baya ilginç şeyler var gibi duruyor :D Ben de "flash oyun" olup olmadığından pek emin olmasam da şu oyunu yazayım:

http://www.drawastickman.com/

Kısacık bir demo olarak oynayabiliyoruz, görünüşte basit ama oyunun konseptini eğlenceli buldum, zaten Steam üzerinden iki tane oyun çıkartmışlar bile :)

7
Ütopya/Distopya / Ynt: Kurma Kız - Paolo Bacigalupi
« : 22 Ekim 2016, 19:00:19 »
Paylaştığınız arka kapaktaki yazıyı okudum da, bir kitabın tanıtım yazısı imla bakımından bu kadar özensiz olmamalı :/ "Kırallık" ve "herşey" özellikle  de bir kapakta yapılacak hatalar değil, bırakın kitabın içini. Şimdi kitabın içi hakkında da şüpheye kapılmadım değil zaten.

https://pbs.twimg.com/media/CvM5rfYW8AAFUtk.jpg

8
Televizyon / Ynt: Unsere Mütter, unsere Väter
« : 26 Eylül 2016, 16:29:33 »
Şu aralar okuduğum kitap sayesinde (Hikayeci - Jodi Picoult) bu savaş dönemine duyduğum merak yeniden canlanmıştı. Bu mini-dizi de tuz biber oldu, yakın zamanda izleyeceğim. Teşekkürler bu paylaşım için :)   

9
Kitaplarına gözü gibi bakan biri olarak diğer arkadaşların korkularına (kıvrılma, yırtılma ve tatlı çocukların eline düşmesi gibi) katılsam da benim asıl korkum okuduğum kitapları unutmak. Özellikle de çok sevdiğim kitapları. Okurken resmen bayıldığım bu kitapları gün gelecek de unutacağım diye çok korkuyorum. Düşünsenize bir gün bir arkadaşınız size "Şu kitap nasıl?" diye soruyor. Siz de zamanında okuyup çok sevmişsiniz. Ama o da ne! Arkadaşınıza kitabı neden beğendiğinizi anlatmayı geçtim, ana konu hariç hiçbir şey kalmamış aklınızda. Okunmayı bekleyen o kadar kitap varken eskilerini unutmak, işte dram  :üü

10
Bu "garip" biyografilerden haberim vardı ama hiç denk gelmemiştim. Yeni aldığım "Operadaki Hayalet" kitabıyla sonunda kendi gözlerimle gördüm ben de. Bazen mizah böyle ciddi işlerde güzel bir renk katsa da, burada maksadın biraz aşıldığını ve saçmalamaya doğru gidildiğini düşünüyorum, olmamış.




11
Hmmm, bu iş bayağı zor olacak ama bakalım...

Spoiler: Göster
 Kalak ve Jezrien arasında geçen bir konuşmayla başlıyor kitap, elçiler yeminlerini bozuyor ve geride sadece Talenelel'i bırakıyorlar. Bundan binlerce yıl sonra beyazlı suikastçı Szeth Alethi sarayına geliyor ve kral Gavilar'ı öldürüyor. Bundan altı sene sonrası bizim asıl kurgumuzun başladığı yer. yüceprensler intikam paktı adlı bir anlaşmayla birlikte Harapovalar'a, Parshendiler'in üzerine yürüyorlar çünkü beyazlı Suikastçı olarak bilinen Szeth bunu onlar için yapmıştı. Bu arada Alethi halkından bir koyugöz olan Kaladin Amaram'ın ordusu altında manga komutanlığı yapmaktadır. Babası bir doktor olan Kaladin, bundan dört yıl önce kasabalarındaki Roshone isimli bir açıkgözün hırsı yüzünden kardeşiyle birlikte askere yazılmış ve onu savaş esnasında kaybetmiştir. bugüne kadar şerefli ve dürüst biri varsaydığı Amaram, Kaladin öldürdüğü paretaşıyandan parekılıcını ve zırhını almadığı için bir plan kurup onu köleliğe mahkum etmiştir. Kaladin, bundan yaklaşık bir yıl sonra Harapovalar'da Yüceprens Sadeas'ın ordusuna köprücü olarak katılır. Köprü Dört'e düşen Kaladin, bu görevin zorlu olduğunu anlamıştır. Fakat bir süre sonra köprücü başı konumuna gelir ve kendi köprüsündeki kopukluğu olabildiğince gidermeye çalışır. Bu konuda ilk başlarda fazla başarılı olamasa da yavaş yavaş istediğine ulaşır. Bu arada Parshendiler'le karşılıklı saldırılar sürmektedir. Kaladin köprücüleri hayatta tutabilmek için çeşitli çözümler arar. Yan taşıma bir çözümdür, ancak saldırı esnasında Kaladin orduyu hesaba katmadığını fark eder zira saldırı Alethi askerleri için hiç de iyi geçmiyordur. Kaladin, bu yaptığının cezasız kalmadığını anlar. Zaten önce dövülür, sonra da asılır, bir yücefırtına esnasında başaşağı duvarda sallandırılır. (Bu ikincisinin sebebini tam hatırlayamıyorum) Bu sırada Syl yani Kaladin'e bağlanmış olan ve en başından beri onu rahatsız edip duran rüzgâr spreni yanındadır. Fırtınadan önce Kaladin arkadaşlarına iyi olacağına dair söz vermiştir. Dediği gibi de olmuştur, fazlasıyla yaralı ve yarı baygın bir şekilde kurtulan Kaladin, birkaç gün dinlenir. Bu arada Fırtınaışığı çekerek iyileşmeye başlar ki bu da oldukça şaşırtıcıdır. İyileştikten sonra gelişen bir dizi olay sonucunda, daima uçurum hizmetine gönderilmek bunlardan en önemlisidir, Kaladin adamlarına mızrak eğitimi vermeye başlar. Bu sırada köprülerine bir Parshman da gelir. Uçurumlarda Parshendi cesetlerine rastladıkları zaman üzerlerindeki zırhların bir şekilde derilerin altından çıktığını keşfederler ve bunu kendi amaçları için kullanırlar. Her biri bu zırhları kıyafetlerinin üzerine giyip öyle köprü taşımaya başlamışlardır artık. Bir gün, yüceprens Sadeas ve Dalinar Kholin bir ittifak kurarak Parshendiler'e saldırırlar. Ancak Sadeas Dalinar'a ihanet eder ve onu iki Parshendi ordusuyla savaşmak zorunda bırakarak kuvvetlerini geri çeker. Bunun fazla ağır bir ihanet olduğunu düşünen Kaladin ve köprü ekibi ona yardıma giderler. Bu arada Syl artık ne olduğunu hatırlamıştır, o bir şeref sprenidir. Rüzgârkoşucu güçleriyle, Kaladin Parshendiler'in sırasını bozar ve en sonunda Dalinar'ın savaşmakta olduğu paretaşıyanı dizinden bıçaklar. Dalinar ona ve köprücülere kendi ordusuna geçmeyi teklif eder, bir daha asla köprü taşımak zorunda kalmayacaklardır.

Bu sırada, Shallan Davar, Jasnah Kholin'e ulaşmaya çalışmaktadır. Babasının ölümünden sonra çalıştıramadıkları ruhdökümcü yüzünden kaynakları bitme noktasına gelmiştir. Shallan, Jasnah'ın ruhdökümcüsünü çalıp tekrar Jah-keved'e dönmeyi amaçlamaktadır ama altı aydır Jasnah'ya ulaşamamıştır. En sonunda, onu Karbranth'ta yakalar. Başlarda onu kabul etmek istemeyen Alethi prensesi, daha sonra ondan kurtulamayacağını anlar. Shallan, Jasnah'nın yanında eğitim görecektir.

Bu esnada Kabsal adında genç bir ardentle tanışan Shallan ruhdökümcüyü çalabilmek için fırsat kollamaktadır.

Bir gün, kral Taravangian Jasnah ve onu çalışırken ziyarete gelir. Birlikte öğle yemeği yedikleri esnada Shallan'dan kendisinin bir portresini çizmesini ister. Shallan bunu kabul eder ve resmi yapmaya başlar. Ancak bitirdiğinde resminde orada olmayan yaratıklar olduğunu görür ve telaşa kapılır. Krala aceleyele çizdiğini söyleyerek resmi imha eder. Ancak yaratıklar peşini bırakmaz, artık çizdiği her resimde oradadırlar. Hatta ona 'sen nesin?' diye soran sesler de duymuştur bir keresinde.

Bir gün Jasnah onu pratik yapmak için dışarı çıkardığında bir ara sokakta onlara saldırmaya çalışan dört serseriyi ruh dökerek öldürür. Shallan, Jasnah'nın soğukkanlı tavrını daha fazla kaldıramaz ve o gece ruhdökümcüyü çalar.

Ancak ne kadar denerse denesin, Shallan Fabrial'ı çalıştıramaz. Bu arada ağabeylerine hemen gelemeyeceğini, bunun fazlaca şüphe çekeceğini bildirir, üstelik ruhdökümcüyle ilgili bilgi bulması da gerekiyordur.

Ancak bir gün, Kabsal'la yaptıkları ilginç bir konuşmanın ardından Shallan çizdiği resimlerde yaratıkların her seferinde daha da yakına geldiklerini görür. Hızla odasına koşan genç kız kapıyı kapatır. Son çiziminde yaratıkların fazlasıyla yakınında olduğunu görür, ruhdökümcüyü çıkarmak için eminkesesine uzandığı anda kendini cam boncuklarla dolu garip bir yerde bulur. Burada, bilinçsizce komodindeki kadehi kana dönüştürür. Jasnah onu bulduğunda Shallan yerde bilinçsiz taklidi yapmaktadır.

Hastahaneye kaldırılan genç kadın bir süre sonra Kabsal tarafından ziyaret edilir. birlikte yine reçelli ekmek yerler, Jashan da oradadır. Ona da zar zor bir ekmek kabul ettiren Shallan artık gitme vaktinin geldiğini düşünmektedir. Fakat ilginç bir şekilde Kabsal fazlasıyla telaşlıdır, bir şey saklıyor gibidir. En sonunda kaçmaya çalışan Kabsal yere devrilir. Shallan da iyi hissetmemektedir. O anda, Jasnah'ın onu kurtarmak için ruh dökeceğini anlar ve çalıntı fabrialı ona geri verir.

Uyandığında orada kimse yoktur. Shallan, yaptıklarının suçluluğunu hissetmektedir ama bir şeyler kafasını kurcalamaktadır. Bunları çizerek hem kayıt altına alır hem de çözmeye çalışır. Jasnah'nın reçeli ve ekmeği inceleyiş şekli kafasını karıştırmaktadır, üstelik o da ekmekten yediği halde zehirlenmemiştir. Shallan, tüm bunlardan Jasnah'ın aslında fabrial kullanmadığı sonucuna varır. Derhal onun locasına gidip karşısına dikilir ve tezini ona açıklar. Jasnah, bunu hemen kabul etmezz ama Shallan kendini tekrar o garip yere gönderir, bunun için de bir gerçeği itiraf etmesi gerekmektedir. Shallan, kendi babasını öldürmüştür.

Cam boncukların bulunduğu bu garip yerden onu kurtaran Jasnah en sonunda Shallan'ın tezini kabul eder. Shallan, ona kendisinin de Jasnah her ne yapıyorsa onun içinde olmak istediğini söyler. Jasnah, ona kimseden bir şey çalmayacağına dair söz verdirttikten sonra bunu kabul eder ve ona Yokelçilerle ilgili teorisini anlatır. Jasnah'ya göre, Yokelçiler Roshar üzerinden silinmemişlerdir, onlar insanlara hizmet eden mermer derili Parshmanlardır.

Kral Elhokar'ın amcası olan Dalinar, birkaç aydır çeşitli görülerden muzdariptir. Delirip delirmediğini düşünmektedir ancak bir sonuca varabilmek için kafası fazlasıyla karışıktır. Bir gün kralla birlikte avdadırlar ve bir uçurum şeytanını avlarlar. Bu arada kralın eğerinden bir parça kesilmiştir. Parezırhı içindeki kral attan düşer ve sorumluyu bulmak ister. Babasının ölümü yüzünden fazlasıyla paranoyak olan genç adam bunu bir takıntı haline getirir. Dalinar ona bu işi kimin yaptığını bulacağını söyler. Bu sırada her yücefırtına sırasında görüler görmeye devam eder. Yavaş yavaş Dalinar, bu görülerden Alethkar'ı bir zamanlar olduğu gibi tekrar birleştirmesi gerektiği sonucunu çıkarır. Ancak pek çok yüceprens onunla ittifak kurmaya yanaşmamaktadır. Bu sırada Elhokar, kesilmiş olduğu varsıylan eğer kayışı meselesini Sadeas'a devreder. Dalinar'ın oğlu Adolin, Sadeas'a güvenmemektedir ve babasının da delirdiğini düşünmektedir. Bu görüleri tam olarak kestiremeyen Dalinar da tahtını oğluna bırakma kararı almıştır. Ancak bir gün, görülerden birinin ardından yapılan bir tartışma esnasında Dalinar'ın küçük oğlu Renarin, babasının gördüklerini araştırıp araştıramayacaklarını sorar. Kralın annesi olan Navani Dalinar'ın görülerini kaydeder. Bu arada, ikisi arasında eskiden kalan defterler açılmaya başlamış, Dalinar ve Navani yavaş yavaş yakınlaşmaya başlamışlardır.

Kralın ziyafetlerinden birinde Sadeas olayın Dalinar ile hiçbir ilgisi olmadığını ilan eder, kralı öz amcası öldürmeye çalışmamıştır. Bunun ardından Dalinar görülerin söylediğini düşündüğü şeyi yapar ve Sadeas'la ittifak kurar.

Bu ittifak onları Parshendilere en yakın yere saldırmaya kadar götürecektir. Ancak Dalinar bu saldırı esnasında ihanete uğrar, Sadeas birliklerini geri çekerek Dalinar ve yaklaşık sekiz bin askerini iki Parshendi ordusu arasında sıkıştırır. Zorlukla mücadele ederek ordusunu geri çeken Dalinar, onları kurtaran köprücü birliğine borcunu ödemek için onları kendi himayesi altına almaya karar verir. Zaten artık askere de ihtiyacı vardır. Parekılıcı karşılığında Sadeas'tan köprücüleri alır. Elhokar'a gidip onu patakladıktan sonra kendisinin onu asla öldürmeyeceğini söyler ve ona kendisini savaş yüceprensi yapmasını istediğini söyler. Kralların Yolu kitabından fazlaca etkilenmiş olan Dalinar, Nohadon'u gördüü görüyü düşünerek kendilerinin aslında çocuk olduğunu ve büyümeleri gerektiğini söyler.

Suikastten sonra ortadan kaybolan Szeth kölelik yapmaktadır. pek çok kişiye kölelik yapmasının ardından bir gün esrarengiz kişilerce eline bir liste verilir, üstelik yemintaşı da bu gizemli kişilerin elindedir. Bu listede kendisinin öldüreceği önemli isimler bulunmaktadır. Bir patırtı kopararak Jah-keved kralına suikast düzenleyen Szeth bu durumdan rahatsız olsa da yapacak bir şey yoktur. En sonunda Karbranth'a ulaşan Szeth Taravangian'ı öldürecektir ancak kendisinin aslında onun hizmetinde olduğunu anlar. Taravangian ona bir oda dolusu hasta gösterir. Onun da kendi amaçları vardır ve Szeth'ten Dalinar Kholin'i öldürmesini iser.

Kitap Talenelel isimli son elçinin Kholinar şehir kapılarına gelerek ölmesiyle sona erer. Üstelik en sonunda öğreniriz ki Dalinar'la konuşan ses aslında onun hiç farkında olmamıştır.



Elimden geleni yaptım, unuttuğum yerler vardır mutlaka ama anahatlarıyla kitap böyle. :)
Henüz Parlayan Sözler'i almadım ama bir yandan da aldığımda tüm olayları hatırlayabilecek miyim diye merak ediyordum. Bu özet ilaç gibi geldi, elinize sağlık ^^

12
Genelde yapmaktan kaçındığım şey. Bugüne kadar aynı anda en fazla iki kitap okumuşumdur sanırım, ama türlerinin birbirine benzememesi ya da birinin daha çok kısa hikaye tarzında olması önemli. Zaten okuduğum kitapların ayrıntılarını çok kısa sürede unuttuğumu düşünüp üzülüyorum, bir de üstüne aynı anda çok sayıda kitap okusam herhalde her şey iyice birbirine girerdi. Hem sırada okumayı dört gözle beklediğim kitaplar olursa elimdeki kitabı daha hızlı bitirebilmek için de bahanem olmuş oluyor (tabii kitaptan sıkıldığımı varsayarsak). Bu arada bu çoklu-okuma olayını başarıyla gerçekleştirebilen arkadaşları da tebrik ederim ama, zor iş :D

13
Sonunda beklenen kitap ^^ Fiyatından da biri burada bahsetmişti ama böyle 64 lirayı kendi gözleriyle görünce yine de inanmakta zorlanıyor insan. Napalım ama, gözden çıkardık çoktan  :ohmy

14
Kitap aşkım daha okuma yazma bilmediğim zamanlarda halamın bana okuduğu, benim de kelimesi kelimesine ezberlediğim Rapunzel masalıyla başlamış. Okumayı söktükten sonra evde gözüme kestirdiğim nispeten ince kitapları aradan çıkarsam da asıl sevgim babamın bir gün iş çıkışı alıp getirdiği Felsefe Taşı ile başladı. Lisede ise favori türlerimden biriyle (ve belki de yazarımla) tanışıp, bir daha durmamacasına okumaya başlamam  Stephen King'den Hayvan Mezarlığı'nı keşfetmem sayesinde oldu, iyi ki de öyle olmuş  :uhe

15
Bu kitabı bitireli yaklaşık iki yıl oldu. Nereden duydum da bekleyen o kadar kitabımın arasında almaya karar verdim hatırlamıyorum ama iyi ki Branson Sanderson'ın dünyasına bu kitapla giriş yapmışım. İnsan ilişkilerini, siyaseti, dini unsurları ve arada bir karanlık tarafa kayan fantastik ögeleri o kadar güzel birleştirmiş ki ne elimden bırakabildim ne de etkisinden kurtulabildim. Kralların Yolu sayesinde yazarın müthiş hayal gücünü tekrar tatma fırsatım oldu ve ikinci kitabını dört gözle bekliyorum. Diğer kitapları da en üst sıralarda listemde :)

Sayfa: [1]