Yaklaşık 1 sene önce çocukluğumdan beridir hayran olduğum Tesla için böyle basit bir şey yazmıştım. Aslında amacım dizi olacak şekilde yazmaktı. Bilim-Kurgu olmasıyla birlikte biyografimsi bir değer de taşımasını istiyordum. Ama her ne kadar çok araştırma yapsamda bazı boşluklar sebebiyle devam ettiremedim. İlerde bir gün buralara gidip daha fazla öğrenirsem mutlaka devam ettireceğim.
Eğer konu hakkında daha fazla bilgi isterseniz seve seve anlatırım. Sonu bile hazır.
Yıl : 31 Aralık 1888 Saat : 23:55 Yer : ABD/Colorado Springs Yakınları
İnsanlar yıldırımdan veya şimşeklerden korkarlar. Ben ise onlardan korkmuyorum çünkü onlarla birlikte yaşıyorum. Ben onlarla birlikte doğdum. 20 yıl önce, geleceğe dair beklentimin kalmadığı sırada bana fısıldayan şimşeğin sözlerini unutamıyorum. "Beni yakala..." ------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Hava çekirdekli transformatörünün yanına gitti. 60 metrelik direğin etrafında, 22,5 metre çapında, hava çekirdekli transformatörü bizzat kendisi yapmıştı. İç kısımdaki sekonder 100 sarımlı ve 3 metre çapındaydı. Üreticisi, istasyondan birkaç km uzaktaki enerjiyi kullanıcaktı. Kesinlikle bir şaheserin yapımıydı. Diğer bilim adamlarının aksine kendisini şaheser olarak görüyordu. Onun için yaptığı ve yapacağı her şey daha önce kimsenin sahip olamadığı bilgiyi ve anlamı barındırıyordu. Buluşları için harcadığı her salise onun için çok önemliydi. Zaman yaklaşıyordu ve her şey ayarlanmıştı. Geriye kalan tek şey gece yarısını beklemekti. Kasabalardaki insanlara gösteri yapmak istiyordu.
Yanındaki adam ona seslendi.
-Nikola bunu gerçekten yapmak istiyor musun?
Nikola gözünü saatinden ayırmıyordu. Ancak aylar sonra tekrar yanına gelen bu adamın sorusunu cevapladan yapamazdı. Gözünü saatinden ayırıp o adama tekrar baktı. Hiç değişmemişti. Yıllar onu yaşlandırmamıştı. Eskiden yaptığı gibi o adamın gözlerinin içine baktı. O gözlerdeki mavi ışık patlamaları fazlasıyla güzel ve cezbediciydi.
Nikola konuştu.
-Tesla, bugün o şimşeğe söz verdiğim gün... Bugün o sözü tutucağım. Ayrıca bugün sonraki çalışmalarım için büyük önem taşıyor...
Tesla muhteşem gözlerini Nikoladan ayırıp çalışmayı süzdü. Nikolada ardından aynısını yaptı. Aylar sonraki çalışmanın vericeği ilk neticeyi görmek için çalışmalarına baktılar. Teorilerle bambaşkaydı ancak neticeyi kendi gözleri ile görmeleri ise bunun ötesinde olucaktı. Nikola tekrar saatine bakıp gece yarısına 1 dakikadan kısa süre kaldığını fark etti.
Nikola, Teslaya sordu.
-Sen kimsin?
Tesla yanıtladı.
-Ben senim. Ben senin ulaşabiliceğin en üst seviyeyim.
Ve ikisi aynı anda konuştu...
"Ben Nikola Teslayım."
Nikola üreticiyi çalıştırdı. Dünyada daha öncesinde ve sonrasında kimsenin başaramıyacağı anın muhteşemliğine şahit oldular. Sesler yavaşça şiddetlendi. Şimşekler oluşmaya başladı. Her şimşeğin boyu her geçen saniye artıyordu. Bir direğin tepesindeki 1 metre çaplı bakır küreden 40 metre uzunluğunda , kulakları sağır eden şimşekler çakmaya başlamıştı. Artan ses aynı zamanda olayın görkemliğini de arttırıyordu. Öyleki bu şimşeklerden çıkan bu ses 40 km ötedeki kasabalarda bile duyuluyordu. İnsanlar yılsonu sevincini bir kenera bırakıp sesin geldiği yönü aradılar.
Tesla tüm muhteşemliği kahkahalar ile karşılamıştı. Her bir kahkahası Nikolaya onun gerçekte kim olduğunu hatırlatıyordu. Nikola'nın mutluluğu bozuldu ve eskiden aklına gelen şey tekrar geldi.
"-Sen benim yanılsamamsın. Aynı zamanda içimdeki kötülüğü taşıyorsun."diye düşündü.
Teslanın kahkahası bir anda durdu. Nikola'nın düşündüğü her şey Tesla'nında düşündüğü anlamına geliyordu. Ancak Tesla, Nikoladan daha fazlasını biliyor ve düşünebiliyordu. Gerçek dünyada kimseye etkisi olamasada Nikola üzerinde çok fazla etkiliydi.
Tesla konuştu.
-Sana takma bir isim gerek Nikola...
Nikola sordu.
-Nedir o?
Tesla yanıtladı.
-Kesinlikle
Şimşeklerin Efendisi olmalı...