Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Wanderer

Sayfa: 1 ... 92 93 [94] 95 96
1396
Harry Potter / Ynt: Olası bir 8.kitap ismi ?
« : 27 Aralık 2009, 10:01:12 »
Harry Potter ve Zorlanan Kitap

Harry Potter ve  Az Daha Ikın Ron !

Harry Potter ve Hogwarts Müdürlüğü... :P

1397
Yazarlar / Ynt: Rowling mi Tolkien mi?
« : 26 Aralık 2009, 23:13:09 »
Tabii ki Tolkien... Rowling her yerden (ç)almış...

1398
Kurgu İskelesi / Ynt: -Oluşum- Bölüm -2-
« : 26 Aralık 2009, 23:03:48 »
                


                                       
Oluşum – Bölüm 2
   
                                                                                                                           Doğan...


    Sadece araştırma ödevimin olduğuna sevinmeli mi yoksa üzülmeli miyim bilmiyordum. Fizik ile ilgili konular her ne kadar ilgimi çekse de, üzerinde bu kadar kafa yormak beni hiç olmadığı kadar sıkıyordu.Hem bütün günün yorgunluğu, hem de yaptığım araştırmalar sonucu oluşan yorgunluk hissi beni iyice halsiz bırakmış olmalıydı ki, yatağıma bir aslanın avına sessiz ve hızlıca yaklaşması gibi sessiz ve hızlı yürüdüm.Gözlerim yorgunluğuma yenilip yavaşça kapanırken, tek algılayıp, hatırlayabildiğim şey saatin 00:30’u göstermesiydi.

    Gözlerimi açtığımda karşımda siyah, bulanık bir cisim duruyordu. Koyu renk mobilyaların, etrafa dağılmış siyah elbiselerimin ve solgun,beş rengi duvar boyasının bulunduğu odamda hemen ilgimi çekti.Gözlerimi hızlıca birkaç kez kırptım ve o bulanık cismin her uyanışımda karşımda beliren saatim olduğunu fark ettim.Halsiz  ve durgun vücudumun tüm enerjisini kollarıma vererek, ani bir hareketle sıçradım ve saatime hiç olmadığım kadar yaklaştım.Saatin 7:45’i gösterdiğini görünce, okkalı bir küfür savurdum.Şaşkınlığımın beynime yolladığı sert sinyaller beni ayıltmaya yetmişti.Acele ve endişe içinde dar,uzun koridorda ilerleyip elimi,yüzümü yıkadım.Son günlerde yaşadığım olaylar beni iyice düşündürmeye başlamıştı.On beş , yirmi dakika kestirmek için beş dakika önce gözlerimi kapadığıma yemin edebilirdim.Ama aradan saatler geçmişti.Bu nasıl olabilirdi ki?

    Ya yavaş yavaş deliriyordum, ya da beynim tahmin edemeyeceğim şekilde gelişen garip olaylar veya olmasını istemediğim şekilde bir dizi tesadüftü yaşadıklarımın hepsi…
Bunları düşünürken kaybettiğim on dakika ve araştırma ödevimin son kısmının hala bitmemiş olması yetmiyormuş gibi, birde okula geç kaldığımı düşünürsek fizik öğretmenimin bana karşı yönelteceği iltifatları tahmin bile edemiyordum.Üstümü giyinip, çantamı hazırlamam ilk defa bu kadar kısa sürmüştü.Okula geç kalmanın yarattığı endişe ve beraberinde biraz adrenalin hormonunun etkisi bile bu kadar çabuk hazırlanmama yardım edemezdi.Ya saatim benim inadıma bir ileri, bir geri gidiyor yada şu garip tesadüflerden birisi daha oluyordu…

    Servisle okula gitmek içimdeki asi ve özgür çocuğa uygun olmadığı için aileme okula servisle gitmek istemediğimi söyledim. Ama böyle bir zamanda hiçte fena olmazdı…
Liflerimdeki problemden dolayı bacaklarımı fazla zorlayamadığım için, iki dakika koşup, beş dakika yürüdüm. Bu arada canım bir hayli sıkkın olduğundan etrafı incelemek gibi anlamsız davranışlar sergiledim. Sokağın köşesinden döndüğüm de karşılaştığım eski, ahşap köşk, az ilerisinde onca yüksek binanın arasında göze batan bir gecekondu. En ilgi çekici olan ise okulun iki sokak aşağısındaki bir köşk! Bu köşkün yarısı tamamen yepyeni, bakımı yeni yapılmış gibi parlayan ahşap kaplamasıyla tüm güzelliğini korurken, diğer yarısı sanki yıllardır hiç bakım yapılmamış, kirli ve eski duruyordu. Beni en çok şaşırtan daha önce o köşkte kimseyi görmezken, şimdi bodrumunda bir karaltı olmasıydı…
Evin önünde ufak bir penceresi olan bu bodruma bir tek buradan ışık vuruyordu. Biraz duraksayıp içerde biri olup, olmadığını öğrenmek isterdim ama daha fazla geç kalamazdım. Yirmi dakika içinde okula vardım.Herkes çoktan içeri girmiş, ders başlamış ve hatta ilk ders bitmek üzereydi…

Güvenlik görevlisi hiç şaşırmamıştı. Her zamanki el ve mimik hareketleriyle “Nerede kaldın? Çabuk gir içeri!” cümlesini hiç zorlanmadan anlatabilmişti.Kapıyı açtı ve içeri girmem için elini okula doğru uzatıp “Hadi!” dedi.Kendimi tutamayıp güldüm.”İri yarı,şişman ve göbekli birine o kadar dar üniforma giydirilir mi?“ diye düşünmeden edemedim.Yavaşça içeri girdim.Karşımdaki soluk yeşil,üç katlı okulu süzdükten sonra beş-altı adım yürüdüm..Kafamı bahçeye doğru çevirince, banklardan birinde oturan birini gördüm.O anda okyanus mavisi kıyafetleri, ten renginin solgunluğu değil, buz gibi ve korkusuz bakan gözleri ilgimi çekmiş olmalı ki, kafamı çevirir çevirmez göz göze geldik.
Ne zamanın bir önemi kalmıştı o an, nede yaşadığım endişe duygusunun. Bir an olsun zamanın benim için hiçbir öneminin kalmaması öyle hoşuma gitmişti ki gözlerimi hiç kaçırmak istemiyordum. Nedenini bilmiyorum ama birden gözlerini gözlerimden çekti. Gökyüzüne baktı ve yüzünde hafif bir tebessüm oluştu. Son bir kez yüzüme bakıp aynı hızla arkasını dönüp, ağaçların arkasına doğru yürüdü. Biraz duraksadıktan sonra arkasından koştum ama bahçede kimse yoktu. Bunun üzerine de bir on dakika daha kafa yorarsam neler olur düşüncesiyle kendimi toparlayıp, hızlı adımlarla okula yürüdüm.

1399
Genel Kültür / Ynt: Mona Lisa’nın kimliği belirlendi...
« : 26 Aralık 2009, 21:59:32 »
Hmm üzüldüm şimdi. Arkasında bir sır perdesi falan bekliyordum, gizli bir sevgili açmadı pek beni. :P

Mona hanım tüccarı boynuzlamış :D

1400
Düşler Limanı / Ynt: Neyse Ki Sadece Bir Rüya
« : 26 Aralık 2009, 21:51:00 »
Gerçekten çok güzel bir yazı olmuş... Tebrik ederim :) Arka plandan verdiğiniz heyecan gerçekten çok iyiydi...  :)

1401
Mitolojiler / Yeni Romanım İçin Yardım..?
« : 26 Aralık 2009, 21:48:45 »
Millet, arkadaşımla yazdığım diğer roman çok yavaş gidiyor çünkü iki kişi yazıyoruz... Benim aklımda uzun süredir bi roman fikri vardı, hayata geçirmek istiyorum ama yardıma ihtiyacım var...

Ağaçlara bağlı olarak yaşayan veya ağaçların etrafında yaşayan mitolojik yaratıklar hakkında araştırma yapıyorum... Bildiğiniz bu tür yaratıklar varsa lütfen bana biraz bahseder misiniz?

1402
Ejderha Mızrağı / Ynt: Birisi yardımcı olsun Lütfenn!!!
« : 26 Aralık 2009, 20:49:46 »
Ben de başlamayı düşünüyorum yakın zamanda...

1403
Esas güzel yorumlarınız için ben teşekkür ederim... Beğenilmesi gerçekten çok hoşuma gitti... Ve o anda karaladığım bişey değildi gerçekten de fakat o şiiri yazdığım acılar bitti... :)

1404
Kurgu İskelesi / Ynt: Gurur Ailesinin Mutluluğu...
« : 24 Aralık 2009, 12:29:04 »
Yok yansıtamadım ve farkındayım :=) Bu hafta sonu bunu iyi bi rötuşlayıp rötuşlu halini de koyarım ;)

1405
Kurgu İskelesi / Gurur Ailesinin Mutluluğu...
« : 23 Aralık 2009, 23:59:36 »
Gurur adında bir ailenin küçük tatlı bir çocuğu olmuş.
Çocuğun adı ise Mutluluk olmuş
Mutluluk, mutlu mutlu büyümüş kendi dar penceresinde
Bilmezmiş ne var o pencereden ötede…

Gurur baba, ekmek almaya yollamış mutluluğu
Mutluluk ilk defa çıkmış o dar pencereden dışarı
İlk defa tanışmış, kıskançlık ailesinin, kötülük adındaki oğlunu
Ve denemek istemiş empati denen duyguyu

“Kötülük” demiş “Her zaman özgür…”
“Ben ise kendi odamda  sadece mağdur”
Değişmeye karar vermiş mutluluk o günden sonra
Kötülüğün daha mutlu olduğuna karar vermiş, daha evden ilk çıkışında…

Adı “mutlu kötülük “ olmuş
Gurur ailesinin ismini yerden yere vurmuş
Kötülük, kendisiyle pek bi gurur duymuş
Mutluluğu, kötülük yapması için kışkırtır dururmuş…

Penceresine sıkışıp kalan her mutluluk gibi
Bu mutluluk da gerçeklerle birden yok olmuş
Gerçeklerden saklanarak mutlu olmaktansa
Gerçekleri de katarak mutlu olanlar, her zaman mutlu olmuş…

Kabul ediyorum biraz rütuşlanmaya ihtiyacı var... (Birazdan biraz daha fazla rüturş...)

 

1406


Bi yorumu esirgemeyin... Biraz önce yazdım, karmaşık ruh hali  :blink

O masum çam ağacının yanında
Rüzgârın hışırtısı eşlik etti yalan aşkımıza
Gözlerini sevdiğimi sanmıştım…
Yanılmıştım, ardından bakan kişiyi sevdim ben aslında….

Şimdi boş bakınca o gözler
İstediği kadar anlamlı olsun söylenen sözler
Güzel gözlerin ardından bakan güzel
Nereye gittin? Çabuk! Geri gel…

Seni sevmemişim diyorum kendime
Şimdi gözlerinin ardındaki peri nerede?
Rüyalar, yıldızlar kadar uzak gözlerime
Gözlerim, artık değer vermiyor senin gözlerine…




1407
Düşler Limanı / Ynt: Benim gibilerin sonu...
« : 22 Aralık 2009, 19:55:43 »
 "Benim gibilerin sonu böyledir! " diye düşündüm tekrar. Her filmde, her kitapta, her hikâyede ve her masalda böyle olurdu zaten. "Sonsuza dek mutlu yaşadılar"" Tabi yan karakterler kimin umrundaydı sanki!  Esas kıza âşık olan garip, fakir ama gururlu gençler" Kimse takmazdı onları, önemli olan baş kahraman ve kızın mutlu olmaları, üstüne de yan karakterin acısını hafifletecek bir şey bulması" Hafifleyince dineceğini mi sanıyordu bu yazarlar, şairler, ozanlar. Benim karakterimi anlayacak bir öykü bile okumadım henüz..!
 
Özellikle bu kısmı çok güzel olmuş. Ve çok doğru. Hikâyenizde gayet güzel tebrik ederim.
Teşekkür ederim...

1408
Kurgu İskelesi / Ynt: -Oluşum- Bölüm (-1-2-.... )
« : 22 Aralık 2009, 17:35:50 »
Öncelikle yazı rengini değiştirdiğin için teşekkürler. Böyle çok daha iyi olmuş.

Hikayeye gelecek olursak gerçekten de sürükleyici ve merak uyandırıcı olduğunu söyleyebilirim. Sarışın çocuk kim? Ya da Orta çağ İstanbul'undan kopup gelen, az daha olmayacak olan canından bahseden bu gizemli adam? Bunlar gerçekten de okuyucunun merakını kamçılıyor ve bir çırpıda yazılanları okuyup bitiriveriyor.

Eleştirmem gerekirse, aradaki birkaç yazım hatasından şikayet edebilirim. Örneğin "O çocuk bi hiç" (bir hiç olmalı) ya da "30 sn sonra" (saniye yazılmalı. hikaye tarzı yazılarda böyle kısaltmaların yeri yoktur) gösterilebilir. Dilerim eleştirilerimi mazur görürsünüz.

Sonuç olarak güzel bir başlangıç. Devamını da görürüz umarım.
Değerli eleştirileriniz için teşekkür ederim, gerçekten de amaçladığımız şey buydu, insanı sıkmayacak bir eserimiz olsun istiyorduk. 

Belirttiğiniz imla hatalarını da hemen düzeltiyorum, bilgisayarda yazdığım için elim öyle "bi" filan yazmaya alışmış... Çok Teşekkür ederim ve beğenmeniz beni çok sevindirdi... :)

1409
Mitolojiler / Ynt: Pan
« : 21 Aralık 2009, 21:24:49 »
Pan kötü diyorlar ama bana iyi gibi geldi... Yani tasvirleri anlatımları filan, bence çobanlar çok ödlekmiş  :elf

1410
Kurgu İskelesi / Ynt: -Oluşum- Bölüm -1-
« : 20 Aralık 2009, 20:46:24 »
Konu itibariyle güzel bir yazı. Akıcı ve ilginç. Ama daha ilk bölümden sağlam bir yorum yazabileceğimi sanmıyorum. Bu yüzden tam yorumumu siz yeni bölümlerinizi koyunca yazacağım. Olayları ''Zamana bırakıyorum.''. :)
:) Zaman her şeyin ilacı..

Sayfa: 1 ... 92 93 [94] 95 96