Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - johnconstantine

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 11
31
Sam:Efsanelerdeki gibi Bay Frodo. Önemli olanlar. Onlar karanlık ve tehlike doluydu.
Ve bazen sonunu bilmek istemezsiniz çünkü  nasıl bir son mutlu bitebilir ?
Bu kadar çok kötülükten sonra dünya nasıl eski haline dönebilir ?
Ama nihayetinde bu gölge gelip geçici.
Karanlık bile geçmeli. Yeni bir gün gelecek.
Ve güneş ortaya çıktığında eskisinden bile daha parlak olur.
Bunlar sizinle kalan hikayelerdi. Bir anlam ifade ederlerdi.
Neden olduğunu anlamak için çok küçük olsalar da.
Ama Bay Frodo sanırım, anlıyorum.
Şimdi biliyorum. Bu hikayedekilerin gidişe dur demek için pek çok şansları vardı,
sadece buna yeltenmediler. Devam ettiler. Çünkü bir şeye güveniyorlardı.
Frodo:Neye güveniyorlardı, Sam ?
Sam:Bu dünyada biraz da olsa iyilik kaldığına Bay Frodo. Ve bunun için savaşmaya değer.

--------------------------------------------

Gelin buradan ayrılalım-ne diyordunuz buraya?"
"Tepeyi mi kastediyorsunuz?" diye önerdi Pippin. "Kaya çıkıntısı? Basamak?" diye önerdi Merry de.
Ağaçsakal sözcükleri düşünceli düşünceli tekrarladı. "Tepe. Evet, buydu. Lâkin dünyanın bu kısmı teşekkül ettiğinden beri burada duran bir şey için aceleci bir kelime seçmişsiniz. Ziyanı yok. Gelin onu bırakıp gidelim."

Altını çizdiğim cümle, anlatılamaz yahu. Kesinlikle anlatılamaz. Tolkien'in muazzam düşünce inceliği.

32
Gezginler Kamarası / Ynt: Gözler
« : 13 Mart 2011, 16:15:34 »
Burial hakkında.

Bu adamı kesinlikle dinleyin, kesinlikle. Geleceğin müziğini yapıyor. Pardon müzik dedim, yani bugüne kadar dinlediklerim müzikse bu nedir ? Şu an çalmaktan olan Near Dark yüzünden karamsar duygulara bağlı olarak cevap veremiyorum. Bu 'şey' başka bir 'şey'. Olağanüstü vokaller ki ilk albümü olan Burial'da bu kadar fazla yoktu. Hatta bir tane vardı sanırım, Spaceape. Bir yerde okumuştum bu müziklerle ne yapılır karar veremiyorum diye. Aynen öyle. Dans edilmez, kesinlikle iki veya daha fazla kişi ile dinlenilmez. Bence siz en iyisi takın kulaklığınızı çıkın evinizin çatısına, bir sandalye çekin. Yok bu da olmadı. Sahi ya, ne yapabiliriz ? En iyisi karanlık bir ortam oluşturun ama göz alabildiğine karanlık olsun. Daha sonra Archangel, Near Dark, Distant Lights, Prayer, Etched Headplate, U Hurt Me, Night Bus, Endorphin ile devam edin. Bir kompozisyon oldu bu, giriş-gelişme-sonuçtan oluşuyor. Belki kapanışı Solar Fields'ın Reborn'u ile yapabilirsiniz. Ortama ayak uydurabilecek bir müzik. Aslında Burial albümünün on üçüncü 'şey'i olan Untitled çoook çok daha iyi olur. Elli beş saniyesi size yeter de artar.
"Last night I woke up... And I... I went into the bathroom to get some aspirin... And I happened to look in the mirror... and... I swear to God, I see something I can't describe. But it sure as hell is not my reflection."

Archangel, bass linelar beynimi mutluluk hormonları ile dolduruyor sanırım lâkin o karanlık... Karanlık bir şeyler var orada. Ne olduğundan emin değilim. Bu sesler allak bullak ediyor beni. Ne zaman ne hissedeceğime karar veremiyorum. İnce ince işlenmiş bir sürü efekt. Artık fark etmeniz kulağınıza kalmış, yoo kulağınıza değil. Durun bir dakika, bence Burial'ı ne kadar iyi anladığınıza kalmış. Tam üç saate yakın bir -belki daha fazla- süre boyunca dinledim. Her seferinde aynı karanlık var. Bunu yaşatabilmek... Yetenek midir ?

Şimdi Distant Lights çalmaya yüz gördü. Görmez olsaydı. Ne kadar ciddi bir 'şey'. Karanlık odanız için tehlikeli bir seçim oldu galiba. Ardından Prayer yazmışım üstelik. 5:27''dakikalık düş işkencesi. Böyle ııımm... Şey gibi, Yokyer'in Gece Köprüsü. Köprüde geçersiniz ve -ki geçebilirseniz- köprü bunun bir bedelini alır mutlaka. Küçük Anesthesia'yı almıştı o zaman. Şimdi Burial bunu bize müzik diyemeyeceğimiz 'şey'leri ile yapıyor. Neden bu iki albümde-Burial ve Untrue-mutluluğa dair ışıklar yok ? Evet, evet bu 'şey'lerde Burial'ın Gece Köprüleri. Dinlemenin bedeli olarak olumlu düşlerinizi, mutluluğunuzu esir alıyor. Emin olun bu pahalıya kaçacak bir yöntem. Kara no Kyoukai'de Araya Souren isminde bir karakter var ve dilinde şu sözler dönüyor: "Bu eski bir hikâye. Dünyadaki herkesi kurtaramazsın, peki ya kurtaramadıklarını nasıl kurtarabilirsin ? Bir cevabı yok. Fakat kökeni açarak dünyanın sonunu getirebilirsem, bu son gelene kadar bütün ölümleri gözlemleyerek, karşılığını ödeyenleri, kurtarılanları ve hepsini en baştan görebilirsem anlamsız bir şekilde ölenler için de bir anlam verilebilir ve neyin mutluluk olduğunu ayırt edebilirim."

Prayer'a gelmiş sıra. Aman Allah'ım! Bu nedir ? Bu beatler, insanı intihara sürükler. Eskiye dair aradığım şeyler aklıma geliyor nedense ve mutlu bir insan olmadığımı, mutluluğu aramadığımı düşünmeye başlıyorum. Sanki gülmeye hiç ihtiyacım yok gibi, acı bir duygu. Acilen bu 'şey'in bitmesi gerekiyor. Lemur'un bir zamanlar kulağıma fısıldadığı bir cümle aklıma erişti. Şöyle demişti: Ölümü o kadar çok düşündüm ki öldüğüm vakit bunun farkına varamadım. Ölümsüzlüğün içerisindeki ölümü nerede arayabilirsin ? Bu 'şey' çabuk bitsin diye yırtınmama rağmen sanırım üç kere repeat etti. Biraz uykuya ihtiyacım var. Derin bir uykuya, bir umut kendimi toparlayabilirim. Ve dört oluyor. Bana dört dakika daha izin verin lütfen.

Near Dark, gece boyunca kulaklarımı ağlattı, gözlerimi sağır etti. Pardon karıştırdım sanırım. Düşüncelerimi de alt üst etmiş anlaşılan. Bir insanın neden sevgiliye ihtiyacı vardır ? Bu 'şey'i dinledikten sonra ona söylenebilecek en güzel cümle oluyor: I can't take my eyes off you. Çünkü defalarca repeat ediyor kendisini. Going out, I'm just, I'm just not innit, at all, people are still there.

Önerebileceğim, bu 'şey'leri dinleyin, uğraşınız olmadığı vakitler. Çook daha fazla bahsetmek istiyorum aslında ama hepsi karanlık şeyler. Bu adam nasıl olurda bunları yapabilir ? İyi günler.
I'll show you light now. It burns forever.

33
Gezginler Kamarası / Gözler
« : 13 Mart 2011, 05:06:07 »
Bununla iyi gider.

''Çabuk olmalıyız, az sonra başlayacak!'' Barok düzen. Yaylılar, üflemeliler ve vurmalılar.

------------

''Salak şey! Arabayı görmüyor musun ?'' ve anne henüz dört veya beş yaşındaki kızının kafasına acıyla vurur. Vurduktan sonra ki ifade hiçte üzgünlük belirtmez hatta, aksine daha sinirli bir hâl alır. Küçücük bir çocuğa sinirle! vurmak ? Anne ? Hatta annelikten bile önce, o bir insan. İnsanın kendisinden çoooook çok daha ufak bir insan ile anlaşamaması ne acı. Ama ne önemi var, artık olayı benden ve o küçük kızın bilinçaltından başka hatırlayan yok. İşin can sıkıcı ve bunaltıcı diğer yanı, olaya sebep olmak. Gerçi annenin böyle tepki vereceğini bilseydik... Bu anneyi vurmalılara alıyoruz. Orada kendini bulur.

"Going out, I'm just, I'm just not innit, at all,
 people are still there."

-----------

Saatlerdir Burial - Near Dark dinliyorum.
Aynısı Archangel'da da olmuştu. Yaklaşık üç saat boyunca dinlemiştim.

Near Dark-

I envied you
I envied you
I can't take my eyes off you

I envied you
I envied you

I envied you
I envied you

I can't take my eyes off you

I envied you
I envied you

I can't take my eyes off you

I envied you, girl
I envied you, girl

I envied you, girl
I envied you, girl

I can't take my eyes off you

I envied you, girl
I envied you, girl

I envied you, girl
I envied you, girl

I can't take my eyes off you...

---------

Archangel-

Holding you
Couldn't be alone couldn't be alone couldn't be alone
Loving you
Couldn't be alone couldn't be alone couldn't be alone
Kissing you

Holding you
Couldn't be alone couldn't be alone couldn't be alone
Loving you
Couldn't be alone couldn't be alone couldn't be alone
Kissing you
Tell me I belong tell me I belong tell me I belong

Holding you
Couldn't be alone couldn't be alone couldn't be alone
Loving you
Couldn't be alone couldn't be alone couldn't be alone
Kissing you
Tell me I belong tell me I belong tell me I belong

Holding you
Couldn't be alone couldn't be alone couldn't be alone
Loving you
Couldn't be alone couldn't be alone couldn't be alone
Kissing you
Tell me I belong tell me I belong tell me I belong

Holding you
Couldn't be alone couldn't be alone couldn't be alone
Loving you
Couldn't be alone couldn't be alone couldn't be alone
Kissing you
Tell me I belong tell me I belong tell me I belong

Holding you
Couldn't be alone couldn't be alone couldn't be alone
Loving you
Couldn't be alone couldn't be alone couldn't be alone
Kissing you
Tell me I belong tell me I belong tell me I belong

It's not why I trust you trust if I trust you
If I trust you if I trust you if I trust you
If I trust you if I trust you if I trust you
If I trust you trust

Tell me I belong
Holding you
Couldn't be alone couldn't be alone couldn't be alone
Loving you
Couldn't be alone couldn't be alone couldn't be alone
Kissing you
Tell me I belong tell me I belong tell me I belong
Holding you holding you holding you
e'ye.

34
Eğlence & Mizah / Ynt: Resim Hangi Filmden
« : 23 Şubat 2011, 22:20:12 »
Evet, doğrudur.

35
Eğlence & Mizah / Ynt: Resim Hangi Filmden
« : 30 Ocak 2011, 15:00:37 »
Spoiler: Göster

36
Eğlence & Mizah / Ynt: Resim Hangi Filmden
« : 26 Ocak 2011, 14:20:08 »
Leon.

37
Eğlence & Mizah / Ynt: Resim Hangi Filmden
« : 07 Ocak 2011, 17:47:02 »
Evet, doğru.

38
Gezginler Kamarası / Ynt: Ruhun Uzun Karanlık Çay Saati
« : 06 Ocak 2011, 11:00:56 »
O.H.A.
Saygı!

39
Eğlence & Mizah / Ynt: Resim Hangi Filmden
« : 05 Ocak 2011, 17:55:20 »
Henüz izlemedim Repo'yu ya. Bir ara resimlerine bakmıştım, oradan aklımda kalmış. Gerçi şimdi koyduğum filmi de izlemedim. Gerek konusu, gerek karakterleri çok iyidir ama.

Spoiler: Göster

40
Kitaplar / Ynt: Tolkien Kitapları Sıralaması ?
« : 05 Ocak 2011, 11:28:35 »
Bence Silmarillion Orta Dünya başlangıcı için ağır bir seçim. Öncelik Hobbit'te olmalı ve ardından Yüzüklerin Efendisi üçlemesi. Daha sonra Silmarillion, Kayıp Öyküler I-II. Belki Kayıp Öyküler ve Silmarillion yer değiştirebilir.

41
Eğlence & Mizah / Ynt: Resim Hangi Filmden
« : 05 Ocak 2011, 10:53:03 »
Repo! The Genetic Opera

42
Birisi Amras'a poz vermeyi öğretsin!

43
Duyurular / Ynt: Kayıp Rıhtım Antalya Buluşması
« : 23 Aralık 2010, 09:59:06 »
İlk mesaj düzenlenmiştir.

44
Kurgu İskelesi / Ynt: Bilinmez Diyarın Destanı
« : 17 Aralık 2010, 16:24:30 »
Bir hikayeyi şiire bulamak ve uyakla yazmak usta işi diye düşünüyorum.
Aynen ve bu profesyonel olmuş. Sadece bir iki cümlede anlam düşüklüğü vardı. Kalemine kuvvet!

45
Sinema / Ynt: Thor Beyazperdede
« : 17 Aralık 2010, 10:03:26 »
Ben bu filmden fazla şey beklemiyorum açıkçası. Thor gibi orjinal bir karakterin para kazanma mantığıyla çekilmiş bir filmde başarılı bir şekilde yansıtılabileceğini düşünmüyorum ve bu filmin fragmanı bana ikinci sınıf aksiyon filmlerininkinden daha kali...

Aslında Koyu, Marvel karakterleri topluyor. The Avengers, şu film çıktığında kimin nereden geldiğini izleyiciye göstermek için sanırım. Hep istemiştim şöyle bir film olmasını. Bakalım nasıl olacak. Über çarpışmalar görmek istiyorum!

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 11