Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - alper

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 10
31
Duyurular / Ynt: Kayıp Rıhtım İstanbul Buluşması!
« : 09 Aralık 2010, 23:07:41 »
26 Aralık olsa, Kadıköy yada Taksim olsa da ben de gelsem.

Spoiler: Göster
I'm in!

32
Gediksavaşları Efsanesi / Midkemia
« : 05 Aralık 2010, 16:32:37 »
Büyücü: Çırak isimli ilk kitapta insanların yaşadığı dünyadır. Bu dünya kadim zamanlarda Valherular (Ejderha Lordları) tarafından yönetilmiş, fakat Kaos Savaşlarında bütün Valheruların Tanrılar tarafından farklı bir boyuta sürülmesiyle, Midkemia üzerinde Valheruların hizmetkarları olan Kara elfler (moredhel) ve bir zamanlar hizmet etmeye zorlanmış olan köleler (insanlar,cüceler,elfler) serbest kalmıştır. Tanrılar tarafından serbest bırakılan kara elflere kuzeyde dağların ardında, cücelere dağların içinde madenlerde, elflere(eledhel) ormanlarda, hızla yayılan insanlara ise her yerde rastlamak mümkündür.

Spoiler: Göster

(Devasa boyut alarmı!)

Kitaplarda bulunan (ki zaten kitaplardan taratıldığı açıkça belli olan) yukarıdaki haritaya ek olarak Raymond Feist'in onayladığı, birincisi Midkemia Gezegenine ait ikincisi ise Gedik Savaşlarının geçtiği Adalar Krallığı'nın ve Yüce Kesh İmparatorluğu'nun bulunduğu kıtanın tamamına ait haritalar aşağıda bulunmaktadır.

Midkemia
Spoiler: Göster


Triagia
Spoiler: Göster


Gediksavaşları'ndan sonraki kitaplarda bahsi geçen Novindus Kıtası.




33
Kurgu İskelesi / Ynt: Kıpkısa Kulübü
« : 05 Aralık 2010, 12:10:48 »
Aldı bıçağı bileğini deldi, akan, kanı değil nefretiydi.

34
Eğlence & Mizah / WinRAR ekibi İstanbul'da
« : 04 Aralık 2010, 22:19:57 »
WinZip ile birlikte dünyanın en önemli sıkıştırma tekniklerinden olan WinRAR’ın ekibi, uzun süredir yeni bir sıkıştırma tekniği bulamadıkları için sıkıntılıydı. Diğer firmaların da yeni algoritmalarla piyasaya girmesi, RARLAB’i yeni arayışlara itti.
Baş yazılımcı Jonathan Livingston, moral bozukluğu ile Youtube’da gezerken tesadüfen Metrobüs videolarından birini görmüş ve hemen ekibi toplayıp İstanbul’a gitme kararı almış.
Oldukça heyecanlanan Livingston, takım arkadaşlarına durumu şöyle açıklamış: “Arkadaşlar, bildiğiniz gibi son on senedir aynı tas aynı hamam. Çok bi değişiklik yok. Web sitemiz bile iğrenç. Ufak ufak şirketler de adam olmaya başladı. Çılgın şeyler yapıyorlar ama bizde tık yok. Hepinizi kovmak üzereydim ki Youtube’da Türkiye’den bir videoya rastladım. ‘Metrobüs’ adında bir alet var. İnanılmaz! 10 saniyede 200 kişi alıyor. Adamlar yüzyılın buluşunu yapmışlar. Gidip yerinde incelemeliyiz.”
İstanbul’da Kadir Topbaş tarafından karşılanan RARLAB ekibi, otellerine yerleşmeden önce Metrobüs’leri görmek istediklerini söylediler. Söğütlüçeşme’deki muhteşem sıkıştırma tekneğini hayranlıkla izleyip notlar alan mühendis ekibi, Topbaş’ın “Bi’ de Mecidiyeköy’e gidelim isterseniz” demesi üzerine Metrobüs ile Mecidiyeköy’e gitti.
Yol boyunca ağzına kadar dolu olan Metrobüs’ün her durakta yeni insanlar aldığına şahit olan yazılım mühendisleri, bu sonsuz sıkıştırma kapasitesi karşısında şaşkınlıklarını gizleyemediler. Ne kadar çok insan binerse sıkıştırma oranının o kadar çok arttığını gören mühendisler kelime-i şahadet getirerek müslüman oldular. Bu kutlu gelişme üzerine Topbaş da hediye olarak ağaçtan kendi elleriyle yaptığı düdüğü ekibe hediye etti.
Tövbe edip ülkelerine dönen mühendisler, yeni algoritma çalışmalarında iman gücü kullanacaklarını bildirdiler.
Alıntı

Spoiler: Göster




35
Yazarlar, geniş kitlelere hitap ettiği için kullandıkları dil ve anlatış tarzları, eserin çabucak raftan alınmasına yada aynı hızla geri bırakılmasına sebebiyet verebilir. Kitabın en önemli unsurudur anlatım. Hiç bilmediğimiz yazarın hiç bilmediğimiz bir kitabını elimize aldığımızda sayfalara göz gezdirir aradan seçtiğimiz cümleleri okuruz ve bize hitap ediyor mu anlatımı sıkıcı mı yada zevkli mi buna kanaat getiririz öncelikle. Ancak bu bizim kişisel kanaatimizdir. Bizim rafa geri koyduğumuz o kitabı eline alan yanımızdaki başka okuyucu çabucak kasaya gidebilir. Hal böyle olunca yazarlar kitlelere hitap etmek zorundadırlar.

Örneğin ben arkadaşlarımla kafede oturuyorum ve bir olay anlatıyorum. Hepsinin tek tek gözlerine baktığımda sıkılıp sıkılmadıklarını az çok anlayabilirim. Sıkılmışlarsa anlatımı sadeleştirip akıcı hale getirebilirim, anlamamışlarsa daha detaylı anlatımı seçebilirim, hikayemin can alıcı noktasını hemen belli edip heyecan seviyesini düşürebilirim ya da sonuna kadar saklayıp meraklandırabilirim. Çünkü hayat gerçek zamanlı bir hikayedir. Nabza göre şerbet bonusu vardır. Ama romanlarda, edebi eserlerde böyle bir şey mümkün değil. Yazar ancak eserini tamamlayıp bastıktan sonra okuyuculardan gelen tepkileri ölçebilir. Yani yazaların hayatları okuyucuların nabızlarına bağlıdır. Dolayısıyla idealist bir yazar çizgisini koruyabilir ve hitap ettiği kitle ile yetinebilir ya da dahidir ve Tolkien gibi çok geniş bir kitleye hitap edebilir. Ya da kendini bilmezdir vampirleri aşık edip saman alevi reytingi toplayabilir.

Vampir dedik fantastikten de bahsedeyim. Başlıkta öyle yazdığı için diyorum sadece aslında fantastik kitaplar diğerlerinden ayrılmıyor benim gözümde anlatım tarzı olarak. Yani fantastik kitaplarda da anlatım tarzı oldukça önemli bir unsur. Olayların fantastik olmasından ziyade yazarın anlatımının da fantastik olması tabii ki herkesin beklediği, istediği bir şey. Ancak bunun aşırıya kaçması her olayı ağaçtan düşen yaprak gibi kıvıra kıvıra anlatması, arasında kitap bulunan okuyucuya ait ellerin çabucak kapanmasına neden olabilir. Bu konuda Laughing Madcap'in özetle'sine katılıyorum. 

36
Güncel / Haydarpaşa - Tarihin Yanışı
« : 28 Kasım 2010, 19:49:00 »


İstanbul Haydarpaşa Tren Garı'nda çıkan yangın, yaklaşık 2.5 saat sonra tamamen söndürüldü. Çıkış nedeni henüz netleşmeyen yangında, tarihi binanın çatı ile 4. katının yandığı belirtiliyor.

İSTANBUL - Tarihi Haydarpaşa Tren Garı'nda çıkan yangın tamamen söndürüldü.

Yangın, garın çatısında saat 15.30 sularında çıktı. 1 saat içinde kontrol altına alınan ve ardından da tamamen söndürülen yangının çıkış nedeninin çatıdaki tadilat olduğu iddia edilirken, itfaiye ve sahil güvenlik ekipleri yangına müdahale etti.

Söndürme çalışmalaında yüksek su kuleleri ve 52 metrelik merdivenler kullanılırken, yangına denizden de müdahale edildi. Ölen ya da yaralananın olmadığı yangın sırasında gar binası tamamen tahliye edildi, patlama riskine karşı geniş güvenlik önlemleri alındı; trafik tamamen kilitlendi.

Kaynak

‎Mutlaka havadan müdahale olanağını kullanması gerekiyor Orman Bakanlığı'nın. İstanbul'da normalde çıkan yangınlarda 15 dakika içinde havadan müdahale edilebiliyorken, 1 saatlik süre içerisinde neden helikopterle havadan müdahale yapılamadığını anlamak mümkün değil.

Tarihi gar binası Türkiye için önemli bir miras. 1. grup korunması gerek yapı. Yangın başladığında İstanbul Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü'nü aradım. Helikopterle havadan müdahale gerektiğini, aksi takdirde sönmeyeceğini, taşıyıcı temellerin ahşap direkler üzerinde oturduğunu belirttim. "

Türkiye Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu

Neden havadan müdahelenin bu kadar geciktiği açık değil mi? 3 kuruşa tarihini satan üçkağıtçı köpekler yüzünden elimizden bir bir alınan eserler daha ne kadar külleşecek acaba. Kaza? Hiç sanmıyorum. 2-3 sene önce otel yapılması planlanan bölgede 100 sene çıkmamış yangının bu tarihleri bulması Allah'ın bir hikmeti demekki ! Kaderci koyun milletimiz yine unutur, yine vurulur duymaz...

Spoiler: Göster


Bu manzara vapur bacasından tüten dumanlara, vapur seslerinin, tren raylarından çınlamasına, aşıkların buluşmasına, teknelere balıkçılara alışıktı, panikle kaçışan martılara, vapurdan tütmesi gereken dumanın yerine kendini bilmezin çıkardığı yangın sebebiyle tüten tarihin acıyla haykırışına değil. Elleriniz kırılsın. Kılıf uyduran diliniz kopsun...



37
Eğlence & Mizah / Ynt: Resim Hangi Filmden
« : 18 Kasım 2010, 16:13:35 »
Spoiler: Göster

Kocaman yaptım ki mesaj iyice içinize işlesin :D


38
Eğlence & Mizah / Ynt: Resim Hangi Filmden
« : 18 Kasım 2010, 13:58:10 »
The 400 Blows

İzlemedim ama biraz kopya çektim afişi ile aynı olmuş, kolay olmuş. :)

39
Eğlence & Mizah / Ynt: Replik Hangi Kitaptan?
« : 18 Kasım 2010, 13:19:33 »
O zaman son durum şöyle : berre 100, Fırtınakıran 200, Clorus 100 puan ;D Fırtınakıran kopya verdi bana çünkü istemeden de olsa. :P

" Başlangıçta söz vardı,
Ve o söz
"Aaaağğğrrhh!" idi. "

Uçan Spagetti Canavarının Kutsal Kitabı

Dürbün'de gezerek kopya aldın yaa :(.

Ben en azından dürbünde gezerek kendi emeğimle! kopya çaldım. ;D Sen nerden kopya aldın acaba? :D

Cevap doğru sevgili Pastafaryan

40
Eğlence & Mizah / Ynt: Replik Hangi Kitaptan?
« : 18 Kasım 2010, 12:49:24 »
O zaman son durum şöyle : berre 100, Fırtınakıran 200, Clorus 100 puan ;D Fırtınakıran kopya verdi bana çünkü istemeden de olsa. :P

" Başlangıçta söz vardı,
Ve o söz
"Aaaağğğrrhh!" idi. "

41
Eğlence & Mizah / Ynt: Replik Hangi Kitaptan?
« : 18 Kasım 2010, 12:27:13 »
Şeytan ve Genç Kadın ?

42
Eğlence & Mizah / Ynt: Replik Hangi Kitaptan?
« : 17 Kasım 2010, 17:20:28 »
İkinize de 100 bana 0 puan ! En birinci sizsiniz, buyrun. :D

43
Eğlence & Mizah / Ynt: Replik Hangi Kitaptan?
« : 17 Kasım 2010, 16:06:57 »
Spoiler: Göster

Cevap doğru.

Yalnız böyle ara bir cümleden cevabı bulmak, daha doğrusu kitabı okumadan bilmek, benim için şok edici oldu :D.

Sıra sende ^^.
10 numara! Düşündüm, buldum, hafızaya attım. Beyin bedava! Hadi kolay gelsin... ;D


" Böyle amaçsızca yüzmekten bıktım usandım. Başka yerlerde neler olduğunu öğrenmek istiyorum. Bu düşünceleri kafama bir başkasının soktuğunu sanabilirsin, ama ben uzunca bir süredir kendim düşünüyorum bunları. Arkadaşlarımdan da bazı şeyler öğrendim elbette; örneğin, birçok balığın yaşlanınca hayatta hiçbir şey yapmadık, hayatımızı boşa geçirdik, diye yakındıklarını biliyorum. Durmadan sızlanıp dururlar. Ben yaşamanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmek istiyorum; durmadan aynı şeyleri yapmak, yaşlanana kadar başka bir şey yapmadan yaşamak olmaz; dünyada yaşamanın anlamı bundan daha fazla olmalı! "

44
Sinema / Ynt: En Son İzlediğiniz Film?
« : 17 Kasım 2010, 14:27:12 »
Eat Pray Love, türkçesi Ya dua et ya sev olsa da bence şöyle olmalı : Yerim duayı, aşık olun lan!

Filmde aşk öğelerinin cılkı çıkarılmış durumda, "Onu mu seviyordu bu kadın" derken bir anda etrafında değişen erkekler aslında fazlasıyla gerçekçi olmuş, ancak benim hoşuma gitmedi, takip mekanizmam zayıfladı. Film bir çok ülkede geçtiği için manzaralar harika, sonlara doğru Javier Bardem oynuyor, başrolde Julia Roberts var. Mutsuz bir kadının değişken aşk hayatı hoşunuza gidecekse izleyin ama çok da bir şey beklemeyin. IMDB 5 vermiş ben biraz daha insaflıyım 6 veriyorum. :)

45
Liman Kütüphanesi / Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« : 16 Kasım 2010, 18:26:53 »
James : "Bana 'büyü yoktur' ne demek açıkla."

Nakor : "Hokkabazlık yapabilir misin?"

James "Biraz."

Nakor portakalları James'e verdi. "Çevir."

Olağanüstü el maharetine sahip olan James atını sabit tuttu ve portakalları çevirmeye başladı.

Nakor "Gözlerin kapalı yapabilir misin?"

James ritmi mümkün olduğunca tutturmaya çalıştı ve gözlerini kapadı. Gözlerini kapalı tutmak için çaba sarf etmek zorundaydı ve yine de her seferinde bir sonraki portakalın sol elini ıskalayacağı hissine kapılıyordu.

Nakor "Şimdi tek elinle yap!"

James gözlerini açtı ve portakallar yere düştü. "Ne?"

Nakor "Tek elinle çevirmeni söyledim."

James "Neden?"

Nakor "Bu bir numara gördün mü?"

James "Emin değilim."

Nakor " Hokkabazlık bir numara, büyü değil. Ama onu nasıl yapacağını bilmiyorsan büyü gibi görünür. İşte bu yüzden insanlar sirkteki hokkabazlara para atıyor. Tek elinle yapabildiğinde bir şey öğrenmiş olursun. Ve ellerini kullanmadan yapabildiğinde, Pug' ın ne demek istediğini anlarsın."

GedikSavaşlarının Ardından, Asilkan Prens

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 10