Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Ropinie Hystria

Sayfa: 1 ... 9 10 [11]
151
Televizyon / Ynt: Supernatural
« : 29 Nisan 2010, 19:26:35 »
ilk sezondan son sezona kadar aralıksız izlemişliğim var, ama son sezonun onuncu bölümünden sonrası hakkında tek bir fikrim yok, izleyemedim, yanıyorum.

152
Kurgu İskelesi / Ynt: Sürgün
« : 29 Nisan 2010, 19:11:13 »
Sürgün-II.Bölüm:Kehanet

''Bağışla beni!''

Ropinie'nin öfkesi yerini anlık bir şaşkınlığa bıraktı. Bugüne kadar kimse canı için ona yalvarmamıştı. Ama onlara hiç bu fırsatı vermediğini düşündü birden..

''Sen kimsin, insan?''

Bunu apaçık bir merakla sormuştu Ropinie.

''Beni Batı'ya hükmeden gönderdi, seni ona götürmem için...''

Adam sakinleşmişe benziyordu. Fakat korkak gözleriyle Ropinie'yi izlemeyi sürdürdü.

O ise fark edilmediğini sanmakla yanılmıştı. Kendi aptallığına kızdı.

''Sen bir vampirsin! Nasıl fark edilmeyeceğini düşünürsün!''

Ropinie kılıcını adamın boğazından çekti ve pelerininin içine sakladı. İlk defa kullandığı kişinin kanını akıtmadan geri çekmişti kılıcını.  Kendisi de inanamadı buna, ama önemsemedi de. Gerçi bir keresinde babası, aileye yakışır bir erkek olmadığı için onu kırbaçlattığında da geri adım atmıştı. Ama babasını kılıç çekilecek biri olarak görmüyordu.

''Beni ona götür.''

Gece çökmüştü. Gündüz, baş döndürecek kadar kalabalık olan bu şehir, güneşin çekilmesiyle beraber ölmüştü sanki.

Uzun bir süre yürüdüler. Ropinie'nin kafası bomboştu. Hiçbir şey düşünemiyordu, düşünmekte istemiyordu zaten. Şehirdeki evleri geride bıraktılar. Ropinie, geldikleri tarafa doğru kafasını geri çevirdi. Ama neden arkasına bakma ihtiyacı duyduğunu anlamadı. Tekrar önüne döndüğünde ise muhteşem bir şatoyla karşı karşıya kaldı. Gözlerine inanamadı Ropinie. Yanındaki adam ise şatoya doğru yürümeye devam ediyordu. Sonra birden durdu. Ropinie'ye dönüp pis bir gülücük attı. Ropinie, adamın yosun tutmuşa benzeyen dişlerini gördü. Adamın öyle gülmesi değil de, o dişleri Ropinie'yi daha çok rahatsız etmişti doğrusu.

Gözlerini adamın iğrenç dişlerinden ayırdığında ikinci bir kez şaşırdı.Bu şaşkınlık paniği de beraberinde getirdi. Çünkü bir tabur atlı askerin, bir kaç saniyelik dalgınlığı yüzünden nasıl etrafını sardığı hakkında hiç bir fikri yoktu. Kılıcı kavramak istedi. Fakat daha elini pelerine bile götüremeden okların yüzüne doğru çevrildiğini gördü. O anda boynunda keskin bir acı hisseti. Elini boynuna götürdüğünde ise bir şeyin derisini delip geçtiğini anladı. Söküp çıkardı onu. Küçük iğneye benzeyen bir şey... Ropinie olduğu yerde sendeledi. Başı dönüyordu... Zehir... ?








Soğuk ve ıslak zemini teninde hissedebiliyordu. Ağır ağır gözlerini açmaya çalıştı. Başı o kadar çok ağrıyordu ki... Doğrulmaya yeltendi fakat ellerinden ve ayaklarından zincirlenmiş olduğunu fark etti. Sonra neler olduğunu hatırlamaya başladı yavaş yavaş...

''Yosun dişler, atlı askerler, boynumda bir acı ve şimdi de yer altında bir zindan...''

Ellerindeki zincirlere baktı. Onları tartarcasına ellerini çıkarmaya çalıştı, olmadı. Biraz daha zorladı kendini. Zincirler paslı görünüyordu ama hala sağlamdılar.Son bir kez daha ellerini kurtarmayı denedi. Ama bu, zincirin,Ropinie'nin bileğini kesmesine neden oldu. Kan, ıslak zemine süzülürken, o, bu zincirlerden kurtulamayacağını anlayıp, akan kanını izledi. Huzur verdi bu ona. Kan, kendi kendine pıhtılaşıp durunca gözlerini bileğinden alabildi.

Bir süre sonra ayak sesleri duymaya başladı. Gerildiğini hissetti. Birkaç saniye içinde elinlerinde meşalelerle üç asker belirdi. Ropinie'nin gözleri, zindanda kaldığı süre içerisinde karanlığa o kadar alışmıştı ki, askerlerden biri tuttuğu meşaleyi, Ropinie'ye doğrulttuğunda istemsiz olarak vampir dişlerini de göstererek hırladı. Bunun üzerine askerlerden biri Ropinie'yi tekmelemeye başladı.

''Hayvan!..''

''Haydi kaldırın şunu yerden. Hükmeden bizi bekliyor.''

Askerler Ropinie'nin boynuna başka bir zincir geçirip onu ayağa kaldırdılar. Boynundan çekeçeke zindandan çıkardılar. Ropinie birden üzerinde pelerin olmadığını farketti. Bu onu çok korkutmuştu. Vücudunu ışıktan koruyan tek şey oydu. Zindanda askerin elindeki ışığı görünce neden bu kadar çok etkilendiğini anladı.

Şatonun içinde ilerliyor, merdivenleri çıkıyor, koridordan koridora geçiyorlardı. En sonunda işlemeli, büyük bir kapının önüne geldiler. Ropinie, kapının önünde bekleyen askerlerden birinin, elinde onun peleriniyle, kendisine yaklaşmakta olduğunu gördü. Asker,Ropinie'ye bir kaç adım ötede durdu. Saldırıp saldırmayacağından kuşkulanıyordu besbelli. Anlık bir cesarete kapılmış olacak ki, iyice yanına gelip pelerini Ropinie'nin üstüne geçirdi. Ropinie hiç tepki vermedi. Pelerine ihtiyacı vardı. Sonra birden pelerin ağırlaştı.Sahibinin yokluğunda Rezipa, kendisini saklamıştı. Güveni yerine geldi ama olacakları beklemeye başladı.

Asker tekrar Ropinie'yi boynundan çekerek büyük kapıya yaklaştırdı.Kapı açıldı. Ropinie zenginliğin her zerresine işlenmiş olduğu, görüp göreceği en büyük odaya girdi. Ama odanın ihtişamı Ropinie'nin tam karşısındaki tahtta oturan kadının yanında hiçbir şey kalıyordu.Ropinie, gözlerini bir an olsun ondan alamadı. Her şey aklından çıkıp gitmişti. Bıraksalar, asırlarca o kadının yüzüne bakabileceğinden emindi.



Neden sonra kadın konuştu.

''Ropinie...Ben Eilanda, Batıya hükmeden. Ben ki her şeyi gören, bilen, duyan,anlayan ve hisseden; senin de neden burada olduğunu biliyorum. Kehanet seni buraya getirdi, nasıl diğerlerini de bana getirdiyse... Fakat o bizde değil Ropinie, hiç olmadı da. Bize geldin çünkü kehanet bize gelmedi istedi. İstedi ki onun burada olmadığını anlayasın ve insanlarımı rahatsız etmeyesin. Topraklarımıza gelirsen bir daha Ropinie, sonun ışıktır.''

O anda aynı keskin acıyı boynunda tekrar hissetti ve yere yığıldı.

Gözlerini tekrar açtığında, Orta Dünya'ya geçen kapılardan birinin önünde buldu kendini...



Devam edecek...

153
Kurgu İskelesi / Ynt: Sürgün
« : 29 Nisan 2010, 17:20:13 »
Aslında yorumlardan, bu hikayeye başlamadan önce bir arka kapak yazısı oluşturmam gerektiğini fark ettim ama biraz geç oldu. :)

Orta Dünya mevzusuna gelince, Tolkien'in Orta Dünyasıyla yakından uzaktan bir bağlantısı yok. Belki ilerleyen bölümlerde biraz daha netleşir, kim bilir ^_^

154
Ütopya/Distopya / Ynt: Ütopya | Thomas More
« : 29 Nisan 2010, 17:15:33 »
Harika bir kitaptı, komün yaşamın değişik bir yorumlanışı...

155
Açıkcası filmlerde oynayan oyuncuların yerine başka birini koyamadım ama Anthony Hopkins'in nasıl bir ölüm yiyen olacağını merak ettim doğrusu.

156
Kurgu İskelesi / Sürgün
« : 29 Nisan 2010, 15:38:49 »
Sürgün

Bölüm I: Rey Şehri
Rey Şehri, Batı


Gök kan kırmızısı,burası Batı... Ropinie ilk defa bu kadar çok insanı bir arada görüyordu. Şehrin kapılarından içeri ilk adımlarını attığında,izleniyormuş hissi Ropinie'nin tüm bedenini sarmıştı. Oysa ki kalabalık, onun varlığını fark etmiyor gibiydi. Silik bir siluetten farksızdı bu haliyle…Hızlı ama sessiz adımlarla şehri dolaşırken, gözleri bir han tabelasına takıldı ve oraya doğru yöneldi.

Hanın kapısını aralayıp içeri girdiği anda burnundan içeri berbat bir yanık kokusu hücum etti. Kafasını kaldırdığı zaman da oradaki  herkesin ona baktığını gördü. Rahatsız olmuştu. İçinden bir ses derhal oradan çıkmasını fısıldıyordu fakat Ropinie bu sesi dinlemedi. Hancıya doğru ilerledi, önüne bir kaç altın bıraktıktan sonra kısık bir sesle;

''Oda istiyorum...''dedi.

Hancı hiçbir şey söylemeden bir anahtarı Ropinie'ye uzattı. O da anahtarları alıp merdivenlere yöneldi. İçerideki insanları dikkati dağılmışa benziyordu.Birkaç saniye sonra ise tekrar sohbete daldıklarını duydu.

Merdivenleri çıkıp odasını buldu. Anahtarı çevirip, kapıyı açtı. Kapı aralanırken büyük bir gıcırtı çıkarttı. İçi titredi Ropinie'nin...

İçeri geçtikten sonra yanık kokusunun geçtiğini fark etti bu sefer.

''Ya da ben alıştım...''

Odanın ortasına geçip gözlerini kapadı. Gözleri onun her şeyiydi, dinlendirmek zorundaydı.Hem bunu yaparken düşüncelere de dalabiliyordu. Düşünmek... Düşler.... Şekiller…

Onu bu huzurlu dakikalarından koparan şey, odanın kapısını yerle bir edip iki kişinin ellerinde kılıçlarla içeriye dalması oldu. Fakat daha ne olduğunu bile anlayamadan, biri, kanlar içinde yere yığıldı. Diğeri ise yanındakinin daha düşüşünü görmeden Rezipa’yı* boğazında hissetti.Fakat kılıç, daha ileri gitmedi. Adam dizlerinin üzerine çöktü.

Ropinie ne düşüneceğini bilmiyordu, dişlerini neden bu adamın boğazına geçirmediğini de. Aslında o bunu yapmak istemişti fakat görünmez bir güç bunu engellemişti sanki.

O anda adamın ağlayarak dua ettiğini gördü. Siniri bin kat daha arttı.Kılıcı adamın çenesine dayayıp, kendi yüzüne bakmasını sağladı Ropinie...



Devam Edecek...

*Rezipa: Orta Dünya’da goblinlerin, elf topraklarında dövebildikleri tek kılıç.

157
Bu kitabı 12-13 yaşlarımda elime alıp, sonunu getiremeden bırakmıştım; korkudan... Seneler sonra bitirdim ama ikinci kez kitabı elime alırken aklımda çocukca bir ''Acaba?'' sorusu canlanmıyor değildi.

158
Oyunlar / Ynt: World of Warcraft (WoW)
« : 29 Nisan 2010, 14:38:33 »
WoW son eklenti paketi Cataclysm'in genel özelliklerine bakacak olursak wiki abimizden faydalanarak;

Eklenti ile beraber gelecek oyun içi değişikler şöyledir:

Wrath of the Lich King eklentisinde 80 olan oyuncuların en fazla ulaşabilecekleri seviye sınırı 85'e çıkarılacaktır.
Felaket nedeniyle, Kalimdor ve Eastern Kingdoms kıtalarında bir çok kalıcı değişiklik olacak, yeni şehirler kurulacaktır. Bunun yanında Mount Hyjal (şu an erişimi yasak olan bölge), Uldum gibi bir çok yeni yer ortaya çıkacaktır.
Dokuz yeni zindan ve altı raid bölgesi genişleme paketinin çıkışında ve sonraki yamalarda eklenecektir.
Şu an varolan "Deadmines" ve "Shadowfang Keep" zindan bölgelerinin seviye 85 oyuncular için olan heroic modu gelecektir.
İki yeni ırk gelecektir: Alliance için Worgen ve Horde için Goblin
Bir çok yeni ırk/sınıf kombinasyonları oluşturulacaktır.
Uçan binekler artık Azeroth'ta da kullanılabilecektir.
Yeni ikincil meslek: Arkeoloji.
Karakterlerin seviyelerini daha hızlı ve daha eğlenceli bir şekilde yükseltebilecekleri Path of the Titans yönetim sistemi.
Bir çok yeni PvP alanı ve Wintergrasp'a benzer bir bölge olan Tol Barad.
Takımlara (guilds) ait yetenek ağacı ve başarı sistemleri.
Battle.net'in şu an geliştirilmekte olan sistemiyle diğer Blizzard oyunlarını oynayan oyuncular arasında iletişim kurabilme imkanı.


159
Yetiştiğime sevindim, akşama iş edindim kendime... ^_^

160
Tartışma Platformu / Ynt: Favori Fantastik Kitabınız?
« : 29 Nisan 2010, 10:46:13 »
''Kabul görmüş'' seriler dışında, Diablo serisini okumuştum seneler önce..hala aklımdan çıkmayan replikleri vardır, etkilenmişim demek. :)

Kısaca Diablo..

Sayfa: 1 ... 9 10 [11]