Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Lordmuti

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 55
16
Ben de kitabın aldığı ödülleri falan rıhtım sayesinde görüp merak edenlerdenim. Çevirmeni bizden, kapak görselini de gayet beğendim. Çıktığı gibi alacaklar kervanına beni de ekleyin!

17
Son zamanlarda baya kaliteli, güzel başlıklar açılıyor. Süpersiniz.

Worldbuilding işi benim çok sevdiğim bir şey. Ferepeci[*]frp, fantastik rol yapma oyunu[/*] olmaktan dolayı edindiğim güzel bir beceri olduğunu da düşünüyorum. Rol yapma oyunları oynamış ve özellikle oyun yöneticiliği yapmış kişilerin bir kısmında bir evren yaratma, mitoloji oluşturma, dünya yaratıp oyunlarını orada oynatma sevdası oluyor genelde.

Fantastik ve bilimkurgu okurken buna çok büyük önem veririm, sevdiğim kitapları da genellikle çok iyi birer evren yarattıkları için severim. Mesela gerçek dünyada geçen kurguları okumayı pek fazla tercih etmem, nedeni kitaplard bu dünya yaratma işinin olmaması olabilir. Şimdi düşününce kendi adıma böyle de bir çıkarımda bulundum :D

İlk soruya gelirsek, kesinlikle okuduğum her kitaptan bir şeyler alıp bunlarla oynarım zihnimde. Yazar neyi nasıl yapmış, bunu ben yapsam nasıl yapardım diye bir düşünürüm. Güzel bir kitap okuyup oradan esinlendiğim şeylerle yeni frpler yaptığım olmuştur.

İkinci soru içinse Hazreti Brandon Sanderson reyizin tüm kitapları diyebilirim. Herkes okusun, okumayan kendine fantastik edebiyat okuruyum demesin pls. Elantris bir ayrı, Sissoylu serisi "büyücülük"e getirdiği farklı bakış açısıyla başka bir yerde. Fırtınaışığı Arşivleri hem Cosmere anlamında hem de kendi özelinde bambaşka bir şeye doğru evriliyor zaten.

Sonra China Mieville derim, çok değişik kafalar açıyor. Her tür karanlık, punk fikri özellikle Yeni Crobuzon serisinden çıkarabilirsiniz.

Sergey Lukyanenko'nun Gece Nöbeti serisi, iyi-kötü savaşına çok farklı bir bakış açısı sunar. Belli bir süre okumuş ve klişe iyi-kötü savaşlarından sıkılmışsanız birebir. Kitabın felsefesi var, goygoy bir felsefe değil kaliteli bir felsefe hem de.

Geçenlerde okuduğum Brian McClellan'dan Kan Yemini ile başlayan Barut Büyücüleri serisi bana umut vaadeden bir şey oldu. Büyücülükle barutlu tüfekli tipleri, biraz da mutantları falan birleştirmiş. Değişik bir şeyler olmuş. İleride steampunk gibi bir şeye dönecek mi, ne olacak bilmiyorum ama bakalım görelim.

Bir de oyun söyleyeceğim, son dönemlerde gördüğüm bir şey bu da. Horizon: Zero Dawn. PS4 sahibiyseniz ve imkanınız varsa kesinlikle alıp oynayın. Grafikleri muhteşem ötesi, dünyası çok güzele benziyor benim gördüğüm kadarıyla. Ve en önemlisi ROBOT DİNOZORLAR VAR VE BUNLARI SÜREBİLİYORSUNUZ!!!11 Başka sözüm yok sayın hakim.

Şu anki hayatta ve merhum en sevdiğim iki yazar olan Hazreti Brandon Sanderson reyiz ve Sör Terry Pratchett'ı da öveyim bu vesileyle. Tamam Pratchett'ın İngiliz mizahı da beni vuran bir etmen ama Diskdünya tam anlamıyla muhteşem bir yer ya. Çok tatlı <3 Cosmere de emin adımlarla büyüyen bir evren, son derece orijinal konseptler üzerine kuruluyor. Reyiz hazretleri ne yapsa okurum zaten.

Bu iki yazarı örnek verdim ama bunlarla tanışmamdan daha öncesinde de dünya yaratma işini severek yapıyordum.  Ne kadar iyi yapıyordum onu bilemiyorum ama kendi çapımda takılıyorum işte. Hatta şu anda da üç dört yıldır içimde biriktirdiğim ilhamları birleştirip yeni bir evren hazırlamaya çalışıyorum. İşler güçler nedeniyle yavaş gitsem de zamanla içinde frp oyunları oynatılabilecek bir yer olacak inşallah.

Evrenim nasıl bir şey Bay_Karamsar gibi detaylı bahsedemeyeceğim, şu an çok taslak aşamasında. Ama klasik elfli cüceli bir şey olmayacak, değişik fikirlerim var. Üşenmezsem forumda kısa bir frp oynatmak da istiyorum. Bakalım, kısmet her şey.

Dağınık bir yazı oldu, umarım kafanız çok bulanmaz. Yazarken kafam biraz dağınıktı, geri dönüp eklemeler yaptım. Goodreads'i açıp neler okuduğuma baktım vs.

18
Sinema / Ynt: Wonder Woman (2017)
« : 12 Mart 2017, 13:16:49 »
https://www.youtube.com/watch?v=piIUpbIlp8U

GELİYOR GÖNLÜMÜN EFENDİSİ <3 <3 <3

19
Sansür uygulanmaya başladığında bunun nerelere kadar gidebileceği de tartışılması gereken bir konu halini alıyor. İthaki'ye Marslı hakkında gelmiş bir (hadi kibarca söyleyeyim) <a href="https://www.facebook.com/ithakigunlukleri/photos/a.113600838987620.1073741828.112164229131281/269237400090629/?type=3&amp;theater" target="_blank">eleştiri[/url] vardı. Sansür başladıktan sonra, bu sefer de bu şekilde düşünen kişiler tarafından başka şeylerin sansürlenmesi istenecek, ardından başka bir düşünce başka bir şeyin sansürlenmesini isteyecek, nerede dur diyeceğiz.

Şuraya kesinlikle dikkat etmek lazım. Yazarın seçimi neyse o şekilde çevrilmeli bence her şey. Söylenen küfürleri kibarlaştırmak ya da ülkenin siyasi durumuna göre bazı ifadeleri farklı çevirmek "zorunda" kalmamalı hiçbir çevirmen. Biliyorum günümüzde bunu başarabilmek zor bir şey, yayınevine kayyum atanabilir :D

Ama dipnot kullanmama kısmından tam emin değilim. Dipnota olarak durumu açıklayıcı bir şey yazmak üstünüze kayyum atanmasının önüne geçebilecek bir sigorta olabilir. Bakın bunu biz demedik yazar böyle söylemiş, onun söylediğini çevirdik. Elçiye zeval olmaz gibisinden.

20
Şimdi bir şey diyeceğim ama vurmayın bak, baştan anlaşalım :D

Bence diktatör denmesinde sıkıntı yok. Diktatörlük müessesesi doğal olarak kötü olmak zorunda olan bir şey değil bana göre. Bu nedenle diktatör kelimesinin Atatürk için kullanılmasında bir sıkıntı olmamalı. Çünkü Atatürk bir diktatördü. İyi bir diktatördü, halkın isteklerini ön plana alıp kararlarını buna göre aldı. Günümüzdeki bazı "diktatör olmayan" liderlere göre çok daha iyi şeylere imza attı.

Tabii şu anda diktatör kelimesi Latince'den gelen dikte eden mutlak güçlü lider anlamı yerine halkı baskı altına alan, özgürlükleri kısıtlayan bir lideri ifade etmek için kullanılıyor. Diktatör dendiği zaman çoğu insanın aklına bu anlam geliyor, bu nedenle tepki verilmesi doğal.

Buradan da genel olarak şöyle bir soruya gelmek istiyorum: Kelime ortaya çıktığında asıl anlamı farklı olan; ancak zamanla iyi ya da kötü bir anlam kazanmış kelimeleri çeviride nasıl kullanabiliriz?

Mesela diktatör'ü olduğu gibi çevirip altına da açıklama olarak benim üstte yazdığım kelimenin orijinal anlamı budur şeklinde bir açıklama yazılabilir mi, bu doğru olur mu?

Ya da şıllık kelimesi var. Benim bildiğime göre aslen boyanıp süslenmiş güzel kadın gibi bir anlama geliyor. Ama günümüzde daha farklı bir anlamı ifade etmek için kullanılıyor. Bu kelime bir kitap çevirisinde ilk anlamıyla kullanılıp, alta da açıklama şeklinde kelime şu anlamda kullanılmıştır gibi bir şey eklenebilir mi?

21
Ozymandias, ben de sende bu kelimeye karşı anlamsız bir karşıtlık havası hissediyorum ve anlam veremiyorum bu duruma. Bu konuda ne düşünüyorsun?

22
Arkadaşlar yazdığım her şeyi kelime anlamıyla algılamayın, steroid ile protein tozunun farkını biliyorum. Teşbihte hata olmaz :D

Celebhol, olaya bakış açın teorik olarak doğru; ancak foruma yazacağımız her şeyde bilimsel kaynak gösterme gibi bir yükümlülük altına girersek iş çığrından çıkar. Buna gerek yok bence. Melih Gökçek gibi nerede okuduna döner iş :D

Benim yazdığım yazıdaki hedef kitlem yoldan geçen rastgele bir adam. Konuyla ilgili bilgisi "Protein tozu içeyim hacı çok kas yapıyormuş" olan adam. Bu adama diyorum ki sen protein tozu kullanma kardeşim. Ama siz gelip "Ben işimi biliyorum, araştırmamı yaptım, arada doktora da gidiyorum kontrollerimi yaptırıyorum ve bu koşullar altında protein tozu kullanmakta sakınca görmüyorum" diyorsanız zaten benim tavsiyeme ihtiyacınız yok. Benim de böyle söyleyen birine eyvallah demekten başka yapacağım bir şey yok. Ama bu işi kontrolsüz olarak yapıp sonra "On yıldır alıyorum bana bir şey olmuyor herkes kullansın, bunun zararı var diyen haksızdır." derseniz olmaz.


23
Uzun süredir vücut geliştirme yapıyorum. Protein tozu ya da diğerlerini kullanmak kötü sonuçlara neden olmaz. Özellikle Lordmuti'nin yorumuna katılmıyorum. Bilinçli bir şekilde kullandıldığında sağlık sorununa neden olduğunu duymadım, okumadım, görmedim.

İdman yapılmayan günler ya da alınması gereken ölçekten fazla alınırsa olur bu dediğiniz. Bunların doğru bir kullanım şekli var. Yeni başladıysanız ve 6. ayınıza henüz gelmediyseniz zaten kullanmanıza bile gerek yok.

Ben kullanıyorum, benim başıma bir şey gelmedi =/= Hiçbir koşulda zararı yoktur, tozu yutun yiğitler ananızın ak sütü gibi helal olsun. Bu söylediğin tam bilimsel veriden uzak, atamdan dedemden böyle gördümcü sokaktan geçen düz adam mantığıdır. Bu mantık yüzünden nice kaslı heba oldu.

"Protein tozu" olarak aldığın şeyin içinde gerçek kimyasal içeriğini biliyorsan, düzgün kullanacak kadar bu işten anlıyorsan eyvallah. Kİ BU DURUMDA BİLE kendi vücudunun, organlarının vs. bu şeye nasıl tepki vereceğini bilemezsin. Böbreklerin ilgili maddeyi süzemiyorsa, karaciğerin yavaş yavaş çöküyorsa sen daha ne olduğunu anlamadan gg no re. O nedenle diyorum bu işe başlamadan önce bir doktora görünün, test yaptırın diye.

Protein tozu diye ne idüğü belirsiz bir şeyler alacağına aynı parayla git pazara, organik yumurta, balık, et vs al. Hem gözün doysun keyifle ye hem de kasların şişsin herkül gibi ol.

24
Bu işlere başlamadan önce bir doktora görünüp çekap yaptırın. Bir diyetisyenle görüşüp düzgün bir beslenme programı ayarlayın. Hayatımın çok önemli bir bölümünü bu sporlara ayırmak istiyorum diyorsanız spor hekimliği diye bir bölüm var, üniversite hastanelerinde bulabilirsiniz. Buralara başvurup kendinize uygun egzersiz programları vs. neymiş, nasıl daha efektif çalışılırmış öğrenebilirsiniz.

En önemlisi protein tozu diye satılan şeylere itibar etmeyin. Özellikle bu protein tozu, bilmemne katkısı gibi işlere girenler karaciğerlerini, böbreklerini ellerine alıp hastaneye geliyorlar. Geri dönülmez hasarlar gelişmiş oluyor, organ yetmezlikleri oluyor. Organ bağışı listelerinde sıra bekleyerek hayatınızı heba edersiniz, yazık olur.

25
Elçilik Kenti - China Miéville

Normalde Mieville'in tarzını severim ancak bu kitabı okumakta zorlanıyorum. Kitaba tam olarak konsantre olamadım, kitap okurken normale göre daha sık ara veriyorum, aralardan sonra da geri dönmekte zorlanıyorum.

Mieville'den alıştığımız ilginç bir anlatım ve dünya mevcut. Ne olacak diye merak da ediyorum aslında.

Yavaş da olsa ilerleyeceğim. Ama bir Yeni Crobuzon serisi kadar olamamış gibi görünüyor şu anda.

26
Sinema / Ynt: Deadpool (2016)
« : 05 Mart 2017, 12:15:13 »
Sadece daha fazla para, istedikleri tek şey bu.

Nasıl yani? Bir ŞİRKET, para kazanmak için mi daha güzel şeyler yapıp hedef kitlesini memnun etmeye ve genişletmeye çalışır? Aman allahım şu anda tüm dünyam başıma yıkıldı.

Eğlenceli fragman olmuş. Deadpool kafası zaten alıştığımız çizgiroman filmlerinden farklı. O kulübeye girip de kostüm değiştirmenin gerçekten ne kadar saçma olduğunu göstermeleri hoşuma gitti.

27
Müzik / Ynt: Şu Anda Ne Dinliyorsunuz?
« : 04 Mart 2017, 13:21:54 »
Saçma bir şekilde eğlenceli: Hele Hele Minnoş


28
Merhabalar. Yayınevleri Soru Hattı hizmetine dahil olduğunuz ve sorularımızı cevaplamaya zaman ayırdığınız için teşekkür ederim öncelikle.

Lukyanenko'nun yazdığı "A Lord from Planet Earth" ile başlayan bir bilimkurgu serisi var. Bilimkurguya da el atacağız demişsiniz, bu seriyi görme şansımız var mıdır?

29
Hazal bizi diskoya götür! Yayın istiyorum yayııın :D

30
Bence direkt olarak oradan çalmamıştır ya. Çok yaygın bir şey aslında bu. Bu ne spoiler içinde söyledim ama sadece Yerdeniz'de işlenen bir şey olamaz bu.

Spoiler: Göster
Ölülerin öte aleme geçemeyip bir yerde takılıp kalması. Bu tema ilk olarak Yerdeniz'de ortaya çıkmış olamaz diye düşünüyorum. Heri Potır'da bile vardı -yani direkt öte aleme gidip duvar yıkma olmasa da :D - ölüleri serbest bırakın gibi bir geyik. Eski mitolojik metinlerde, masallarda falan da bulunabilir. Ölenlerin ruhunu çağırıp daha sonra serbest kalmaları gerektiğini görüp salan büyücüler vs. de belki böyle bir şey yazmasına ön ayak olmuştur. 

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 55