Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Victoria

Sayfa: 1 ... 19 20 [21] 22
301
Düşler Limanı / Ynt: Küçük Bir Tebessüm
« : 13 Ağustos 2010, 19:12:16 »
Beğenmenize sevindim. Sonunda çok şaşıran birileri oldu :) Beni de sevindirdin teşekkürler yorumun için. (Diğer hikayelerimi okumamış olmana bağlıyorum tabi bu durumu, baksana okuyanlar didik didik ederek okumuş bunu.)

Spoiler: Göster
Not: Blogda da biri ben köpek bekliyodum kedi çıktı öyle şaşırdım demiş. Eh artık ne diyim ben size..
Şaka bir yana okuyan ve eleştiren herkeze teşekkürler.

Evet diğer hikayelerini okumadım ama bunu gerçekten çok beğendim=)

302
Sinema / Ynt: Inception | Başlangıç (2010)
« : 13 Ağustos 2010, 14:50:06 »
Sinemaya gitmeyi seven birisi olarak, en kısa zamanda gidip izliycem. Yorumlara bakılırsa izleyenlerin hepsi beyenmiş. Ee tabi işin içinde  Leonardo DiCaprio var.

303
Müzik / Ynt: Şarkı Sözleri ‹~›
« : 13 Ağustos 2010, 14:18:32 »
Beyonce - Why Don't You Love Me
Now, now honey, you better sit down and look around!
Cuz you must have bumped your head,
and I love you enough to talk some sense back into you baby.
I hate to see you come home, me the kids and the dog is gone.
Check my credentials,
I give you everythang ya want everythang you need,
even your friends say I'm a good woman all I need to know is why?
Why don't you love me?
Tell me baby why don't you love me?
When I make me so damn easy to love.
Why don't you need me, tell me baby why don't you need me?
When I make me so damn easy to need.
I got beauty. I got class. I got style and I got ass.
And you don't even to care to care. Looka here
I even put money in the bank account
don't have to ask no one to help me out
you don't even notice that.
Why don't you love me
Tell me baby why don't you love me
when i make me so damn easy to love.
WHy don't you need me?
Tell me baby why don't you need me
when I make me so damn easy to need.
I got beauty i got heart keep my head in dem books
I'm sharp but you dont' care to know I'm smart
i got moves in your bedroom,
keep you happy with the nasty things I do
but you don't seem to be in tune.
Why don't you love me?
tell me baby why don't you lov eme?
When I make me so damn easy to love?
Hey yeah
Why don't you need me?
Tell me baby why don't you need me?
When I make me so damn easy to need.
Nothing not to love about me
There's nothing not to love about me,
no no there's nothing not to love about me, I'm lovely..
There's nothing not to need about me.
There's nothing not to need about me.
Maybe you're just not the one
Or maybe your just plain

304
Sinema / Ynt: En Son İzlediğiniz Film?
« : 13 Ağustos 2010, 12:01:03 »
Zindan adası.

305
Düşler Limanı / Ynt: Küçük Bir Tebessüm
« : 13 Ağustos 2010, 11:47:12 »
Çok güzel bir hikaye olmuş. Tebrik ederim, açıkcası sonunu okuyana kadar jeton düşmedi bende ;D
sonunda çok şaşırdım. :)

306
Başka Kurgular / Vadideki Zambak - Honore de Balzac
« : 12 Ağustos 2010, 18:37:43 »


Uploaded with ImageShack.us
Arka Kapak

Vadideki Zambak, kocasıyla mutlu olmayan Henriette ile kendisinden daha genç olan Felix'in imkânsız aşkını anlatır. 19. yüzyıl Fransız edebiyatının iki büyük yöneliminin, romantizmle gerçekçiliğin kavşak noktasında, aşk izleği çevresinde gelişir. Balzac, aşka derin bir gerçekçilik kazandırırken, çağının toplumsal olguları ve koşullarını yansıtmaya da büyük bir özen göstermiştir. Eser, Fransadaki devrim sonrası toplumsal hayat hakkında da ipuçları içermekte, duygusal bir yakınlaşmayı anlatmaktadır. Yeşil vadiler, sık ormanlar arasındaki güzel şatolar tüm gerçekçiliği ile tasvir edilir. Vadideki Zambak, en güzel aşk romanlarından biridir.

Balzac, acı ve ıstırabı en hissedilir şekilde romanına yansıtmıştır. Başka bir gözden aşkın ıstıraplı yüzünü roman severlere çok iyi aktarmış ve özgün anlatımıyla okuyucuların beğenisini kazanmıştır. Ayrıca kişi ve yer tasvirlerinde büyük ustalıkla okuru olayın içine sürüklemiştir.
Gerçekten çok güzel bir kitap. Ben o kadar çok beğendim ki iki günde bitirdim. Özellikle benim gibi klasik sevenler için harika bir kitap. Herkeze tavsiye ediyorum.



307
Düşler Limanı / Cadde
« : 12 Ağustos 2010, 18:12:14 »
CADDE

Öldük.
İkimiz de aynı anda, aynı ölümle öldük.

Cennetmiş sahiden Postane  Caddesi. Ulus’a  kadar yürüdüğüz yolda; yerden, duvarlardan hep dallar fışkırdı, yapraklar fışkırdı. Tomurcuklar çiçek açtılar. İki sıralı dükkanların hepsi birden, bir anda çiçek satmaya başladılar. Konuşmadan yürüdük öyle, cennette beraber…  Sarı güllere, beyaz karanfillere bastık. İncinmediler, daha bir istekle, daha çok çiçek verdiler. Somurtkan tezgahtarların, sokak satıcılarının böyle içten güldüklerini görmemiştim hiç. Bindiğimiz araba, gelin arabası mı neydi, beyaz gül yapraklarından görünmüyordu. Bir orman yakınında durunca, bu çiçekten güzel günü yitirdik. Bozuldu büyü…
 
Günler bembeyaz resim kağıtlarında, çocukların gözlerinde durdu sonra… İki bin kağıdın her birinde, dört defa, bir portre durdu… Bir bakış, bir ses durdu. Kağıtlar, resimler, çocuklar hep durdu. Başka bir şey, başka bir gün beklediler.
 
Bekledik çiçeklerimle, yapraklarımla.
Postane Caddesi’ne yılanlar, kertenkeleler üşüştü. Satıcılar kaşlarını çattılar. Artık taş, teneke, paçavra sattılar. Yolumuz oraya düşmüyordu.

Yüreğimiz beş göz mü olmuştu ne? Sanki o göz apayrı…
Birbirimize benziyorduk. Rengimiz değildi benzeyen, tipimiz değildi. Benzeyen bir şey vardı. Bir beşinci göz, yüreğimizde…
‘‘Çok fena’’ dediğim zaman, ‘‘çok iyi’’ demeseydi…
Çok fena olan şey, çok iyiydi. Ama çocuğun gözleri koyu; Adamın evi, barkı.
Müthiş soğuk ve karanlık… Yan yana geçtiğimiz yol, girdiğimiz dar kapı, masallardaki sarı, kırmızı, mavi ışıklar nasıl güzel…
Mavi ışıkta durduk, oturduk.
Gözleri…
Takım elbisesi gri miydi, ayakkabıları?.. Bilmem.
Bardaklarda buzlu viski, tabaklarda balık, salata, Çatallar, bıçaklar gümüş…
Bir lokma bile yiyemezdim. Yiyemedim, içemedim. Karanlığa bakıyordum.
Oysa ışık ışıktı gözleri. Bakabilsem aydınlanıyordum. Dinleyemiyordum ki…
Karanlık camda, mavi ceketli bir çocuğun ağlamaklı bakışları, esmer bir kadının masum telaşı vardı.

Bir masal anlatıyordu. Fakir oduncunun kızına bir görüşte aşık olan şehzade. Şehzade kızı beyaz atına alıyor, gidiyorlardı. Onlar ermiş muradına, ya biz?..
Biz erimişiz, bitmişiz… Çok yakınında olduğumuz masmavi denize de, güzelim çiçeklerle dolu bahçeye de, dikenli teller gerilmiş.

Durmak elimizde değil. Güneşe doğru yürüyoruz. Uzak…
Oysa avucumuzda güneş. Sımsıcak, yumuk… Durgun suda bir tutam yamalı düşünce… Yama, yama üstüne vurulmuş. Bir çift gözde bir nokta, ışık, ümit… Koştuğum… Bulduğum yerde yok olan şey… Yok, yok… Yoklar ortasında bir deli dünya, dönüyor.

Dünyam dönüyor. Her müzikle uyuyan düşünce, uyanıyor, hopluyor, zıplıyor ve başka bir müzikle yine uykusuna dönüyor. Piyanonun tuşları beyaz rüyalarımda. Hepsi, hepsi beyaz. Yalnız bana verdiğiniz güller kırmızı, gülleriniz taptaze. Dünyam dönüyor.

Beklediğimden kaçıyorum. O yaklaştıkça derinleşiyor yaram. Derde devadan kaçıyorum. Susuzum, upuzun yollarda yaya.
Yanımda, yanıbaşımda sıcak bir gülüş, tatlı bir bakış, avucumda güneş, sımsıcak… Güneş oysa ta uzakta… Uzak bir yerlerde, denizde batıyor.

Güzel bir ölümle ölmenin, istediğimiz gibi yaşayamamaktan iyi olduğunu, öğrendim. Hep mavi ışıklar doğuştu, sarı ışıklar ölüm.
Karşı karşıya tekrar oluşturuşumuz sarı ışıkta oldu. Mum gibiyiz sarıyız, beyazız.
Yollarımızın ayrılığı ve ayaklarımızın değil de, kaldırımların yürüyüşü ayaklarımız altında. Sağıma baktım, soluma baktım, hiçbir taşıt yok. Olsaydı da görmezdim, yine asfalt yürürdü ayağımın altında.

Belki de siyah bir arabaydı gelen. Görmedim, yürüdüm, üstümden geçti araba.

Ama ne bir feryat, ne ufak bir ses, ne de kalabalık. Adam baktı. Beni ezdiğine pişmandı. Gözlerim büyümemişti, hiç kanım akmamıştı. Ben de yoktum, ama öyle büyüktü ki bıraktığım boşluk…
Oysa beni ezdiğinden emindi adam. Gitti, teslim oldu.
‘‘Nerede, kim, nasıl oldu, tanık, ceset,’’ dediler. Yoktu, bunların hiçbiri yoktu. O, ‘‘öldü,’’ diyordu; direniyordu. ‘‘Deli,’’ dediler, acıdım ona. Öylesine acıdım ki; koştum, polislere hepsini anlatmak istedim. Ne sesimi duydular, ne beni gördüler, ne olanları anladılar.

İşte hepsi bundan ibaret.



308
Güncel / Ynt: Kıyamet Kopacak Diyollaa.
« : 12 Ağustos 2010, 14:57:11 »
Korkuyorum.

309
Çizgi / Ynt: İblis, Savaçı ve Şaman-Genç Yetenekler
« : 12 Ağustos 2010, 14:12:17 »
Hepsi birbirinden güzel. Özellikle insan şamanına bayıldım.

310
Genel Kültür / Ynt: Doğum Tarihine Göre Kişiliğiniz
« : 12 Ağustos 2010, 14:04:55 »
11 Ocak-19 Ocak
Son derece mantıklı, becerikli, akıllı, sözünde duran
Eğitim hayatına önem veren. Öğrendiklerini kolay kolay unutmayan.
Aklını ve yaratıcı hünerlerini kolaylıkla hayata geçirebilen.
Neyin gerekli neyin gereksiz olduğunu iyi ayırt edebilen. Mantıklı.
Gerektiğinde sert konuşabilen. Aynı anda birden fazla konuda bilgi sahibi olabilen.
Gözlem gücü yüksek, iş hayatında başarıya mutlaka ulaşabilen.
Aynı ben.

311
Liman Kütüphanesi / Ynt: Nasıl kitap okursunuz?
« : 12 Ağustos 2010, 13:26:56 »
Yatakta oturarak kitap okumayı seviyorum. Genellikle kitap okurken müzik dinlemeyi seviyorum.
Çok dinlendirici oluyor.

312
Mitolojiler / Ynt: Atlantis
« : 11 Ağustos 2010, 13:38:46 »
Atlantis hep merak etmişimdir. Böyle bir kıta varmı yokmu diye. Bazı insanlara  göre bir efsane ama bana göre böyle bir kıta önceden vardı. Diye düşünüyorum.

313
Müzik / Ynt: Günün şarksı =)
« : 11 Ağustos 2010, 10:30:17 »
Paloma faith-Upside down=)

314
Televizyon / Ynt: Hangi dizileri seyrediyorsunuz?
« : 10 Ağustos 2010, 13:36:28 »
-the 24-favorim
-true blood-vampirleri duygusal varlıklar olarak göstermeyen en güzel vampir dizisi.
-doctor who- harika ve süper komik bir dizi.(alkışı hak ediyor)
-prison break-harika bir seneryosu var.

Edit: Şimdi izlediğim diziler:

Game of thrones
True blood(Yaz dizisi)

315
Vadideki zambak,
yazarı balzac dünya klasiklerine takmış durumdayım.

Sayfa: 1 ... 19 20 [21] 22