Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Nate

Sayfa: 1 [2]
16
Kurgu İskelesi / Ynt: Pandora (Önsöz)
« : 28 Haziran 2011, 17:18:30 »
Vay canına, güzel bir hikaye başlamış. Önsöz çok hoşuma gitti, çağları falan güzel anlatmışsın. İlk bölüm vardı sadece o yüzden pek bir şey söyleyemeyeceğim. Ama oldukça ilginç bir başlangıç olmuş. Ellerine sağlık, devamını bekliyorum.

Teşekkürler yorumun için :) Daha önce de dediğim gibi, çağları daha detaylı anlatacağım. Şimdi 2. bölümü yazmaya başladım, bitmek üzere...

17
Kurgu İskelesi / Ynt: Pandora (Önsöz)
« : 27 Haziran 2011, 21:24:35 »
Güzel bir ilk bölüm olmuş. Olaylara çok çabuk giriş yapmışsın. Aksiyonlar hemen başladığına göre hikaye boyunca sıkça karşılaşırız diye tahmin yürütüyorum. Özel yer isimlerini başarıyla tutturmuşsun bence. Grandis Krallığı, Ateşkarası, Onerma gibi kurmaca yer isimleri ayrı bir tat verir elbette.

Birkaç yerde yanlış noktalama işareti gördüm fakat her birimiz bu hataları yaparız, abartılacak fazla bir hata göremedim. "Ork" bir özel isim değildir, baş harfi küçük yazılmalıdır. Bu dikkatimi çekti sadece.

Ventus'un haritası biraz daha geliştirilebilir. Şu, Jeorylla Dünyası'nı da merak ettim doğrusu. Devamını dilerim (:

Teşekkür ederim. "Ork" a dikkat edeceğim ;) Ventus kırası sadece bundan ibaret. Dediğim gibi, bu Pandora olayı bitsin, Felaket Çağı'nı yazacağım. O zaman Jeorylla'nın başka kıtalarını görme fırsatımız olacak...

18
Kurgu İskelesi / Ynt: Eoldynn
« : 27 Haziran 2011, 18:33:08 »
Her zamanki gibi çok güzel. Bir hanım... Güzel çok beğendim, ellerine sağlık...

19
Kurgu İskelesi / Ynt: Pandora (Önsöz)
« : 27 Haziran 2011, 18:30:35 »
İşte ilk bölüm. Ama sizden bir ricam var, "Kötü olmuş" bile olsa yorum yapın.      :(                                            

                                            

                                                             PANDORA

                                                                     BÖLÜM 1:  KUTU





   Era yokuştan inmeye başladığında güneş henüz batmaya başlamış, mavi gökyüzü yerini kızıla bırakmıştı. Era bitkin bir şekilde yürürken yemyeşil ağaçları izliyordu. Bu araziyi, Ateşkarası’nı seviyordu. Yemyeşil ağaçlar, renk renk çiçekler ve o durgun göl…

   Ateşkarası Grandis Krallığı’nın kuzeydoğusundaydı. İçinde yedi köyü barındırıyordu; Akarsu, Yeşilvadi, Onerma, Ateşyolu, Yaylasuyu, Sorgehma ve Otrisha. Bunlardan en güzeli Era’nın köyü olan Yeşilvadiydi. Adı üstünde bir vadiye yerleştirilmişti bu güzel köy. Evler çim tepelerine yapılmıştı ve her evin bahçesi çiçeklerle doluydu…

   Şimdi güneş tamamen batmış ve ortaya yıldızlar çıkmıştı. Ayın ışığı cisimleri belli belirsiz aydınlatıyordu. Ağaçların arasına gelmiş olan Era derin bir soluk aldı ve çantasında taşıdığı suyu çıkarıp içti. Era, Ateşkarası’nın batısındaki Yaylasuyu Köyü’ne gitmişti. Bunu ondan babası istemişti. Oradaki yaşlı Amer’dan bir kutu almıştı. Kutu küçüktü. Üstünde oymalar vardı. Yanlışlıkla açılmaması için sıkıca kapatılmış ve anahtarla kilitlenmişti. Anahtar bir zincir kolye şeklindeydi ve ancak bir büyü ile anahtar şekline geliyordu. Era içinde ne olduğunu çok merak ediyordu ama bir büyücü olmadığı için onu açamazdı.

   İşte o anda Era bir saldırıya uğradı. Bir grup Ork etrafını sarmıştı. Hepsinin elinde şekilsiz kılıçları vardı. Era’da ise sadece bir hançer vardı. Orklar hırıldıyorlardı. Bazıları etrafa tükürük saçıyordu.

   Aniden bir ışık belirdi. Era şu sözü duydu:

“HEDERA”

   Yerden çıkan sarmaşıklar Orkların etrafından dolanıp onları bağladı. Işık artık sönmüştü. Ağaçların arasında bir adam görüldü. Adam bir atın üstündeydi. Üstüne yeşil bir cübbe giymişti. Yüz hatları oldukça düzgündü. Gözleri yeşildi. Kafasındaki kukuleta yüzünden saçları belli belirsiz görünüyordu.

   Adam, atıyla birlikte Era’ya doğru geliyordu. O an Era koşmak istedi. Olabildiğince hızlı koşmak ve oradan uzaklaşmak. Çünkü o an, hayatının değişeceği andı. Ama yapamadı. Bacaklarını hareket ettiremiyordu

   Adam, yere sıkıca bağlanmış Orkların arasından geçti ve Era’nın yanında durdu. Ona tepeden bakarken Era da kafasını kaldırmıştı.

“Adın ne genç adam?” dedi adamın melodik olan sesi.
“E-. Era” dedi Era kekeleyerek.

  Ardından adam öyle hızlı bir hamle yaptı ki, Era ne olduğunu anlamadan, kendini atın üstünde buldu. At, hızla koşmaya başladı. Ama Era’nın köyüne değil, tam tersi yöne gidiyordu.
“Bırak beni!” diye hiddetle bağıdı Era. Ama adam onu duymamış gibi davranıyordu. Çok hızlı gittikleri için, eğer Era atlarsa, bir yerlerini kırabilirdi. O yüzden sadece söylenmekle yetindi.

   Karanlık yolda gitmek zordu, ama at kolaylıkla ilerliyordu. Ay, muhteşem bir şekilde parıltısını gösteriyordu. Yıldızlar, aya destek verircesine ışıldıyordu. Çam ağaçların kokusu ormanı çevrelemişti. Gece kuşları her zamanki şarkılarını söylüyordu. Yemek arayan bir kaç sincap, bir ağaçtan girip birinden çıkıyordu. Böcekler, ötmeleriyle, baykuşlara eşlik ediyordu.

   Şimdi yavaşlamışlardı ama Era’nın bırak kaçmaya, hareket etmeye bile hali yoktu. Çok yorulmuştu ve feci derecede uykusu gelmişti. O yüzden, nerede olduğuna aldırmadan, gözlerini kapattı ve gecenin seslerini dinleyerek uykuya daldı…



Not: İyi okumalar...
Not 2: Hikaye Jeorylla Dünyası'nın Ventus Kıtası'nda geçmektedir.
Not 3: Ventus Kıtası'nın haritası:

Spoiler: Göster

20
Kurgu İskelesi / Ynt: Leo'nun Rüyası
« : 27 Haziran 2011, 16:16:05 »
Devamı gelmeyeceğine üzüldüm. Neyse diğer hikayelerine bakarız o zaman. :)

21
I have a bad feeling about this!
Me too.

Niye ki? Bence güzel olur.

22
Kurgu İskelesi / Ynt: Leo'nun Rüyası
« : 26 Haziran 2011, 12:25:43 »
Nasıl bittiğini anlayamadım. Sözzcükler mükemmel kullanılmış. Sadece ben de yazım yanlışlarına takıldım. Özellike 'de' lere. Ama gerçekten güzeldi. Devamı gelecek mi?

23
Çizgi & Anime / Ynt: Hangi animede olmak isterdiniz?
« : 26 Haziran 2011, 01:28:12 »
Avatar isterdim. Ama bazıları o anime değil diyor, o yüzden Yugi-oh da olabilir.

24
Kurgu İskelesi / Ynt: Pandora (Önsöz)
« : 25 Haziran 2011, 21:14:57 »
Teşekkür ederim. Bir saatte falan yazdm sanırım bunu. Çağlara gelince, onlala ilgili başka planlarım var. Yani sonra detaylı olarak göreceğiz o çağları. Evet son iki kıta biraz öyle oldu. Aslında önceden öyle değildi ama o haliye hikayenin geleceği çok belliydi. Ben de sorularla bırakmaya karar verdim.

Tekrar teşekkür ederim...

25
Kurgu İskelesi / Pandora (3. Bölüm)
« : 25 Haziran 2011, 18:56:15 »
Arkadaşlar, bu benim buradaki ilk hikayem. Lütfen yorumlarınızı sakınmayın ve "kötü olmuş" şeklinde bile olsa yorum yapın...



                                                     Pandora

                                                     Önsöz

Ejderha’nın Kehanet Hikâyesi:

Dört Lord vardı,
Dünyanın bekçileri ve koruyucuları olan,
Hava, Toprak, Su ve Ateş.
Dengeyi sağlıyorlardı bu Lordlar

Canlılar Tanrı’ya isyan etti,
Lordları kovması için.
Lordlar isyan etti,
Kaçtılar birer birer.

Hava, doğuya kaçtı,
Toprak, batıya.
Su, kuzeye kaçtı,
Ateş, güneye.

Teker teker saldı Lordlar,
Korkunçluklarını, acımasızlıklarını.
Teker teker verdi Lordlar,
Cezaları, felaketleri.

İlk Hava başladı,
Korkunç fırtınalar, yıktı geçti şehirleri.
Büyük hortumlar, parçaladı gemileri.

Sonra Toprak gösterdi hiddetini,
Büyük sarsıntılar, içine çekti evleri.
Toprak kaymaları, sürükledi şehirleri.

Sırada Su vardı,
Sel felaketleri, batırdı şehirleri.
Ardından, çekti su kendini.
Bıraktı canlıları susuz.

En son Ateşti.
Bilinmedik nedenlerle çıkan yangınlar,
Yanardağ püskürmeleri,
Ve daha neler…

İşte böyle bitti Refah Çağı,
Ve böyle başladı Felaket Çağı.
Canlılar yalvardı Lordlara,
Lordlar umursamadı.

Ve bir gün ne olduysa,
Durdu fırtınalar,
Durdu sarsıntılar,
Geri geldi sular,
Bitti yangınlar.

Doğuda büyük bir fırtınayla bitti felaketler,
Batıda büyük bir depremle.
Kuzeyde büyük bir selle bitti felaketler,
Güneyde büyük bir yanardağ patlamasıyla.

Her şey bitmişti,
Felaket Çağı son bulmuştu.
Lordlar ölmüştü,
Pandora ortada kalmıştı.

Yeni bir çağ başladı,
Düzen Çağı.
Canlılar Lordların hasarlarını onardı,
Her şeyi yoluna koydu.

Sonra, Büyücüler buldu Pandora’yı.
Açtı kutuyu.
Kötülük salındı,
Yeni bir çağ başladı.

Büyücüler ikiye ayrıldı,
Ak ve Kara Büyücüler.

Elfler üçe ayrıldı,
Kara, Orman ve Üstün Elfler.
Ve savaş başladı.
Ve Savaş Çağı başladı.

Ak Büyücüler,
Çaldı Pandora’yı.
Kötülüğü kutuya hapsetti.
Kutu, Ventus Kıtası’na gönderildi.

Kutu, açıldı tekrar,
Başladı savaş yeniden.
Ama savaş sadece,
Ventus Kıtası’nda kaldı

Şimdi ise biliyorum,
Görüyorum, hissediyorum.
Her şeyi duyuyorum.
Savaş son bulacak.

Genç bir Ak Büyücü,
Bulacak Pandora’yı.
Kötülüğü yenip,
Kutuya hapsedecek yeteneğe sahip.

Pandora’yı alıp,
Kötülüğün Ustasını,
Serbest bırakmaya çalışanlar olacak.
Büyücün kaderi ne olacak?

Kötülüğü yenip,
Pandora’ya mı hapsedecek?
Yoksa kötülük onu yenip,
Kötülüğün Ustası serbest mi kalacak?


Not: Pandora'nın Kutusu değil, kutunun adı Pandora.
Not 2: Umarım yeterince açıklayıcı olmuştur  ;)

26
Kurgu İskelesi / Ynt: Eoldynn
« : 25 Haziran 2011, 18:25:13 »
Bölmüleri gerçekten harika yazıyorsun. Anlatımınla büyüledin beni. :)

(Eğer özel değilse haritaları nasıl yaptığını sormak istiyorum?)

27
Kurgu İskelesi / Ynt: Eoldynn
« : 03 Nisan 2011, 18:44:39 »
Gerçekten güzele benziyor. Takip edeceğim...

Sayfa: 1 [2]