491
« : 16 Mayıs 2012, 18:20:30 »
Hemen hepimizin çocukken okuduğu kitaplardan biridir Denizler altında yirmi bin fersah. Şimdileri çocuk kitapları arasında sayılsa da o yeri hak etmediğini düşünüyorum ne kitabın ne de Jules Verne üstadın. Ben bir kere daha okudum bu kitabı İthakinin yayınladığı tam çeviriyi. Ne güzel düşünmüş ve ne güzel yazmış Jules Usta. Bitki türlerinden hayvan türlerine, kıtalardan akıntılara kadar verdiği bilgileri görünce karşısında saygıyla eğilmekten başka bir şey gelmiyor elimden. Cep telefonlarında bilgisayarlara nükleer denizaltılardan uzay araştırmalarına kadar pek çok buluşa ve nesneye sahip olduğumuz bu çağda yazdıkları basit gelse de yaşadığı yıllara göre çok önemli kitaplar bunlar. Düşünsenize bizler savaşlarla yokluklarla boğuşurken, imparatorluğu kurtarmaya, padişahımıza hizmet etmeğe çalışırken onlar denizlerin altında gezmeyi, aya seyahat etmeyi, yerin derinliklerine inmeyi düşünüyorlardı, yazıyorlardı. Daha da önemlisi okunuyordu. Okunuyordu diyorum çünkü belki bir yerlerde tarihimizin bir bölümünde bu tür denemeler yazanlar var olmuş olabilir. Zamanında bizlerde de Lagariler, Hezarfenler çıkmış. Ama ne çare ki devamını getirememişiz. -Biraz hey gidi günler hey gibi oldu ama- Yine de böyle bir alt yapıyla bu bilgilerle donanmış bu kitaplarla büyümüş nesilden günümüzün buluşlarını istemek çok normaldir.
Konunun çok dağıldığını bilsem de bence bilim kurgu seven edebiyatı romanları seven herkesin kitaplığında olmalı bu eser. Bu nedenle bu kitapları özet olmadan aslına sadık kalarak hazırlayanlara teşekkür borçluyuz sanırım. Bir de bir eksik noktadan söz etmeliyim. Denizler Altında Yirmi Bin Fersahta ve devamı niteliğindeki Esrarlı Ada da bir eksik var. Keşke birer harita eklenseymiş kitabın sonuna. O zaman benim gibi meraklılar bir yandan okurken bir yandan da Atlastan Kaptan Nemonun gittiği yerleri bulmaya çalışmazdı.