Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Narr

Sayfa: 1 ... 6 7 [8] 9
106
Korku & Gerilim Eserleri / Ynt: Edgar Allan Poe Öyküleri
« : 05 Temmuz 2011, 13:48:03 »
Kara kedi, Kuyu ve Sarkaç, Altın Böcek, Morgue Sokağı Cinayetleri, Peri Adası ve Kalabalıkların Adamı, ve ve ve ve Kızıl Ölümün Maskesi. Özellikle Kızıl Ölümün Maskesi. Sembolleri bu kadar iyi kullanabilen bir insan, bu kadar genç yaşta.. Üzülüyorum.

107
Yazarlar / Ynt: Raymond E. Feist
« : 05 Temmuz 2011, 13:38:46 »
Gedik Savaşları Efsanesi (The Riftwar Saga)

       1. Büyücü : Çırak (Magician: Apprentice) (1986)
       2. Büyücü : Usta (Magician: Master) (1986)
       3. Gümüşdiken (Silverthorn) (1985)
       4. Sethanon'da Karanlık (A Darkness at Sethanon) (1986)

---------

Şu kısımdan sonra yazarın kendisini bozduğunu düşünüyorum ben. İlk kitapları ne büyük açlıkla okumuştum. Karakterleri işleyişi vesaire süperdi. Ama dediğim gibi ilk dört kitap sonrası bunu hobi değilde para kazanma ağacı olarak mı gördü bilmem ama o tadı tekrar alamadım. Sonucunda da ilk 6 kitabı filan okudum ve seriyi bıraktım. Genelde sonuna kadar da okurum ortalarda bir seri varsa.

Her neyse ilk dördü için konuşacak olursam süper bir romandı ve 5 yıldızlık bir seriydi. Daha önce pek ele alınmamış bir konusu vardı ve keyifle okudum.

Katılmamak elde değil. Ama ben yine de Krondor Seri'sine göz atmayı düşünüyorum.

108
Mitolojiler / Ynt: İlham Perileri
« : 05 Temmuz 2011, 13:35:25 »
İyi Günler,
GÜzel bir çalışma olmuş, ellerinize sağlık. Fakat ben bir şeyi dile getirmek istiyorum, bu sizin çalışmanızla alakalı olmayıp sadece kendi düşüncemdir. Takıldığım bir kaç nokta oluyor aslında, çeviri konusunda.
The Muses anlamındaki "Musalar". Şimdi latinceden gelen bu terimin günümüz türkçesindeki anlamı git gide farklılaşmış durumda eğer bakacak olursanız, Musa'nın: 1. Musevî dininin kurucusu, İsrail peygamberi ve kanun koyucusu. 2. Bir vasiyeti yerine getirmekle görevli kimse. 3. Eski Mısır dilinde "çocuk" anlamına geldiğini görüyoruz. Dİğer bir yandan ingilizcede Muse yani ilham perileri, türkçeye "müz" olarakta çevrilmiş. kafam birazcık karışıyor, musa bizim dilimizde birazcık farklı anlamda. Bana göre en azından. Müz, ya da sadece ilham perileri denebilir ki Latincede "Mousai" olarak geçmektedir. "Mousai" sözüyse "musa" sözünden yani "(ing: men)" kökünden gelmektedir. Kökten türetilen bir isimin bizim dilimize köküyle aktarılması bana kalırsa yanlıştır. Bunu size ithafen söylemiyorum elbette, ilk çevirilerde yapılan bir çalışma neticesinde olmuştur bu. Ben ilham perileri demeyi tercih ediyorum ki, başka ilham perileri de yoktur aslında. Herkesin bahsettiği ilham perisi, tekil olarak, çoğulu çok fazla dikkat çekmediği için, bunlardır. Çalışmanızdan dolayı teşekkür ederim yeniden.
Not:
1-Halliope yazmışsınız, sanırım gözünüzden kaçmış Kalliope'dir doğrusu.:)
2-Clio olarak itham ettiğiniz ilham perisinin asıl ismi Kleio'dur.
3-Srato olarak itham ettiğiniz ilham persinin asıl ismi Erato'dur. Ki Eros'tan da çıkartabiliriz.
Sanırım bu kadar:) Belki yorgundunuz bunları yazarken bir kaç harf hatası olmuş olması gayet normal, kusuruma bakmayın sakın. Teşekkür ederim.


109
Diğer Fantastik Eserler / Ynt: Kara Büyücü Serisi
« : 05 Temmuz 2011, 13:13:42 »
Bunun seti satılıyormuş bir ara çok çok ucuza, aklım neredeydi, alsaydım keşke. Şimdi ilk kitap tükenmiş çok zor bulunuyor, gerçi vardır dostta mostta. İlgimi çok çekti, sağlam olması çok yüksek ihtimal. (bkz: okumalıyım, okumalıyım!)

110
Sinema / Ynt: "Eski Dünyanın Orduları" Yayında!
« : 05 Temmuz 2011, 13:10:47 »
Gayet başarılı, gayet. Gurur duydum.

111
Sinema / Ynt: Mr. Nobody | Bay Hiçkimse (2009)
« : 05 Temmuz 2011, 11:49:20 »
"Küçük bir çocuğun kafasındaki ihtimalleriz sadece". Paralel evren kavramının işlendiği bu filmin birazcık anlaşılmaz olmasının nedeni aslında bu türe ait çok fazla filmin çekilmemiş ve izlenmemiş olmasıdır. Eğer ben şuanda burada bunu yazıyorsam, bu benim seçimimden dolayıdır ve belki ben burada bunu yazmasaydım şuanda sigara içiyor olabilirdim dışarıda. Ve şuanda paralel evrende bir başka ben sigara içiyor dışarıda, ben sadece zamanın ve gerçekliğin olduğu yerdeyim, seçtiğim yerdeyim. Evet film birazcık karmaşık bu farklı yaşam ihtimallerinin bir arada anlatılması ve eğer "extended edition"ı izlediyseniz, bunların birazcık daha sarpa saran, anlatımlarıyla sizi oradan buraya, buradan şuraya sürükleyen bir hali var gibi. Filmin akışına kapılamıyorsunuz sorgulamaktan. Bu da filmin çözülemezliğini gösteriyor, sonuna kadar. Ne olacağı belli olmayan bir filmin yarattığı heyecan ile, karmaşıklığın yarattığı yorgunluk sürekli savaş halinde oluyor ve bundan dolayı yoruluyorsunuz. Herneyse, çok uzattım özür dilerim, kısacası güzel bir bakış açısı, ben beğendim, farklıydı; fikir geliştirilmişti.

112
Sinema / Ynt: Twilight - Alacakaranlık
« : 05 Temmuz 2011, 11:36:41 »
Find your Bella :D

113
Filmdeki mutluluk yoksunluğu ve hayal kırıklığı o kadar rahat bir şekilde ruhuma ve hislerime sızdı ki, kendimi umutsuzluk ve isteksizliğin esiri olarak buldum, filmin sonunda. (bkz: şairane esintiler) Kesinlikle çocukların izlememesi gereken bir film, şahsen ben küçükken izleseydim ciddi bir şekilde etkilenirdim. James Gandolfini'nin Carol'u seslendirdiğini fark ettiğimde izlemiştim 1 yıl kadar önce, o adama Sopranos'tan dolayı duyduğum bir hayranlık sonucu. O zaman bile belki küçükmüşüm, çünü yine çok etkilenmiştim. Tebrik ediyorum buradan kendilerini.
Being John Malkovich filmi hakkında da Spike Jonze ile bağlantısından dolayı bir kaç şey söylemek istiyorum. Çok, çok, çok mükmmel bir film olacağını umarak lütfen izlemeyin filmi, hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Yapım yılı bakımından, zamanına göre çok güzel bir film olabilir, fakat aradan geçen 12 yıldan sonra birazcık yıllanmış diyebilirim, yıllanmış şarap seven vardır, sevmeyen vardır, saygım sonsuzdur.

114
Sinema / Ynt: Sucker Punch (2011)
« : 05 Temmuz 2011, 11:21:20 »
İzlemeyi başaramadığım filmler arasında. İlk Sweet Dreams'li girişi izlerken aklım çıktı, kayboldum, derhal kapattım, fazla etkiledi beni; nedense. Ondan beridir daha da açmadım o filmi. Çok korktum ama. Bir de ben kızı sevmiyorum, suratı, bakışları azıcık rahatsız ediyor. Onun yerine Pan's Labyrinth çok daha güzel. Sonra Björk'ün Army of me şarkısının olduğunu da bilmiyordum ki yoksa dayanırdım(dayanabilirdim). Bir de metascore'u 27 idi, irrite oldum. İşlnemiş bir konuyu görüntülerle ve efektlerle gözümüze sokmaktansa, belki birazcık daha sağlam bir konuyla düşük bütçeli ama düşündürücü bir film çekebilirlerdi. -> Merhaba ben sinema eleştirmeniyim, çok pis anlarım bu işlerden ya, ondan konuşuyorum:D

115
Tom Bombadil olmak çok eğlenceli olsa gerektir. Ya da sürekli "pipo" tüttüren buçukluklar. Ağızlarının tatlarını biliyorlar. Aragorn'un soyundan da olmak iyi olurdu, kebap 150 yıl yaşıyorsun, doğuştan gifted. Tom Bombadil!

116
Harry Potter / Ynt: Pottermore
« : 05 Temmuz 2011, 11:00:38 »
Kusura bakmayın, ben kendi hislerimi dile getirmiştim. Farkında olmadan aynı kelimeyi kullanmışım. Size karşı bir söz değildi, Pottermore'a karşıydı.

117
Televizyon / Ynt: Camelot
« : 04 Temmuz 2011, 20:29:52 »
Neden acaba?

118
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Unutulmuş Diyarlar Okuma Rehberi
« : 04 Temmuz 2011, 19:56:08 »
Sadece Karaelf Üçlemesini okumuş biri olarak, daha fazla ufkumu açmanın mantıksız olduğu kanısındayım. Bazen, tamamen kendimden kaynaklanan sebeplerden ötürü, beğenmiyorum, ya da bu kadar uzatılması (serinin), konuyu asıl olan odağından uzaklaştırıyormuş gibime geliyor. Ama Drizzt'a ilk üç kitapta tek bir sözüm bile olmadı, beğendim hazretlerini. Elminster'e gelecek olursak, Saga'sında birazcık kolay çözülebilen, süper kahraman etkisi uyandırdı bende. Bundan çok hoşlanmadım. Ama saygım sonsuzdur. Saygılar yeniden.

119
Bkz: Dante'nin İlahi Komedya'sının düz yazıyla çevrilmesi, İlyada ve Homeros'un düz yazıyla çevrilmesi, Don Kişot'un kısaltılması... Uzar da gider. Şimdi sadeleştirilmesinin ve kısaltılmasının 2 (belki daha fazladır) olabilir. Birinci olarak; masum bir şekilde çocukların anlayabileceği seviyeye getirmek, ikinci olaraksa okuyucuyu uyutmak, dolandırmaktır.
ilk hususun çok masum olduğunu düşünüyorum bu yüzden ikinci husus hakkındaki düşüncelerimi genişleteceğim: Çeviri becerisi. Shakespeare'in bir eserini bırakın eksiksiz bir şekilde, orijinal anlamını kaybetmeden çevirmek bile büyük bir meziyettir. Fakat bizim çevirmenlerimizin çoğu tam olarak o dile hakim bile değildir. En azından ben bir kaç kişi tanıyorum, bunu buna dayanaraktan söylüyorum. Hatta Kafka'nın Dava adlı kitabında bile adını vermek istemediğim önemli bir yayın evinin çevirisinde, karşılaştırmalı olarak okurken, bir bölümün tamamen atlandığına rastladım. Bu neredeyse "işini yapmak için yapan, hakkını tam vermeyi düşünmeyen" çevirmenlerin çoğunun yaptığı bir şey. Don kişotun 50 sayfada anlatımına rastlasam şaşırmam diyebilirim. Bazı iyi çevirmenler yok değil, var genelde çevirmene bakıp alıyorum kitapları. Yayın evlerini de unutmamak gerek. Bir kitabın belki 10 çevirisi oluyor. Bu çevirileri de bizler, yayınevlerine ve çevirmenlerine göre değerlendirebiliriz diye düşünüyorum. Sonuçta toplumumuz çok katmanlı ve kimisi güzel çeviri yerine üstün körü çeviriyi yeğler. Bu durumda onların da hakkını yememek gerek diyebiliriz; herkes, her zaman, mükemmeli istemeyebilir.

120
Harry Potter / Ynt: Pottermore
« : 04 Temmuz 2011, 19:02:15 »
Hayal kırıklığı hat safhada. Resmen sanal oyun parkı.

Sayfa: 1 ... 6 7 [8] 9