Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Kanashii Uchiha

Sayfa: 1 ... 4 5 [6] 7
76



Stephen King kendine has üslubuyla bizleri 1963 Amerikası'na, Kennedy Suikasti öncesine götürecek ve herkesin merak ettiği bir soruya "Kennedy suikasti olmasaydı dünya nasıl olurdu?" sorusuna kendi usulünce cevap verecek. Ve tarih 8 Kasım 2011'i gösterdiğinde tüm dünya bu sorunun cevabını almış olacak...


Tarihin yaklaşıyor olması, sabırsızlığımın daha da artmasına neden oluyor ...

77
Acaba bir kere daha mı okumalıyım...

Bu soruyu bende kendime şu an soruyorum.

78
Korku & Gerilim Eserleri / Ynt: Stephen King Kitaplığı
« : 22 Ağustos 2011, 02:07:44 »
Devasa bir yazar, devasa bir ruh!
En son Düzenleyicileri okudum.Bir gecemi aldı ^^
Ahh Maine de olmak ve onu çalışırken gözlemlemek vardı...
Yazıyor adam.
Hakkını veriyor, gerçek bir Kral!

79
Güncel / Ynt: Türkiye'de İnternetin Ölüm Tarihi
« : 21 Ağustos 2011, 14:30:58 »

Bir özgürlük, bir başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter.Bunu kavrayan bir toplum olabilmeyi öğrenmek gerekiyor önce.
Yönetici haklı.Ama hayır, yöneticiler grubu olduğundan, yalakalık beklediğinden değil; emek verdiği ve amacı farklı bir oluşumun temiz kalması ve seviyesinin düşmemesi için haklı.Eğer aksini düşünür ve idda edersek taraflı bakmış oluruz.

O zaman üzerinde tartıştığımız ve çok anlamsız bir uygulama olan -bu konu da hemfikiriz sanıyorum- flitrenin yasağına koyduğumuz tepkinin de ; adını saymaktan imtina ettiğim yönetici kitlesinin [hiç birisini şahsen tanımam ve yanlı görünmek de istemem ] verdiği emeğin de bir özelliği kalmaz.

 Daha en başında kendi içimiz de ; belli bir süredir birlikte olan bir topluluğun, bir fikir üzrinde tartışırken seviyesini koruyamaması, elbette ki bizi flitrelemek isteyenlere enteresan bir silah olacaktır.

Yönetici haklı demiştik ; ama Üye de haklı, fikrini korkmadan söyleyebilmeli.
Ancak Fikri söylemek demek; "saygısız olabiliriz", "ambara duvara konuşabiliriz", "idari grubu ve onların koymuş olduğu yönetim kurallarını yok sayabiliriz" demek değil. İkinci bir husus da şu;
evet burası fantasya aleminin can bulduğu bir yer fakat;bizler sadece hayal aleminde yaşamıyoruz.Fikirlerimiz var, görüşlerimiz var.
Aynı zamanda bir stilimiz, bir tarzımız da var, ama iyi güzelde dilimizin kemiği yok.

ÖZGÜRLÜK UĞRUNA KONUŞURKEN, İYİ DOSTLAR OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜM VE SAYGINLIK / HAYRANLIK UYANDIRDIĞINI HİSSETTİĞİM; ÖRNEK OLMASINI BEKLEDİĞİM KİŞİLERİN ince eleştrileri ve kırgınlık boyutuna gelen fikir savunularını yakıştıramadığımı belirtmeliyim.
Amaç bir fikri savunurken dostlar kaybetmek değil. Bir şeylere karşı birleşebilmek varken , birbirine düşen bir site görüntüsü çiziyoruz.[Daha yeni geldim, ama kendimi de dahil etmek istiyorum aranıza.]

Flitre yanlış.Başında yanlış.Ne üçüncü dünya ülkesiyiz , ne de kendi kendimizi idare edemeyecek kadar embesiliz.Yeri geldiği zaman en inanılmaz buluşları, en ileri teknolojileri, ilkleri yaratabilen bir halkız.
Ama iş idare ye gelince sus pus olup;
"başımızdakiler her şeyin en iyisini bilir anlayışına karşıyım."

"Ben bilmiyorum bilen beni korusun" 'a karşıyım.Yap kardeşim,öğren,sor nasıl yapılır diye.Çözüm üret birilerinden bekleme.Araştır, kendi kendini, KENDİN KORU,KENDİN FiLİTRELE Arkadaş!Dünya kadar koruma programı var.Bi zahmet et! İki beyin çalıştır!

İşine gelince "aaa ne güzel", işine gelmeyince "aman hak hukuk var" ya da "ay çocuk var" ı kullananlara da karşıyım.O hukuk her zaman, her yerde var. Çocuk da öyle.
Örneğin;Günlük hayatında küfür etmekten çekinmeyen [genelleme yapıyorum!], stadyumlarda, okul bahçelerinde, HELE HELE İNTERNET CAFELER DE!!! hatta cami bahçelerinde ürün parası konuşurken,maç seyrederken, trafik de şerit değiştirirken, otobüsde, durakta, hastanede; yer yurt hiç ayırt etmeden; yaşlıya ,çocuğa, büyüğe dikkat etmeden sövebilen , ana avrat düz gidebilen, kadını kızı görmeyen bir milletiz.O zaman gözümüz, "orada yaşı küçük bireyler var mı?" , "çocuk var mı?" görmüyor.Ama iş flitre koymak,insanları fişlemek,önüne gelen kitabı toplamak,kanalı kapatmak,konuşanı susturmak olunca diktatör kesiliyoruz.İşte ben buna karşıyım.

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığına da karşıyım.Gelişmemizi engelleyici,farklı fikirleri okuyup sorgulamamızı engelleyici her şeye karşıyım.Cahalete,cahil kalışımıza,umursamaz oluşumuza da karşıyım. Hiç kimse direk cinsel uygulamalardan bahsetmiyor zaten burada, onlar bu konunun en can alıcı noktasını ,oluşturuyor.Çünkü bahane olarak sunulan şeyin alt yapısı,sakıncalı sitelere dayanıyor.

Çok yönlü düşünmek gerektiğine inanan biri oldum ben her zaman.Ve yanlışı eleştirirken konuyla ilgisi olmayan durumlarla alakalı, görevini yapan kişilere haksızlık etmemek gerektiğini düşünüyorum. Olumsuz eleştiri yapmaya gelince insanların manasız yere birbirini kırmasını hoş bulmuyorum.En başta düzeltilmesi gereken kısım bu bence.
Sitenin yapısında bir çirkinlik yok.Haksızlığa gerek yok.Emeğe saygı lütfen, görüşlerimizi ve çözüm için düşünülmesi gerekenleri konuşalım.Birbirimizi incitmeden ama.Ancak böyle örnek olabiliriz diğerlerine çünkü.
Sürü olmadığımızı,kültürün , eğitimin,dünyaya açılmanın ne denli önemli olduğunu bu şekilde anlatabiliriz bilmeyenlere/önemsemeyenlere.

80
Kurgu İskelesi / Ynt: Aynı
« : 16 Ağustos 2011, 02:59:51 »
Belki de doc. who ya başlamalıyım.
ilgi çekici görünüyor.  o.O
Ah bu arada yazım gayet hoş.Deneyim kazanmış bir Fanfiction yazarıyla
 karşı karşıya olmak güzel.
Hiç seyretmediğim bir şey hakkında ilgimi uyandırabilecek, devamında olacakları merak ettirecek
 kadar güzel yazılmış eline sağlık ^^

81
Kurgu İskelesi / Ynt: Oligarşi
« : 15 Ağustos 2011, 13:06:45 »

Şimdi düşündüm de gerçi, liseden daha fantastik neresi var ki?

Şu satırlarda gördüğüm kadarıyla , Bayanlar tuveleti Liseden de, üniversiteden daha ilginç galiba dahada fantastik ^^

Dip not:Oranın tüm sırrını çözmüş seçilmişlerden biri olarak, merakla bekliyorum *.*

82
Liman Kütüphanesi / Ynt: Kitap Seçimi Kriterleriniz
« : 15 Ağustos 2011, 06:54:07 »
Ben ilk görüşte aşka inanıyorum.Ne listeler, ne önyargılar, ne öneriler...Henüz rafındayken aşık olmalı bir kitaba.O rafa uzandığınızda daha sırtını okurken , kapağına göz atarken bağlanmalısınız.
Ya da Stephan King yazmalı yada D.R Koontz ve ya J.C.Grangé...İstisnasız alırım.Bakmaya dahi gerek duymadan.Çok nadir hayal kırıklığına uğratır beni çünkü onlar.

Diğerlerindeyse İsmi içinizi sarmıyorsa,kokusu hoşunuza gitmediyse,konu şayet gönlünüzü almadıysa, arka kapaktaki övgüler hiç bir işe yaramazlar benim gözümde.Onların  okudukları değil, benim gözümde canlandırabildiğim satırlardır bir kitabı bence kitap yapan.Mesaj kaygısıyla batırılan kurgular, konular ve ya sıkıcı üslup ya da dili batırır bir kitabı.Yazar yansıtmaya çalıştıgı dünyayı köhneleştirir.Boğar.Bütün olmalı bir kitap her şeyiyle.
Liste başı kitapların eskimesini beklerim çoğu zaman.Kıskancımdır biraz. Benim çok sevdiğim bir kitabın, aklı eren ermeyen herkesin avuçlarının arasında olması,bir süre sonra bir kenarda tozlanmaya terk edilmesi hoşuma gitmez.Hala Stephanie Meyer 'in hiç bir kitabını okumayışım bundandır.-parıldayan Vampirlerinden söz etmeye ne hacet!-

Yukarıda belirttiğim gibi...Ben ilk görüşte aşka inanırım, gerisi sadece teferruat.

83
Güncel / Ynt: Türkiye'de İnternetin Ölüm Tarihi
« : 15 Ağustos 2011, 06:32:24 »
Hala aile ve çocuk paketleri bulunduğu gibi, bahsi geçen konu genel bir kavramdı. Suç olmasa dahi, "kimseye zararı olmayan" bir davranışta bulunduğu için birini ötekileştirmek, legal olmayan bir şey yapıyormuş gibi göstermek, onu suçlu ilan etmektir.


Birileri bizim yerimize düşünüyor, hüküm veriyor, uyguluyor.Biz ise uyuşturuluyoruz.
Biz yemekteyiz seyrederken,dedikodu yapar alt komşunun karısı hakkında atıp tutarken, Behlül'e, Bihter'e ağlarken, at oynatıyorlar tepemizde.
Birileri bizi beyinsizleştiriyor.
"Siz kendi namusunuzu koruyamazsınız,akıl ve ruh sağlığınıza sahip çıkamazssınız ,sapıtırsınız, çocuklarınızı zapt edemezssiniz" diyor birileri.Ses çıkarmıyoruz edepsiz oluruz çünkü o zaman.Porno siteleri filanda var ya işin tam merkezinde.
Hele gidin bir İç Anadoluya şöyle. Biz burada ne kadar parçalarsak kendimizi özgürlük iyidir anlatamaya çalışsak , o insanlar o kadar mutlu flitreden.Bunu benim kadar sık ne yakından görseydiniz şaşardınız.Şayet onlar sizin bu satırlarınızı okusaydı gözlerinde derhal sapık ,edepsiz vs. olurdunuz, derdinizi dahi anlatamadan.Düşünsenize komşunuz "sen netini kapattırdın mı, flitre yaptırdın mı ?" diye sordugu zaman; bir aile babası "hayır ihtiyaç duymadım" dediğinde acaba ne düşünür hemen karşısında ki ??

 Dahası Sana ne bundan kardeşim! de diyemiyoruz mesela.Nasıl önlem alınır,nasıl gelişilir ,nasıl daha medeni daha seviyeli olunur onu öğrenmek yerine, her önümüze geleni kapatıyor, öcü kaka yasak deyip,birilerinin insanları namuslu ve ya sapık diye yaftalandırmalarına müsaade ediyoruz.Paket seç demek yaftalanmanın ilk adımı oluyor nihayetinde.Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığında olduğumuz sürece, daha çoook sansürleniriz, flitrelerle süzgeçlerle eleniriz...



Dip not:En eski saldiri mekanizmasıyla bel altı vuruyorlar.Porno denen silahla,insanların fikirlerini özgürce söylemesine engel oluyorlar bu sayede.
 -kız erkek arkadaşlığının men edilme seviyesine geldiği ülkemizde, karşı cinse yönelimin tek eğitim aracı da pornodur bu arada!Bu nedenle etraf bu kadar apaçhi dolu.-



Beni de gören müstehcen içeriklerden başını alamayan biri sanacak heh...^^
herkese iyi sabahlar.

84
Kurgu İskelesi / Ynt: Ölümsüz Hatıralar Salonu
« : 14 Ağustos 2011, 16:26:07 »
Bu kadar kısa anlatımda bu kadar derin bir bütünü verebilmen,sonrasında toparlamayı başarabilmen.Bu hikayeyi çok beğenmemde ki en etken unsur oldu.Betimlemeler kolay anlaşılır ama bir o kadar da kırılgan ve narindiler.
Konunun içine gizlenen trajik yan ve verilmek istenen hüzün ince nüanslarla birleşmişti.Soundrackt seçimi ise kıymeti bilinesiydi.

Kısamıydı? Evet! Çünkü tadı güzeldi.
Başlangıçtaki illüstrasyon daha yazı başlamadan iyi bir atıştırmalığa hazır olmamız konusunda, biz okuyucuyu uyarıyordu.
Ön yargılı olup, eleştiri olarak; şöyle yapmalı, böyle de olmalıydı gibi bir şeyler katmayı uygun bulmadım. Yeteri derecede kendini veriyordu zaten seçilen konu.Dilerim bu tarzda başka hikayelerinle de karşılaşırım.
Ellerine Sağlık. ^^


85
Kurgu İskelesi / Ynt: Tepedeki Konak
« : 14 Ağustos 2011, 16:10:29 »
Şu an düşünüyorum da, acaba sizin anılarınızdan toplanarak mı yazılıyor bu hikayeler ???
Ancak öyleyse bu kadar içten olabilir çünkü. Satırlarınızda sanki bir günceyi okur gibiyim aslına bakarsanız.Bu nedenle yazmış olduğunuz tüm hikayeler ''gerçekmiş'' duygusuna kapılıyorum.Tecrübenin yazıya aktarımını görüyor gibiyim.

Küçük bir eleştiri yapmakta istiyorum .Konuşma çizgileri ve paragraflarda ki tırnak işaretleri ara ara beni yanılttılar.Bazı yerlerde cümlenin, bazı noktalarda da ''kim konuşuyor ?'' diye paragrafın başına dönmek zorunda bıraktılar beni. Bunun haricinde yine kitapçıdan alınan bir hikaye kitabını yada Lise Edebiyat kitaplarında,ünitelerin başında verilen kısa parçalardan birini
 okuyor gibiydim ^^

Elinize sağlık.

86
Kurgu İskelesi / Ynt: Karanlık Sevgi
« : 14 Ağustos 2011, 15:57:19 »
 Aslına bakarsak, genel olarak ele alındığın da, oldukça tecrübeli birinin elinden çıktığı belli olan bir yazımla karşı karşıya olduğumu düşündürdü bana bu satırlar. Anlatılan olay örgüsünün veriliş tarzı, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'ndan bir yazınsalı okuyormuşum hissi uyandırdı bende.Akıcı, açık ve netti.Eğer ki aşağıda örneklemiş olduklarıma benzeyen, ufak tefek yazım hataları bulunmasaydı bu his asla bozulmazdı da.
Birkaç örnek verebilmek adına bazı alıntıları Betaladım.Bunlara benzeyen minik imla hatalarınızın, anlatım bozukluklarınızın ortadan kaldırıldıgın da, bu hikayenin şimdikinden bile daha rahat okunacağına inanıyorum.

 Olumsuzlukların yanı sıra sade ve sıcak anlatım tarzınız çok hoşuma gitti.Sevimli ve samimiydiniz. İnsanda; ''yazık yahu, adam yeni taşındığı yerde huzur ararken yaşadıklarına bak!'' hissini uyandırmayı başarmışsınız.Olay mahallemizde geçermişcesine hissetirmesi bence oldukça hoş bir artıydı.
Konu o kadar da farklı değildi.Ama kullanılan üslubun samimiliği konunun kolaylığını örtbas etmişti.
Elinize sağlık.Başarılarınızın devamını dilerim. ^^

* Biraz inleme , biraz ağlamaydı duyduğum ses ve ben birkaç gündür duyuyordum bu sesi.

* Tavana kadar rafları olan ortasında mütevazı bir masası, yazı makinesi gibi kullandığım bir eski bir laptopu ve gerektiğinde uzanabileceğim , çek-yatı bulunan bir kitaplığım olmuştu.

* Masraflar mı ? Onları da yıllardır evlerinden çıkmayan ev sahibimizle –ki kendisi aynı binada birkaç kat yukarıda oturuyordu- yarı yarıya anlaştık.

*Adamın yani Memduh Bey'in emekli maaşı ve kira gelirleriyle kendi hallerinde yaşayıp gidiyorlardı.

*****

87
Kurgu İskelesi / Ynt: Tecra Güncesinden
« : 14 Ağustos 2011, 15:00:13 »
Arkası gelmeli ! ^^

88
Bütün yazdıklarını okumuş biri olarak tek kelimeyle ''tapılası'' diyorum.
Kayboluyor insan okurken, tek bir gece de 500-600 sayfayı yutmaya modlanmış oluyorsunuz ilk sayfalardan itibaren.Çünkü bitiremezseniz uyuyamıyorsunuz.İşe gidemiyorsunuz, aklınızı gündelik hayata veremiyorsunuz.Kızıl Nehirler, Ölü ruhlar ormanı, Koloni, Leylek uçuşu... Adam devasa yazıyor.
Sadece Şeytan yemini  değil her biri muhakkak okunmalı.^^

89
Şişedeki Mısralar / Ynt: O'nun Masalı
« : 14 Ağustos 2011, 06:36:52 »
Gerçekten çok güzeldi.Hem masum hemde gaddar bir yanı vardı.
İğneleyici ve havalı.Kırgın ama sahiplenici ...
Kimine felaketi veren kimine bereketi.Kulları için üzülebilen ,kızdı mı gözü görmeyen; heykelleri de var aşkları da. Kurallarıda var, kitapları da. Ahh ne kadar güzeldi.
Parmaklarına mısralarına sağlık ^^

90
Kurgu İskelesi / Ynt: Kusursuz Plan
« : 14 Ağustos 2011, 00:39:19 »
Çok cici ve çok şeker :)
Zaten yazdıklarınızı severek takip ediyordum.Üstüne şunu da okuyunca ....

Olumsuz yoruma pek gerek bulmuyorum,
 netice de bir kurgu.Ancak kısa bir kurgu, tadı damağında kalıyor insanın.

dip not: Don juan esprisine genç kızın tepkisi harikaydı.Pratik zekanıza bayıldım ^^

Sayfa: 1 ... 4 5 [6] 7