Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Catrouble

Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6 ... 15
46
Purgatorio / Ynt: Gordon Borcha // Silvarath
« : 27 Ağustos 2012, 21:08:20 »
Hayatım boyunca çapkınlığın temel taşının flört ve tahrik aşaması olmasını düşünmüş biri olarak kolay elde edilen kadınları her daim reddetmişimdir, bana göre bu tip ilişkiler işin doğasının tamamen dışında ve insanlıktan çok hayvanlığa yakın şekilde yaşanmaktadır. Ancak tıpkı bana ait olmaması gereken bu evin bahçesine girerken hissettiğim gibi bu kadına karşı da bir aitlik hissi yaşıyorum, içimde aman vermez bir his burasının benim evim ve o kadının benim kadınım olduğunu her bir hücreme ayrı ayrı fısıldıyor.

Yatağa yaklaştıkça içime dolan müthiş bir kokuyla sarhoş oluyorum. Öyle bir koku ki şüphelerimi yok ediyor, kanımın akışını hızlandırıyor ve düşünebilme kabiliyetimi elimden alıyor. Yatak ve üzerinde yatan müthiş güzellik haricinde görüş alanımda kalan diğer bütün cisimlerin silikleştiğini, algılarımın sadece kadının üzerinde yoğunlaştığını hissediyorum. Bir an sonra henüz bir şey düşünme ve uygulama şansı bulamadığımı sanırken kendimi kadının hemen yanında, açmış olduğu gerdanını koklar ve öperken buluyorum.

Aradan geçen birkaç saatlik sürenin sonunda yorgun bir şekilde yatağa geri düşerken zihnimdeki sis yavaş yavaş dağılıyor ve odayı yeniden görebilir hale geliyorum. Adını dahi bilmediğim kadın yavaşça bana doğru kayıyor ve başını göğsüme koyarak bir saniye içinde uykuya dalıyor. Az önce beni bakışıyla tahrik eden ve düşünme şansına dahi sahip olamadan ilişkiye girmemize neden olan o kadının şimdiki dokunuşu ise karşı konulamaz bir huzur veriyor. Parmaklarının değdiği göğsümden vücuduma dalga dalga huzur yayıldığını hissederek uyuyakalıyorum.

Rüyamda ise kelimelerle ifade edilemeyecek ve uyandığımda hatırlayamayacağım ancak hissedebileceğim müthiş bir mutluluk ve huzur tablosu içerisinde hayat bularak bir başka müthiş deneyim daha yaşıyorum.

47
Purgatorio / Ynt: Gordon Borcha // Silvarath
« : 25 Ağustos 2012, 21:04:49 »
Köşk bahçesinin etrafını saran taş parapet duvarları ayıran kısa ahşap kapının önüne geldiğimde adeta şok geçiriyorum. Karşımda iki eklemlenmiş yapıdan oluşan ve hayallerimin dahi ötesinde tasarlanmış olan bir ev görüyorum.

İlk bakışta ilgimi daha çok çeken kısmı sol tarafta kalan ve üç kat yükseklikte olan bir kule, kulenin dış duvarları geçmişte yer alan kale ve şatolara benzer şekilde koyu grimsi renkte taşlardan yapılmış ve sadece ön cephesinde her katta boydan boya, sürgülü ve tavan yüksekliğinde olmak üzere üç adet geniş penceresi bulunuyor.

Bu kulenin hemen yanında ona bitişik şekilde eklemlenmiş olan tek katlı, daha geniş ve uzun bir başka yapı bulunuyor, onun üzerinde ise yapının yarısından biraz daha fazlasına denk gelecek şekilde bir sundurma çatı ile kapatılmış çatı katını görüyorum. Bu ikinci yapının alt katının dış kaplamaları canlı göstermesi için cilalanmış ahşap ve kulede kullanılan taşların bir kombinasyonu ile oluşturulmuş iken sundurma çatıyı taşıyan duvarlarda geniş pencerelerinin haricinde kalan yerler ise kule ile uyumlu olmasını sağlayacak şekilde taş dokunun devamı olarak yapılmış. Sundurma çatının bittiği yerden itibaren boşta kalan alan ise evin terası olarak ayrılmış. Terasın bittiği yerde kocaman kan kırmızısı yapraklı bir ağaç yaklaşık 5 metre yüksekliğe kadar çıkarak 3 metre kotunda olduğunu sandığım terasın üzerine kan kırmızısı yapraklarını dökerek yapraklardan bir zemin yaratıyor ve aynı zamanda terasın bir kısmını adeta bir şemsiye gibi kaplıyor. Karşımda gördüğüm görüntünün büyüleyici etkisinden kurtulurken şaşkınlığın ağına yakalanıyorum.

Uyandığım oda, içinden geçtiğim saray, üzerinde yürüdüğüm bulutlar ve ardından önünde Gordon’un Köşkü yazan bir ev.. Artık rüyada olduğuma eminim ama uyanmak istediğimi hiç sanmıyorum. Belki de gece uykuya daldıktan sonra öldürüldüm ve şuanda cennetteyim bilemiyorum. Kendime itiraf edebileceğim tek şey bu her ne ise uyanmak istemiyorum.

Kapıyı hafifçe aralayarak bahçenin içinde ilerlemeye başlıyorum. Bulutumsu madde bahçenin içinde daha seyrek şekilde bulunuyor, üstüne bastığım bahçenin çimlerini ve ekili çiçekleri rahatlıkla görebiliyorum. Düzgün kesilmiş taşlardan yapılmış olan bir patikayı takip ederek çiçeklerin arasından süzülürken evin ana kapısına doğru gittiğimi farkediyorum. Kapıya vardığımda kapının kapalı olduğunu görerek hayal kırıklığına uğruyorum. Evin bana ait olmama ihtimalini ilk olarak o anda hissederken bir anda içinde olduğum şeylerin nasıl da garip olduğu fikri kafamda çalkalanmaya başlıyor. Bir anlık istemsiz bir hareketle ya da belki de içten gelen bir hamleyle kapının tokmağını vurarak kapıyı çalıyorum.

48
Eğlence & Mizah / Ynt: Bir quanqua hikayesi
« : 24 Ağustos 2012, 23:45:33 »
Emuk seni kınıyorum. Bu eser hakkında bilimsel çalışma yaptığını iddia etmene rağmen hala Quanqua yazıyorsun!

Orijinal eserde bir tane büyük Q ile yazılmış quanqua bul, kafamı keserim. Eserin özgünlüğünü yozlaştırmayın.

49
Eğlence & Mizah / Ynt: Bir quanqua hikayesi
« : 24 Ağustos 2012, 21:51:11 »
Noktalama işaretleri ve harfleri benden daha yanlış kullanan birinin forumdaki varlığıyla bir anda tüy gibi hafifledim. Nasıl mutluyum anlatamam =)

50
Purgatorio / Ynt: Gordon Borcha // Silvarath
« : 24 Ağustos 2012, 00:52:47 »
Madde bağımlısı değilim, dün gece uyurken alkollü olmadığım ve odamda uyuduğum konusunda da eminim. Bir rüya olabilir mi bilmiyorum ama rüya olsa rüyada olduğumu düşünecek durumda olur muydum bilemiyorum. Aklımdaki bütün soruların cevabının odanın kapısının arkasında beni beklediğini düşünmem bir kahinlik değil elbette ama yataktan çıkma ve kapıyı açma konusunda pek hevesli olduğumu söyleyebilmem mümkün değil. Şaşırmak değil hayır, korkmuş durumdayım ve kendimi savunmasız hissediyorum hatta çaresiz. İnsanlar bir konu hakkında hiçbir şey bilmedikleri zaman ya hiç korkmazlar ya da çok korkarlarmış. Bu durumun beni oldukça korkuttuğunu itiraf etmeliyim.

Ne kadar sürdüğünü kestiremediğim bir süre boyunca kendi içimde bir cesaret ve özgüven kazanma savaşı devam ettirdikten sonra biraz başarılı olmam biraz da başka çarem olmamasından dolayı yataktan çıkacak ve kapıya yönelecek gücü kendimde buluyorum. Görebildiklerim bana hiçbir anlam ifade etmediği için diğer duyu organlarımı zorlayarak bir veri elde etmeyi deniyor ancak burnuma gelen mumların kokusu ve kulağıma gelen esintinin neden olduğu hafif bir rüzgar sesi haricinde duyu organlarımın rehberliğinden yoksun bir şekilde bilinmeyenin içine doğru ilerlemek zorunda kalıyor ve kapıyı açıyorum.

51
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Faerun Irklarının Çizimleri
« : 22 Ağustos 2012, 19:53:14 »
Drizzt'i falan bilmiyorum da şu hocaların kafalarına göre tarih yazması sinirlerimi bozuyor. Neymiş efendim Moğollar çok vahşiymiş.. Biz bunu diyebiliyorsak o zaman Avrupalılar da bize barbar dediğinde kızmayacağız.. :)
Neyse bu konuda dertliyim galiba susayım ben.

PS: Sonuçta Türk dünyasında Matron Analar kadar güçlü bir kadın figürler topluluğu yok.

52
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Faerun Irklarının Çizimleri
« : 22 Ağustos 2012, 19:44:26 »
Bu konuda muhtelif tartışmalar olsa da bana göre Türk Moğoldur, Moğol da Türktür. O nedenle benim görüşüme göre pek bir şey değişmiyor =)

53
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Faerun Irklarının Çizimleri
« : 22 Ağustos 2012, 19:41:54 »
O halde Drowlar Türk'tür.

Nokta. :)))

54
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Faerun Irklarının Çizimleri
« : 22 Ağustos 2012, 15:52:37 »
Hah Menzoberranzan'da Büyük Hun İmparatorluğu ya da Göktürk Devleti falan olur :)) Ama Drowlar kadın egemen bir toplum orada uyuşmuyoruz =)

55
Buz ve Ateşin Şarkısı / Ynt: Buz ve Ateşin Şarkısı Serisi
« : 22 Ağustos 2012, 14:11:15 »
Öncelikle kahlan amnell'den özür diliyorum. Sanırım kullandığım ilaçlar beynime hasar veriyor, okuduklarımı yanlış algılıyorum. Tamamen farklı bir şey okuduğumu hatırlıyorum orada..

LegalMc'ye ise cevap falan vermiyorum.

56
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Drizzt Do' Urden
« : 22 Ağustos 2012, 12:09:30 »
Sana olmaz ama bu forumu sadece ikimiz kullanmıyoruz bir sürü kişi okuyor ya o açıdan diyorum :)

57
Diğer Fantastik Eserler / Ynt: Dresden Dosyaları
« : 22 Ağustos 2012, 12:08:24 »
Kargoya verildikten sonra 1 günde gelmesi normal zaten :) Bana genellikle 3-5 gün içinde geliyor ki bu total süre.. Bence çok kötü değil gayet kabul edilebilir. Ben 1 gün diye okuyunca öyle bir şey yok en azından "kesinlikle" öyle diye bir şey yok demek istemiştim. Yanlış okumuşum zaten kusura bakma :)

Bende Türkçe okumaya devam etmek istiyorum ama bu hızla giderlerse bırakın bütün seriyi 4. kitabı ne zaman okuruz orası bile şaibeli.. :/

58
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Drizzt Do' Urden
« : 22 Ağustos 2012, 12:03:32 »
Buna vereceğim cevap fazlasıyla spoiler içerebilir diye korkuyor ve cevaplamamayı tercih ediyorum =)

59
Diğer Fantastik Eserler / Ynt: Dresden Dosyaları
« : 22 Ağustos 2012, 12:01:30 »
Bende ilknokta.com'u tercih ediyorum ama kesinlikle 1 gün sonra elimde falan olmuyor. Kesinlik içeren ifadeleri kullanmaktan kaçınmanı öneririm =)

İlknokta bana bir kere 10 küsür günde, genellikle de 3-5 günde ulaştırdı kitapları bu arada ve ben memnunum..

60
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Drizzt Do' Urden
« : 22 Ağustos 2012, 11:58:40 »
Eh tamam işte sorun Drizzt'te değil.

Siz Salvatore'un kurgusundan hoşlanmıyorsunuz.. :) Yapacak bir şey yok başka şeyler okumanız lazım =)

Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6 ... 15