Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - muaet

Sayfa: 1 ... 12 13 [14] 15
196
Kurgu İskelesi / Ynt: Hiç Durmamacasına
« : 02 Mart 2014, 01:20:16 »
Yorumlarınız için teşekkür ederim. Anladığım kadarıyla iletiyi aktarmada biraz sıkıntı olmuş, bir dahakine buna dikkat edeceğim. Ve hayır, devamı gelmeyecek hikayenin.

Immortal, rüyalarımız tüm bildiklerimizden daha fantastik ve soluk kesici değil midir sence de? :)

197
Kurgu İskelesi / Hiç Durmamacasına
« : 28 Şubat 2014, 12:26:15 »
Adam koridorda koşuyordu, durmamacasına, sağa sola sapmaksızın dümdüz koşuyordu. Bu bir binaydı sonuçta, değil mi? Elbette koridorun sonuna gelecekti, elbette bir çıkışa denk gelecek ve bu lanet olası yerden bir an önce paçayı kurtarıverecekti.

Koştu, koştu... Adam o kadar hararetli koşuyordu ki, nefes almayı unutuyor, ara ara ciğerleri yanmaya başlıyordu. Bir rivayet vardır hani, yavaş nefes aldığında zaman da yavaşlar derler. O da o misal belki bir dakika, belki bir saat koştu; bilmiyordu. Zaman kavramını yitirmişti. Şimdiden bir kilometre yol kat ettiğini biliyordu ancak koridor ne bir yere sapmış, ne bir pencere ne de bir kapı ilişmişti gözüne.

Ömrünü bu kahrolası mimari harikasında çürütmek istemiyordu. Kim böylesi saçma bir yapı tasarlayabilirdi ki? Kapı yok, baca yok; her yer dört duvar. Hem böylesi kapalı bir yere nasıl gelmişti? Neden durmaksızın koşuyordu böyle? Tek istediği durmak, soluklanmaktı. Belki gerisin geri koşarsa girdiği yerden geri çıkabilirdi. Çok parlak bir fikir!

Fakat tam durmayı akıl etmişken arkasında anlam veremediği bir ses yankılandı. Bir kurt sesi ya da ona benzer bir şey. Daha çok bir... kedi miyavlaması?

Ses normal değildi. Sanki bozuk bir plaktan çıkan pop şarkıları gibiydi. Sesin sahibini tanıyamasanız da şarkının ritmini yakalarsınız hani, onun gibi. Adam bunun bir kedi olduğunu farz etti ancak içinde istemsiz bir korku oluştu. Sesi böyleyse, kendisi nasıl bir hilkat garibesiydi Allah aşkına?

Tekrar koşmaya başladı. Bu kez daha da hızlı çünkü ses gittikçe yaklaşıyordu. Arkaya bakmaya cesaret edemedi, çünkü öyle bir koşuyordu ki tek bir dikkat dağınıklığında tökezlemesi işten bile değildi. Her ne kadar koşarsa koşsun, o metalik ses her an daha yaklaşıyordu. Ses tam ensesine ilişmişken, karşısında bir aydınlık gördü. Canı pahasına koştu, pencereyi fark etti ve tüm kuvvetiyle cama doğru uçtu...

Düşüşü kısa sürmüştü ancak o aptal sesi hala duyuyordu. Gözlerini açtı ve birden gözlerine dolan gün ışığına karşı kolunu siper etti yüzüne. Canı yanmıştı, düşerken kolunu incitmişti anlaşılan. Adam gözlerini kırpıştırdı tekrar, demek dışarıda vakit gündüzdü. Yavaşça yerden doğruldu sesin kaynağını aradı. Ses bir yastıktan geliyordu. Yastık? Elini attı, yastık yüzünden sesi boğulmuş telefonu çekti, çıkardı. Yastık! Odasındaydı! Saat kaçtı böyle!

Adam telefona baktı işe yarım saat gecikmişti bile. Hemen pantolonunu geçirdi ayağına, gömleğini giydi, kravatını geçirdi boynuna. Cüzdanını ve anahtarını aldı masanın üstünden ve pencereye doğru koştu. Hayır, evinde kapı vardı! Uyku mahmurluğuyla ayağına geçirdiği farklı çoraplarıyla müthiş bir uyum oluşturan pabuçlarını giydi ve koşmaya başladı.

16-A'ya yetişmesi için beş dakikası vardı, durağa yetişmesi içinse on beş dakikalık bir yolu. Adam koştu, koştu... Hiç durmamacasına, ciğerleri yanarcasına koştu. Ömrünün sonuna kadar da koşacaktı zaten. Tam soluklanmayı akıl etmişken bir ses duyacaktı arkasında. Hani bazı sesler vardır, ömrünüzde ilk kez duyuyor olsanız da ne olduğunu anlarsınız. Hiç görmediğiniz bir hayvan sesi ya da ona benzer bir şey. Daha çok... ecelin sesi?

198
Kurgu İskelesi / Ynt: Kaçış Günlükleri I
« : 26 Şubat 2014, 20:56:35 »
Cümlelerin anlattıkları hoş ancak cümlelerin yapısı için aynını diyemeyeceğim. Devrik cümleler ilerleyişi ciddi anlamda aksatıyor. Kurguyu neredeyse kavrayacaktım ki, dedim artık yeter ruhum sıkıldı.

199
Diğer Fantastik Eserler / Ynt: Ölüm Kapısı Serisi
« : 26 Şubat 2014, 00:42:47 »
Ehuhehuhe... Yüzeysel lafının neresine bu kadar takıldınız anlamadım,
Spoiler: Göster
Noxus lordunun ve Alfred'in ırkının üzerinden, güç isteği kötülüğü doğurur gibi tamamen klişeleşmiş, ağızda peltemsi bir tat bırakan mesajın, yine aynı lordlar üzerinden güç insanı körleştirir mesajının (lordun yılanların yalanına kanması) okuyucuya böyle bayağı bir şekilde vermesi sizce çok mu muhteşem ve grift bir kurgunun ürünüdür.
Evet kesinlikle serinin, ilk kitap ile yargılanmaması gerektiği konusunda sizle hemfikirim. İkinci kitapla birlikte kurgunun ivme kazandığı konusunda da. Düşünün bir kere dünya bilmem kaç parçaya bölünmüş, her şeyin ardında gizemli bir güç var ve bu güç sonucunda yine bu dünyalar işlevini yitirmiş. Ortada gezen çıldırmış titanlar, muazzam büyüklükte ejderler var. İnsan böylesi bir düğümü görünce heyecanlanmadan edemiyor, kitabın kurgusunu ve olayların nasıl bu raddeye geldiğini merak ediyor.
Sonra bir de bakıyor ki tüm bunların nedeni yarıtanrıların biraz uykucu olmalarıymış. Muazzam giden bir kurgu ancak bu kadar 'yüzeydrl' bağlanabilir benim gözümde.


Spoilra bakamayacak ve seriye henüz başlamış ve başlayacak olan arkadaşlar için. Arkadaşların dedikleri gibi ilk kitaba aldanıp da seriden kopmayın sakın, kurgunun ivme kazandığı bir gerçek. Ancak son iki kitaba geldiğinizde ve kurgunun çözüm evresine ulaştığınızda yüzeyselden ne kastettiğimi anlayacaksınız.

200
Zaman Çarkı / Ynt: Zaman Çarkı - Sohbet
« : 25 Şubat 2014, 00:14:29 »
Zaman Çarkı ile Buz ve Ateşin Şarkısının anlatım tarzları birbirine benzer. Her ikisinde de bölümler, bir karakterin üzerinde yoğunlaşır ve yalnızca bu karakterin içsel dünyasına yer verilir. Yani üslup bakımından sorun yaşamayacağınızı, hatta çok daha fazla seveceğinizi düşünüyorum. Peki kurgu konusunda kıyaslama yaparsam, Zaman Çarkı bir iki gömlek üstte benim gözümde.

201
Diğer Fantastik Eserler / Ynt: Ölüm Kapısı Serisi
« : 24 Şubat 2014, 23:02:16 »
Serinin kurgusu başta çok grift ve göz doldurur gözükse de işler çözülmeye başladıkça çok yüzeysel olduğu anlaşılıyor. Seriyi beğenmedim mi, hayır öyle bir beyanım yok. Okuduğum vakitlere yazık oldu filan da demeyeceğim çünkü okuduğuma memnunum. Ancak keşke daha önce okusaymışım diyorum. Çünkü Zaman Çarkı, Buz ve Ateşin Şarkısı gibi gerçekten sağlam kurguya sahip kitaplardan sonra bunun gibi kitaplar insanda ister istemez 'yetersiz' hissi uyandırıyor.

202
Tartışma Platformu / Ynt: Tekrar Okumak
« : 23 Şubat 2014, 00:38:34 »
Bazı eserler vardır, gönlünüzde ayrı bir yer edinmiştir. Defalarca okutur kendini, sıkıldığınızda herhangi bir sayfasındaki herhangi bir cümleyi okumak dahi insanı mutlu eder. Çünkü bilirsiniz o cümlenin ne için yazıldığını. Bilirsiniz ki o cümle koca bir hayalgücünün, muazzam bir zekanın ürünüdür.

Benim için tekrar tekrar olunabilecek tek bir seri var, Zaman Çarkı. (Son kitap hariç, BS'ye saygılar(!) )

203
Az olsun öz olsun. Zaman Çarkın'da misal, detaya fazla girmeden çok yerinde betimlemelerle olay anlatılmıştır, çok da yerinde olmuştur kanımca.

204
Ben de tam bunu düşünüyordum geçen gün. 3. Kitap çıkınca yarattığı bu koca evren bu kadar sığ, içi doldurulmamış mı kalacak diye. Ancak yan karakterlerin geçmişine değinen hikayeler yazılıyor olması sevindirici bir haber. İlerleyen yıllarda Ulu Taborlin ile ilgili de kalın bir kitap bekliyorum.

Patrick Rothfuss şimdiye kadar çok titiz bir iş çıkardı. Adamın işini yaparken kılı kırk yardığı çıkardığı kitaplardan açıkça anlaşılıyor. O nedenle kitap tuttu haydi, haydi zengin olana kadar işi götürelim, sıçıp sıvasak da önemli değil gibisinden popülerist yazarvari harekette bulunacağını sanmıyorum açıkçası. Bu haberleri duyduğuma sevindim.

205
Kurgu İskelesi / Ynt: Çolpan - Kısa Hikaye
« : 15 Ocak 2014, 18:45:46 »
Yorumunuz için teşekkür ederim, beğenmenize sevindim. Şu üniversiteye giriş sınavı illetinden bir kurtulabilirsem vaktimi hikaye yazarak harcamak istiyorum, hayırlısı...

206
Kurgu İskelesi / Ynt: Çolpan - Kısa Hikaye
« : 09 Ocak 2014, 22:54:23 »
Değerli yorumun için teşekkür ederim. İnan ki başkalarının öykülerimi okuması ve onlar hakkında ,iyi ya da kötü, bir eleştiride bulunması beni çok mutlu ediyor.
Erklig Han kısmına gelince, hata olasılığı yüksek, nitekim türk mitolojisi konu arayışı içerisindeki adamın son çırpınışları olduğundan, onun üzerinde çok geniş araştırma yapma fırsatım olmadı. Kaçırdığım, atladığım, yanlış yaptığım -bunun gibi- şeyler elbette var ve olacaklar. Ancak topladığım bilgilerle oluşturabildiğimin en iyisini yapmaya çalıştım.

Kıymetli yorumun için tekrar teşekkür ederim.

207
Kurgu İskelesi / Ynt: Şizofren
« : 08 Ocak 2014, 17:17:23 »
Öykü çok hoşuma gitti. Gerek anlatım tarzın olsun, gerekse karakterler arası diyaloglar epey akıcıydı. Konuyu bağladığın nokta da bana göre çok yerindeydi. Ellerine sağlık.

208
Diğer Bilimkurgu Eserleri / Ynt: Dune - Frank Herbert
« : 23 Aralık 2013, 18:08:15 »
Dune'un ilk kitabını yeni bitirdim ve tadı damağımda kaldı. En yakın zamanda diğer kitaplarını da tedarik edeceğim. Serinin anlatımı oldukça akıcı. Kurgu boyunca zaman atlamaları biraz acele olmuş gibi geldi bana ancak yaptığı ince göndermeler ve felsefi yorumlar epey hoşuma gitti.

Bu arada Kadıköy'deki Kabalcı Yayınevi (Ki kitabın da yayınevidir kendisi) seriyi şu sıralar %50 indirimle 10 liraya satmaktadır.

209
Zaman Çarkı / Ynt: Zaman Çarkı - Sohbet
« : 18 Eylül 2013, 19:52:40 »
Evet, olayların ne kadar gerçekçi ve heyecan verici olduğunu göreceksin(!)

Okuduğum en kötü Zaman Çarkı eseriydi diyebilirim. Işığın Anısı olumsuz olarak yapacağım "En" listelerinde başı çekecektir. Ne yazık...



210
Zaman Çarkı / Ynt: Zaman Çarkı - Sohbet
« : 12 Eylül 2013, 22:08:39 »
Son kitap, Işığın Anısı tamemen hayal kırıklığı oldu benim için. Destansı bir seri için böylesi cılız bir final neden yapılmıştır? Brandon Sanderson yazdığı ilk iki kitabı çok iyi götürdü. Ancak bu son kitap oldu mu, olmuş mu? O kadar çok açıkta kalan, içimde ukte olarak kalan o kadar çok nokta var ki... Bu seride hiç bir şey sebebsiz bırakılmadı. Desen'in her iplikçiği her zaman bir diğeri ile buluştu. Peki bunlar neden?

Spoiler: Göster
Dünya'nın Gözü, Padan Fain, Rand'ın Yeni Gücü, Damandred'in saçma salak ölümü, Amyrlin'in Öfkesi... Okurken ben öfkelendim anasını satayım, ne Amyrlin'i, ne atı ne atmışı.

Rand'ın Moiraine ile buluşması, Rand'ın Fortuona ile buluşması, Kara Kule'nin Kurtuluşu... Bunların hiç bir tanesi beklentimi karşılamadı. Konuşmalar o kadar içi boş, o kadar farklıydı ki yer yer "Bu Zaman Çarkı mı?" diye sordum kendi kendime. Bir fan yapımından farkı yoktu.

Seri'yi harala hüreleye getirmeye ne gerek vardı arkadaş? Bekle yahu, toparla bir şeyleri, eline böylesi bir seriyi tamamlama teklifi geliyor, bunu fırsat değil bir yük olarak belle. Yazdığın diğer serilerden daha ötede tut. Daha değerli kıl.

Yazık oldu koca seriye, yazık oldu RJ'nin ardında bıraktığı o koca hayalgücüne.

Sayfa: 1 ... 12 13 [14] 15