Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Scyther

Sayfa: 1 ... 4 5 [6] 7 8 ... 11
76
Kurgu İskelesi / Ynt: Üç Dünya
« : 10 Eylül 2012, 17:39:41 »
Senin yazılarını okumak bende çikolata etkisi yapıyor diyebilirim . :D Mutlu hissedebiliyorum kendimi. Belki de kafamdaki fantastik yazılar yapbozunu tamamlayan tek parça olduğu içindir yazıların.

Ben teşekkür ederim beni yanlış anlamadığın ve eleştirilere bu kadar açık olduğun için.

77
Elfleri tek geçerim. :) Her ne kadar dişe diş savaş sonucu belirlese de elflerin okları olmazsa savaşın kaderi de belli olmaz en azından bence . :)

78
Kurgu İskelesi / Ynt: Üç Dünya
« : 10 Eylül 2012, 16:52:32 »
Zirvede bir başlangıç ve zirvede sürdürülen bir yazı daha işte Daarlan Gardan'ın kalitesi bu !

Yazıdaki bir iki mantık hatası dışında (bunlar senin yazında olan hatalar değil tabi ki. Sen kurgulayıp yazıyorsun işin bu benim işimde senin yazını en ince ayrıntısına kadar bakıp eleştirmek. ) çok iyi. Zaten sendende bu beklenirdi.

Mantık hatası dediğim yerleri  şöyle açıklarsam ;
"Molven Colandoran, ''Güz'' adını verdiği ak atını sakinleştirmeye çalışmaktaydı. Endar kendisinin bile duyamadığı fısıltıyla ağabeyine gelenin kim olduğunu sormuştu." Bir at çok ses çıkarır ve sakinleştirirken bu kadar sessiz bir fısıltı zor duyulur.
"Yayına çok önceden yerleştirmiş olduğu oku çekti Endar'ın atından çığlık sesleri yükseldi." ve bir okçu birliği de emirden önce yaylarını gerip bekler ki oklar aynı anda gitsin ve şok etkisi yaratarak ilk okun saplanışından sonra kimse savunma yapamasın.

Sert eleştirimin nedeni bir kaç gündür bilgisayarımdaki arızalardan dolayı giremedim acısını çıkartayım dedim beni mazur gör . :)

79
Tartışma Platformu / Ynt: Öykümün geçeceği dünya
« : 03 Eylül 2012, 13:28:51 »
Tamamiyle katılıyorum Ejderfelaketi'ne çok haklı . :)

80
Kurgu İskelesi / Ynt: Bir Garip Hikaye
« : 02 Eylül 2012, 19:41:13 »
Özür dilerim okumadan yorum yapıyorum ama acelem var. Mit türü yazıları seviyorsun galiba bence şimdiden çok iyi bir yazıydı diyebilirim. ;)

81
Kurgu İskelesi / Ynt: Çukur
« : 31 Ağustos 2012, 14:29:36 »
İyi forumlar sevgili duhan . :)

Ben eleştirimi biraz daha yazımdan yana yapacağım galiba ama beni hoş görmeni istiyorum çünkü senin daha güzel yazılar yazabilmen için yapıyorum. :)

Öncelikle konuşmalarda Shift+2 tuşlarıyla tırnak açıyorsun gibi geldi bana onun yerine ESC tuşunun altındaki tuştan yaparsan estetik olarak çok daha iyi olur. Bir de paragraflarda içeriden başlarsan estetik olarak ve kural olarak daha iyi olur ki estetik bir yazı konu bakımından zayıf olsa dahi okunabilen bir yazıdır.

Bazı yerlerde noktalama işaretleri yanlış kullanılmış ve ya kullanılmamış bir kere  göz atarsan çok rahatlıkla bulabilirsin.

Bunların dışında başka bir şey söylemeyeceğim yoksa hikayelerin birinde ölen kişilerden  biri olurum diye korkuyorum. :P                                      İyi forumlar , güzel yazılar arkadaşım. :)

82
Kurgu İskelesi / Ynt: Üç Dünya
« : 31 Ağustos 2012, 14:16:30 »
Karanlığın ve Gecenin Kardeşi

Deniz asiydi, kızgındı, cinnet geçiriyordu sanki. Goldem elflerinin en çok savaş kazanan lideri atıyla denizin sesini dinliyor, bir yandan da savaş ile ilgili planlar yapıyordu. Kara saçları, kara zırhı, kara teni, kara gözleri ile geceye rakip olmuşa benziyordu. Geceyi kokladı, askerlerinin yaktığı kamp alevlerine, küçük fakat savaşta ve savaş öncesi onlara çok büyük yardımları dokunacak olan taşınabilir demircilerden yükselen alevler eşlik etmekteydi. Bir kaç metre önünden geçen, arkadaşlarının ona ''Huysuz Temur'' diye seslendikleri komutan bile mutlu görünüyordu.
''Şarap,'' diye söylendi komutan. ''Daha fazla içmek istiyorum. Liderimiz Walldar çok yaş...''
Adam sözlerini bitiremeden tükettiği içkilerin etkisiyle düşüp kalmıştı. Walldar ona küçümser bir bakış gönderdi ve atını çevirip askerlerinin kamp kurduğu Kara Orman diye adlandırdıkları bölgeye doğru koşturdu. Ormana bu adı Walldar vermişti, bizlerin kara olduğu gibi, bu ormanda bizler gibi olmalı demişti.

''Dört gün önce kaleden çıktığında nereye gittin!'' diye çıkıştı liderin arkasından atını süren kara elf kızı.
''Peki sen neden bu cehennemdesin Canesline?'' diye cevapladı, bu kızın sorduğu sorunun cevabı değildi. Canesline yüzünü buruşturdu. Walldar onun yüz ifadesini görmek için döndüğünde önlerinden geçen sincaplardan birini ezebilirdi. Sağ ve sol kulağına dövülen kılıçların sesleri gelmekteydi, bu sesi seviyordu. Onun her zaman dinlemek istediği, bu yüzden durmadan sefere çıktığı şarkıydı. Sesler biraz olsun azaldığında yeni bir ses duyuldu. Askerler zırhları ile oturduklarından her hareketlerinde metal sesleri yükselmekteydi. Fakat bu ses kirliliğini bastıran başka bir ses daha vardı.

''Walldar'dır bizim liderimiz
O isterse bizler her yere gideriz
Geceyle kutsandık biz!
''

Goldem Kara Elf Devleti'nin askerleri hep bir ağızdan liderlerini anlatan ''Karanlığın ve Gecenin Kardeşi'' şarkısını söylemekteydiler. Lider şarkıya kendini kaptırmıştı, yanına gelip kılıcının kabzasıyla onu rahatsız eden Canesline'nin farkında bile değildi.
''Kadınları buraya sen getirdin,'' diye cevapladı geç de olsa kız. ''Hem de Son Savaş'ta kadınların olmamasını bildiren yazılı kanunu hiçe sayarak!''
''Her neyse, dört gün önce neden ortadan kaybolduğu mu sormuştun değil mi?''
Kız başını evet anlamında aşağı yukarı salladı, güzel biri sayılmazdı, lakin Walldar'ın eşiydi.
''O halde atını uçurma zamanı! Benimle birlikte at sürme vakti!''
Askerlerin şaşkın bakışları arasında iki at şaha kalkarak ilerlemeye başladılar, önde liderin atı, arkada ise liderin eşinin atı tozu dumana katmaktaydı.

''Daha ne kadar gideceğiz,'' diye sordu Canesline.
''Dünyanın merkezine geldin,'' diye yanıtladı gülümseyerek Walldar, elini kılıcından ayırmadan atıyla bayırdan aşağıya koşturmaya başladı.
Canesline onun kadar iyi binici olmadığı göstermişti, çok acele ettiği için atının ayakları kaymış ve kayalara çapmışlardı. ''Bir şeyim yok,'' diye gülümsedi Calestine, Walldar'ın her zaman ki küçümseyen bakışlarına karşılık olarak.
''İşte,'' dedi Walldar. ''İşte sana Yitik Ova!''
Canesline gözlerine inanamıyordu, tanrılar tarafından yerleştirilmeleri kesinleşmiş olan bölümde dev mancınıklar hendeklere yine onlar kadar dev taşları fırlatmaktaydılar.
Walldar'ın kahkahası mancınıkların başında beklemekte olan askerlerin dikkatini çekmişti, hepsi Goldem zırhını kuşanmış, güneş altında ter ile parlayan kara elflerdi.

Savaş öykülerinde savaştan dahada güzel bölümler olabiliyor işte tam buradaki gibi. Askerlerin akşam eğlenceleri ve konaklamaları tamamen savaştan çok daha ilgi çekici, orduların yaptıkları hazırlıklar ve savaş alanının adapte edilmesi ama bence hepsinden daha iyisi tepeden izlenen büyük ve kudretli gözüken bir ordu bu sahneyi güzel anlatan bir öyküde bence savaş sahneleri bu sahnelere göre daha saydam kalıyor. :) Görünüşe göre sende bu dediklerimi yeterince iyi yapıyorsun . :)

83
Kurgu İskelesi / Ynt: Üç Dünya
« : 31 Ağustos 2012, 00:30:37 »
Scyther: Yazdığım bir öykünün/yazının eleştirilmesi beni en mutlu edecek şeylerden biridir. Yaptığın eleştiri kendimin eksiklerini görmemi sağladı. Herkes hiç çekinmeden aramızda samimiyet olsun, ya da hiç bir şey olmasın eleştirebilirler, yazanlar yazacak ki, birileri eleştirsin, yoksa ''harika! muhteşem!'' gibi yorumlarla nasıl eksiklerimiz olduğunu anlayamayız. Birileri çıkıp eleştirmeli, fikirlerini söylemeli ki bizler şekil alalım, öyküye şekil verelim. Yorumun için çok teşekkür ederim, sıcak ortam Yitik Ova'da bu daha çok ekmeğin fırına verilişinden sonraki saniyeler. :)

Bunu duymak beni mutlu etti hem eleştiri konusu ve şu ekmeğin fırına verilmesi. :)
Acele et bence ekmek çok beklerse içeride salar kendini . ;)

84
Kurgu İskelesi / Ynt: Üç Dünya
« : 30 Ağustos 2012, 23:36:07 »
Öncelikle konuyla alakalı değil ama ismini değiştirmeseydin keşke . :)

Diğer yazıların için hiç bir sözüm yok çok güzeller ama galiba savaş betimlemesinde ve savaş ortamını yaşatmakta daha tam gelişememişsin gibi geldi seni eleştirmemin iyi niyetli olduğunun farkında olmanı isterim . :)
Ben şu kasvetli havayı tadamadım bu okuyuşumda belkide şuan içimde bulunduğum durumdandır. İkinci defa okuduğumda daha iyi bir yorum yapabilirim galiba ama biraz  savaş betimlemeleri yap kendi kendine bence sıcak havanın baskısını ilk önce sen hisset . :)

Az da olsa olan samimiyetimize güvenerek bu yorumu yapıyorum . Lütfen yanlış anlama. :)

85
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Cüce Cobble
« : 29 Ağustos 2012, 14:01:49 »
Sade görüntüsü tabi ki çok güzel fakat aralarına konular girecek mesaj yazılmama durumları olucak arkalara doğru ilerleyip kopacaklar mesajı yazarken ki düşüncem buydu. :)

86
Burdan forum yetkililerine sesleniyorum acaba forumda fantastik karakter isimleri şeklinde bir dosya açılsa ve herkes istediği zaman istediği kadar (orjinal ya da az kullanılmış ) isimler eklese forum üyelerinin yazarlık yolundaki adımlarına büyük destek yapmış olursunuz. Şahsen ben bir öykü yazmaya başladım ama isim sıkıntısından 6 aydır 5 sayfası yazılmış şekilde bekliyor :(

Yararlı olabilir ama bence olmasa daha iyi çünkü o kadar çok yazı yazılıyor ki isimler karışır. Mesela ben hikayemdeki karakterin ismini başka üç dört yerde görsem moralim bozulur. Ama fikrin güzel . :)

87
Liman Kütüphanesi / Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
« : 29 Ağustos 2012, 01:59:26 »
"Bırakın kar kaplasın her yeri, yağmur bardaktan boşanırcasına yağsın ve rüzgar pelerinimi uçuştursun. Umurumda değil, zira yürümeye değer bir yolum var! "


                                                                R.A. Salvatore - 1000 Ork
                                                                                                       Sayfa 17



88
Kurgu İskelesi / Ynt: Ecel'in Askerleri
« : 29 Ağustos 2012, 00:56:30 »
Haklısın Ejderfelaketi sakin kafa gerekiyor peş peşe gelen bölümler için hele ki bölümlerin arasına yorum falan katıldığında yazılardaki bütünlük bozulduğunda eziyete dönüşebiliyor.

Midkema detaya girmeyi çok seviyorsun kısa öykü yazmaya da heveslendin bence sen kısa öyküde çok detaya girerek bile güzel bir yazı yazabilirsin ve bunu yazman bence enteresan ve güzel olur . :)

Kısa ve detaylı bir öyküde bence asla klasik detayı yazma klasik detay ne dersen tamamiyle kendi terimim :) şöyle diyebiliriz;
"Elindeki kısa bıçağı arkasındaki soluk sesine doğru fırlattı . Bıçak dönerken kestiği havayı bile hissedebiliyordu ve son durak arkasındaki adamın gırtalğıydı." (Cümle devrik falan olabilir özür dilerim biraz yorgunum da.) bu tür cümleler kısa öyküde ki tat duyusunu tam veremez . Cümle şöyle olsa "Elindeki kısa bıçağı arkasındaki soluk sesine doğru fırlattı. bıçak dönerken kestiği havayı bile hissedebiliyordu  ve son durağı adamın gırtlağı olarak beklerken çıkan tek ses duvardaki bir kedinin son sesiydi." ben " Vay be adamdaki kafaya bak ! " derim. :)

Mesajları çok uzatıyorum başka konulara çekiyorum ama kusuruma bakmayın karakterim böyle . :D

89
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Cüce Cobble
« : 28 Ağustos 2012, 18:25:33 »
Çok güzel paylaşımlar yapıyorsun ellerine sağlık . :)

Yalnız hepsini bir konuda toplasan daha mı yararlı olur ?

90
Kurgu İskelesi / Ynt: Ecel'in Askerleri
« : 28 Ağustos 2012, 16:19:22 »
"senin kısa hikayelerin merhem gibi geliyor."

Demişsin tamamen katılıyorum . :)

Sayfa: 1 ... 4 5 [6] 7 8 ... 11