Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Daarlan Gardan

Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6 ... 9
46
Fantastik Diller Okulu / Nerakese Lisanı
« : 08 Eylül 2012, 20:58:13 »
Nerakese dili, Neraka bölgesinde konuşulan bir dildir. Yazılı bir Istaran alfabesi kullanılmaktadır. Dilin kelime kökleri Draconic diline dayanmaktadır.

Bilinen kelimeler ve anlamları ;
Anit - Boyun eğmek
Keliru - Yanlış
Nagash - Değersiz
Sengsaro - Sefalet

47
Yazarlar / Terry Pratchett
« : 08 Eylül 2012, 16:19:22 »
Hala yazmaya devam eden en ünlü yazarlardan biridir. Bir fenomen haline gelen ünlü Diskdünya serisinin ve pek çok ödül almış bir dizi çocuk ve gençlik kitabının yazarıdır. Terry, Wiltshire'da, bir klavyenin önünde yaşamını sürdürüyor. Söylediğine göre bir hayat kazanma çabasında değil, çünkü şu anda zaten üç tanesini idare etmeye çalışıyor. Muhteşem Maurice ve Değişmiş Fareler kitabıyla 2001 Carnegie Madalyası sahibi olmuştur. Geçtiğimiz senelerde kendisine Alzheimer tehşisi konulmuştur, hastalığına rağmen halen kitap yazmaktadır ve kitapları yayımlanmaktadır. 2011 yılında hastalığıyla ilgili bir belgesel çekmiştir. Terry Pratchett: Choosing To Die

48
Yazarlar / Wolfgang ve Heike Hohlbein
« : 07 Eylül 2012, 11:38:23 »
Wolfgang Hohlbein 1953'de Weimar'da doğdu. Okulu bitirdikten sonra ticaret eğitimi aldı. 1954'de Neuss'da doğan eşi Heike ile birlikte 1982'de yazdığı Märchenmond adlı romanla edebiyat dünyasında adını duyurmayı başardı. Kitap uluslararası başarı elde etti. Wolfgang ve Heike Hohlbein hem ortaklaşa hem de ayrı ayrı özellikle de fantezi ve bilimkurgu romanları yazıyor. Çift altı çocuğuyla birlikte Neuss'da yaşıyor. Wolfgang Hohlbein'in genellikle eşiyle birlikte yayımladığı 200'den fazla kitap çeşitli dillere çevrildi ve çok sayıda ödül kazandı.

49
Zaman Çarkı / Tear Taşı ve Tear'ın Yüksek Lordları
« : 06 Eylül 2012, 21:59:29 »
Tear Taşı
Gözyaşı'nı koruyan kale. Delilik Zamanı'nda sonra inşa edilen ilk kalelerden olduğu, Tek Güç kullanılarak yapıldığı söylenir. Sayısız kez kuşatılmış ve saldırıya uğramıştır, ama bu teşebbüsler hiç başarılı olmamıştır. Yenidendoğan Ejder ve bir kaç Aiel tarafından tek gecede alınmış, böylece Ejder Kehanetlerinin iki kısmı gerçekleşmiştir.

Tear'ın Yüksek Lordları
Yüksel Lordlar kurul görevi görerek, kral ya da kraliçesi olmayan Tear ulusuna hükmederler. Sayıları sabit değildir, yıllar içerisinde yirmi ile atmış arasında değişmiştir. Daha önemsiz Tear Lordları olan Toprağın Lordları ile karıştırılmamalıdır.

50
Yazarlar / Kristen Britain
« : 06 Eylül 2012, 20:00:18 »
Green Rider, First Rider's Call, The High King's Tomb, ve Blackveil fantastik kitaplarının yazarıdır, ülkemizde sadece Yeşil Süvari (Green Rider) serisine adını veren ve serinin ilk kitabı konumunda olan Yeşil Süvari kitabı bulunmaktadır. Ayrıca Yeşil Süvari kitabının bir diğer adı Ölüm Oyunu'dur, yani aynı kitap iki farklı isim ile Kalipso Yayınları'ndan çıkmıştır. Kitabın ilk baskısı ise Yedinci Kapı Yayınları tarafından 2004 yılında yapılmıştır, lakin serinin devam kitapları için hiçbir yayın evi girişimde bulunmamıştır.
Green Rider orijinal dilinde 1998 yılında piyasaya çıkmıştır, devam kitaplarından First Rider's Call 2003, The High King's Tomb 2007, son olarak Blackveil ise 2011 senesinde yayınlanmıştır.

51
Zaman Çarkı / Ajah
« : 06 Eylül 2012, 17:48:48 »
Aes Sedailer içindeki yedi topluluk. Renklerine göre ayrılır; Mavi, Kızıl, Beyaz, Yeşil, Kahverengi, Sarı ve Gri. Amyrlin Makamı dışında her Aes Sedai bir topluluğa bağlıdır. Her biri Tek Güç kullanımı ve Aes Sedailerin amaçları konusunda belli bir öğretiyi takip eder. Örneğin, Kızıl Ajah'a ait biri tüm enerjisini Güç kullanmaya kalkışan erkekleri bulup ehlileştirmeye adar. Diğer yandan Kahverengi Ajah'a ait biri dünyaevi işlerden vazgeçer ve kendini bilgi aramaya adar. Beyaz Ajah dünyadan kaçınır, dünyaevi bilginin değerini inkar eder ve kendini felsefi sorulara ve gerçeğe adar. Yeşil Ajah (Trolloc Savaşları sırasında Siyah Ajah denmekteydi) Tarmon Gai'don'a karşı kendilerini hazır tutar. Sarılar Şifa sanatına yoğunlaşır. Maviler kendilerinin ülkülere ve adalete adar. Griler aracıdırlar, ahenk ve fikir birliği arar. Karanlık Varlık'a hizmet eden bir Kara Ajah olduğu konusunda söylentiler vardır,  ama bu söylenti resmi olarak, hararetle inkar edilmektedir.

52
Zaman Çarkı / Taşın Savunucuları
« : 06 Eylül 2012, 16:34:01 »
Tear'da elit askeri birlik. Bu birliğe yalnızca Tearlılar kabul edilir ve subaylar genelde asil doğumludur, ama genelikle küçük Evlerden ya da güçlü Evlerin önemsiz dallarından gelirler. Savunucuların görevi, Tear şehrindeki, Tear Taşı adı verilen büyük kaleyi savunmak, şehri savunmak ve Şehir Bekçileri yerine polis görevi yapmaktadır. Savaş zamanları dışında nadiren şehirden fazla uzaklaşırlar. Savaş zamanlarında, diğer elit birliklerde olduğu gibi, ordunun nüvesini oluştururlar. Savunucuların üniformaları siyah ve altın rengi çizgili, siyah manşetli şişkin kol yenli siyah ceket, cilalı plaka zırh, çelik parmaklıklardan yüz konuna parçası olan çıkıntılı miğferdir.

Taşın Komutanı miğferinde üç kısa beyaz tüy taşır ve ceketinin manşetlerinde, beyaz şerit üzerinde birbirine geçmiş üç altın rengi örgü bulunur. Kumandanlar iki beyaz tüy ve beyaz manşet üzerinde tek bir altın rengi örgü taşırlar. Teğmenlerin bir beyaz tüyü ve beyaz manşet üzerinde tek bir siyah örgüsü olur. Asteğmenler bir kısa siyah tüy ve sade beyaz manşetli ceket giyerler. Bayraktarların manşetleri altın rengidir, onbaşıların manşetleri ise altın-siyahtır.

53
Gölge Savaşı
Aynı zamanda Güç Savaşı olarak bilinir. Karanlık Varlık'ın özgür kılınması teşebbüsünden kısa süre sonra başlamış, tüm dünyayı sarsmıştır. Savaşın anılarının bile unutulduğu bir dünyada savaşın her yanı yeniden keşfedilmiş, Karanlık Varlık'ın dünyaya dokunuşu ile çarpıtılmış Tek Güç silah olarak kullanılmıştır. Ejder Lews Therin Telamon önderliğinde, Yüz Yoldaş adı verilen yüz erkek Aes Sedai Karanlık Varlık'ı zindanına tekrar kapattığında sona ermiştir. Karanlık Varlık'ın karşı darbesi Saidin'i lekelemiş, Lews Therin Telamon ve Yüz Yoldaş'ı delirtmiş, böylece Delilik Zamanı'nı başlatmıştır.

Karanlık Varlık
Shai'tan için her yörede kullanılan en yaygın isim: kötülüğün kaynağı, Yaratıcı'nın antitezi. Yaratıcı tarafından Yaratım anında Shayol Ghul'deki bir zindana kapatılmıştır; onu zindandan çıkarma teşebbüsü Gölge Savaşı'na, Saidin'in kirlenmesine, Dünyanın Kırılışı'na ve Efsaneler Çağı'nın sona ermesine yol açmıştır.

Karanlıkdostları
Karanlık Varlık'ı takip eden ve o zindandan kurtulduğu zaman büyük güç ve ödüller, hatta ölümsüzlük kazanacaklarını sanan kişiler. Kendi aralarında zaman zaman, eski isimlerini kullanarak kendilerine Karanlığın Dostları derler. Karanlık Varlık'ı, Karanlığın Yüce Efendisi ismi ile anarlar. Gerçek ismini kullanmanın küfür sayıldığına inanırlar.

54
Zaman Çarkı / Beş Güç
« : 05 Eylül 2012, 22:55:31 »
Tek Güç değişik kısımlardan oluşur ve Tek Güç'ü yönlendirebilen her insan bazı kısımları diğerlerinden daha iyi kullanır. Toprak, Hava (bazen Rüzgar'da denilebilir), Ateş, Su ve Ruh <bunlara Beş Güç denir. Tek Güç'ü kullanabilen herkes bunların bir ya da ikisini daha iyi kullanabilir ve diğerlerinde o kadar iyi değildir. Birkaç kişinin üçü üzerinde iyi kontrolü olabilir, ama Efsaneler Çağı'ndan bu yana kimse beş gücün hepsi üzerinde iyi kontrol elde edememiştir. O zaman bile bu oldukça nadirdi. Gücün derecesi bireyler arasında büyük ölçüde değişir, bu yüzden yönlendirebilen bazıları diğerlerinden daha güçlüdür. Tek Güç ile belli eylemleri yerine getirmek Beş Güç'ün  bir ya da daha fazlasını gerektirir. Örneğin ateş yakmak ve kontrol etmek Ateş, hava durumuna etki etmek Hava ve Su, Şifa ise Su ve Ruh gerektirir. Ruh erkekler ve kadınlar arasında eşit ölçüde bulunsa da, Toprak ve/veya Ateş'e erkekler, Su ve/veya Hava'ya kadınlar arasında daha sık rastlanır. İstisnalar vardır, ama genellikle Toprak ve Ateş erkek Güç'leri, Hava ve Su kadın Güç'leri olarak kabul edilegelmiştir. Genellikle hiçbir yetenek diğerlerinden güçlü sayılmaz, ama Aes Sedailer arasında bir deyiş vardı: ''Hiçbir kaya suyun ve rüzgarın yıpratmayacağı, hiçbir ateş suyun ya da rüzgarın söndürmeyeceği kadar güçlü değildir.''

55
Zaman Çarkı / Yurt, Yüz Yoldaş ve Yüzyıl Savaşı
« : 05 Eylül 2012, 20:00:25 »
Yurt
Bir Ogier yerleşim yeri. Dünyanın Kırılışı'ndan bu yana çok yurt terk edilmiştir. Artık hatta Gerçek Kaynak'ın varlığını hissedemez. Yurdun dışında Tek Güç kullanma girişimlerinin, sınırlarının içinde etkisi yoktur. Zorlanmadıkları şekilde hiçbir Trolloc yurda girmez ve bir Myrddraal bile büyük ihtiyaç içindeyse girer ve bunu büyük bir gönülsüzlükle yapar. Kendilerini gerçekten adayan Karanlıkdostları bile bir yurdun içinde rahatsızlık hisseder.

Yüz Yoldaş
Lews Therin Telamon önderliğinde Gölge Savaşı'nı sona erdiren, Karanlık Varlık'ı zindanına kapatan nihai darbeyi indiren, Efsaneler Çağı'nın en güçlü yüz erkek Aes Sedaisi. Karanlık Varlık'ın karşı darbesi Saidin'i kirletti; Yüz Yoldaş çıldırdı ve Dünyanın Kırılışını başlattı.

Yüzyıl Savaşı
İttifakların devamlı değiştiği, birbirine girmiş bir dizi savaş. Arthur Şahinkanadı'nın ölümü üzerine onun imparatorluğunun paylaşılması için başlamıştır. ÖY 994'den ÖY 1117'ye kadar sürmüştür. Savaş yüzünden Aryth Okyanusu ile Aiel Kıraçları, Fırtına Denizi ile Büyük Afet arasındaki topraklar nüfusunun çoğunu kaybetmiştir. Yıkım o kadar büyük olmuştur ki, o zamana ait pek az kayıt kalmıştır. Arthur Şahinkanadı'nın imparatorluğu paramparça olmuş, bugünkü uluslar oluşmuştur.

56
Zaman Çarkı / Sahte Ejder
« : 05 Eylül 2012, 19:23:57 »
Yenidendoğan Ejder olduğunu iddia eden adamlar. Bazıları pek çok ulusu karıştıran savaşlar başlatmıştır. Yüzyıllar içinde, çoğu Tek Güç'ü yönlendiremeyen adamlar olmuşlar, ama pek azı Tek Güç'ü kullanabilmiştir. Ama hepsi, Ejderin Yeniden Doğusu ile ilgili kehanetleri gerçekleştiremeden ya ortadan kaybolmuş, ya yakalanmış, ya da öldürülmüştür. Yönlendirebilen Sahte Ejderlerin arasında;
Raolin Karanlıkbelası (335 - 36 KS)
Yurian Taşyay (yaklaşık 1300 - 1308 KS)
Davian (ÖY 351)
Guaire Amalasan (ÖZ 336 - 43)
Logain (997 YÇ) vardır.

57
Yıldız Savaşları / Sullustanlar
« : 04 Eylül 2012, 22:14:46 »
Sullustanlar
Yuvarlak ve büyük gözlere sahip, koca kulaklı ve çeneli bir insansıdır. Sullustanların boyları 1.3 ile 1.8 metre arasında değişir. Sullust gezegeninin zehirli atmosferinden kaçmak için yer altına ilerleyen ve orada yeni şehirler kuran Sullustian ırkı, şehirlerin güzelliği sayesinde galakside iyi mühendisler olarak ünlendiler. Genç Jedi düzeninin ışın kılıcı yapımcıları olarak da bilinirler. Gezegenlerinin aylarına derin madenler kazdılar.Bu sayede ekonomik birliklerde etkili bir üye oldular. Cana yakın olan bu ırk, diğer ırklara alışılmadık ve ilginç şeyler yapmayı sevmektedirler. Uzay keşiflerine ve gezegen ziyaretlerine ilgi duyarlar.

Örnek isim ve karakterler
Aril Nunb, Dllr Nep, Nien Nunb, Sian Tevv, Syub Snunb.

58
Kurgu İskelesi / İnandığın Masallar Kadar Büyüksün
« : 02 Eylül 2012, 01:33:43 »
Giriş

Karanlık ve pis kokulu basık ortamda yıllarca planladığı hadiselerin gerçekleşmeye başlamış ve sona doğru yaklaşmaya başlaması onun alnı dik durmasına neden olmuştu. Onun yolunu izleyen, ona destek olanlar yanı başında dolaşıyor ve hepsi bir işin uçundan tutmaya çalışıyordu. Başını ve şöyle bir bakıldığında tüm bedenini koruyan beyaz bir kıyafet giymişti. Renksiz gözleri yukarıya doğru bakmaktaydı, oradan gelen kokunun iğrençliğine katlanabilirdi. Zira bütün her yer böylesine leş kokmaktaydı. Bedenin sahibinin içinde diğerleri ile birlikte asırlardır tutsak yaşamaktaydı. ''Buna yaşamak denirse!'' diye hiddetle çıkıştı kendi kendisine söylenirken.
 
İki adım mesafe kadar ötesinden leş kokusunun üzerine sindiği ve kan yüzünden beyaz kıyafeti yerini kırmızıya terk edip gitmiş olan bir adamı geçti. Adama küçümser bir bakış gönderdi, leş kokan adam oralı bile değildi. Yaradan sızmakta olan kanı kovalara doldurmuş, depoya götürmekteydi. Derin yara, onun durmakta olduğu bölümün hemen çaprazındaydı. Kendilerine yardım etmesi için, kurtları getirtmişti. Çok zor olmamıştı, çünkü onlarda bedene zarar vermeye meraklı yaratıklardı. İhtiyaç duydukları şey kandı ve bulabilecekleri en büyük kan stoğu buradaydı. ''Onlar da bizim gibi karanlık tarafta,'' diye söylendi. Hemen yanı başından bir sürüngen kurt geçti, beyaz bedeni yapış yapıştı. Sürünerek geçtiği yerlerde yine beyaz tanecikler bırakmaktaydı.
 

Tanrı Ravenrum'un bedeninde bir oyuk ;

"Ah, geldin mi?" diye sordu --evet bu gereksiz bir soruydu. Kadının gözlerindeki ışık çatlamıştı, çatlaklardan kan damlıyordu. Bu uykusuzluktan olabilirdi, çok fazla uyumaktan da olabilirdi. Asırlardır ne yaptığı ya da ne yapmadığı umrunda değildi. "Oturmaz mıydın?" diye ikinci bir soru yöneltti. Damarlardan örülmüş oyuk kırmızıydı, en az kadının gözlerindeki çatlaklar kadar. Sert kabuktan oluşmuş kapı kapandı; kanlar akmaktaydı. Ve gölge kadının yüzüne düştü. Nahoş bakmakta olan gözler, şimdi kararmıştı.
 
''Yorgun musun? Hayır mı? Her neyse, çok fazla soru soruyorum. Özürlerimi sunarım.'' Elleri terlemişti, terlerin arasından küçük kan damlaları akmaktaydı. Bunlar kendi kanları değildi, yara yüzünden zarar gören damarlardan sızan küçük kan gruplarıydı. Alışık olduğu için bunları çok normal karşılıyordu. ''Ben yorgunum,'' diye ses verdi yine. ''Her zaman yorgunum ve mutsuzluğun en dibindeyim.'' Gerçekten de mutsuzdu. Küçük sevinçlerinden bir battaniye örmüştü, mutsuz olduğu zamanlar üstüne onu çekiyordu.
 
''Aç mısın?'' diye bir soru daha yöneltti, oyuğun ortasında bulunan çeşitli yiyecekler ile süslemiş masayı eliyle sergileyerek. Gölge sandalyeye doğru yöneldi, çektiği sandalyenin ayakları oyuğun kırmızı zemininde rahatsız edici bir ses çıkartarak kadının gözlerini ve kulaklarını kapamasına sebep olmuştu. Gölge şimdi masanın ortasında bulunan mumdan gelen turuncu ışık ile daha farklı, daha ürkütücü bir hal almıştı, bu oyuğun duvarlarında görülebiliyordu.
 
Korkutucu gölgenin eli masanın üzerinde bulunanları nazikçe masanın ortasına doğru itti. ''Değilsin? Anlıyorum,'' dedi kadın bunun üzerine. Kaşlarının altına kan sürmüştü, bu onu güzel göstermekteydi, daha önemlisi bir gelenekti. Büyük oyukların hanımları gözlerinin altlarına ve üstlerine --yani kaşlarının altlarına- kan sürerlerdi. Sürülen kan bir kurdun kanı olabilirdi, oyuğun duvarlarından akan kan da olabilirdi. Kurt kanı olmasına önem verilirdi, çünkü hanımlar bunları sürdüklerinde kurtlar kadar beyaz ve büyük olacaklarını düşünürlerdi. Oyuğun içinde bulunan kanı genelde misafir ağırlamada kullanırlardı. Evlerinin, duvarlarının ne kadar bereketli olduğunu göstermek için gözlerinin altlarını ve üstlerini bunlar ile zenginleştirirlerdi.
 
''Sana masal anlatmamı ister misin?'' Kadın gülümsüyordu, tatlı bir gülümsemeydi. Yine de en fazla, az biraz önce ağzına attığı şeker kadar tatlıydı. Gölge hareketlendi, mum ışığında dalgalandı. Gülümsemesi donuk bir hal aldı, aldığı biçim yine biraz önce yuttuğu şekerin boğazına takılması sonucu takındığı görüntüye benzemekteydi.
 
''Evet, yine o masal,'' diye cevapladı karşı taraftan gelen soruyu. ''Başka masallar da biliyorum. En sevdiğim ve gerçekliğine en çok inandığım masal sana her geldiğinde anlattığım masal. İnandığın masallar kadar büyüksün.'' Gölge oyuğun kan damlayan duvarlarında büyüdü, küçüldü, dalgalandı, duruldu. Kadın anlatmaya başlamak için sabırsızlanıyordu. Her ayın yedinci günü olduğu gibi masal anlatacaktı. Her zaman anlattığı tek kişiye.
 

3000 sene evvel ;
 
''Sıcaklık hissediyorum, dehşetengiz bir ısı,'' diye söylendi tel tel bıyıklarının altından tanrıların onlara verdiği ad ile bacak-boylu türüne mensup varlıklardan biri.
''Nerede?'' diye sordu yanındaki arkadaşı, cevabını beklerken küçük kollarını birbirine bağlamıştı ve havayı kokluyordu.
''Bedenim ile beraber yaşıyor sanki bu ısı, çok olmadı bir kaç saniye önce başladı. Belimden aşağı tarafımda, aman aman terlemeye başlamışım,'' diye söylendi parmaklarını kıyafetinin üzerinde dolaştırırken.
''Altına kaçırmış olabilir misin?'' diye sordu arkadaşı, bunun sorarken Porogrom'u sol dirseği ile dürtüklemişti.
''Hayır, altıma kaçırmış olsaydım lavları söndürebilecek kadar sıvı boşalmış olurdum. Çok fazla su içtim, buraya geliyoruz diye,'' birden kafasına bir şey 'dank' etti ve ayaklarının neden yandığını fark etti, kayaların üzerinden fırlayan lavlar onların bulunduğu bölüme doğru yağmaktaydı. Vosbano rahattı çünkü ayaklarını uçurumdan aşağıya sarkıtmayacak kadar akıllı bir bacak-boyluydu.

59
Kurgu İskelesi / Üç Dünya
« : 30 Ağustos 2012, 16:58:13 »
Giriş / Tanıtım

Tanrı son bir şans vermişti, dünya üzerinde bulunan üç elf boyu çarpışacaktı. Gezegende vahşet büyümüştü, tam bir kaos ortamı hakimdi. Meclisi ile toplaşıp bir karar vermişti, bir savaş olacaktı, bu savaş dünyanın tam merkezi olan Yitik Ova'da yaşanacaktı. Önceden hazırlıklar yapılmıştı, ovanın her bölümüne büyük hendekler kazılmıştı. Hendeklerin kazımında melekleri kullanmıştı. Bu tanrının planının parçasıydı. Savaşta bu kuyulara en çok hangi boydan asker düşerse, o boy yerin altında yaşamlarına devam edecekti. Bir diğer plan ise kaçanların üzerinde uygulanacaktı, aslında bu plan sayılmazdı. Savaştan en çok hangi boydan asker kaçarsa onlar gökyüzünde, bulutların tepesinde yaşamlarını sürdüreceklerdi. Savaşın sonunda Yitik Ova'da en çok hangi boydan elf kalırsa, onlar ki, tüm dünyanın hakimi olacaklardı.

60
Yıldız Savaşları / Cereanlar
« : 29 Ağustos 2012, 02:19:43 »
Cereanlar
Uzak ve ütopik bir gezegenden gelmektedirler. Ana vatanları Cerea'dır. Cerean ve Basic dillerini okuyup, yazabilirler. Bir çoğu barışçıldır. Çiftçilik gelenekleri binlerce yıldan beri süregelmiştir. Uzun kafataslarıyla genellikle 2 metreyi geçerler. İnsan ırkından çok daha uzun zamanda ergenlik dönemi geçirirler, çok daha uzun yaşarlar. Irklarında kadın yoğunluğu daha fazladır. Yüksek kubbeli kafaları 2 beyni birden barındırmaktadır. Göğüslerinde 2 kalp taşımaktadırlar. Heyecana pek iyi yaklaşmazlar bu yüzden parmakla yakılacak az kadar canlıları maceraya katılmak isterler. Bazıları Jedi cübbelerine bürünüp, Jedi Şövalyesi olmaya kalkışırlar.

Örnek isim ve karakterler

Ti-Dal, Maj-Odo, So Leet, Sylvn.

Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6 ... 9