Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Fiddler

Sayfa: 1 [2] 3
16
Sinema / Rüyagezer'in Günlüğü
« : 16 Nisan 2012, 15:22:06 »
Alıntı
Su, bir gece uykusu gelmeyince babaannesinden bir masal daha anlatmasını ister; ama bu masal öncekilerden çok daha farklı olacaktır. Rüyagezerler, kız kardeşler, çöpçüler ve tebeşirler arasında kalan Küçük Su rüya aleminden acaba nasıl kurtulacaktır?


Merhabalar... 2011 Haziran tarihli kısa filmim "Rüyagezer'in Günlüğü" artık YouTube'da. Aşağıda, künyeyi, filmden bazı kareleri ve YouTube linkini bulabilirsiniz.

KÜNYE
Alıntı
Yapım Yılı: 2011
Süre: 15:03 dk
Renkli, Altyazılı, 720p

Yazan-Yöneten
A. Orçun CAN

Yapımcılar
Can KOÇAK
Kemal USLU
Onur SESİGÜR
Serda Ceren SAĞBAŞ
Ülker KOÇAK
M. Melis USLU
A. Orçun CAN

Görüntü Yönetmeni
Can ATAÇ

Prodüksiyon Tasarımı
Serda Ceren SAĞBAŞ

Kurgu
Burak ’Çopur’ ÇALDIR

Oyuncular (göründükleri sırayla)
Mertcan SEMERCİ
Ece Begüm BOZKURT
E. Jülide SESİGÜR
Can KOÇAK
Yiğit ŞENER
Duygu DURSUN
Eylül ÖZATİK
Ayşegül SIRAKAYA
Ege TURHAN
Alper LİMAN
Ecem KÖSEOĞLU


Not: YouTube sayfasında "720p"yi seçerek HD izlemenizi tavsiye ediyorum. Beğenilerinize sunuyorum efendim.

17
Düşler Limanı / The Ice Cream Van
« : 15 Nisan 2012, 19:49:53 »
Eğer İngilizce öyküler paylaşmak yasaksa özür diliyorum, hemen kaldırırım; ama dille ilgili bir sınırlama görmedim hiç bir yerde, o yüzden paylaşabileceğimi düşündüm. Aşağıda İngilizce yazılmış çok kısa bir öykümü bulabilirsiniz. Yorumlarınızı, eleştirilerinizi lütfen esirgemeyiniz.


THE ICE CREAM VAN

Deliberately dedicated to M. Melis Uslu,
who thougth a story about an ice cream van
would be worth reading...

   The Ice Cream Van was a magical place to be. It was not only because it provided the children with the best-tasting, best-smelling, best-feeling, best-advertised ice creams everyday at exactly 10 a.m; but also because of the mere fact that it was magical. One may ask himself, how magical can a "van" be at this point and the only answer he could get would be just take a look inside.

   It was not an ice cream van. It was the Ice Cream Van. It provided all sorts of icy tastes from Mr. Bingo's Dazzling Dumbos to Fryday Fries, from Melt-Down Ice Cubes to Jibbly Boos, from Tetterman's Treasure Chests to of course the most famous, most expensive and most delicious above all, Frooty Troops.

   Everyday at 9 a.m, kids from all over the neighborhood would gather around at that exact location The Ice Cream Van would come. Some parents would accompany their children, some mothers would come by themselves as their kids would be big enough to go to school - and unfortunately miss The Ice Cream Van. The parents couldn't understand the magic of the Ice Cream Van. Sure, they liked the cooling, breath-taking taste of Tornado Yummies as much as the next person; but for them ice cream was ice cream. No magic.

   The magic of the van came from the van's back door. The daily routine was something like this: The children would gather around 9 a.m. The Ice Cream Van would arrive at its spot at 10 a.m sharp with its jingling song echoing through the neighborhood. The Smiling Ice Cream Van Man (or the Ice Man as kids called him) would jump out of his van, tell the kids to calm down and get in line, open up the customized shelves and start giving out ice creams one by one. He would not leave before all ice creams were gone, which only took about 45 minutes, even less on week-ends. He would wave one last time to the kids, promise to bring more ice creams the next day for the crying kids who were not able to get their hands on their favorite flavors before they were gone and get back on his van. Then the magical part would begin.

   The children, knowing the next part of their adventure, would surround the van, disabling the Ice Man from going away. They would shout "Open the doors! Open the doors!". The Ice Man would laugh and tell them to go away. He would say that the remaining ice creams are for the children from other neighborhoods; but he would know that the kids are not after getting more ice creams. He would know that what they only want is to see the back of the van. The back of the van, where magic began.

   He would shut the engine again, jump off the van again. He would get to the back of the van. The children would all run and get behind him. He would say:

 "Alright, alright..." still smiling, "But just for five minutes. Understand?"

The Children would nod, or yell out "Yes!" with as much excitement and enthusiasm you could see... and then the magic would begin.

   The opening back doors of The Ice Cream Van would transform into the gates that opened to the marvelous magical land of icy mountains, frozen giants, sabre-toothed snow tigers, ice trolls and every other magical creature that existed only in this magical land of cold and snow.

   The breeze would be shivering. The kids would shrug for a split second as the first wave of cold air touched their chest, their mouth, their lungs and left their body from their nose. Then they would get used to it. They would breathe it and breathe it again. It would feel like the air itself was an ice cream. An ice cream above all, where every flavor  of Mr. Bingo's Dazzling Dumbos, Fryday Fries, Melt-Down Ice Cubes, Jibbly Boos, Tetterman's Treasure Chests, Frooty Troops and Tornado Yummies has been combined, melted down, frozen up and spread to the air to form the best ice cream in the whole world in gaseous form for easy consumption.

   Five minutes that seem like a whole day with its sunrise and sunset for the kids, that was actually about 40 seconds as the Ice Man could not risk warming the remaining ice creams  would pass and the Ice Man would close the doors again. He would get back on the van, hunk the horn to hear the children scream and yell out with excitement, wave at them, and depart to get to the next neighborhood. And the children would be left behind, waving back at him, trying to fight the normal warm air take over the remaining feel that the ice cream air have left.

18
Şişedeki Mısralar / Tesla'ya Dair
« : 12 Nisan 2012, 15:42:06 »
Aslında, şiir denemelerimi paylaşmam nedense; ama her şeyin bir başlangıcı vardır herhalde. Eskisi kadar ve istediğim kadar uğraşamıyorum artık şiirle maalesef. 38 şiirlik bitmiş bir dosyam geçen senenin Memet Fuat Genç Şiir Yarışması'nda "övgüye değer" bulundu; ama açıkçası o kadar da değmiyor gibi geliyor. Zira başka hiçbir dişe-tırnağa dokunur başarısı da olmadı şimdiye kadar şiir denemelerimin. Eğer ilginizi çekerse daha fazla / daha başka da paylaşabilirim.

Alttaki şiir denemesi "Tesla'ya Dair" 8-9 ay önce yazmış olduğum bir parça. Beğeninize sunuyorum, yorumlarınızı esirgemeyiniz lütfen.

Tesla'ya Dair

bir çocuk görmek istediği dünyayı mavi boyar
ve en derin filozofik muhabbetlerinde kozmonotların
kozmosun yeri yoktur genellikle
görmek istemediğimiz her rüya yeşildir
üçgenlerim geometrik olduğu kadar
hislerimin de aritmetik işlemesini isterdim
sonu bir doğa bilimiyle başlayan her öykünün
gerçekçi olması benim suçum mu?

Bugün bir savaş olduğu zaman kimse ölmeyecek
ölmeye inanan insanlar artık bana inanmıyor
bense her bir ışık gördüğümde galaksilere
meydan okurcasına bakmak istiyorum
tek bir sözcük söyleme hakkım olsaydı eğer
o sözcük nefes olabilir
beynim yumru yumru eski bir kocakarı ilacı ile
izlenmiş tüm eski Amerikan filmlerinin yarısı eder
bugün bir mikroişlemci küçük bir kızçocuğuna takas edilebilir

Ağaçlarla ilgili bilmeniz gereken üç şeyden ikisi
köklerle ilgilidir
kalan her şey toprağın bizi nasıl birbirimize bağladığı
bir de evren denen şeyin ne olduğu
eğer ki biri çıkıp da organlarının varlığını bağıracak olursa
alkışlandığı kadar küfredilecektir de
ve bahsi geçen tüm ağaçlar sadece mevsimleri geldiği için
ona yaprak dökebilir

ben şimdi kendimin bir hayaletiyim
astral gezintilerimin son durağı deniz olmalı
eninde sonunda bir gece denize baktığınız zaman kestiremeyeceksiniz
ve gökyüzüyle deniz birleşmiş olacak
o gün evrenin en ücra köşesinde ayakta durmak üzere
hiç bu kadar yaklaşmamışsınızdır
ben şimdi kendimin bir hayaletiyim
iki yanımda ekolarım adımı ekoluyorlar
takım elbiseleri sevdiğim
yulaf ezmesini sevmediğim o kadar günün anısına
hala tek hücreli bir anlayış gösteriyorum

serum oldukça eski bir sözcük olmalı
Onunla ilgili her şey aklıma doğurganlığı getiriyor
ben şimdi kendimin hesabını yapıyor ve açıkça söyleyebiliyorum
doğmak sadece bu dünyaya özel olarak ölmekten sıkıcı olabilir
balık ağına takılmış bir hoşgörü
şu an olduğum şey
her gün bir balina sanılıyor, göz göre göre yüzülüyorum
ben kendimin bir hayeleti ve ekosuyum, ve bir hoşgörü tablosu
bir evren olduğum kadar bir nanoteknoloji
ve küçücük bir mikroişlemci, mikroorganizma
mikrogirişimciyim buyrun mikrokartvizitim

hiçbir zaman anlayamayacağım altı yüz yetmiş dört şeyin yanında
güneşin doğuşu ve batışı en az her insan kadar güzel geliyor bana
ve aldığım her nefesin basitliği
hayatımın basitliği
evrenimin basitliği utanç duyulası değil güven verici
çünkü ben her şey olduğum kadar bir şey ve hiçbir şey olmayı seviyorum
hiçbir şey olmayı ve tek bir şey olmayı çok seviyorum
her şey olduğum her gün Tanrı olduğumun bilincine varıp yoruluyorum
diğer günler ben de bir memurum.
kalan tüm zamanımı boyutlar arasında süzülerek geçiriyorum
ve inanıyorum ki yanından geçtiğim pek çok şeyi
kendi arzumla diriltiyorum

şu an hiçbir şey değilim
bir insanım diyebileceğim kadar bir insandeğilim de
ve geçerken çarptığım yerler de yok değil
kendimi moral ve etik değerlerden arındırmak
mümkün olduğu kadar ölçülebilmek istiyorum
laboratuvar ortamında neler yapabileceğimi kanıtlamak
insanlığımın ve erkekliğimin boyutlarını metrik hesaplarla almak istiyorum

Ben şimdi alternatif akımım
yapabileceğim her şeyi aynı zamanda yakabileceğimin farkında olunuz

19
Pazuzu / Raisor - Raizo Shion
« : 16 Mart 2012, 02:24:34 »
KARAKTER KAĞIDI


Ad ve Soyad: Raizo Shion
Cinsiyet: Erkek
Kökeni: Avrupa
Yaş: 19
Fiziksel Görünüş: Gözlerinin ve kulaklarının yarısını örtene kadar uzanan sivri, ince telli, siyah ve yer yer koyu kırmızı saçlar, mavi gözler, zayıf bir beden.
Bulunduğu Şehir: Londra


Sağlık Durumu: 5/5
İçgüdü: 4
Seviye: 1 (8/10)


Özellikler

Güç: 3
Çeviklik: 4
Zeka: 5
İrade: 4
Karizma: 2
6. His: 6

Yetiler: Zihin Görüş, Gelişmiş 6. His

Para: 635$

Envanter:
Cep Telefonu
Haçlı bir Kolye (çoğu şeytani yaratığı uzak tutar)
Uzun Hançer x 2



DM Notu: Oyun ilerledikçe karakter kağıdına yapılacak değişiklikler benim tarafımdan bu mesaja eklenecektir.

20
Pazuzu / Elijah - Engin Sevren
« : 15 Mart 2012, 02:24:14 »
KARAKTER KAĞIDI


Ad ve Soyad: Engin Sevren
Cinsiyet: Erkek
Kökeni: Türk
Yaş: 27
Fiziksel Görünüş: 1.85 boyunda, 78 kilo. Dağınık siyah saçlar, belirgin kahverengi gözler, sadece çene bölümünde biraz sakal ve sivri yüz hatları. Çoğu zaman siyah gömlek ya da siyah bir kazağın üzerine dize kadar inen bir palto giyer. 
Bulunduğu Şehir: İstanbul


Sağlık Durumu: 5/5
İçgüdü: 3
Seviye: 1 (7/10)


Özellikler

Güç: 4
Çeviklik: 5
Zeka: 5
İrade: 4
Karizma: 3
6. His: 3

Yetiler: Bağışıklık, Bartitsu

Para: 85$

Envanter:
İsviçre Çakısı
Cep Telefonu
Yara Bandı x 5
Eski Bir Anahtar


DM Notu: Oyun ilerledikçe karakter kağıdına yapılacak değişiklikler benim tarafımdan bu mesaja eklenecektir.

21
Pazuzu / Legend - Yuda
« : 13 Mart 2012, 18:37:43 »
KARAKTER KAĞIDI


Ad ve Soyad: Yuda
Cinsiyet: Erkek
Kökeni: Orta Avrupa
Yaş: 23
Fiziksel Görünüş: 1.75 boyunda, 80 kilo, ela gözler, kirli sakal, dağınık dalgalı ve kestane rengi saçlar. Rengi hafif solmuş beyaz gömlek.Eskimiş kot pantolon. Siyah Deri Ceket.
Bulunduğu Şehir: Londra


Sağlık Durumu: 5/5
İçgüdü: 4
Seviye: 1 (4/10)


Özellikler

Güç: 3
Çeviklik: 3
Zeka: 3
İrade: 6
Karizma: 4
6. His: 5

Yetiler: Çelikten Zihin, Gelişmiş Altıncı His

Para: 495$ (1000$)

Envanter:
Susturuculu tabanca (Ruhsatsız)
Uzun Bıçak x 2
Cep Telefonu



DM Notu: Oyun ilerledikçe karakter kağıdına yapılacak değişiklikler benim tarafımdan bu mesaja eklenecektir.

22
Pazuzu / Laughing Madcap - Daniel Costello
« : 12 Mart 2012, 16:45:01 »
KARAKTER KAĞIDI


Ad ve Soyad: Daniel Costello
Cinsiyet: Erkek
Kökeni: İrlandalı
Yaş: 26
Fiziksel Görünüş: 1.87 boyunda, 85 kilo, kahverengi gözler, kirli sakal, 3 numara kesilmiş saçlar. Siyah, üst düğmeleri açık bir gömlek, kumaş pantolon ve uzun siyah paltosuyla bir bar fedaisini andırsa da barlarla ya da alkolle alakası yok. Karıştığı bir kavgadan hatıra olan "Glasgow Smile" yara izi, ağzının iki yanında, belli belirsiz bir şekilde durmakta.
Bulunduğu Şehir: Londra


Sağlık Durumu: 4/5
İçgüdü: 3
Seviye: 1 (10/20)


Özellikler

Güç: 6
Çeviklik: 3
Zeka: 3
İrade: 6
Karizma: 2
6. His: 4

Yetiler: Bağışıklık, Çelikten Zihin

Para: 240$ (2000$)

Envanter:
Şanslı Para
Amblemli Bir Yüzük (annesinden kalma)
Cep Telefonu



DM Notu: Oyun ilerledikçe karakter kağıdına yapılacak değişiklikler benim tarafımdan bu mesaja eklenecektir.

23
Pazuzu / LegalMc - Arda Sırık
« : 12 Mart 2012, 15:45:04 »
KARAKTER KAĞIDI


Ad ve Soyad: Arda Sırık
Cinsiyet: Erkek
Kökeni: Türk
Yaş: 28
Fiziksel Görünüş: 1.82 boy, 70 kilo, koyu renk gözler, kahverengi saç, kaba bir sakal. Her zaman spor ayakkabıyla dolaşır.
Bulunduğu Şehir: İstanbul


Sağlık Durumu: 5/5
İçgüdü: 3
Seviye: 2 (11/20)


Özellikler

Güç: 5
Çeviklik: 6
Zeka: 4
İrade: 4
Karizma: 4
6. His: 3

Yetiler: Parkour, Çilingir, Bağışıklık

Para: 100$

Envanter:
Maymuncuk
leblebi
parfüm
Kupa 8 İskambil Kartı
Maça 6 İskambil Kartı
Sinek 4 İskambil Kartı
Bilye x 3
Tabanca (Ruhsatlı)



DM Notu: Oyun ilerledikçe karakter kağıdına yapılacak değişiklikler benim tarafımdan bu mesaja eklenecektir.

24
Pazuzu / Malkavian - Mehmet Darbukacıoğulları
« : 12 Mart 2012, 14:24:43 »
KARAKTER KAĞIDI


Ad ve Soyad: Mehmet Darbukacıoğulları
Cinsiyet: Erkek
Kökeni: Çingen
Yaş: 18
Fiziksel Görünüş: Kavruk tenli, kara kaşlı kara gözlü, 1,75 boyunda 65 kiloda, bandana ve bol kıyafetler giymeyi tercih eden, roman havası duydu mu nerede ne durumda olursa olsun göbek atmayı sever.
Bulunduğu Şehir: İstanbul


Sağlık Durumu: 5/5
İçgüdü: 3
Seviye: 1 (6/10)


Özellikler

Güç: 1
Çeviklik: 5
Zeka: 5
İrade: 2
Karizma: 5
6. His: 6

Yetiler: İlüzyon, Zihin Görüş

Para: 650$

Envanter:
Nefes tazeleyici ciklet (kutu ile)
Küçük, ince bir ip
Ataç x 2
Gazoz Kapağı x 3
Küçük bir kutu göz damlası
Pudra şekeri
Ruj
Flash bellek
Cep telefonu
Küçük naylon poşet
Bandana
Mızıka
İnce bıçak x 2


DM Notu: Oyun ilerledikçe karakter kağıdına yapılacak değişiklikler benim tarafımdan bu mesaja eklenecektir.

25
Pazuzu / Arka Sokak - Oyun Dışı Başlık
« : 12 Mart 2012, 03:20:09 »
Burası da oyun ve senaryoları haricinde konuşabileceğimiz bir yer.

26
Pazuzu / Wisquas - Alaz Han
« : 11 Mart 2012, 23:16:09 »
KARAKTER KAĞIDI


Ad ve Soyad: Alaz Han
Cinsiyet: Erkek
Kökeni: Türk
Yaş: 27
Fiziksel Görünüş: 173cm / 61kg – Kısa kahverengi saçlı, kirli sakallı ve kahverengi gözlü
Bulunduğu Şehir: İstanbul


Sağlık Durumu: 5/5
İçgüdü: 3
Seviye: 2 (17/20)


Özellikler

Güç: 6
Çeviklik: 5
Zeka: 3
İrade: 4
Karizma: 6
6. His: 2

Yetiler: Parkour, Bartitsu, Bağışıklık

Para: 155$ (900$)

Envanter:
Kelebek bıçak
Zippo çakmak
Cep Telefonu
Küçük kese içinde baharatlar x 4


DM Notu: Oyun ilerledikçe karakter kağıdına yapılacak değişiklikler benim tarafımdan bu mesaja eklenecektir.

27
Pazuzu / Oyuncu Alımları
« : 11 Mart 2012, 00:35:56 »
Oyuna şu an oyuncu alınmaktadır. Kural Kitapçığı başlığını okuyup oradaki karakter kağıdı şablonunu doldurup bu mesaja cevap yazarak başvurabilirsiniz. Herkesin birbiriyle aynı anda başlama gereği olmadığından işlemler tamamlandığı gibi oyuna başlayabiliriz.


Şu An Oyunda Olan Oyuncular
Wisquas
Malkavian
LegalMc
Laughing Madcap
Legend
Elijah
Raisor

28
Pazuzu / SORU-CEVAP
« : 11 Mart 2012, 00:34:23 »
Oyunla ilgili sorularınızı bu başlıkta sorabilirsiniz. En kısa zamanda cevap vermeye çalışacağım. Belirli bir zaman geçtikten sonra bu ilk mesaj bir Sıkça Sorulan Sorular İndeksi olarak kullanılacaktır.

29
Pazuzu / "Pazuzu" Kural Kitapçığı"
« : 10 Mart 2012, 23:55:13 »

KURAL KİTAPÇIĞI

İçindekiler:

Hikaye Arkaplanı
Karakter Özellikleri ve Karakter Yaratmak
Şehirler Hakkında
Yetiler Hakkında
Yaratıklar Hakkında
Büyüler Hakkında
Artifaktlar Hakkında
Oyunun İşleyişi Hakkında


Not: Oyun evreni benim 3 kısımlık "Pazuzu" öyküm üzerine kurularak oluşturulmuştur. Okumak isterseniz öykünün Şubat 2012'de yayımlanan ilk kısmına buradan, Mart 2012'de yayınlanan 2. kısmına ise buradan ulaşabilirsiniz. 3. ve son kısım Nisan ayı Aylık Öykü Seçkisi'nde yayınlanacaktır.

30
Pazuzu / "Pazuzu" Oyunu'na Giriş
« : 10 Mart 2012, 13:59:46 »




"17 Mart 1978
Canım annem,

Londra çok güzel. İnsanların burada niye sıkılıp bunaldıklarını anlamıyorum. Arkadaşlarım sürekli yağmurdan şikayet ediyor; ama ben yağmur yağdıkça günahlarımdan arınıyormuşum gibi hissediyorum. Neden bahsettiğimi biliyorsun, babamı öldürdüm ya hani. Sen de beni evden kovmuştun. Buraya kadar kaçmak zorunda kaldım herkes peşimde; merak etme benim canım, yakında geri döneceğim. Geldiğim zaman senin parmaklarını teker teker kesip kanınla resimler yapacağım duvarlara. Beni bilirsin. Çocukken de parmak boyasını çok severdim...

Seni çok seven kızın,
Faye
"

*


"6 Nisan 1996

Annem,

Yalvarırım mektuplarıma cevap ver. Artık iyileştim. Yedi yıl oldu beni bu akıl hastanesine kapatalı. Evime, yanına dönmek istiyorum. Rüyalarıma bir gün sen, bir gün babam giriyorsunuz. Yaptıklarım için çok özür dilerim; ama artık iyileştim. Doktorlar da öyle söylüyor. Halüsinasyonlarım geçmiş. Lütfen cevap ver bana.

Seni hep seven kızın,
Faye.
"

*

"9 Mart 2012

Anne,

Hepiniz beni kandırdınız. Yıllarca beni hayaller gören, delirmiş, manyak biri gibi gördünüz, beni de inandırdınız. Yıllarca o akıl hastanesinde bana ne kadar da delirmiş olduğumu, nasıl gördüğüm her şeyin yalan olduğunu söylediler. Babanı sen öldürdün dediler. Ne onlara, ne sana anlatabildim ben değildim, o yaptırdı... hep o yaptırdı... Sonra da gitti... Önce siz beni terkettiniz, sonra o. Önce siz beni o akıl hastanesine yatırdınız, yıllar sonra o tekrar gelip çıkarttı. Hiç inanmamalıydım aslında delirdiğime. Delirdiysem bile beni siz delirttiniz.

Neyse. Bunları boşverelim. Sen öldün çünkü. Artık yaşın epey ilerlediği için kalp krizinden. Kalp krizinin neden olduğu tabii ki bilinmiyor; ama sen biliyorsun. Sen biliyorsun canım annem. Ölürken gözlerimin içine baktın ve onu gördün. Babam da görmüştü. Şimdi ikiniz de biliyorsunuz. İkiniz de ölüsünüz.

Sizinle başladı bu iş; ama sizinle bitmeyecek. İntikam alınacak çok insan var. Cehennemde görüşürüz.
Katilin,
Faye.
"


Okumayı bitirdiğin gibi adam üç mektubu önünden aldı ve ceketinin iç cebine koydu. Okuduklarını sindirebilmen için birkaç saniye bekledi. Ellerini kavuşturup doğruca gözlerine baktı:

"Ee ne diyorsun? İşi alacak mısın?"






Oyunumuz Constantine çizgi roman ve filminin evrenine oldukça benzeyen bir evrende geçecektir. Legend ve Lord_Muti arkadaşlar birkaç hafta önce küçük bir "sneak peek" oynamışlardı, ilgilenen; ama benim iyi oynatıp oynatamayacağımı bilemeyenler, onlardan geri bildirim alabilir. Hiç darılmam kötü bir şey söylerlerse dahi. Forum üzerinden oynayacağız oyunu. En az "2" kişiyle başlatabilirim; ama şu an üst sınırımı bilemesem de 2'den çok daha fazla kişi olabilir.

Oyunun başlangıç noktası yukarıdaki 3 mektup olacak. Oynamak isteyenler Kural Kitapçığı ve Oyuncu Alımları Başlıklarına başvurabilirler.

Sayfa: 1 [2] 3