Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Gülbüyüsü

Sayfa: [1] 2 3 ... 7
1
Kurgu İskelesi / Ynt: Gemileri Yakmak
« : 03 Ağustos 2014, 16:32:55 »
Harun gerçekten bölüm aran çok uzun ve bağlantısal kopukluk yaşadım önceki bölümlerle. O yüzden sadece bu bölüme odaklanarak okumayı denedim. Ben çok hata fark edemedim birkaç tane eksiklik dışında genel olarak iki kişi arasında geçen bir bölüm olarak düşünürsek okuyucu olarak hiç sıkılmadım. Belki de benim çok ilgimi çeken bir konu olduğu için çok pozitif düşünüyor olabilirim ama şahsi fikrim oldukça kaliteli bir bölüm okuduğumdur. Eksik gördüğüm birkaç yeri özelden geçerim :) Sonuç itibariyle bölüm aralarını açmazsan sevinirim. İkimizden biri ölmeden bitir bu hikayeyi derim  :inca

2
Yayınevleri Soru Hattı / Ynt: Epsilon Yayınları Soru Hattı
« : 21 Kasım 2013, 13:37:55 »
Ve Çöl Mızrağı matbaaya gider.
İlk kitabı beğendiyseniz buna bayılacaksınız.

Nihayettt! İlk kitabı beğenmek ne demek? Beğenmesek bekler miyiz bu kadar. Ne zamandır girmediğim foruma bu haber için girdim :)

3
Kurgu İskelesi / Ynt: Gemileri Yakmak
« : 16 Ağustos 2013, 02:19:37 »


Tek eleştirim bazı konuşma cümlelerinden sonra küçük harfle devam etmiş olman. (Gülbüyüsü bunu okursa beni topa koyacak :D ) Ellerine sağlık...
[/quote]

Biri bana mı seslendi :)

Cemaziyel bölüm atmasa, mit sen de adımı anmasan yolunu unutmuştum buranın ne zamandır :(  Bölümü şimdi okudum ve geç gelen bölüm diye buna derler Cemaziyel haklısın :D mit bu sefer seni topa tutmıycam rahat ol. Harun bazı yerlerde hatalar yapmış kendisine özelden belirttim haddim olmayarak. Ama çok gecikmiş bölümlerde hatalar olması mümkün tabi birde hayatın tepmosu arasında gözden kaçanlarda olabilir. Eminim kendisi de yazdıklarını tekrar okuduğunda daha iyi hale gelecek bölüm. Genel itibariyle hatalar mit'inde söylediği gibi diyalok kısımlarındaydı. Küçük harften başka hatalarda bulduğum için bu seferlik mit'i taşlamıyorum :D Kalemine sağlık arkadaşım. Okumak zevkti :)

4
Eğlence & Mizah / Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« : 19 Haziran 2013, 12:11:07 »
Hayatın, içi yabani ot ve dikenlerle dolu bir çiçek tarlası olduğunu öğrendim. Ve ne kadar temizlerseniz temizleyin, bir şekilde yeniden ortaya çıktıklarını da öğrendim.

Akıntıya kürek çekmenin ne kadar yorucu olduğunu ve bir süre sonra yanınızda kürek çeken kimse kalmayabileceğini de öğrendim. Kürek çeken değil, akıntının kendisi olmam gerektiğini de öğrendim.

5
Kurgu İskelesi / Ynt: Kıpkısa Kulübü
« : 19 Haziran 2013, 12:00:03 »
Beni hasta eden, odamda kuruyan çiçeklerin ağır kokusu mu, yoksa onları solduran benim hasta ruhum mu?

6
Müzik / Ynt: Günün şarkısı
« : 31 Mayıs 2013, 23:13:24 »
Teoman / Mavi Kuş ve Küçük Kız
http://www.youtube.com/watch?v=zTAYfDrzkXI

7
Eğlence & Mizah / Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« : 31 Mayıs 2013, 23:03:19 »
Hayat kadınlar için daha zor ve bizim erkeklerden daha sağlam durmak zorunda olduğumuzu bir kez daha öğrendim. Evin direği erkek derlerya hani, direği olmayan evlerde yaşamaya çalışan milyonlarca kadın için dua ediyorum.

8
Başka Kurgular / Ynt: Cehennem // Dan Brown
« : 26 Mayıs 2013, 01:13:03 »
Bir yazarın keskin bir tarzı varsa onu çok sevenler ve hiç sevmeyenler olması kaçınılmazdır. Brown 'Da Vinci Şifresi' ile yeni bir akım başlattı. Gizemciliği, Hristiyanlık içine yerleştirilmiş sembolleri ve sanat tarihinin ne cevherler sakladığını romanlaştırmayı ustaca başaran bir kalemdir bana göre. Hakkında değişik söylentiler ve şüpheler olsa da ilgi  alanına girenlere kendini okutmayı başaran bir yazardır. Tabii yüksek trajlarda iyi reklamında payı büyük. Da Vinci şifresi ve Melekler ve Şeytanlar dikkatle okunmadığında kafa karıştıracak kadar tarihi ve sanatsal bilgi içerdiği için belki birçoklarına sıkıcı gelmiştir. Bana göre hava hoş çünkü ilgi alanıma gayet uygun şeyler. Ayrıca elbetteki herkes her yazarı ve eseri sevecek, göklere çıkaracak diye bir kaide yok. Ben burada tanıtımı yapılan ve çok beğenilen birçok kitabı okumaya bile gerek görmüyorum tarzım değil diye. Bunun dışında edineceğim kitaplardan biri olmaya aday bu kitap. Özellikle İstanbul yerebatan sarnıcı bir zamanların mitolojik diğer tarafa geçiş mit'lerine o kadar uygun bir mekanki merak ediyorum bu şehre dair bilmediğimiz hangi gizemleri çıkaracak meydana. Okuyup göreceğiz Dante'nin Cehennemi nasıl bir yermiş.

9
Eğlence & Mizah / Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« : 25 Mayıs 2013, 00:52:27 »
Her insanın ayrı bir dünya ve bazen sahip olduğun insanınsa, dünyalara bedel olduğunu öğrendim.

10
Kurgu İskelesi / Ynt: Tuhaf
« : 24 Mayıs 2013, 13:03:02 »
mit okumaya başladığımda ne yalan söyliyim çocuğun sıradan ama yeni geldiği bu yerin tuhaf olduğunu düşünmeye başlamıştım ters köşe yaptın :) Bana biraz 'otel Transilvanya' animesini hatırlattı tuhaf yaratıkların akrabalık bağını işlemen :) Ama bu kez baştan sonu belli değildi kesinlikle. Kalemine sağlık, tuhaf bir hikaye olmuş :D Ha kocayürek, kocagöbek benzetmesi komikti gerçekten :D

11
Sinema / Ynt: En Son İzlediğiniz Film?
« : 24 Mayıs 2013, 12:11:20 »
Mary and Martha

Hilary Swank ve Brenda Blethyn'in başrollerini paylaştığı film, iki annenin Afrika'da kesişen kaderlerini konu alıyor. Ayrıntı vermek istemiyorum ama paylaştıkları ortak acı iki kadının kendilerini orada yaşayan ve hastalıklarla iç içe yaşam mücadelesi veren çocuklara adamalarını anlatıyor. Bazı sahnelerde ağladım! Modern yaşamın dejenere toplumundan sıyrılıp, insan olmanın sorumluluklarınıda sorgulaması adına güzel bir filmdi.

12
Denaro Forbin sen benden hızlı çıktın; kitabı bugün bitirip tanıtmayı düşünüyordum :). Ama konuyu kimin açtığı önemli değil. Brown'u severim ama bu kitap çok daha fazla etkiledi beni. Uzun zamandır aklıma takılan bir soruya cevap aramış ve ortaya çıkan bulgular gerçekten benim için farklı bir bakış açısı doğurdu. Yaratıcı bizi seviyorsa neden sadece iyilik değil kötülüğüde yaratmış sorusuna verilen bir cevap aslında bu kitap. Ama bunu sadece dinsel açıdan değil, bilimsel açıdan ortaya koymaya çalışmış ve iyi bir çalışma olmuş. Ayrıca boyutlar arası geçişler için insanın kişilik yapısının baz alınmasıda enterasan bir yaklaşım olmuş. Paylaşım için çok teşekkürler.

13
Mitolojiler / İç Dünya İle İlgili Mit ve Efsaneler
« : 22 Mayıs 2013, 11:22:13 »


Birçok dini yazılar, efsaneler ve mitolojilerde dünya kabuğunun altında bir dünya olduğundan bahsedilir. Örneğin, Sümer ve Babil dönemi
efsanevi kahramanı Gılgamış, atası Utnapiştim’i aramak için dünyanın içine gider. Orfeus, Eurydike’nin ruhunu ararken yer altı dünyasına
inmişti. Dyonisos bir mağarada beslenmişti. Jüpiter bir mağarada doğmuştu, Hermes veya Adonis de aynı şekilde bir mağarada dünyaya
gelmişlerdi.

“Boş dünya” ile ilgili eski efsaneler, dünyanın içinde muhtelif dev yaratıklar, cinler, küçük insanlar ve barışçı insanımsı yaratıkların
yaşadıklarından söz eder.

Bazı araştırmacılar, dünyanın içinde (Lemurya (Mu) ve Atlantis kıtasından sağ kalanların yaşadığına inanmışlardır. Birçok eski
yazılarda “Yer altı dünyasının”, dinlerde ve efsanelerde “Cehennem” olarak belirtilmesine rağmen, gerçekte mevcut bir yaşam alanı olduğu
belirtilir.

Eski Yunanlılar ve Romalılar, tanrı ve tanrıçalarının iç dünyadaki bir medeniyetin temsilcisi olduklarına inanmışlardı. Doğuda, ilk insanın
yeraltındaki bir dünyadan geldiğine ilişkin bir efsane vardır. Hz.Adem’in yurdu “Dünyanın merkezinde” idi ve misyonu bunu yerüstüne açıklamaktı. Bir Hint söylencesinde, Hz.Adem büyük bir felaketten sonra dünyanın içine kaçan bir grup insanın kralı olarak belirtilir. Hz.Adem daha sonra dünyanın üzerine çıkarak, insan ırkını yeniden başlatmıştı.

Çok eski bir efsaneye göre, güçlü İnka imparatorluğu, Peru’daki Cuzcoşehrinin doğusunda bulunan Pacari-Tmbo’daki bir tünelden çıkan küçük bir grup insan tarafından kurulmuştu. İlginçtir ki bu uzun boylu ve beyaz tenli insanlar, kendilerinin çok eski bir tanrılar ırkından geldiğini ileri sürüyordu.

Güney Amerika efsanelerinde Mexico’nun kuzeyinden Peru’ya giden tünellerden” ve orada yaşayanlardan söz eder. “Timaeus” adlı eserinde
şunları söylemektedir;

“Apollo’nun gerçek vatanı ebedi yaşamın olduğu uzak-kuzeydeki Hyperborea’dır. O, merkezde, dünyanın göbeğinde
oturur ve insanlığın bütün dinlerinin yorumcusudur.”

“Dünyanın Göbeği” ifadesi, boş dünya teorisi yandaşları tarafından, bu büyük düşünürün yeraltında bir dünyaya inandığı şeklinde
yorumlanmıştır.

Hecataeus’a göre, Apollo’nun annesi Leto, Arktik Okyanus’taki bir adada, kuzey rüzgarlarının çok ötesinde doğmuştu. İrlanda efsanelerinde adı geçen iki düşman ırk, dev Fomorian’lar ve Tuatha Dé Danann’lar boş dünya efsaneleri ile bağlantılıdır.

Hindistan’daki eski Konkan Krallığının hüküm sürdüğü yerlerde yapılanaraştırmacılarda bir dizi mağara işaretlerin rastlanmıştı. Bu işaretler
bir grup insanın “Boş Dünya”dan dünyanın yüzeyine çıktıklarını anlatmaktadır. Efsaneye göre, dünya yüzeyinde ortaya çıkan ilk insanlar
yer altı dünyasından gelmişlerdi.

Amerikan eski yerli kabilelerinden ikisinde insanların kökenin yer altı dünyası olduğuna dair efsaneler mevcuttur. Mandan yerlileri
atalarının bir zamanlar bir yer altı köyünde yaşadığına inanırlar. Siouxyerlileri arasında yaygın bir efsaneye göre, onlar dünya yüzeyine
çıkmadan önce bir yer altı bölgesinde yaşıyorlardı.

İsviçreli matematikçi Leonhard Euler’in (1707-1783) inancına göre, dünya boştu ve iç dünya merkezi bir güneş tarafından aydınlatılıyordu.


Not: Bir arkadaşımın araştırmasıdır. Yararlı olabileceğini düşündüğüm için paylaşmayı uygun gördüm.

• Viktor Farkas, “Geheimsache Zukunft” (Von Atlantis zur hohlen Erde) Michaels Verlag, 2002.

• Turgut GÜRSAN, Yeraltındaki Gizli Dünyalar, s. 67-68

ALINTDIR

14
Kurgu İskelesi / Ynt: Araf'ta Dans - I
« : 21 Mayıs 2013, 13:06:06 »
Sonuçta bu fantastik bir kurgu ve betimlemeler bazen gerçekten önemli olabiliyor. Anlatım tarzı ve betimlenen ortam benim için çok önemli çünkü birbirinin aynı kurguları sevmem. Yazarın hayal gücünün nerelere ulaştığı ve ne kadar özgün olduğunu ise betimleme gücünden ve bunu yansıtma şeklinden anlarım. Belki biraz dikkat isteyecek derecede fazla betimleme yapmış olabilirsiniz ama tabi buda bir tarz. Bazı hatalarınız olduğunu gördüm; anlam bozukluğu içeren cümleler ve 'şey' kelimesinin bitişik yazılması gibi. Duhan'a katılıyorum biraz ağır bir diliniz var ve okumak için gerçekten kendimizi vermezsek bağlantıları kaçırabiliriz. Lakin bunu kötü eleştiri olarak algılamayın çünkü dediğim gibi tarzınız bu olabilir ve henüz iki bölüm okuduğum bir hikaye üzerinden kesin yargı yürütmek istemiyorum. Kaleminize sağlık.

15
Korku & Gerilim Eserleri / Ynt: Göz // Stephen King
« : 20 Mayıs 2013, 23:10:43 »
Çok uzun yıllar önce okuduğum ilk ve tek King kitabı olmuştur. Carria'nin tiksinti ile acıma arası uyandırdığı duyguları hala çok net hatırlıyorum. Okul yıl sonu balosunda yaşadığı büyük utanç ve talihsiz bir ölüm Carria'nın içindeki şeytanı uyandırır ve bom bom! Şuan okusam ne kadar ilgi çekici bulurum bilemiyorum ama lise yıllarım için uygun bir eserdi diye düşünüyorum.

Sayfa: [1] 2 3 ... 7