Buraya özgün konular konusunda sormamalısın. Çünkü kimse yazmaya çalışan kişinin aklında neler olduğunu bilemez. Kimse özgünü aramıyor. Önce yazmayı öğrenmeye çalışıyor. Özgün şeyleri ancak kendi dünyamızda bulabiliriz.
Yazarlık konusunda Ahmet Günbay Yıldız'ın Benim Çiçeklerim Ateşte Açar kitabını okuyabilirsin.
Senin yazmak için tasarladığın şeyler, inan bana başkalarının; şöyle olsa daha güzel olur demelerinden daha değerli.
Şunu düşünerek de yazabilirsin:
'Okuduğum kitaplarla bunları yazan yazarların düşüncelerinde yolculuk ederek onların dünyasını anlıyorum. Bu şekilde kurdukları dünyayı daha iyi anlıyorum.'
Milyonlarca kişiye nasıl mektup yazılır diye sorsam.
Milyonlarca kişiye ulaşan mektupları yazanlar yazarlardır. Bir kitap yazıldığında milyonlara ulaşan mektuplar yazmış olur. Bu mektubu okuyanlar yaratılan dünyada yolculuk ederken aynı zamanda yazarın düşüncelerinde gezerler.
Düşünceler senin aklında şekillensin, yazıya dök. Eserini gördüğünde kötüde olsa bunu ben yazdım diyerek daha çok sevinirsin. Başkalarına takma. Bu şekilde daha kıymetli olur.
Yazarken başkalarına detaylardan fazla bahsetme.
Bitmeden başkaları görsün istemiyorsan.
Kolay gelsin.
yorumun için sağol öncelikle
Özgün olması için kendi düşüncelerim önemli ama tanınmış eserleri de bilmem gerekiyor. Mesela Ejderha Mızrağını okumadım ama çok merak ediyorum. 196 kitap deyince şaştım doğrusu. Oradaki olay örgülerini yapmayacağım tabi ki sadece benim kurguladığım şey onlarınkine benziyor mu?
Çünkü artık fantastik hikayelerin büyük bir kısmı aynı konuya odaklanmış durumda ve özgün birşeyler yaratmak gerçekten çok zor. Mesela Ejderha Mızrağı nasıl bir roman? Kısaca kurgusunu anlatsın çok sevinirim. Ona göre farklı bir şeyler yapmalıyım. Aklıma birşeyelr geliyor ama taklit olmasın diye uğraşıyorum.