Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Stormholder

Sayfa: 1 2 3 [4]
46
Kurgu İskelesi / Geçmişini Arayan Savaşçı
« : 05 Nisan 2013, 21:45:42 »
Selam arkadaşlar. Forumu uzun bir süredir takip ediyorum. Üye olup konu açmak bu güne kısmetmiş  :P  Diğer arkadaşların yazılarını okuyor ve yapılan eleştirilerle kendime dersler çıkarıyorum. Yaklaşık bir yıl önce başladığım ve hala devam etmekte olan bir hikayem var. Daha önce başka bir forumda yayınladım fakat pek ilgi görmedi mi yoksa forumun üyeleri kritik yapmak için fazla mı çekingendi bilemiyorum. Bu forumda okuduklarımla bu hikayeyi geliştirdiğime inanıyorum. Zamanında Warcraft'ın etkisinde kaldığım için ele aldığım hikaye, Warcraft'ın alternatif bir tarihi diyebilirim. Fakat hikayeyi okumak için Warcraft lore bilgisine gerek olmadığını düşünüyorum. Bu ön bilgilendirmeyi de yapayım dedim  :) Ve hikayenin ilk bölümü gelsin...

KAÇIŞ
   Koşuyordu... Uğursuz bir gecenin karanlığında nereye gittiğini bilmeden koşuyordu. Çalılarla dolu ormanda önünü açmaya uğraşmaktan kesilen kolları kan revan içindeydi. Ama buna aldırmıyordu. Zira arkasından gelmekte olan ork topluluğuna yakalanmaya niyeti yoktu. İleride büyükçe bir ağaç gördü. Ağacın ortasında kocaman bir kovuk vardı. Düşünmeye vakti yoktu, hemen kovuğa sokuldu. Sandığından daha dardı aslında burası. Nefesini tuttu ve etrafı dinlemeye koyuldu.

   Rüzgar, ağaçların dallarını bir oraya bir buraya savuruyordu. Saat çok geç olmuştu. Gökyüzünde kara bulutlar belirmişti. Belki de bu kovukta sabahlaması gerekecekti. Ne işi vardı burada? Beklediği ayak sesleri duyuldu. Adımların sesi artığına göre ona doğru geliyordu. Adrenalin doruklardaydı. Bu sırada rüzgar durdu. Sessizlik her yanı sardı. Bu andan itibaren en ufak bir ses onu ele verirdi. Yanmakta olan bir meşaleden çıkan çıtırtılar yaklaştıkça kalbi daha hızlı atıyordu. Aklından "Buraya kadarmış." diye geçirdi. Kaderine razı mı olacaktı? Umutsuzca beklemeye devam etti. O sırada önünde gölgeler belirdi. Sonrasında yeşil derili iri yaratıkların gövdesini gördü. Bir tanesi tam karşıda duruyordu. Neredeyse yüzü seçilebiliyordu. Bu sırada yağmur yağmaya başladı.Orklar aralarında tartışıyor gibiydiler. Bir tanesi elindeki baltayı dengesizce sağa sola sallıyor, bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Sonunda baltasını havaya kaldırdı ve bir narayla ileri atıldı. Belli ki aralarındaki anlaşmazlık kavgaya dönüşmüştü. İleri ilk adımını attığı anda boynuna iki ok isabet etti ve yere yığıldı. Ondan daha iri bir ork kovuğun önüne geldi. Üzerindeki kıyafetlere bakılırsa diğerine göre daha kıdemli biriydi. Eğildi ve yere baktı. Yerdeki izleri gözleriyle takip etti. Sonunda kovuğa baktı. Karanlıktan dolayı kovuğun içi görünmüyordu. Aslında farkında olmadan kovuğun içindeki genç adamla göz göze gelmişti. Ayağa kalktı ve elini içeriye uzattı. Arkasında arkadaşlarının olduğunu bildiğinden çok rahattı. Kovuktaki adam elindeki çekici orkun eline indirmek üzereyken şimşek çaktı. Ork ve adam birbirlerini gördü. Adam var gücüyle orku itti. Şaşkınlığın etkisiyle ork yere düşen ork kaçan adamı kovalamaları için diğerlerine bağırdı. Bu sırada adam çoktan çalıların arasında kaybolmuştu.

   Uzun bir koşuşturmanın ardından izini kaybettirdiğini düşünerek bir ağaca dayandı. Nefes nefese kalmıştı. Lakin o kadar da kolay değildi. Arkasından yükselen, ne dediği anlaşılmayan bir haykırışın ardından koşuşturma yendiden alevlendi. Arkasını kontrol etmek için döndüğünde karanlıktan başka bir şey yoktu. Koşmaya devam ediyordu arkasına bakarken.

"Bu sefer atlattım salakları." demesiyle ayağı boşta kaldı.

"Ah @!#?%"

   Uçurumdan yuvarlandıkça yuvarlandı. Yere çarptığında kafasını güçlükle kaldırdı. Başı dönüyordu. Her şey bulanıklaşmıştı. Gözleri kapandığında son gördüğü şey bir ışıktı.

Sayfa: 1 2 3 [4]