Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - yuno44907

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 9
31
Tartışma Platformu / Ynt: Bıktım artık orklardan!!
« : 15 Temmuz 2009, 23:04:22 »
Bari adı vampir olmasa. İnsan adını da değiştirir. Çok ayıp.

32
Tartışma Platformu / Ynt: Bıktım artık orklardan!!
« : 15 Temmuz 2009, 20:59:50 »
Vampirlerin ruhu lanetlidir. Ancak yıkıma neden olan büyüler yapabilirler. İnsan kanı içmezlerse kesinlikle ölürler çünkü bedenleri alyuvar üretmez. Yaşlı vampirler ölümcül yaralar alsalar bile iyileşebilirler. Onlar artık şekilsiz bir kan yığınıdır. Mesela Alucard ölümsüzdür. Vampirler karanlıkta görebilirler. Aydınlıkta kör olurlar. Güneş'te bedenleri yanar. Gümüşten zehirlenirler. Sarımsaktan tiksinirler.

Yani vampir fantazyası budur abi.

33
Tartışma Platformu / Ynt: Bıktım artık orklardan!!
« : 14 Temmuz 2009, 18:41:56 »
Haberim var Herr Mannelig. Kitapların fantazi açısından oyunların ve animelerin gerisinde kaldığı gerçek. Aslında o oyunların, animelerin kitapları var fakat yazarın dili çok iyi olmalı.

Birde fantastik olupta saçmalayan eserler var. Twilight gibi. Mevcut kitaplar beklentilerimi tam karşılamıyor.

34
Eğlence & Mizah / Ynt: Böyleleride var bu dünyada.
« : 14 Temmuz 2009, 18:37:27 »
XDXDXDXD
Yarıldım yaa. Ne manyaklar var. Oha. Bununla evlenene yazık.

35
Genel Kültür / Ynt: Yuno Society
« : 13 Temmuz 2009, 16:15:38 »
Aynı mesajın babasayfada da yazılmış olması ne ilginç değil mi?

36
Genel Kültür / Ynt: Yuno Society
« : 13 Temmuz 2009, 12:38:56 »
Yuno şekil oluyor. Omega society filan mı koyayım adını=P

37
Genel Kültür / Yuno Society
« : 13 Temmuz 2009, 04:04:33 »
Bir society kurmak istiyorum. Şartlar şu:
1 utancınız ve gururunuz olmayacak. Bunlar bencil duygulardır.
2 kimseyi engellemeyeceksiniz, silmeyeceksiniz.
3 küfürlere sinirlenmeyeceksiniz. Sinirlenip salakça küfürler savurmayacaksınız.
4 grup üyelerine yardım edeceksiniz.
5 hiç bir şey gizlemeseniz yani sırrınız olmasa iyi olur. Eğer sırlarınız varsa bunu gruptakilere de anlatmayın.
6 kendi mutluluğunuz bir insanın mutluluğudur; bu nedenle diğerlerinin mutluluğunu kendinizinkinden çok önemseyiniz.
7 kimseden saygı beklemeyin. Saygısızlıkları umursamayın. Saygı gereksizdir.
8 grup içindeki yardımlaşma maddi olmamalı.
9 asla bencil olmayın. Bu grup bencil Dünya'ya karşı bir direniştir. Bir gün bütün Dünya olup bencilliği yok edeceğiz. İşte bu ütopyadır.
10 kimseyi küçümsemeyin.
11 mümkün olmadığını sandığımız pek çok şeyin mümkün olduğunu hatırlayın.
12 her konuda bütün ihtimalleri göz önüne alıp ona göre davranın.
13 rahat olun.

38
Düşler Limanı / Sıkılıyorum
« : 12 Temmuz 2009, 03:13:46 »
12 Temmuz 2009 Pazar 00:59
Bu ne uzun bir dakika? Beynim dumura uğramışken, ruhum hiç sayılmanın verdiği üzüntü ile donakalırken sırtıma vuran serin yaz rüzgârı beni hasta ediyordu. Anneme defalarca kapıyı kapatmasını söylemiştim, cam ile kapı arasında esen rüzgâra sinirlenip pencereyi hiddetle çarptım. Bütün bunlar ben bunları yazarken oluyordu.

Ne yazıyordum ben? Neden yazıyordum? Çünkü bunu istedim. Mavi Kurt Ruhu’nun da berbat olacağını baştan biliyordum. En genç mavi kurt 80 yaşından yaşlıdır ve en yaşlısı 1500’den yaşlı yani kişilikleri, felsefeleri oturmuştur. Onlar asla beklenmedik davranışlarda bulunmazlar. Kısacası Mavi Kurt Ruhu’ndan hikâye olmazdı. Karakterler çok sıkıcıydı. Senaryo belliydi ve her şey metafizik, fantastik, bilimkurgu olmasına rağmen çok mantıklı ve gerçekti.

O halde yeni bir hikâye yazmalıydım. Mavi Kurt Ruhu’na ara vermeliydim. Ve işte bu yazıyı yazmaya başladım. Halen yazıyorum. Daha çook devamı var bu yazının. Mavi Kurt Ruhu’nu neden yazmıştım? Çünkü yazmak istedim. Okurların kölesi olmadım. Tamamen kendim için yazdım ama biliyorsunuz, okunmayan yazı yoktur ve insanların hepsi bencildir. Sadece bazıları kurtadamların hayvani içgüdülerini kontrol altına alması gibi bu lanete direnir. Sonuç olarak kimse bu lanet hikayeyi benim için okumadı. Hikayeyi takip eden son kişilerde kayıprıhtım ve türkfanfiction’da eş zamanlı olarak okumayı bıraktılar. Micheal?! adlı bölümden sonra oldu bu. Artık bana şans vermediler. Sürekli belki ileride düzelir diyorlardı. Aslında onlara bu yalanı ben söyledim. Bencilim, siz de öyle. Bunu bastırmaya çalışıyorum ama olmuyor.

Hiç bir şey zevk vermiyor. Sadece acı veren ve vermeyen şeyler var. Ne berbat bir şey hissedebilmek. Kolaylıkla mutlu olanlar umursamıyorlar. Onların ruhları uyuşuk. Kafaları güzel. Anlık zevklerin derdindeler. Basit insanlara basit mutluluklar. Ne kadar karmaşıksanız mutluluk o kadar karmaşık oluyor. Mutluluk sizde çünkü. O sizin bir durumunuz. O sizin yarattığınız bir şey. Bu yazı giderek amaçsızlaştı. Tamamen bilinçaltımın kontrolündeyim. Canım sıkıldıkça paragraf bırakıyorum. En iyisi burada bitirmek.

Ben iyi bir yazarım sadece iyi yazmak istemedim. İstersem daha iyi hikâyeler yazabilirim ama bu bana Mavi Kurt Ruhu’nu yazmak kadar zevk vermez. Yine de mecburen bunu yapacağım. IQ’mun 140 olduğunu da söyleyeyim öylesine. Maksat mallık olsun. Yüksek IQ büyük bir sorun.

39
Çizgi / Ynt: ay lav it
« : 10 Temmuz 2009, 02:50:43 »
Reklamcılık filan gibi bir şey bu. Haberlerdeki animasyonları da yapar böyle adamlar. Güzel iş. Gerçekten güzel.

Bilgisayarda animasyon da yapıyor musunuz? Attım da tuttu mu?

Konunun adı güzel olmamış. Grafik çalışmalarım filan olabilirdi. Nereden bilelim ay lav it nedir. Konu başlığı konuyu okuyucuya anlatmalı.

40
Kurgu İskelesi / Ynt: +18 Mavi Kurt Ruhu +18
« : 09 Temmuz 2009, 01:21:54 »
8 BlueBall’ın ilk günü
Bu kısım BlueBall ile ilgili. Bir süre bizim 4 manyağı yalnız bırakıp daha duygusal bir mavi kurda gidiyoruz.
Bazılarının boyu bir metreyi aşan çimenlerin üzerine uzanmıştı mavi kurt. Güneş tepesinde parlıyor, sıcak rüzgârlar bedenini serinletiyordu. Ruhu huzurla doluydu. Gökyüzü bulutluydu. Dev kabarık bulutlar kafasının üstünden ağır ağır geçiyor, zihnini rahatlatıyor, içini ferahlatıyordu.

Bir süre sonra gökyüzünde bir ses yankılandı “Ayağa kalk!”. Bu yeri göğü titreten ilahi uğultu mavi kurdu inanılmaz bir paniğe soktu. Hiç kaldırmak istemediği kafasını kaldırıp sağa sola bakındı. Hiç bir şey göremedi ama ses tekrar yankılandı “Ayağa kalksana!!”. Titreyerek ayağa kalktı. Ses inkâr etti “Bak hala yatıyor.”. Mavi kurt “Ama kalktıımm..” dedi ısrarla.

Park görevlisi ucubenin kafasına bir daha vurdu copla. Öteki görevli “Ne ağır uykusu varmış be!” dedi sıkılgan tavırlarla. Sonra beraberce esnediler. “Baksana, biz buna sağlam çalışalım, dayanıklı bir şeye benziyor.” diye öneride bulundu görevli. “Haklısın ama geçen birini böyle öldürmedik mi?” diye karşı çıktı öteki. “Üff oğlum çok malsın hee. Baksana bu yırtıcı bir şeye benziyor, dayanır bu dayanır.” dedi ısrarcı görevli. Öteki hala çekiniyordu “Sen vur o zaman.” dedi.

Az önce çimenlerin arasında yatıp ferahlatıcı sıcak rüzgârların bedenini okşadığı mavi kurt kafasına patlayan copla aniden uyandı. Gördüğü güzel rüyaya böyle zorla veda ettirilince çok sinirlenmişti. Görevlilerin ikisini de üç hamlede uçurdu.

Oysa görevliler görevlerini yapıyorlardı. Çimlere basmak ve üzerlerine yatmak yasaktı.

Oralarda gezinen çevreci Gato olayları gördü ve mavi kurda uçan tekme ile saldırdı. Mavi kurt midesine, göğüsüne, boğazına, çenesine ve kafasına aldığı seri ayak darbeleri ile yere düştü. Çok sinirlenen mavi kurt uçarcasına ayağa kalktı. Gato’nun attığı yumruğu yakaladı. Tekmeye karşı savundu ve Gato’nun karnına boşta kalan sağ yumruğu ile vurdu. O öyle bir vuruştu ki sanki mavi kurdun eli çarptığı yerde devleşmiş ve tekrar küçülmüştü. Bu sefer de Gato uçtu.

O sırada Gato’nun yanında olan kız kardeşi Hotaru hemen dövüşe katıldı. Mavi kurda elinden çıkan mavi ışıklarla saldırdı. Bu ışıklar kurdun görüş açısını daraltırken dikkatini dağıttı. O sırada çok hızlı hareket eden Hotaru mavi kurdun arkasına geçmişti ve sırtına, bedeninin bütün ağırlığıyla, sağ yumruğunu kullanarak yüklendi. Darbeyi böbreğine alan mavi kurt savunmasını istemsizce düşürdü. O sırada Gato da aynı tekniği kullandı ve mavi kurdu ezdi. Kaburgası çatlayan kurt bayıldı.

Hotaru “Abi baksana çok şirin, onu eve götürelim.” dedi ısrarla. Gato, Hotaru’nun hayvan sevgisinden bıkmıştı ama Hotaru mızmız bir çocuk olduğundan ağlamaya başladı ve sonuçta az önce dövdükleri mavi kurt artık yeni evcil hayvanlarıydı.

41
Çizgi & Anime / Ynt: En son izlediğiniz anime?
« : 09 Temmuz 2009, 01:09:18 »
26 diymi yaf? Tenjho Tenge güzelmiş. Başlarım ona. MaxiTV'de gördüm.

42
Eğlence & Mizah / Ynt: Böyleleride var bu dünyada.
« : 09 Temmuz 2009, 01:03:58 »
Geçen de dinler yarışıyor yapacaklardı. 3 ateist insan (materyalizmci) ve bir imam, bir papaz, bir budist. Anladınız mı?

43
Çizgi & Anime / Ynt: Size göre, en iyi ve en kötü 10 anime
« : 05 Temmuz 2009, 22:58:04 »
Bence çok çirkinler. Transformerslar bile daha yakışıklı ki onlar da çirkin.

44
Çizgi & Anime / Ynt: Size göre, en iyi ve en kötü 10 anime
« : 05 Temmuz 2009, 22:25:24 »
Spoiler: Göster

Ağırlık merkezini kast ediyorum aerodinamik yapı ile. Bu robotlarda çok fazla gereksiz çıkıntı var. Şekilleri daha yuvarlak olsa daha kullanışlı olurlardı. O çıkıntılar kolaylıkla kırılabilir. Her zaman ufak, sağlam, dengeli olması iyidir. Bu robotlarda ise çok fazla denge bozan çıkıntı var. Tüm ağırlık belinden yukarısında toplanmış. Ayakta bile zor durabilir bu robot. Sivri olması iyi değil.

45
Çizgi & Anime / Ynt: Size göre, en iyi ve en kötü 10 anime
« : 05 Temmuz 2009, 21:35:19 »
animefreak'te var kesilmemiş Gantz.
Japon mechaları hiç sağlam ve aerodinamik yapıya sahip değil. Daha karizmatik ve fizik kurallarına uygun yapıda olabilirler oysa.

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 9