Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - yuno44907

Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6 ... 9
46
Kurgu İskelesi / Ynt: +18 Mavi Kurt Ruhu +18
« : 05 Temmuz 2009, 21:14:34 »
7 Micheal?!
Ejder o ikisini öldürecekti. Kararlıydı. Onlara zerre kadar acımıyordu. Shok ve Lav artık sadece dayanmaya çalışabiliyordu. İkisinin de hareket edecek gücü kalmamıştı. Ejder’in yumrukları yumuşak bedenlerini şekilden şekle sokuyordu. Pek çok yerleri kanıyordu. Onları yumruklamak Ejder için çok zevkliydi. Onlar kadar dayanıklısını bulmak biraz zordu. Öyle kolayca ölmüyorlardı. Bu mutlak sondu.
________________________________________
“Hey Ejder, bu kadar yeter. Bırak onları artık. Yeteri kadar oynadın.” dedi Micheal. Ejder mızıktı “Yaa abi ya!”. Micheal tekrar etti “Bırak uleyn!!”. Ejder ikisini bıraktı. Kafaları yere çarptı. hareket etmeden birbirlerine bakıyor, ağlıyorlardı. Micheal işaret parmağını hızla onlara uzatarak bir şeyler söyledi yine hızla. İkisi bir anda iyileşti. Herkes şaşkındı Micheal dışında.
“Gene ne saçmalık planlıyor bu adam?” diye düşündü Ejder. “Şaşıracak bir şey yok. Hepimiz mavi kurduz.” dedi Micheal. “Mavi kurtta ne?” dedi Ejder. Micheal “Sana bahsetmedim değil mi? Bu bizim türümüz, insanlar ile ejderhalar gibi.” dedi gülümseyerek. Ejder yıllardır Micheal ile birlikte yaşıyordu. Micheal neden ona bundan bahsetmemişti? Bu biraz garipti. “Bana bak, bir şeyler mi biliyorsun sen?” dedi Ejder. Micheal gülümsedi yine.
________________________________________
Ejder de mavi kurttu. Lav ile Shok’tan farkı yine rengi ve farklı olarak kokusuydu. Bu adam ceset gibi kokuyordu ve rengi çok koyu bir siyahtı. Micheal ise 169 cm boyunda ve her yeri açık mavi üzerine mor çizgili, bir kulağı yırtık, kulaklarında küpe yerine ikişer tane sarı halka geçirmiş olan bir kurtadamdı. Ejder’e göre çok kassız bir yapısı vardı ama Ejder ona abi diyordu.
Ejder, Shok ve Lav’dan özür dilemedi. Onlarla konuşmadı. Onlardan üstündü. Onlar o ne derse yapmalıydı. Onlar ise bu tavırlara anlam veremedi.
________________________________________
Grupta sessiz, şaşkın, çekingen bir hava sezdi Micheal, “Hadi gidip bir şeyler yiyelim.” dedi. Ejder çiğ et, Shok ile Lav kızarmış et, Micheal vanilyalı dondurma yiyordu. Micheal’ın dondurma yemesi yeni gelenler için ilginçti. Şaşkınca onu izliyorlardı. Micheal bunun üzerine “Şaşırmayın, et çok sağlıksız. Benim hafif bedenime çok ağır gelir.” dedi. Diğer kurtadamlar ise tamamen etoburdu.
Artık 4 kişilik bir aileydiler. Daima Micheal’ın emirlerini uyguluyor o ne derse yapıyorlardı. Shok ve Lav, Micheal’ın gücünü bilmiyordu. Sadece Ejder’den güçlü olabileceğini düşünüyorlardı.
Yemekleri bitince lokantadan ayrıldılar. Sakin sokaklarda yürürken, her yönden oklar bedenlerine saplandı. Micheal heyecanla “Bunlar bayıltıcı, onların işini çabuk bitirmeliyiz.” dedi. Sonra camlardan polisler fırladı. Ejder, Shok ve Lav, Micheal’ı çember içine aldılar. Elektrik, ateş ve kızıl kesici ışık ile polislere saldırdılar. Bu Shok ile Lav’ın polis ile ilk savaşıydı. Polisler yanıp yere döküldü. Onlar ucuz android lerdi.
Micheal “Polis sizin yeteneklerinizi incelemek için saldırmış olmalı.” dedi o ikisine. Micheal yine saldırmamıştı. Micheal o ikisi için giderek daha ilginç hale geliyordu. Yine onun gücünü görememişlerdi. Polis hakkında sorular sordu Shok ve Lav. Polisin ne olduğunu bilmiyorlardı. Micheal anlattı.
________________________________________
Dünya 2012 yılına gelindiğinde 7 milyar nüfusa sahipti. Yeni nesil çok geri zekâlıydı. Her yerde terör vardı. Devletler baş edemeyince idama başladılar.
2013 itibari ile gezegende pek çok mavi kurt ortaya çıkmaya başladı. Ayrıca vampirler, kurtadamlar, ejderler de vardı. Bunların bir bölümü uzaydan, bir bölümü karanlık boyuttan tanrının cezası olarak geldi. Geriye kalan ucubeler insanlar tarafından yapıldı.
Sonra hükümetler ardı ardına idam cezasını kaldırmaya zorlandı. Artık idamlar gizli yapılıyordu. Hapishaneler taştığından işkence cezası uygulamaya karar verdiler. Suç liderleri bunu onayladı. Artık polis suçlulara vahşice işkenceler yapıyor ancak onları sakat bırakmıyordu. İşkenceden korkanlar suçu bıraktı. Korkmayanlar ise suçu azalttı. Suçluların suçluları öldürmesi kimsenin umurunda değildi.
İlerleyen teknoloji ile robotlar, homonculuslar ve mutantlar ortaya çıktı. Lanet ile beraber gelen yaratıklar ve cinler ise büyüyü getirdi. Böylece her şey daha karmaşık bir hale geldi. İnsanlar ise bu istilacılara karşı tedbir olarak geliştirildi. Artık daha çevik, hızlı, güçlü ve dayanıklılardı.
________________________________________
Yani eskiden kurtadamlar sokakta gezemez iken artık bu tarz olaylar normal karşılanıyordu. Sokağın ortasında bir kurtadamın bir vampiri parçalaması bile doğaldı. Bu gezegende mavi kurtlar sadece misafir, davetsiz konuklardı.
Micheal ise her zamanki gibi plan yapmıyordu. Sadece bu günü ve yarını düşünüyordu. O burada mutluydu. En önce kendi çıkarlarını düşünüyordu. O yanlış bir liderdi.

47
Eğlence & Mizah / Ynt: Chuck Norris
« : 05 Temmuz 2009, 16:33:42 »
Güzeldi. Bence bunlar arnold için geçerli.

48
Çizgi & Anime / Ynt: Maxi tv'de Anime Keyfi
« : 05 Temmuz 2009, 16:26:25 »
Sağ ol Amras Ringeril. Belki Ergo Proxy'yi sevebilirim.

49
Çizgi & Anime / Ynt: Size göre, en iyi ve en kötü 10 anime
« : 05 Temmuz 2009, 16:20:41 »
Mechalar kötüdür ve fiziğe filan aykırıdır. Fooly Cooly kötüdür. Gintama ilk 20 bölümden sonra berbattır ve 200 bölümü geçtiT-T Samurai Chomploo sıkıcıdır.

Monster Rancher iyidir. Bleach komiktir. Gantz en iyidir. Anime bebek şeyi diyen kişiye Afro Samurai izletilmelidir. Futurama en komiktir, amerikan animasyonudur. One Piece iyidir ama bazen sıkıcıdır. Hellsing izlenmelidir. Dragon Ball iyidir. D-Grayman biraz izlenebilir.

50
Çizgi & Anime / Ynt: Anime izleyerek öğrendiğim şeyler!
« : 05 Temmuz 2009, 16:13:33 »
68- Mechalar daima çirkindir ve asla aerodinamik, sürtünme kuvvetini azaltacak, basıncı dengeleyecek bir yapıya sahip olmazlar. Daima insana benzer bir yapıya sahiptirler.
69- Işınlar asla ışık hızında hareket etmez. Biraz hızlıysanız rahatlıkla onlardan kaçabilirsiniz.
70- Bir anime izlemeden önce bildiğin bütün fizik kurallarını unut.
71- Anime 500 bölüm sürse de ana karakter değişmez yada ölmez. Diğer karakterler ne kadar ilginç ve havalı olsalar da asla onlar ana karakter kadar önemsenmez.
72- Bütün kızlar seksidir.
73- Karakterlerin birbiri ile kavga etmesi ileride aralarının çok iyi olacağına işarettir.
74- Kimin kime aşık olacağı daima rahatlıkla tahmin edilebilir.

51
Çizgi & Anime / Ynt: En son izlediğiniz anime?
« : 03 Temmuz 2009, 16:42:31 »
Ama Komurin'li bölümler çok komiktir. Onları izlemelisin. Gerçekten çok komikti.

52
Çizgi & Anime / Ynt: One Piece
« : 03 Temmuz 2009, 16:40:07 »
Haklısın ama karakterlerin kişiliğini pek ilginç bulmadım. Naruto'da ise teknikler çok abartılıydı, o nedenle beğenmedim. Hiç gerçekci değil. Böyle tehlikeli teknikler kullanıyorlarsa patır patır ölmeleri gerek.

Bleach yazarları çok deneyimli bence. Öyle mal bir seriyi ilgi çekici ve duygusal, komik yapabildiler.

Aslında One Piece 150'ye filan atlasam iyi olur. O timsahlı bölümler sıkıcıydı.

53
Çizgi & Anime / Ynt: En son izlediğiniz anime?
« : 03 Temmuz 2009, 06:04:31 »
D-Grayman başta en iyi seri ama sonra dağılmaya başlıyor. Daha sonra da yazara alışıp sıkılmaya başlıyorsunuz. Yine de ilk 50 bölüm falan iyi. Çok da komiktir.

54
Çizgi & Anime / Ynt: One Piece
« : 03 Temmuz 2009, 06:02:13 »
Neden beğenmiyorum ben bunu? Çizimlerini itici buluyorum, gıcık oluyorum. Bence en iyi bölümü 85-86'ydı. Aslında çok özgün bir eser ama karakterler daha gizemli ve ilgi çekici olabilirdi. Mesela Bleach karakterleri öyle. Sado ilginç bir tip, Ichigo havalı, Ishida zeki ve komik, Zaraki zaten havalı ve merak edilen bir karakter, Byakuya kızların sevdiği bir karakter.

55
Düşler Limanı / Ynt: Üzüm
« : 03 Temmuz 2009, 05:32:15 »
Diğerlerinden iyi.

56
Sinema / Ynt: Issız Adam.
« : 02 Temmuz 2009, 05:58:15 »
Ben hiç etkilenmedim. Tiksindim, sıkıldım. Hiç bir şeyi de beğenmiyorum. Kendimi gözetim altına almalıyım.

57
Çizgi & Anime / Ynt: Ghost İn The Shell
« : 02 Temmuz 2009, 05:32:46 »
Çok berbat buldum. Çok konuşuyorlar. Kurtlar vadisinde bu kadar konuşmuyorlar bee. Çok yavaş ilerliyordu. FMA'yı da bu nedenle beğenmemiştim. Dragon Ball daha hızlı be. Çok daha kısa olabilirdi. Çok oyalamışlar.

58
Kurgu İskelesi / Ynt: +18 Mavi Kurt Ruhu +18
« : 02 Temmuz 2009, 05:25:57 »
kimsenin fikirlerine saygı göstermiyorsan ve eleştirileri de kendine saldırı olarak görüyorsan
Çok bilmişsin sen. Bunlar yanlış tahliller. Bana özgünlüğü öğret. Önemli bu. Neden böyle uzun yorumlar yaptığını anlamıyorum çünkü her söylediğine inanıyorum. Benimle bir derdin yok, pek umrunda da değilim. Mantıksız bir şeyler var.

Kızlardan nefret etmemin sebeplerinden birisin biliyor musun dimi?? En yakın arkadaşımın da bir kız olması ne ironik.

Birde sürekli sanki tek ben hata yapmışım gibi yüzüme vurup durma. Ayrıca bu eleştiri büyük oranda saldırı kabul et. Hikayeden çok beni eleştirmişsin. Eleştirin beni gerçekten çok mutlu etti. Daha yararlı eleştirilerini bekliyorum. Bana özgünlüğü anlat.

Ayrıca farklıyım. Hepiniz neredeyse aynı tepkiyi verdiniz. Aynısını alkolik adam söyledi bunların.

59
Televizyon / Ynt: Sponge Bob SquarePants.
« : 01 Temmuz 2009, 19:49:06 »
Futurama izleyin. Simpsons'u yapanlar yaptı. cizgiport'ta var. En komiği bence o. Konu açsam mı?

60
Kurgu İskelesi / Ynt: +18 Mavi Kurt Ruhu +18
« : 01 Temmuz 2009, 19:39:58 »
6 Tek Vücut
Rammstein-Mann gegen mann
Kader üzerimde güldü
Ve bana verdi özgürlüğü.
Sıcak bir yıldıza atılırım,
Cilde çok yakın gözden çok uzak.
Kaderimi kendi ellerime alırım.
Arzum erkekleşti.

Temiz suyun öldüğü yerde,
Çünkü kendini tuz içinde lekeler.
Küçük prensi akılda tutarım,
Kraliçesiz bir kral.
Bir kadın benim hakkımda yanıldığında
Sonra bütün dünyanın kafası karıştı.

Adam adama karşı,
Bir beyefendiye ait cildim.
Adam adama karşı,
Bir tüyün kuşları bir araya toplanır.
Adam adama karşı,
İki sahibin kölesiyim.
Adam adama karşı,
Bir tüyün kuşları bir araya toplanır.

Bütün odaların köşesiyim.
Bütün ağaçların gölgesiyim.
Hiçbir bağlantı kaçırmaz zincirim,
Şehvet arkadan çektiğinde.
Bana hain der cinsim.
Bütün babaların kâbusuyum.

Adam adama karşı,
Bir beyefendiye ait cildim.
Adam adama karşı,
Bir tüyün kuşları bir araya toplanır.
Adam adama karşı,
Fakat kalbim donar bazı günlerde.
Adam adama karşı,
Orada çırpan soğuk diller.

Schwulah

İlgilenmem denge ile.
Parlar Güneş yüzüme.
Fakat kalbim donar bazı günlerde.
Orada çırpan soğuk diller.

Schwulah

Adam adama karşı.

Shok ve Lav. Shok, Lav’ın ailesini yiyerek borçlanmıştı. Borcunu Lav’ın ailesi olarak ödedi. Evet, elbette o kurdun adı Lav’dı. Çok ortak yönleri vardı. İkisi de sapıktı, öldürmeyi seviyordu, başı boştu. Hep bunu yaptılar. Para için öldürdüler. Öldürdüklerini yediler ve bazen de ***. Hatalı ilişkileri devam etti. Nedenini düşünmediler sadece devam ettirdiler. Etrafta onlarca ceset varken buna ne gerek var diye sormadılar. Hiç düşünmüyorlardı. Sanki sürekli kafaları güzeldi ama aslında durum tamamen berbattı. Sıkılıyorlardı. Mutsuzlardı. Kendileri gibi güçlü olanlarla karşılaşmamaya çabaladılar. Sürekli kaçtılar ve saklandılar. Bu hayat çok karanlıktı. Bu yaşamak değildi.

Bir gün yanlış bir bölgeye denk geldiler. Böyle serseri hareketlerin böyle kötü şeylere neden olacağı belliydi. Bu sefer bulundukları yer suç dolu bir bölgeydi. Kumarhaneler, barlar, içinde neler döndüğü anlaşılamayan binalar, maskeli adamlar. . . .

Bir bara oturdu Shok ve Lav. Çok kalabalıktı. Bu serserilerin para kazanıp barda eğlenmekten başka hayatları yoktu. Birbirlerine sataşıyor bazen de kadınlar hakkında konuşuyorlardı. Kadınlar da vardı barda. Onlarsa erkeklerden daha serttiler. Sayıları azdı, erkeklerden daha az. Kendilerini korumak için böyleydiler hiç şüphesiz. Belli ki kişilikleri ve görünüşleri aslında farklıydı.

Shok ve Lav hatalı ilişkilerini vurgularcasına taburelerini karşı karşıya koymuş, bacaklarını birbirlerinin üstüne atmış iki sevgili gibi oturuyorlardı. Pek çok kişi onlara sataşmak istedi ama ucube gibi görünüyorlardı ve bir ucube asla anlaşılamazdı. Kısacası o iki kurtadamdan korktular. O ilginç dövmeler. Her ikisinin de bedeninde. Sanki Şeytan tarafından çizilmişlerdi. Mavi tüyler, mavi renkli kurtadam olmazdı. Boyları uzundu. Sırtları mavi, karınları beyazdı. Shok’un sırtı ve karnı neredeyse aynı renkti fakat Lav’ın bedeninde bu renk farkı çok belliydi.

Adamlardan biri dehşete kapılmıştı. Dövüş çıkacağı kesindi. Yabancılar daima dövüş getirirdi. Çelimsiz bedenlere baktı Ejder ve sırıttı. “Hey, ne o? Korktunuz mu?” dedi gülerek. Gözleri gerçekten gülüyordu. Ejder o ikisinden daha ucubeydi. O simsiyahtı. Uçabilirdi, çok hızlı uçardı. Tüm devlet peşinde olduğu halde kafasına göre gezebiliyordu. Ülkedeki en güçlü varlıklardan biriydi o. 166cm boyundaydı sadece. Sadece küçük bir bedendi. Karnında sağ omzundan sol kalçasına kadar ilerleyen ve içi görünmeyecek kadar derin birbirine paralel 3 yarık vardı. Bu dev yara ile nasıl yaşadığını kimse anlayamıyordu. Ejder’in iç organlarının halini düşünmek ise akıllara zarardı. Bütün bunlara rağmen o yara hiç kanamazdı ve o delice dövüşürken bile acımazdı.

Onun gülümsemesi bunu yapacağı anlamına geliyordu ve o da bunu doğruladı “Bunu sizin yerinize ben yaparım. Şimdi kimler kalıp izlemek ister?”. Yeni gelen yabancılara gıcık olan ama onlarla dövüşmeye cesaret edemeyen grup bir şey demeden dışarıya koştu. Barın sahibi olan kadın pompalı tüfeğini Ejder’in kafasına tuttu ve “Bunu dışarıda yapacaksın değil mi?” dedi anlamsız bakışı ve ses tonuyla. Ejder yerde yuvarlanıp kahkahalar atmaya başladı. Bu kadını ve barını bu nedenle seviyordu. “Yaşamayı gerçekten umursamıyorsun galiba.” dedi Ejder. Ona silah doğrultan bar sahibi “Ölmek umurumda değil.” diyerek cevapladı soruyu. “O halde seni o kadar hızlı öldüreceğim ki hissedemeyeceksin.” dedi Ejder. Sağ elini havada hızla sağdan sola salladı ve havada kırmızı bir kesik oluştu. Bu kesik hızla bar sahibi kadına ilerledi ve kadını iki büyük parçaya ayırdı. Küçük parçalar da vardı ama onları saymadım. Hepsi 1 saniyeden kısa sürmüştü ama kadın ölmemişti. Karnından ikiye bölünmüştü ve çok acı çekiyordu.

Shok ve Lav ise barın boşalmasını fırsat bilip öpüşmeye başlamışlardı. Masaya doğru ilerledi Ejder ve “Hey siz ikiniz. Burası benim bölgem, emirlerime uyun.” dedi. Shok ve Lav, Ejder’i görmezden gelip öpüşmeye devam etti. Belki de görmemişlerdi. Kafaları güzeldi çünkü. İçmeseler bile güzeldi zaten. Ejder öfkelendi. Hiç sabrı yoktu bu adamın. Shok’u tek eliyle kaldırıp fırlattı. Tahta eşyalar zarar gördü.

Lav ona baktı, “Hey, bu yaptığın da ne oluyor şimdi?” dedi sakince. “Burası benim bölgem dedim ??ne! Burada tanrı benim.” dedi Ejder. Lav susmadı “Şu bölge işini hiç anlamıyorum serseri. Ne yapacaksın bu bölgeyi? ???üne mi sokacaksın?”. Lav umursamaz tavırlarla devam etti ve içkisini içti. Ejder yeniden havada kırmızı bir kesik meydana getirdi ve Lav’a doğru fırlattı. Sandalye, masa ve Lav’ın elinden düşen bardak kırıldı.

Lav, Shok’a seslendi “Hey Shok, burada önemli bir sorunumuz var. Şimdi uyumayı bırakıp onunla savaşır mısın?”. Shok sızıp kalmıştı. Lav, Ejder’in ayaklarının dibinde yatıyordu ve hafif yaraları vardı. Ejder gülümseyerek Lav’ı yine tek kolunu kullanarak havaya kaldırdı. Lav ile birbirlerine bakıyorlardı. Ejder gülümsüyordu, Lav’ın bakışları yine anlamsızdı. Lav, Ejder’in yüzüne balgam attı. Ejder tiksindi ve dikkati dağıldı. Ardından Lav, Ejder’in kolunu yakıp ondan kurtuldu. Bileğinden fazlası yanan Ejder yanığı tuttu. Öfkeliydi, çok öfkeli. Sonra Lav ateş topunu hazırladı ve Ejder’e yaklaştırdı. Ejder hızla geri çekildi ve Lav’ın arkasına geçti. Şimdi Lav’ın sırtında derin bir kesik vardı. Lav acıyla bağırdı.

“Yalvarmaya başla çocuk.” dedi Ejder. Lav ondan yavaştı ve Ejder ona çok yakındı. Shok, Lav bağırınca uyanmıştı. Yerde yatarken Ejder’in Lav’ı dövdüğünü gördü. Sadece dövmüyordu, onu neredeyse doğruyordu. Bu herif, kurbanını uzaktan kesebiliyordu. Havada ilerleyen kırmızı şey yapıyordu bunu. O kırmızı şey parmak uçlarından çıkıyordu. Eli insan eli ile aynı olan bu yaratık nasıl sadece çıplak elini kullanarak bu kadar tehlikeli kesikler oluşturabiliyordu? Çok hızlı yaptığından bunu anlayamadı Shok. Sonra o Ejder’in kanlar içinde bıraktığının Lav olduğunu hatırladı. Çok dalgındı ve sarhoştu. Silkinip kendine geldi ve ona saldırdı.

Ejder, Shok onu çarpınca acı ile inledi fakat saldırı bittiğinde eski gücüyle ve hızıyla Shok’a saldırdı. Shok, Ejder onu boğazından tutup havaya kaldırınca onu yine çarptı. Ejder onu uzağa fırlatıp elektrik akımından kurtuldu. Shok’un saldırıları Lav’ı etkilemediği gibi Ejder’i de etkilemiyordu. Lav ise kanlar içinde yerde yatmış dövüşü izliyordu. Elinden gelen bir tek buydu. Shok şaşkınlığı üstünden attı. Herifin Lav’a yaptıklarını hatırladı ve bu öfkeyle ona doğru koştu. Ejder havayı kesen kırmızı şeyle saldırdı. O saldırırken Shok saldırıp onun saldırısını bozmayı denedi. Ejder kolu çarpılınca ıskaladı. Shok artık ona vurabilecek kadar yakındı. Ejder’e saldırmaya devam ediyordu ve o acı içinde inliyordu. Sonra bütün gücüyle yumrukladı onu. Ejder uçup duvara çakıldı. Elektrik akımı çok canını yakıyordu ve acı çekerken hareket edemiyordu. Ejder kalktı. Yine etkilenmemişti ve kırmızı ışığı yeniden fırlattı. Aradaki mesafeye rağmen saldırısı başarılı olmuştu. Artık Shok’ta kanlar içindeydi. Sonra Shok’u kafasından tutup kaldırdı ve hızla duvara fırlattı.

İşe yaramıyordu. Sevginin gücü filan işe yaramıyor. Her şeyi yapıyorlardı ama bu Ejder için hala oyundu. Onları yavaşça öldürüyordu. Kafalarından tutup duvarlara fırlatarak.

Sayfa: 1 2 3 [4] 5 6 ... 9