Mesajlar

46

Gezginler Kamarası / Pandæmonium

« : 22 Kasım 2010, 05:23:01 »

Pandæmonium (Παν-δαιμον-ειον, 'Pan-Demon-Ium'), Türkçeye 'Tüm Şeytanların Yeri' olarak çevrilebilir. Ancak, şeytanların toplandığı bu yerin tek geçtiği eser Paradise Lost olsa bile, öyle çok yerde görüyor ki insan (Okült kitaplarından fantastik eserlere, bilimkurgulardan korku edebiyatına) şaşırıyor ister istemez.

Hayran oluyor, bu ismi almak istiyor.

Bu yüzden, Pandæmonium. Bütün şeytanlarımın buluştuğu yer.

İddialı bir kelime elbette.

47

Oyunlar / Ynt: Transformice

« : 20 Kasım 2010, 22:08:38 »

Kayıp Rıhtım tribe'ı kurulsun.

48

Tartışma Platformu / Ynt: Vampirleri Ne Kadar Seviyorsunuz?

« : 20 Kasım 2010, 22:07:40 »

Türkiyede yapacağın her fantastik kurgu denemesi, yüzde doksan okuyucu engeline çakılacaktır. Başarılar, eğer herhangi konuda yardıma ihtiyacın olursa bana ulaşabilirsin.

49

Tartışma Platformu / Ynt: Vampirleri Ne Kadar Seviyorsunuz?

« : 20 Kasım 2010, 17:07:16 »

Genel bir öneri yapayım, zamanla oluşmuş deneyimlerim ve gözlemlerimle alakalı bir öneri.

Birincisi kitap yazmak için çeşitli vampir mitolojilerini (Ki çok fazla vardır) iyice kurcalamanı tavsiye ederim. Ayrıca, eğer derin bir şey olsun istiyorsan çeşitli evrenlerdeki vampir hikayelerini araştır. Aklıma gelenler Ravenloft filan şu anda.

Vampir hikayesi yazmak hiç kolay değildir, çünkü duygusuzlukları ve içgüdüsel davranışları onları yazarın nefret edeceği karakterler yapar. Gidip twilight gibi romantik vampirler de yazarsan, eh, vampir değil başka bir şey yapmış olursun.

Profesyonel bir şeylere direk girişeceğine, sitelere kısa kısa hikayeler yaz. Mesela benim gölge adlı bir vampir hikayem var burada. Oradaki karakter 3-4 senelik frp karakterimdir ve üç defa farklı şekillerde hikayesini yazdıktan sonra adam gibi ilk defa onun 'profesyonelce' hikayesini yazmaya başladım şimdi.

Ha evet, bir de, şu White Wolf firmasının World of Darkness frp kitaplarını karıştır. Vampire the Requiem'i ve yan kitaplarını (Özellikle Mythologies, Ancient Bloodlines, Bloodlines the Hidden, Bloodlines the Chosen, Bloodlines the Legendary başta olmak üzere diğer kitapları) internetten bulup okumanı tavsiye ederim. Tabi burada İngilizce devreye giriyor.

Yeterli kaynağı okumadan yazılmış her vampir hikayesi, eksik olacaktır. Çok fazla örneğini gördüm, öncelikle kendimde. Şayet, ilk önerim white wolf firması için kitap yazmak olacaktı, şayet adamların o evrende yazılan kitapları (tabi uygunluk aranarak) kabul etme durumu var. İngilizcen nedeniyle bu fikri boşverdim.

50

Tartışma Platformu / Ynt: Vampirleri Ne Kadar Seviyorsunuz?

« : 20 Kasım 2010, 15:22:26 »

İngilizcen ne seviyede?

51

Fallout - Welcome to Denver / Ynt: Fallout - Welcome to Denver

« : 08 Kasım 2010, 00:23:40 »

Pazartesi günü aynen devam edeceğim, meşguldüm bu haftasonu kusura bakmayın.

52

Fallout - Welcome to Denver / Ynt: Welcome to... Errrm... Denver? - Eddie Rayhawk

« : 05 Kasım 2010, 23:37:33 »

Karanlık koridorları geçip, sağdaki merdivenlerden bodrum katına inmeye başladı adam. Ayak sesleri yankılanıyordu.

"Sana hiç Tanrıların Hediyesi efsanesini anlatan oldu mu genç adam?" dedi. "Ah, ancak dış dünya onları unutmuştur, yüzyıllar önce söylenen efsaneler unutuldu tabi... Senin geldiğin yerde de öyle miydi?"

53

Fallout - Welcome to Denver / Ynt: Welcome to... Errrm... Denver? - Eddie Rayhawk

« : 05 Kasım 2010, 23:28:38 »

Köpek koşarak yanına geldi. Kapı da tam zamanında açıldı ve köpek içeriye daldı. Ancak bir ka dakika sonra, binaya sinmiş ölüm kokusu yüzünden olsa gerek küçük iniltiler çıkararak yanına döndü ve durdu.

Karşında bir adam duruyordu. Yüzünün burnundan altı simsiyah bir örtüyle kapatılmış, kel ve simsiyah, uzun cüppe giymiş bir adam. "Güzel, çok fazla vaktimiz yok. O et torbaları gelmeden aşağıya insek iyi olur." dedi ve arkasını dönüp binanın karanlığında yürümeye başladı.

54

Fallout - Welcome to Denver / Ynt: Welcome to... Errrm... Denver? - Jack O'Hara

« : 05 Kasım 2010, 23:13:39 »

"Kaine bugün aşağıda kalacağını söyledi. Bir konuda konuşacaksanız bana söylemeniz tek çözüm yada o gelene kadar beklersiniz." dedi adam. Söylediklerin nedeniyle egosu kabarmıştı ve saklamaya da hiç tenezzül etmiyordu.

55

Fallout - Welcome to Denver / Ynt: Welcome to... Errrm... Denver? - Eddie Rayhawk

« : 05 Kasım 2010, 23:12:26 »

Demir çubuk Eddie'nin elinden uçtu ve arabaya çarptı. Köpek ise Ghoul'u ısırmış olacak, Ghoul büyük bir çığlıkla gerildi ve yana düştü.

"Buraya gel yabancı, çok fazla vaktin yok!" Eddie'nin daha demin girmeye niyetlendiği binanın kapısının arkasındaki bir silüetten geliyordu ses. "Hadi!"

[Spoiler:]

56

Sinema / Ynt: V For Vendetta

« : 05 Kasım 2010, 17:50:29 »

Spoiler: Göster

Eve bunlardan bir tane almayı planlıyorum. Ciddiyim.

57

Fallout - Welcome to Denver / Ynt: Welcome to... Errrm... Denver? - Jack O'Hara

« : 05 Kasım 2010, 13:29:22 »

Adam ceketine göz attı. Büyük ihtimalle ceketine kimse pek güzel şeyler söylemiyordu ve Jack'in bu lafı da onun sırıtmasına sebep olmuştu.

"Ben Kaine değilim, Kaine şu anda aşağıda. Ancak onun sağ koluyum denilebilir. Ancak hala neden geldiğinizi söylemediniz?"

58

Fallout - Welcome to Denver / Ynt: Welcome to... Errrm... Denver? - Jack O'Hara

« : 05 Kasım 2010, 11:25:42 »

Nuka çatısı denmesinin bir sebebi vardı, çatının kenarında bir adet Nuka-Cola şişesinin kocaman bir maketi duruyordu ve pek ilgi çekici olacak şekilde mavi mavi parlıyordu az çok.

Köprüden gelmeleriyle, üç tane adam ayağa kalktı. Diğerleri de tetikte bekliyor gibiydiler.

Zırhının üstüne, başarısız bir şekilde bir ceket giymeye çalışmış olan şapkalı bir adam yaklaşmaya başladı. Gangster havası vermeye çalışmış ancak bunun yerine zırhın keskin yerleri yüzünden delik deşik olan bir cekete sebep olmuştu.

"Hmm. Jacop. Hangi rüzgar attı sizi buraya?"

59

Fallout - Welcome to Denver / Fallout - Welcome to Denver - Örnek Zarlar

« : 05 Kasım 2010, 00:28:44 »

Oyunda kullanacağınız bazı zarları ben söylemeden de, istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Zarları, sanki masaüstü oyunda siz atıyormuşsunuz gibi sizin atmanızı istiyorum ancak bazı durumlarda çaktırmadan ben de zar atıyorum. Mesela sokağın başındaki Ghoul'un sizi görüp görmediği gibi durumlarda.

Mesela, karşıdakini konuşarak ve tamamen normal bir şekilde ikna etmeye veya buna benzezr bir şey yapmaya çalışıyorsanız Cha+Speech zarı.

Aynı şekilde, karşıdakini zekice bir şeye ikna etmeye veya zekanızla etkilemeye çalışıyorsanız Int+Speech zarı.

Bir arabayı yerinden oynatmaya çalışmak Str atışıdır, demir bir kılıcı savurmak veya onunla herhangi şey yapmak Str+Melee. Çıplak elle bir tane surayına patlatıyor veya tekmeyi basıyorsanız Str+Unarmed.

Silahla ateş etmek, kullandığınız silaha göre ya Agi+Guns yada Agi+Energy Weapons.

Eğer etrafı inceliyorsanız saf bir Per zarı uygundur.

Tamir, mermi yapımı, silah bakımı gibi şeyler saf Agi+Repair, bilimsel veya bilgisayarla alakalı herhangi şey Int+Sciencedir. İlaç yapımı da aynı şekilde Int+Medicinedır. Bunu aynı zamanda iyileştirme veya doktorculuk için de kullanabilirsiniz.

Uzun mesafe atlamak, saf End atışıdır. Ancak uzun mesafe boyunca koşup da aksiyona giriyorsanız, önce bir End atışı sonra ana olayın atışı (mesela Agi+Guns) yapın. Koştuğunuz için olan yorgunluğunuzu End atışı ile başarılı kılarsanız, ikinci aksiyonunuzun zarlarına bakmak için izin alınmış sayılır. İkinci aksiyonun zarlarına da bakıldığında, sonuç yazılır.

Eğer şansınıza sığınıyorsanız, "Bu atış fail olacak of" diye düşünüyorsanız, herhangi atıştan sonra saf Luck atışı yapabilirsiniz. Ancak, eğer atış başarılı olursa ve siz Luck atışı yapmışsanız, Luck'ın başarılı olduğu kadar sizin asıl atışınızdaki Success'ler çıkarılır. Yani Luck baya bir şans işi.

Tabi bunlar örnekler. Siz spoiler içinde "şunu için zarlar" diyip, mantıksal çerçevede kendi zarlarınızı atabilirsiniz. Mantıksızsa uyarırım zaten, diğer türlü zarın başarılı olmasına göre fail veya success olur.

Sorunuz varsa Ana Konuda sorabilirsiniz.

60

Fallout - Welcome to Denver / Ynt: Welcome to... Errrm... Denver? - Jack O'Hara

« : 05 Kasım 2010, 00:21:08 »

Neil saçlarını karıştırdı ve kafasını salladı. "I-ıh, balona tırmanıp biraz gözcülük yapmam lazım." diye mırıldandı ve oradan uzaklaştı. Ancak Jacop kafasıyla işaret edip, binanın kenarındaki köprüye doğru Jack'in yanında gitmeye başladı.

"Bakalım bu işi halledebilecek misin?" dedi.

Köprü, iki tane demir halatın üstüne kaynatılmış gelişi güzel demir plakalardan oluşmaktaydı. Aynı zamanda bu sallantılı köprüyü düz tutmak için alt katlardan ve yan binalardan da halatlar çekilmişti ancak yine de güvenli gözükmüyordu. Ancak oldukça geniş olması (3-4 insan yanyana geçebilirdi) en azından düşme riskini azaltıyor gibiydi.