Salvatore'u sevmek ile sevmemek arasında kalmış biriyim ben. Kuşkusuz, Drizzt'i hayatımıza soktuğu ve fantastik edebiyata kazandırdığı için kendisine çok şey borçluyuz. Özellikle de ilk kitap olan Anayurt'u nasıl bir solukta okuduğumu ve kitabın sonunda nasıl da kendimden geçtiğimi unutamam. Ama ondan sonra gelen hikayelerin hiç biri ilk kitabın başarısına ulaşamadı BENCE (hemen bencemi ekleyeyim de
) Elindeki potansiyeli kullanamadığı ve belki de gelmiş geçmiş en iyi fantastik karakterlerden birini heba ettiği için kızgınım kendisine. Daha iyi maceralar bekliyoruz kendisinden.
Wulfgar'ın barda bodyguardlık yaptığı bölümlerde nereden esinlendiğini de anlamış oldum böylece
Bir de ilk yayınlanan romanını Anayurt zannediyordum ben? Yanlış mı biliyorum yoksa yazılanı mı yanlış anladım?