Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Sthrad

Sayfa: 1 [2]
16
Kurgu İskelesi / Sarhoş Dedektif
« : 28 Kasım 2015, 17:58:18 »
Dairemin kapısını uzun uğraşlar sonucu açmayı başardım.Çok içmiştim ve sizi temin ederim dostlar sızmadan önce yalnızca birkaç dakikamın kaldığını anlayacak kadar deneyimli alkoliktim.Kusmamaya veya herhangi bir şeye takılıp yere yuvarlanmamaya özen göstererek salona girip zorlukla da olsa el yordamıyla ışık düğmesini buldum.Sızacak bile olsam karanlıkta olmazdı.Kahrolası işimin bir yan etkisi olarak çeşitli şekillerdeki cesetlere veya beden parçalarına karşı duyarlılığımı yitirirken buna ters orantılı olarak batıl korkularım artmıştı.Ampulun çiğ beyaz ışığının tepemde parıldayıp gölgeler düşürdüğünü görünce rahatladım ve kanepelerden birine devrilip anında uykuya daldım.

Yaşamımın diğer geceleri gibi bu da berbattı.Üstüne üstlük bir de kabus görmüştüm.Terli ve başım çatlayacak derecede ağrır bir halde uyandım.Bir süre yattığım yerden tavanın soluk beyaz boyasını seyrettim ardından kanepeden kalktım-leş gibi bayat içki ve ter koktuğumdan emindim-ısıtıcıya su koydum ve uyku sersemliği ile akşamdan kalmalığın ortak bir yan etkisi olan paytak adımlar ve ışığa aşırı duyarlı gözlerle ayılmak için duşun yolunu tuttum.Bir elimle musluklardan üstü kırmızı olanı sonuna kadar çevirip diğer elimi duş başlığının altında tuttum ve sonunda suyun yeterince sıcak aktığına kanaat getirdikten sonra üstümdekileri çıkarıp duş başlığının altında yerimi aldım- sıcak su başıma oldukça iyi gelmişti-ve kokmadığımdan emin olana kadar suyun altında kalıp sabunlu bir duş lifiyle bedenimi ovaladım.Sonunda çıkabildimde odama geçmeden önce bir sigara tüttürürüp buğulu aynada kızarmış yüzümü seyrederken bir yandan da kurulandım. Diz kapağımın ve bileklerimin altında nahoş bir sürpriz beni bekliyordu.Duşa girerken ayakkabılarıma çıkarmayı unutmuştum ve şimdi-en azından benim gözümde-tamamen mahvolmuşlardı.Onları nazikçe ayağımdan çıkardım ve kuruduğumdan emin olduğumda giyinmek için odama yöneldim.Üzerlerinden hala sular damlayan ıslak ayakkabılarımı yatağımın üstüne bırakıp kıyafet seçimine başladım.İç çamaşırı,üstüne siyah bir kapri ve ardından yatak odamın zemininde bulduğum rengi solmuş mavi bol bir t-shirt.İşim bittiğinde ayakkabılarımı bıraktığım yerden tekrar nazikçe aldım ve bütün gücümle odanın açık camından sokağa fırlattım.Sonuçta artık benim işime yaramazlardı ve çöpe atarsam hiç kimsenin işine yaramazlardı ancak şimdi onları bir ihtiyacı olan başka biri alabilirdi.Dahiyane fikrimden dolayı kendimi kutlayarak mutfağa yollandım.Su fokurduyordu ve ısıtıcı çalışmayı bırakmıştı.Elimi yakmamaya özen göstererek kahvemi hazırlarken bilgisayarımı açtım.Neredeyse nuh nebi'den kalma oldukça eski bir parçaydı ancak işimi gördüğü için-biraz da parasızlıktan-değiştirmeye gerek görmüyordum.Büyük bir aşkla başlayan fırtınalı bir ilişkinin sonucunda kendimi mahkeme salonunda bulmuştum ve her ay nafaka ödemek mali durumuma biraz zarar veriyordu ve karım dediğim o...her neyse benim kredi kartlarımı kullanarak bana eşek yüzüyle borç takmıştı.Yani işin aslı sevgili okur boğazıma kadar b*ka batmış durumdayım ve işin içinden nasıl çıkacağımı yalnızca Tanrı bilir.Bir e-posta gelmişti.İş teklifi.Sabaha karşı yani ben horlarken bir cinayet işlenmişti ve soruşturmanın başındaki adam-artık her kimse-cesede şöyle bir bakıp olayın kendisi için aşırı karışık olduğuna kanaat getirmiş sonra da bana ulaşarak kenara çekilmişti.İşi kabul ettiğimi belirten münasip bir cevap yazdıktan sonra bilgisayarımı kapadım- dediğim gibi çok yaşlanmıştı ve yılların ağırlığıyla yorgun parçaları onu yirmi dakikadan fazla açık tutamıyordu-ve kahvemi tek dikişte içtim.Belki de büyük aptallıktı çünkü dilim sıcak kahvenin etkisiyle haşlandı ve ben yanık dilimin o an döndüğü kadar kendime ve kaynar suyun özelliklerine küfrederek cinayet mahalline doğru yola çıktım.İki binanın betondan kalın duvarları arasına sıkışmış ufak bir çıkmaz sokaktı.Beyaz üniformalar içindeki olay yeri inceleme elemanları cesedin başına üşüşmüştü ve iki kişi-ihtimalle işin başındaki dedektifler-sokağın başında durup insanların girişini engelliyordu.

"John Doe.Orta yaşlı tahmini olarak kırklarında.Beyaz.Olay yeri inceleme otopsiden önce ölüm nedeni veya saati hakkında kesin bir şey söyleyemiyor ancak saat dört ile beş arasında öldüğünü tahmin ediyoruz."dedi iki polisten yaşlı olanı yanına geldiğimde.Genç olanı ise saf bir merak içinde yüzüme bakıyordu.

'"Başka bir şey?"diye sordum.İşe başlamadan önce ellerinde olanı bilmeliydim.

Başını iki yana salladı."Senindir."dedi  başıyla cesedi işaret ederek.

Cesedi veya çevresini bozup kanıtları yok etmeyecek kadar uzak ancak bedeni rahatça inceleyebileceğim bir uzaklıkta durdum.Çok çarpıcıydı.Beni yanlış anlamayın bu güne kadar pek çok şekilde ceset gördümüştüm ama bu...vay canına.Katil her kimse mizansen için çok uğraştığı ilk bakışta belli oluyordu.Maktüle bir toga giydirip başına da metal defne yapraklarından yapılma bir taç takmış ardından adamı bileklerinden duvara çivileyerek oturur pozisyonda kalmasını sağlamış sonrada adamın kanını kullanarak duvara bir şeyler  yazmıştı.Cesede uygun olarak Latince.Bedenin ön kısmında herhangi bir kesik veya adamın boğulduğunu gösteren bir iz yoktu.Uzaktan sadece bakarak bir şeyler söylemek çok zordu.Sıkıntıyla iç çekip gözlerimi kapadım.Aklıma gelen ilk şey katilin amacının ilgi çekmek ve/veya topluma korku salmak olduğuydu.Gazetelere manşet akşam bültenine haber olmak istiyordu.Olmalıydı.Eğer ciddiye alınmadığını düşünürse daha da vahşileşebilirdi.Gerçi bu onu büyük ihtimalle dikkatsiz kılardı ama bir manyağı yakalamak için daha fazla insanın ölmesine izin veremezdim.

Omzunda hissettiğim bir el beni düşüncelerimden çekip aldı."Çekilir misiniz?"diye rica etti elinde bir fotoğraf tutan olay yeri inceleme elemanı.Başımı sallayarak geri çekildim göreceğimi görmüştüm.Burada işim bitmişti.Raporumu verip otopsi sonuçlarını bekleyecek bu arada yüksek olasılıkla sarhoş olacaktım.Ölümden para kazanan lanetli bir yaşam biçimiydi benimki ve bunu bir süreliğine de olsa unutmak için içkiye ihtiyacım vardı.

"Ne buldun?"diye sordu polislerden yaşlı olan.Diğeri bir bloknot ile kalem çıkarmıştı.

'Senin bulduğundan daha fazlasını değil.Görünürde kesik veya boğulma izi yok.Eğer zehir kullanılmadıysa kesik veya delik büyük ihtimalle hayati organlardan birini veya birkaçını hedef almıştır ancak otopsi raporunu görene kadar kesin konuşmak imkansız.Katile gelecek olursak büyük ihtimalle bir tür sosyopat veya şizofren arıyoruz.Bölünmüş kişilik de olabilir.İyi bir işe hatta belki bir aileye sahip olması muhtemel.Ama burada kilit nokta katilimiz her kimse çocukluk ve ergenliğinde hatta erken yetişkinliğinde asla sevgi veya ilgi görmemiş hiç ciddiye alınmamış biri.Amacı cinayet işleyerek ilgi çekmek.İlginç bir lakap bulup akşam haberlerinde istediğini almasını sağlayın.Vahşileşmesini istemiyorum.Şüpheli her kim olursa olsun yakınlarını veya onu tanıyanları gizlice ziyaret edip geçmişi hakkında bilgi almaya çalışmalıyız.Mümkünse sorguya sizinle beraber bir psikolog da sokun.Ve gelebilecek telefonlar konusunda da dikkatli olun.'diyerek düşüncelerimi aktardım.Gitmek için hareketlendim ancak genç dedektif arkamdan seslendi.

Hızlıca topuklarımın üstünde döndüm.Cesedi yaslandığı dayadığı duvardan çekmişlerdi.Birkaç adımla cesede yaklaştım.Adamın sırtı sonunda ölüm sebebiyle beraber gözler önündeydi.Akciğerlerinin bulunduğu noktalara atılan iki düzgün kesik maktülün kendi kanında boğulmasını sağlayarak yaşamına bir son vermişti ve  ardından da katil sanatsal çalışma kısmına geçmişti.Akciğerler dışarı çıkarılarak iyice gerdirilmiş ardından sırta sabitlenmiş ve maktülün sırtında sanki iki küçük kanat varmış gibi görünmeleri sağlanmıştı.Bu tekniğin adını duymuştum ama ilk defa gerçek anlamda görüyordum.Kanlı Melek.

Tekrar arkamı döndüm ve arabama yürüdüm.Otopsi sonuçlarını istediğimi belirtmemë gerek yoktu."Dikkat edin." diye bağırdım uzaklaşırken.'Yarına bir başka 'melek' bulabiliriz.'diyerek hepsini dehşete düşüren kehanetimi dile getirdim ve uzaklaştım.Daha o anda bunun aslında hiç kurcalanmaması gerektiğini anlamalıydım...ama şans yine yüzüme gülmemişti.

17
Garigin başlıca türleri abdestbozan, funda ve ladendir.

Ortaöğretim Coğrafya

18
Eğlence & Mizah / Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« : 21 Kasım 2015, 21:29:57 »
Cehalet cidden mutluluk getiriyormuş.Tam yirmidört saattir hiçbir şey öğrenmiyorum ve dünyanın en mutlu adamı be...dur...eğer şimdi bunu öğrendiysem...

Sayfa: 1 [2]