Eveeet Kitap fuarı sağolsun böyle güzel bir esere sonunda kavuştum ^^ Hem yorum yapmadan geçmek istemediğim hem de el altından biraz dürtüklendiğim için (

) hemen koşup bu sayafayı açtım.
Efendim, açıkçası yorum olarak ne diyeceğimi pek bilemiyorum. Ancak kitabı bitirdiğimde ilk aklıma gelen şu oldu: Animeyi mutlaka ama mutlaka izlemeliyim, çünkü Miyazaki bu kitabı muhteşem bir şekilde yansıtmıştır

Bir kere kitabın anlatımı hiç sıkıcı değil ki bu benim açımdan çok büyük bir artıdır. Eğer bir kitap okuyucuya "Amaaan, şu sahneyi de çabuk atlasınlar artık." dedirttiriyorsa açıkçası ben o kitabın başarısından -kendi adıma- şüphe duyarım. Ama "Yürüyen Şato" için asla böyle bir durum söz konusu değil. Hiç bir sayfanın sonunun gelmesini istemiyor bilakis kitabın sonuna yaklaştıkça üzülüyorsunuz.
İkinci olarak ise karakterlerin anlatımı çok güzel; az ve öz. Yazar kelimeleri öyle kullanmış ki az kelimeyle çok şey ifade edebilmiş. Mesela Sophie... Sophie'yi hiç bir yerde tam bir şekilde tanıtılırken görmüyoruz. Ama kitabın akışından onun karakterini çözebiliyoruz: Dikkatli, fedakar, planlı ve programlı, hafif inatçı, belki biraz agresif (

)... Oysa az önce dediğim gibi Sophie hakkında ki bu sıfatları, kitap içerisinde hiç bir yerde bu şekilde açık görmüyoruz. Okuyucu bunu kitabı okurken "hissediyor."
Başka bir yönü ise kurgusu. Herhalde en şahane kısmı budur. Ki okumayı bitirdikten sonra ben şöyle bir yönünü de fark ettim kitabın: Akışta; ana tema geliştirilip, kitap bir sonuca bağlanırken aslında gelişen sadece olaylar olmuyor. Bunun yanı sıra yazar, bu olaylar karşısında karakterlerin de kendini olgunlaştırmasını gösteriyor. Yine Sophie'den örnek vereyim:
Sophie yaşlandığı zaman yaşadığı kimi olaylarda şu şekilde düşünüyor "Eskiden olsa burada çok utanırdım, eskiden olsa bunu diyemezdim v.s".
Bununla beraber fark ediyoruz ki Sophie eski yaşantısında kendi de sevmediği huylarından kurtuluyor. Yaşının verdiği küçük bir pervasızlık onun gereğinden fazla olan utangaçlığını ve çekingenliğini düzeltiyor.
Tabii kurgu sadece bununla kalmıyor aynı zamanda kitabın içeriğinde son derece uç ve orijinal ögeler olduğunu görüyoruz. En en basitinden Yürüyen Bir Şato gibi

Ve kesinlikle atlanmaması gereken ateş cinleri gibi.
Olayların akışı kimi zaman okuyucuyu şaşırtabiliyor. Ben buna örnek olarak;
kitabın son sayfalarında bütün herkesin şatonun içinde toplanmasını söyleyebilirim.
O kadar doğal ve olağan bir şekilde oldu ki bu, kitabın sonunda "Vay be" demekten kendimi alamadım

Verdiği mesaj ise bambaşka. Yürüyen Şato boş bir kitap değil. Aslında size sevmenin ve insanlığın ne olduğunu anlatıyor. İşte aralarından en çok bu kitabı okunmaya değer kılıyor.
Son olarak şunu da eklemem gerek ki sevgili yazarımız şahane bir kurguyu en az onun kadar iyi bir sona bağlamış.
Mutlu son sevmeyen bir kişi bile buraya mutlu bir sonun yakışacağını bilirdi.
Sonunu kendini yakıştırdığım az sayıda ki kitaptan biri oldu

Canı gönülden herkese okumasını tavsiye ettiğim bir kitap olarak bir köşeye not ettim kendilerini
