Kayıt Ol

Olmayan

Çevrimdışı Quid Rides

  • **
  • 399
  • Rom: 17
  • #800000
    • Profili Görüntüle
Olmayan
« : 26 Ekim 2012, 00:00:44 »
OLMAYAN

Önce Karanlık vardı. Saf, katıksız Karanlık. Hiç birşey yokken Karanlık vardı ve Karanlık, Olanlar tarafından sevilen tek şeydi çünkü sadece o vardı.

Bir zaman sonra Olanlardan biri olmayan birşey istedi. Daha önce görmediği bilmediği bir şeyi istedi. Farklı bir şey istedi. Aslında bu istek diğerlerinin onu ,karanlığı, çok sevmesinden kaynaklanıyordu.O karanlığı kıskanıyordu. Aslında bu isteği kıskançlıktan geliyordu. Olmayanı oldurmak için diğerlerinin yanına gitti. İsteğini dile getirdi, kabul etmediler. Çok üzüldü ve karanlığı daha çok kıskanmaya başladı. Bir kez de karanlığı oluşturana onu var edene gitmeye karar verdi. Kapısından içeri irmek istediğinde muhafızları onu durdurdu. İçeri almadılar. Gözü döndü düşünceleri birbir silinmeye başladı ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Sadece, sadece olmayanı istiyordu. Aklını deliliğin dipsiz çukuruna düşmesini engelleyen tek şey ,tutunduğu tek dal, buydu. Bu düşünceyle muhafızları elleriyle öldürdü. Ellerindekini gördüğünde onu ayakta tutan tek düşüncesine daha çok sarıldı. Neydi bu, ilk defa görüğü bir şeydi -aslında Olanların bile sadece ismen bildiği birşeydi- istediği şeye ,olamayna, yaklaştığını hissediyor ama aynı zamanda daha çok yolu olduğunu biliyordu. Nasıl bilidiğini bilmiyor sadece biliyordu. Sessizce eve girdi, gödüğü herkesi bir bir elleriyle öldürmeye başladı. Bu onun için çok kolay oluyordu çünkü ellerindekini görmenin şokunu atlatmıştı ama karşısına çıkanlar -hemde herbiri- ellerini görünce donup kalıyordu. Ve herseferinde biraz daha ıslandı. Karanlığı var edenin huzuruna geldiğinde olmayanla arasında sadece onun olduğunu hissetti hemen üzerine atladı ama karanlığı var eden zayıf değildi. Ona güçsüz demek karanlığa yapılan bir hakaret olurdu. Ama kazanan o oldu artık olmayanla arasında hiç birşey yoktu garip bir his bütün vucudu kapladı. Elleri titremeye, vücüdu onu dinlememeye başladı. Üryan kalana dek üzerindeki herşeyi çıkarttı. Sonra önünde cansız yatana iyice yaklaştı. Vücudu ,kendi vücüudu, kendini iyice yıkadı. Olanlar içeriye girmek için kapıyı açtığı anda kafasının içinde de bir kapının açıldığını hissetti. Olanlar içeri girdiğinde artık o, o değildi. Kimdi, neredeydi burada ne işi vardı. İçeriye girenlerden bir feryat yükseldi. Sanki ona sesleniyorlardı. ismi ona yabancı gelmişti ama hoşuna gitti ve ismini benimsedi. Ama arkalardan gelen karanlığın çılgına dönmüş bir halde önündeki cansız bedene sarıldığını ve aynı feryadı karanlıktan duyunca duyduğu ismin kendisinde ait olmadığını farketti ama umursamadı ismini daha çok benimsedi. Karanlık doğruldu ve birden onun üzerine atladı, boğzına sarıldı. Gözü dönmüştü neredeyse onu öldürecekti neredeyse... Olanlar hemen araya girip onları ayırdılar.

Olanlar Karanlığa kızdılar. Onların yargısını beklemeden harekete geçtiği için onu azarladılar. Karanlığı var edeni öldürdüğü için onuda soruguladılar ve suçsuz buldular. Karanlık deliye döndü. Onlara göre suçsuzdu çinkü artık o eski o değildi. O kimdei o bile belli değildi. Karanlığa onu affetmesini söyeldiler ve onu ,katili, kardeşi gibi
görmesi gerektiğini söylediler. Nede olsa o ,katil, karanlığın yüzünden olmuştu. Karanlığa daha birçok şey söyledirler ve onu acısıyla başbaşa bıraktılar.

Karanlık o günden sonra sadece en kesif, en ücra köşelerde görüldü ve Olanların ona ,katile, nasıl davrandıklarını gördü. Karanlığa sanki hiç birşey olmamış gibi var edenini unutmsını söyedirler. Sanki hiç birşey olmamış gibi... Karanlık hiddetiyle başbaşaydı ne yapacağını bilmiyordu sadece onu izliyordu, onu düşünüyordu. Karanlığı var edeni ve onu ,var edeni, öldüreni. Var edeni delicesine seviyor, öldürenden nefret ediyordu. Karanlık onun ismini duyunca hem üzülüyor hem hiddetleniyordu. En sonunda onu ,Işığı, öldürmeye karar verdi. Ama yapamadı nede olsa o karanlığı var edene öyle çok benziyordu ki...  
http://turanmemre.wordpress.com/
Bana dönek demiş itin birisi
Açığım ne imiş sor hele hele

Çevrimdışı Tardis

  • **
  • 92
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: OLMAYAN
« Yanıtla #1 : 26 Ekim 2012, 04:23:06 »
Sözcükleri kullanımını beğendim ama, olayları bu kadar çok cümleyle anlatma. Tek bir cümlede anlatmaya çalış. Sıkıcı olmayan, çok akıcı ve anlamlı bir öykü bence.
İnsanlar güçsüz oldukları için ağlamazlar,
Çok zamandır güçlü oldukları için ağlarlar...

Çevrimdışı Quid Rides

  • **
  • 399
  • Rom: 17
  • #800000
    • Profili Görüntüle
Ynt: OLMAYAN
« Yanıtla #2 : 27 Ekim 2012, 19:27:39 »
Tardis begenmene sevindim dedigini dikkate alacagim ama daha fazla hatamin cikmasini bekliyordum lütfen gördüğünüz hataları belirtmekten çekinmeyin. Yapacağınız her teknitin kendimi geliştirmem için bir merhale olarak görüyorum.
http://turanmemre.wordpress.com/
Bana dönek demiş itin birisi
Açığım ne imiş sor hele hele

Çevrimdışı Gilderoy

  • ***
  • 416
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
    • Kuyutorman
Ynt: Olmayan
« Yanıtla #3 : 27 Ekim 2012, 21:02:51 »
Merhaba. Sanıyorum biraz aceleyle yazılmış ve kontrol edilmeden paylaşılmış bir hikayeyle karşı karşıyayız. Öyle ki çoğu yerde noktalama hatalarından kelime yanlışlarına kadar birçok aykırı durum söz konusu. Bunlara biraz dikkat edebilirseniz size dönen yorumlarda daha olumlu olacaktır.

Bana göre seçtiğiniz konu güzel. Anlatım tarzınızla bunu şu anki halinden daha etkileyici bir şekilde okuyucuya da sunabilirsiniz. Sözcükler, benzetmeler falan gayet iyidir. Hikayenizin devamını dilerim :)
to see world in a grain of sand
and a heaven in a wild flower
hold infinity in the palm of your hand
and eternity in an hour
-William Blake

Çevrimdışı Quid Rides

  • **
  • 399
  • Rom: 17
  • #800000
    • Profili Görüntüle
Ynt: Olmayan
« Yanıtla #4 : 27 Ekim 2012, 23:18:01 »
Gilderoy yorumun için teşekkürler. Dediğin gibi dijital ortama aktarma biraz aceleyle oldu ama noktalama yanlışları konusunda beni biraz mazur görün düzeltmeye çalışıyorum ama hala hatalarım mevcut farkındayım ama düzeltmek için elimden geleni yapıyorum. Hikayenin devamı konusunda ise tereddütteyim geçen gün Malkavian'ın başlangıç ve son adlı hikayesini okudum. Çok hoşuma gitti. Sonu direk ona benzer diye hikayenin etkisini üzerimden attıktan sonra yazmayı düşünüyorum.
http://turanmemre.wordpress.com/
Bana dönek demiş itin birisi
Açığım ne imiş sor hele hele

Çevrimdışı Gilderoy

  • ***
  • 416
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
    • Kuyutorman
Ynt: Olmayan
« Yanıtla #5 : 27 Ekim 2012, 23:56:51 »
...Sonu direkt ona benzer diye hikayenin etkisini üzerimden attıktan sonra yazmayı düşünüyorum.

Doğru olan bu zaten. Ayrıca, dijital ortamın nimetlerinden faydalanmak lazım. Mesela, forumda bir mesaj yazarken bile yanlış kelimeler otomatik belirtiliyor. Bu yolla bile çoğu hatayı düzeltebilirsin. Devamını dilerim, yarım kalmasın.
to see world in a grain of sand
and a heaven in a wild flower
hold infinity in the palm of your hand
and eternity in an hour
-William Blake

Çevrimdışı Quid Rides

  • **
  • 399
  • Rom: 17
  • #800000
    • Profili Görüntüle
Ynt: Olmayan
« Yanıtla #6 : 28 Ekim 2012, 00:28:55 »
Devam ettiririm ama çok uzun soluklu bir şey olur mu bilmiyorum...
http://turanmemre.wordpress.com/
Bana dönek demiş itin birisi
Açığım ne imiş sor hele hele

Çevrimdışı

  • ***
  • 581
  • Rom: 47
  • Hayvan Yemeyelim!
    • Profili Görüntüle
    • http://bulentozgun.blogspot.com/
Ynt: Olmayan
« Yanıtla #7 : 28 Ocak 2014, 13:48:56 »
Çok farklı bir konu; şimdilik beliren öykü kişileri çok ilginç. Fakat bir türlü kişileştiremediğim bu öykü kişilerinin yerine geçip öyküye dahill olmak zor oldu benim için. Daha uzun sürse muhtemelen onlara da alışırdım.