Konu: Dünyalıların Gelişi - Bilimkurgu Öyküleri

[VeRMiNaaRD]

Dünyalıların Gelişi - Bilimkurgu Öyküleri  7/10

   Kitabımızı 1984'de  Hacettepe Üniversitesinde yardımcı doçentlik yapan (artık doçent olmuş ) Yalçın İzbul,  dersinde kullanmak için bilimkurgu ustalarının çeşitli yerlerde yayımlanan kısa öykülerini derleyip çevirerek kitap haline getirmiş.
   Uzun ve oldukça akademik bir önsözle başlayan kitabımız 7 adet öyküden oluşuyor. Bu kitap benim okuduğum ilk bilimkurgu öykü kitabı olma özelliğini de taşıyor. Kısa kısa olunca "ne kadar ne anlatabilir ki?" diye bir düşünceye sahiptim ama bunun böyle olmadığını tecrübe etmiş oldum.
   Her öykünün ayrı ayrı konusunu anlatmak istemiyorum zira öyküler zaten çok kısa bir de anlatınca hiç esprisi kalmaz. Ama hikayelerin benzer bir tema işlediğini söyleyebilirim. Karşı karşıya gelen iki farklı gezegenin iki farklı halkı ve bunlar arasındaki iletişim problemi... Zaten önsözde de Yalçın hoca bu konuya değinmiş. Uzaylılarla karşılaşırsak onların dost mu düşman mı olduğunu nasıl anlayacağımızın ve onlarla nasıl iletişim kurabileceğimizin büyük bir problem olduğunu anlatmaya çalışmış. Bu konuda da birkaç örnek vermiş. Bu örnekleri bir Ankaralı olarak ben çok beğendim.  Ben de Hacettepeli olduğumdan muhabbet etmek için Yalçın hocanın odasını uygun bir zamanda ziyaret etmeyi düşünüyorum. 1.5 ay sonra mezunum ve okulla ilişiğimi kesmeden önce bilimkurgu üzerine konuşmak çok güzel olur düşüncesindeyim.

Kitabımızda 7 adet öykü var dedim ve konularını tek tek söylemedim ama adlarını ve yazarlarını söylemeden olmaz.

UZAYDAN GELEN CANAVARLAR - Robert Sheckley.
TÖRENZEDE TANRILAR - Robert Sheckley.
HARLA - George O. Smith.
ARABULUCU - Murray Leinster.
ROBOT MANTIĞI - Isaac Asimov.
MİLYONUNCU GÜN - Frederik Pohl.
DÜNYALILARIN GELİŞİ - Ray Bradbury.      

Hikayelerin hepsi birbirinden güzel ancak  Frederik Pohl'un öyküsü rezalet bir öykü... Herifin cinsellikle kafayı bozmuş olmasını bir yana bırakalım öyküye odaklanalım diyeceğim ama ortada bir öykü de yok. Lafı geveleyip durmuş bu da ona hiç yakışmamış... Yalçın hoca bu öyküyü hiç koymasa kitap benden 2 not daha yüksek alırdı...