"İşte baylar, benim ilkem: Başaramazsam güçlenirim, başarırsam tutunurum ve hiçbir koşulda sinsilik yapmam. Entrikacı değilim ve bununla gurur duyuyorum." Bay Golyadkin.
Dostoyevski'nin ikinci romanı "İkiz". Yani henüz gençlik eserlerinden. Bu romanı yazdığında henüz kendi ülkesinde bile bir üne kavuşmuş değildi. Türkiye'de daha önce "Öteki" ve "Öteki Ben" adlarıyla yayınlanan eser, Can Yayınları tarafından "İkiz" adıyla çevrilmiş. Sabri Gürses'in çevirilerini beğenen biri olaraktan, ben de bu versiyonunu okumayı tercih ettim.
Uzunca bir önsöz yazmış Sabri Gürses ve neden bu isimle çevirdiğini açıklamaya çalışmış. Şahsen ben haklı buldum. Fakat bu versiyondan okumak isteyen kişilere kitabı bitirdikten sonra önsözü okumalarını salık veririm. Ben de öyle yaptım. Çünkü önsözde epey bir spoiler bulunmakta.
Kitap hakkındaki yorumlarıma gelecek olursam eğer. (Hafif spoiler.)
Kısaca, başarılı bir Dostoyevski romanı olduğunu söyleyebilirim fakat peşinen de eklerim: okumayı becerebilenler için. Peki bu ne demek tam olarak? Akıcı ve sürükleyici bir yanı yok bence fakat şizofrenik bir birey olan Bay Golyadkin'in bölünmüş kişiliğini ustaca anlatmış Dostoyevski. Özellikle karakterler arası diyaloglarda bunu gözlemek mümkün.
Bir gün dışarıda "ikiz"ine rastlayan Bay Golyadkin, kendisinin yerine geçip, hayatını ve iş düzenini mahveden bu ikinci kişiliğine karşı bir savaş verecektir öykünün sonuna dek. Bay Küçük Golyadkin ve Bay Büyük Golyadkin merkezli bu roman, 1840'lı yıllarda geçiyor.
Dostoyevski'nin bir insanın iç dünyasını anlatmakta ne kadar başarılı olduğunu görmek için okunmalı.