Eşekarısı Fabrikası (The Wasp Factory) - Iain Banks
Ayrıntı Yayınları - 1996
Eşekarısı Fabrikası'nda Banks, 16 yaşındaki Frank'in hikayesini anlatırken bizi insan doğasının en karanlık yönlerinden kesitler sunuyor. İzole bir adada Frank hayvaları sakatlamaktan ve ölüleri ile kendince ritüeller yapmaktan hoşlanan birisidir. Tuhaf bir kişiliğe sahip olan babası ile birlikte yaşıyordur. Günleri tımarhaneden kaçan kardeşi Eric ve eşekarısı fabrikası ile doludur.
Yeraltı edebiyatı olarak adlandırılan veya sınıflandırılan eserler genelde insanların karanlık yanlarını keşfe çıkan ve bunlara açıklamalar getiren rahatsız edici kitaplar olurlar. En azından kendimce yaptığım tanımlaması budur. Frank eşekarısı fabrikası adını verdiği ve hastalıklı bir beynin muhteşem bir manifestosu olarak gördüğüm eseri ile alametler okuyan, cinayet işleyen ve küçük adasında kendi mistik öğeleriyle kurduğu fantazi dünyasında babasıyla yaşayan tuhaf bir çocuktu. Frank harika bir karakterdi diyemem çünkü aşağılık bir yaratıktı. Eşekarısı Fabrikası'nı çağdaş İngiliz edebiyatının en önemli eserlerinden biri haline getiren ve rahatsız edici bir kitap haline getirende buydu.
Hepimiz çocukların masum yaratıkları olduğuna inanırız. Bu bize toplum psikolojisinden gelen bir şartlandırmadır. Ama insan zevk için nedensiz yere öldüren tek yaratıkdır. Bunun yaşla, cinsiyetle alakası yoktur. Kendinden güçsüz yaratıklara eziyet etmek de doğamızda bulunan ve büyük çoğunluğun bastırdığı bir dürtüdür. Aksi halde medeniyet denilen olguyu oluşturamazdık. Herneyse, konuyu farklı bir yere getirdim. Çok dağıtmadan bitireyim.
Eşekarısı Fabrikası okuyucuya herhangi bir ahlaki çıkarım sunmamakta olmasına rağmen gösterdiği fikirler ve anlatımı ile tedirgin edici bir eserdi. Bulubailirseniz okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Iain Banks'a saygılarımla, keşke yaşasaydı ve daha fazla kitap yazsaydı.
Yayınevleri,lütfen Banks'in özellikle bilimkurgu veya kurgu dalında verdiği tüm eserleri çevirin.
An itibariyle çevrilmiş eserleri;
Rock Laneti (Espedair Street), Ayrıntı Yayınları -1996
Camda Yürümek (Walking on Glass), Dost Kitabevi - 2009
Kanal Düşleri (Canal Dreams), Dost Kitabevi - 2009
Iain M. Banks olarak yazdığı bilimkurgu eserlerinden çevrilen;
Cebirci (The Algebraist), İthaki Yayınları - 20114
Bir inşaat mühendisi olarak ilgimi çeken ama kitabın konusu ile alakası olmayan güzel bir pasajı paylaşmak istiyorum.

Küçükken bir baraj inşa ederek evi kurtarmayı hayal ederdim. Kum tepelerinin üzerindeki otlar tutuşacaktı ya da bir uçak düşecekti, bir kanal yardımıyla barajdan aldığım suyu eve naklederek bodrumdaki barutun patlamasını engelleyen de ben olacaktım. Bir zamanlar en büyük isteğim babama bir ekskavatör aldırmaktı, böylece gerçekten büyük barajlar yapabilecektim. Ama artık baraj yapmayı daha ince, hatta metafizik bir şey olarak görüyorum. Suya karşı asla zafer kazanılamayacağını fark ettim; sonunda hep o kazanıyor, sızıyor, süzülüyor, dolduruyor, çukur açıyor ve üstten aşıp gidiyor. Aslında tek yapabileceğin onun yolunu değiştirmek ya da akışını bir süreliğine durdurmak; aslında yapmak istemediği bir şeyi yapmaya onu ikna etmek. İşin keyfi onun gitmek istediği yerle (yerçekimi ve üzerinde yol aldığı maddeye uygun olarak) senin onunla yapmak istediğin şey arasında bir orta yol bulmakta.