Kayıt Ol

Silent Hill: Shattered Memories

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Silent Hill: Shattered Memories
« : 25 Aralık 2010, 19:04:30 »


Wii'nizi açıyorsunuz ve ilk olarak ekranınıza yansıyan şey oyunun uyarı yazısı oluyor.

Psychology Warning

This video game psychologically profiles you as you play.
It gets to know who you really are then uses this information to change itself.
It uses its knowledge against you, creating your own personal nightmare.
This game plays you as much as you play it.

Elinize konsolunuzu almadan ve yerinize yerleşmeden önce kendi kendinizi "Sonuçta bu bir oyun. Benim zayıf noktalarımı tespit etmekte ne denli başarılı olabilir ve kendini bu bağlamda değiştirerek olabileceği en korkunç şekle nasıl girer?" gibi bir yargıda bulunmaktan alıkoyamayabilirsiniz önceleri. Oysa Silent Hill serisinin meraklılarındansanız bu uyarıyı dikkate almanız gerektiğini çok iyi bilirsiniz. Çünkü Konami yapımcıları oyuncunun psikolojisine girmeyi iyi bilir... Şöyle ki:

Silent Hill 4: The Room'da, olayların ev ve tuvaletinizin duvarında açılmış bir deliğin ulaştırdığı farklı yerler arasında gidip geldiğini bilirsiniz. Dışarıda hiçbirşeye benzetemediğiniz solucan misali yaratıklar ve dehşetengiz bir atmosfer yaratan kan lekeleriyle bezenmiş duvarlar vardır ve siz bu duvarlar arasında cirit atan çirkin ucubelerle elinize aldığınız az kurşunlu bir silah ya da basit bir demir sopayla boğuşmak zorundasınızdır. Yine de hepsinden kurtulup geriye döndüğünüzde -en azından oyunun ilk bölümlerinde- eviniz her zaman için güvenlidir. Ancak oyunun ilerleyen kısımlarında salonunuzun duvarından mumya kılıklı bir herifin, ağzından salyalar saçarak içeriye sarktığını gördüğünüzde, evet işte orada ödünüz münasip bir yerlerinize karışır... Artık ne evde, ne de dışarıda 'güvendeyim' dediğiniz bir yer yoktur.

İşte bunun gibi oyunun zihninizi ele geçirdiğini iyiden iyiye hissettirdiği ve böylece yapımcıların kıvrak zekasını gözler önüne serdiği sahne çoktur. O yüzden olmaz demeyin, olur.

Homecoming'in yaşattığı hayal kırıklığından sonra oyun atmosferine oldukça sıkı çalışan yapımcılar, yine pek çok Silent Hill klişesi kullanmış. Örneğin yine etrafta bolca yer edinen yırtılmış, parçalanmış ya da kirlenmiş afiş, tabela ve reklam panolarının yazıları altında geçen numaraları arayabiliyoruz. Bu kez gaipten gelen sesler yerine, daha orjinal bir şekilde; "Şuanda teknik bir arızadan dolayı size yardımcı olamıyoruz. Daha sonra yeniden deneyin." gibi saçmalıkları tekrarlayan kayıtlar çıkıyor karşımıza. Siz küçük kızınız Cherly'ı bulmakla uğraşırken bir sigorta şirketinin reklam panosunda geçen numaları tuşladığınızda kaydın "Şuanda size yardımcı olamıyoruz ama, siz daha sonra tekrar deneyin. O zamana kadar, ailenizin güvende olduğundan emin olun." dediğini duyunca yapımcılara -bunun gibi ayrıntılara önem verdikleri için- içinizden bir tebrik gönderiveriyorsunuz. Hele de bu sözleri kulağınıza dayalı bir konsoldan işitiyorsanız.

Ayrıca baş kahramanlarımızın korkunç el çizimleriyle belirlenmiş haritalarını anlamaya çalışmak, farelerin sığamayacağı deliklerdeki kağıtları ortaya çıkarıp uzun uzadıya giden yazıları ve mektupları okumak zorunda da değiliz artık. Çünkü mesajları alabileceğimiz ve GPRS'ini kullanabileceğimiz, hatta bazı görüntüleri belirginleştirmek için fotoğraflar alabileceğimiz bir telefonumuz var artık! Bu telefon olayı atmosfere ilginç bir orjinallik katıyor; o kadar ki oyunu kaydetmek için bile telefonumuzu kullanmak zorundayız. Tek eksiği, çekmediği için arama yapamıyoruz... Ancak dert etmeyin! Çevrede -hiçbir zaman cevap vermeyen 911 servisini aramak için kullanabileceğimiz- ankesörlü telefonlarımız var!

Kilişelerden söz etmişken tatlı tavşanımızı atlamak olmaz tabi. Henüz oyunun tamamını oynayamadığımdan dolayı ileriki bölümler için pek de net bir yorum yapamayacak olsam da, seksi polis kızımızın arabasında yolculuk ettiğimiz bölümde sağa bakmayı akıl edenler için -apartmanlardan birine asılmış panoların tekinde- yine bir tavşancık figürünün beklediğini belirtmek isterim. Bakmaya pek fırsatımız olmadığı için emin olamıyorum tabi...

Bu arada Silent Hill temasında geçen bu 'tavşan' figürünün anlamı olduğunu öğrendim bir -Donnie Darko sever- arkadaşımdan. Tavşan figürü; asosyal kişilikli, çevresindeki insanlarla iletişim kuramayan veya psikolojik bozukluklara sahip insanların otistik benzeri hareketlerinin tavşanların hareketlerine benzetilmesi ile ortaya çıkmış bir olgudur ki, bu figürün karşıladığı tanımın Silent Hill serilerinin kahramanları için ne kadar uygun bir tanım olduğunu farketmişsinizdir.

Daha önceden bahsettiğim gibi -Silent Hill serisinin genelinde- ucubelerle boğuşmak için sade bir demir sopa kullanmak zorunda kalabiliyorduk. Shattered Memories'de artık o da yok. Çünkü ucubelerimiz bu kez ölmüyor ya da yaralanmıyor. Onlardan kurtulabilmek için tek yapabileceğiniz onları savurmak ve bu da konsollarla dans etmekten farksız. Peki ucubeleri ölümsüz kılarken yapımcılarımız neyi amaçlıyorlardı acaba? Tabiki de korku, gerilim ve çaresizlik hissini sağlamayı... Kaldı ki bu ucubeler yalnızca 'nightmare' boyutuna girdiğimizde çıkıyorlar karşımıza. Olur da bu durumu aynı The Room'daki gibi tersine çevirirler, orasını bilemem.

Şahsen bana "Bütün oyunu elinde bir fener, etrafı aydınlatarak oynuyorsun." dediklerinde biraz önyargıya kapılmıştım. Oysa bir konsolda ilerleme-koşma tuşlarına aynı anda basarken ve diğer konsolda feneri doğru tutmaya çalışırken bile kombinasyonu çok kolay sağlayabiliyorsunuz. Zamanla telefon,kapı vs. açma işlemleriniz hızlanıyor. Tek gereken bilek bükme hareketlerini doğru yapmak.

Shattered Memories hakkındaki incelememi burada bitirirken belirtmek isterim ki sırf bu oyun için wii alınır. Ben de, oyunu arkadaşımda oynarken gözlemleyebildiğim kadar sizlere aktarabildim ve oyunun yüzde beşine bile tanık olamadığımdan eminim. Tümünü oynama şansı bulduğumda kurgu-vs. daha ayrıntılı bir inceleme yapabileceğimi umuyorum... Ayrıca oyunu henüz edinememiş ya da başına oturma fırsatı bulamamış arkadaşlarımızı düşünerek Shattered Memories ile ilgili bahsedilebilecek pek çok şeyi şimdilik gizli tutuyorum; çünkü vereceğim ayrıntılar oyundaki pek çok tatlı sürprizi kaçırabilir. Tavsiyem, siz siz olun psikoloğunuzda geçirdiğiniz bölümleri dikkatli oynayın. Unutmayın ki:
"This game plays you as much as you play it."



Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Ynt: Silent Hill: Shattered Memories
« Yanıtla #1 : 25 Aralık 2010, 20:36:26 »
Korku oyunlarını, filmlerini ve bu tür tarza sahip her şeyi seviyorum. Ancak, doğam gereği korku oyunlarını şu ana kadar hiç bitiremedim. İzlemesi güzel, frpsini oynatması güzel, oynaması değil.

Oynarken izlemek lazım insanları.
#rekt

Çevrimdışı Black Helen

  • ***
  • 782
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Silent Hill: Shattered Memories
« Yanıtla #2 : 26 Aralık 2010, 18:01:54 »
İşte buna benzer bir incelemeyi uzun zamandır bekliyordum. Senin yapmış olman da ayrı bir güzellik.
Öncelikle Sİlent Hill serisindeki bütün oyunlar "Aaa oradan zombi çıktı,  hadi şu lanet herifi haklayalım." tarzı bir düşünceye kapılan herkesi utandırır. Silent Hill oyunlarının amacı oyuncunun ruhuna çıkartma düzenlemektir. O yüzden başta yazan uyarıyı dikkate almak önemli ( Ki oynamayıp izlediğim halde bu kadar tırsıyorsam, oynayanı düşünemem bile).
Silent Hill 4 zaten ayrı bir dünya. Bu oyunların doruk noktası. Birkaç ay metrodan korktum oyunun görüntülerini izlediğimde. Homecoming'i de yeni bitirmiş biri olarak, aksiyona daha çok yer verilmiş diyebilirim. Bu oyunda güzel olansa oyunun oyuncunun yaptığı seçimlere göre şekillenmesi ve sonlanması ( o ufo sonu olayını hala gülerek hatırlarım).
En sonunda Shattered Memories'e gelirsek, oynamadım ama bolca oyun videolarını izlemişimdir. Buna göre o karlı ortam, sadece elindeki fenerin aydınlattığı yeri görebilmek gibi bir kısıtlamadan kaynaklanan gerilim ve elimizde telefon bile bulunmasından anlaşılacağı üzere gerçekçilik hissinin tavan yapması  bu oyunu oynamak için yeter de artar bile. Ellerine sağlık harika bir inceleme olmuş. Oynayabildiğin için şanslısın  :D

Spoiler: Göster
Not'çuk= Bilmem hatırlar mısın benim pofidik  bir tavşanım vardı. Bize geldiğinde görmüşsündür. Homecoming'i oynadığımdan beri o tavşancık dolabımın üzerinde tozlanmakta.
Spoiler: Göster

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: Silent Hill: Shattered Memories
« Yanıtla #3 : 26 Aralık 2010, 22:56:42 »
Yorumuna katılıyorum Beyza'cığım. Senin de söylediğin gibi oyunun gidişatının ve sonunun oyuncuya göre şekillenmesi, yani az da olsa 'role playing' içermesi gerçekten hoş. Hatta oyundaki farklı sonları görmek için Silent Hill: The Room'u tekrar tekrar bitiren arkadaşlarım olduğunu bile söyleyebilirim.

Bu arada eklemek isterim;
Hani her sahneyi kan gölüne çeviren, et parçalarının havalarda uçuştuğu iğrenç filmleri kaliteli korku filmleri olarak nitelendirmeyiz, gerilimi izleyicinin psikolojisine girerek sağlayanlar bizim için öncelikli tercih ettiklerimizdir ya; Silent Hill için de bu durum geçerlidir. Korkarsın, gerilirsin, ama bu senaryonun akışından ve atmosferin kendisinden kaynaklanır ve sonuçta, bu çaresizlik hissinden zevk alırsın... Sanırım Silent Hill'i kaliteli bir korku oyunu yapan etmen de budur.

Okuduğunuz ve yorumladığınız için teşekkür ederim. Böyle bir oyunun incelemesini yapmak bile zevkti.

Spoiler: Göster
Not: Evet tavşancığı hatırlıyorum. Üzüldüm kendisine. :)