Konu: En Beğendiğiniz Büyü Tanımı Hangisi?

[Malkavian]

En Beğendiğiniz Büyü Tanımı Hangisi?

Birçok fantastik eserde ve bazı fantastik olmayan eserlerde büyü anlatılmış ve kullanılmıştır. Bu kullanımlar çoğu yerde farklılık gösterdiği için de birçok büyü türü ortaya çıkmıştır. Merak ettiğim ise sizin en çok sevdiğiniz tanım ve bakış açısının hangisi olduğu. Cevaplarınızı yazarken nedenlerini de eklerseniz sevinirim. Ben kendim adına bir örnek vererek başlayım isterseniz.

Margeret Weis & Tracy Hickman - Ölüm Kapısı Serisi

Olasılık Büyüsü: En beğendiğim büyü tanımı ve işlenişi buradaydı. Neden diyecek olursanız tamamen farklı bir yaklaşımla büyüyü anlatmışlar ve birçok çeşidini kullanmışlar. Bunların arasında Patrynlerin vücutlarında dövme olarak taşıdığı, Sartanların ise elleri ile havaya çizerek yaptıkları rün büyüleri çok çok güzel. Ama esas hoşuma giden büyü kavramını anlatmaları. Büyüyü kitapta şöyle anlatıyordu: (Orjinalini tam anlatamayacağım kafamda kaldığı kadar aktarayım orjinalini bilen varsa mesaj atarsa editlerim)

Büyücüler büyü gücünü sonsuz bir olasılık denizi olarak görürler. Sartanlar büyü yapmaya çekinirler çünkü bu olasılık denizine küçük bir damla bile eklenirse yankıları dalgalar halinde başka yerlerde ortaya çıkabilir. Ama en nihayerinde olasılık dengesi denizdeki gelgitler gibi kendi içinde dengeyi bulur.

-Ben tam şu an durduğum yerde dururken başıma birçok olay gelebilir. Örneğin burayı sel basabilir. Bir fırtına çıkıp bizi mahvedebilir. Bir ejderha gelip tüm nefretini üzerimize kusabilir ya da bir deprem olur ve toprak bizi yutabilir. İşte bunların hepsi birer olasılıktır. Biz büyücüler ise bu gerçekleşmemiş olasılıkları çağırma gücüne sahibiz. Ama dikkat etmemiz gerekir. Çünkü olasılık ne kadar zor ise onu çağırmak o kadar güç ister.

Niye bilmiyorum ama bu açıklamayı okuyunca tüylerim diken diken olmuştu. Hayal güçlerine bir kez daha hayran kalmıştım yazarların.

Not:

Spoiler: Göster

Harry Potter Fan Page'e çevirmeyin lütfen burayı rica ediyorum

[Vega]

Benim tanımım Kimseye okutmadığım gizemli(!) romanımda şöyle geçiyor:

Bir insanın bedeni doğmadan önce şekillenir ve ufaltılıp küçücük bir hücreye koyulur. Her hücreye tanrılardan bir parça verilir, ruh üflenir. Eşyadan bir farkımız olsun diye. Bazılarımıza tanrıların bu armağanı biraz fazla gelir. Normalde insanlara verilen ruh ve zekâ sıradan insanların yapabileceği şeyleri kapsar. Bazen çevreye yaydığı kontrol fazla gelir, bazen zekâsı. İşte toplumda parlayanlar da bu insanlar olur. Bizler –büyücüler-  Tanrıların Armağanı fazla gelenlerdeniz. Biz o tanrısal güçlerimizi madde, enerji ve zihinlere hükmetmede kullanırız. İşte büyü budur.

Bir usta, çıraklarına büyünün ne olduğunmu anlatıyor.
Not: Büyüyü yaparlarken Tanrılar'ın Dilini kullanıyorlar. Biliyorum kadim dil falan gibi ama ne idüğü belirsiz değil. Yani bir temeli var

[cankutpotter]

Şöyle ki, Margaret weis ve Tracy Hickman'ın Ölüm Kapısındaki Büyü Tasfiri benim en çok sevdiğim tasfir olmuştur. İlk kitaplarda anlamamıştım ancak sonra anladım. Tamamen olasılıklara dayalı. Zaten anlatılmış. Aslında benim aklımda yarattığım tanımda pek farklı değil. Şöyle ki: Diyelim ki bir çatışma içerisindesiniz ve rakibinize bir ateş topu yollamak istiyorsunuz. İstemeniz ve odaklanmanız yeterli. Yani ateş topunuzun elinizin içinde bulunduğunu varsayın. Aslında genelde büyü tanımları zaten böyledir ama benim de aklıma başka bir şey gelmedi. Tamamen isteğe bağlı yani benimkisi.

[Asfaloth]

Pragmatik büyü.(Shaman)

Bilindik en net örnekleri World of Warcraft üçlemesinde vardi.Thrall'n ve atalarinin doğa odaklı büyüleri.trans yoluyla ruhlarla muhabbet edebilen, etrafa şifa dağıtabilen doktor, büyücü... Bazıları o kadar trans sahibi, o kadar büyülü canlılardır ki, sorcery bile yaparlar sırf eğlence olsun diye

[Beyaz Gölge]

Sihirbazın Çırağında bence çok güzel bir tanım var. Hem bir nebze bilimsel. .  "Büyücüler, normal insanların aksine beyinlerinin %100'ünü kullanırlar."  Galiba böyle bir şeydi :S

[Soul Eater]

Sihirbazın Çırağında bence çok güzel bir tanım var. Hem bir nebze bilimsel. .  "Büyücüler, normal insanların aksine beyinlerinin %100'ünü kullanırlar."  Galiba böyle bir şeydi :S

Evet buna çok benzerdi. Ben de aynı örneği verecektim. Aynı zamanda bu sayede elementlere hükmettikleriyle ilgili bir şeyler söylemişti. Tam bunu söylerken arabadaydılar ve Nicolas Cage güzelim arabayı binanın üzerine sürüyordu galiba.Neyse..
Bence detaya fazla inmeden yapılan en güzel tanımlardan biri. Ki bilimsel olarak beynimizin birazcık bile fazlasını yapmasını sağlayabilseydik olabilecekler kanıtlanmışken, gayet yerinde ve modern dünyayla uyumlu bir tanımlamaydı..