Konu: Hikaye Ken Kaneki'nin Anteiku isimli bir kahve dükkanında Rize Kamishiro adında bir kadınla tanışmasıyla başlar. Onlar beraber buluşmak için bir tarih planlarlar. Rize eve yürürken, Kaneki onun tarafından saldırıya uğrar. Rize bir gulyabanidir, avı ve insan eti yiyip bitiren insan gibi yaratık olduğunu ortaya koymaktadır. Kaneki'yi öldürmek üzereyken üzerine düşen demir yığınları tarafından ezilir Kaneki kritik durumda hastaneye kaldırılır. Doktor Kaneki'nin içine Rize'nin organlarını nakil eder. Daha sonra kimliğini gizli tutmak için uğraş versede Kaneki yarı insan/yarı gulyabani şekilde bu topluma katılıp yaşam mucadelesi vermeye başlar.
İlgilenip ilgilenmeyeceğinizi anlamanız için olabildiğince geniş özetlemem gerekirse:
Ken Kaneki bir kitapkurdu, özel nedenlerden dolayı kendisini kitaplara vermiş. Sadece tek bir arkadaşı var ve bu arkadaşına çok değer veriyor, hikayenin kırılma noktalarından biri de burada. Ken insanlığından ödün vermemek istiyor ama bunu dizginleyemiyor, bu sefer de Ghoul türünün belli bir kesiminden yardım alıyor.
İnsan eti yemek istiyorlar, zorundalar. Ghoul ırkının insanların tükettiği şeylerden tadını alabildikleri tek şey kahve, diğer besinleri sindirirlerse hasta oluyorlar. Anteiku'nun bir grup Ghoul tarafından üs olarak kullanılmasının sebebi de bu olsa gerek.
Bu arada bahsetmeden duramayacağım psikopat ve Hannibal'a özenmiş gibi görünen bir gurme de bulunmakta. Bu tabii ki geniş bir toplulukta da bulunmakta, gurme sosyetesi gibi bir şey var.
Bu kurguda çoğu karakter ruhsal bir vurgun yaşamışlar. Hep insanlıkları sorgulanmış veya insanlığı sorgulamışlar, hepsinde bir dengesizlik hali var. Onları başkaları sorgulamasa kendileri, hiç kimse sorgulamasa onları avlamaya gelen çantalılar. Bu çantalı sigortacıya benzeyen abilerin ( ki onlara Commission of Counter Ghoul deniyor. ) amaçları ülkeyi Ghoul ırkından temizlemek, aslında iç huzuru sağlamaya çalışıyormuş gibi görünen ikinci bir polis örgütü. Çantaların içinde Ghoul ırkı ölünce alabildikleri silaha benzer bir şey var buna
Kagune deniyor. Ghoul ırkı Kagune denilen uzuvlarını saldırmak için kullanabiliyor. Çantalılar bunları silaha dönüştürüp Ghoul ırkıyla takma Ghoul uzuvlarıyla kılıç kullanır gibi savaşıyorlar. Bu silahlara
Quinque diyorlar. Sonra
Arata adlı zırhları prototip olarak çıkartıyorlar.
Ken zamanla yumuşak, içe kapanık yapısı ve yorumlayamadığı Rize'ye dayanan gücü ile yeni dünyasına uyum sağlarken yarı Ghoul olduğundan ilginin spesifik olarak onun üzerine çekilmesi çok zorluklar yaratıyor. Ghoul ırkında
Kakugan denilen bir fonksiyon var; bu gözlerin siyah ve kırmızıya dönme durumu. Ken'de sadece biri dönüşüyor ve bu çok nadir. Bu melezlik durumu ona ayrı bir güç de verebiliyor tahmin edeceğiniz kadarıyla. Ken kaçınılmaz olarak hayvani dürtülerini ortaya çıkartıyor ve bu hayvani dürtüleri akıl karı olarak, düşünerek ortaya çıkartıyor. İyilik meleği olarak başlayan yarı Ghoul oluyor size intikam meleği, haklı olarak. Bu arada psikolojikmen geriliyorsunuz tabii.
O zaman ise gerçek hikaye başlıyor...
( Spoiler ile alakası yok, hikayenin genel akışı bu. )
Bence mangası daha iyi fakat animesi de sağlam değil diyemem, haklarını vermek gerek. İkinci sezon dün başladı, Tokyo Ghoul √A olarak.
İkinci sezonda anime ve manganın seneryoları ayrıldı.Animesinin açılışı takdirimi kazandı. Birinci sezonun açılışı Unravel için
TIKLAYINIZ.Mangası için
TIKLAYINIZ. İkinci sezon sonrası edit: Birinci sezon için 8/10 vermiştim ama ikinci sezon olan Tokyo Ghoul √A'e 5/10 veririm, maksimum 6/10. Daha fazlasını vermem maalesef; bu 6/10 olursa da ilk bölümün hatrına olur.