Ehem, öhöm.
İlk kitaba oranla çok daha güzel öyküler karşılıyor bizi. Eser ve yazarlara yaptığı göndermeleriyle sırıttığım öykü sayısı hiç de az değil. İhsan abimizin o esprili hicvi de tam kıvamında göz kırpıyor bize. Bu defa öykülerin daha karanlık olduğunu da belirtmek gerekir. İlk kitabın o genel eğlenceli havasını yer yer karanlık atmosfer kaplayıveriyor.
Sonuyla şaşırtan öyküler de bu kitapta daha fazlaydı. Hele ki Witcher kıvamındaki Zaferin Yolu adlı öykü o tüm sayfalar boyunca giden klişe havasıyla "aman, of" dedirtirken öyle bir ters yöne sapıyor ki, yazara şapka çıkarmamak elde değil. O zaman Witcher oynayanlar olarak ne diyoruz? Oovv Geralt

. (Dedikten sonra oyunu geri yüklüyorum)
Hayal A.Ş. sanırım Efsuncunun Sırrı ile kitaptaki önde gelen favorilerimden. Konu itibariyle oldukça farklı bir yapıya sahipti. Epey özgündü, ne diyim

. Öte yandan Kukla, sonuyla yine şaşırtmak için orada bulunan karanlık, ama kıpkısa bir öykü olarak bizleri bekliyor.
Kapağı daha aydınlık, belki daha sevimli olabilir, ama içeriği kesinlikle öyle değil. Bunu da büyük mutlulukla söylüyorum. Bu neşeli ve sıcak insandan beklemeyeceğiniz türden gizemler var kitapta ve sizi kitap boyunca takip ediyorlar.
En sonunda da havamı atayım da beğenilerim bitsin: Öykülerin yarısından fazlasını çok önceden okumuştum

.
Ben sevdim, eller alsın. Eller alırken oyalanmasıııın!
Not: hiç mi eleştirim yok? Elbette var. O eleştiriler de yazarın kendisine iletildi bile.